Bölüm kısa olacak özür dilerim.

Ama diğer bölüm fazlasıyla uzun olacak.

***

Okula gitmek için hazırlanıyordum. Aynada kendime baktığımda anladım. Tuğkan yok...

Olmamalıydı zaten.

Biliyorum.

"TUĞKAN!" Ablam bana sesleniyordu. Ama ben Tuğkan değilim.

"EFENDİM!" Diye bağırdım. Şimdilik Tuğkan'ı oyna.

"Gel çıkarken seni de okula bırakayım." Diyerek odama girdi. Tamam anlamında başımı sallayıp onun peşinden gittim.

***

Özün,

"Gökçen yeter ama ya!" Evet, Sabiş'e Gökçen dedim. Çünkü beni boğmak üzere. "Çok dar bu elbiseler." Selçuk'un partisine niye gitmeyi kabul ettim ben ya? "Sadece bi' parti ya abartıyorsun!" Bu cümleden sonra bana bi bakışı vardı...

"Kes sesini geri zekalı!" Öyle bir şekilde söylemişti ki bunu... Mağazadaki herkes bize bakıyordu. "Al şu krem olanı dene." Diyerek elime krem bir elbise verdi. Elbiseyi giydikten sonra kendime baktım

Askılı, hafif dekoltesi olan hemen dizlerimin üstünde biten bir elbiseydi. Tamamen krem rengindeydi ve sadece kemer kısmında desenler vardı.

Ben ne kadar güzel bir kızmışım ya...

Maşallah.

Bir dakika!

O psikopat ya buradaysa? Onu engelledim diye peşimdeyse?

Yok ya iyice paronayak olduk.

"Nasıl?" diyerek çıktım kabinden. Sabiş'in bakışları olduğunun göstergesiydi.