
SELAMLAR!
Bölüme geçmeden önce ufak bir ricam var senden. Yoruk yaparak, bölümü beğenerek, kitabı takibe alarak ve inceleme yazarak (sadece birini yapsan da olur) bir etkileşim bıraksan olur mu?
Bu benim için gerçekten önemli. Özellikle de fikirleriniz. Hem bu sayede bölümler de daha hızlı gelir.
Daha fazla uzatmayayım, iyi okumalar Sevgili Okur'um...
***
"Barbie değilde pembe saçlı olan çok güzel. Adı ne onun?" Emre'nin sorusuyla durdum. Harbi adı neydi? Biliyordum ama ben, bir dakika ya. Kabul etmiyorum bunu.
"Biliyordum," dedi Kübra. "Ama unuttum." dudaklarını büzmüştür. Yüzünde hayal kırıklığı ve hüzün vardı. Aynı şekilde Emre'de öyleydi.
Biz kara kara pembe saçlı kızın adını düşünürken Eren ağzı dolu bir şekilde konuşmaya başladı. "Doiyzi," dedi. Ne?
"Ağzını boşaltmaya ne dersin dostum?" dedim. Başıyla onayladı ve birkaç saniye bekledik. Sonra biraz su içerek tekrar konuştu.
"Daisy. Pembe saçlı kızın adı Daisy. Barbie'nin en yakın kız arkadaşı." evet! Daisy'di. Bunun sevinciyle rahat bir şekilde oturdum. Eren bunu kerden biliyordu bilmiyorum.
Ah, özür dilerim. Belirtmedim. Şu an Barbie Filmi izliyoruz. Animasyon olan. Açıkçası bizi film izlemeye çağırdıkları zaman bunu giç düşünmemiştim. Lakin Emre ve Eren gerçekten Barbie aşığı insanlardı. Hele Eren...
Film bitmeye yakındı. Ağzıma bir cips attım ve telefonumdan saate baktım. Yok, bakamadım. Çünkü ekrana bildiri düştü. Şu anonimde sanki beni gözetliyor özellikle telefmı elime aldığım zaman mesaj yazıyordu.
B.N: Ne izliyorsun?
Hâlâ telefonuma kaydetmemiştim. Gerçi ne diye kaydedecektim ki?
Dur!
Hayır!
Çık aklımdan!
Bunu yapmak istemiyorum!
No!
ASLA!
*Bu kişiyi 'Nurdi' diye kaydettiniz*
Yaptım. Aklıma gelen ilk şeyi yaptım be onu 'Nurdi' diye kaydettim.
Buna gülememeye çalılıyordum ki diğerleri farketmesin.
Siz:Barbie
-Animasyon olan.
Nurdi: İyiymiş.
Siz: Sen neler yapıyorsun?
-Okudun mu kitap falan?
Nurdi: Ehhh
-yaaaniiii
-Tam okudum diyemem.
-Kitap okumak hiç bana göre değilmiş be kızım
Siz: Ben senin nerden kızın oluyorum?
Nurdi: Pardon da konumuz bu mu yani şu an?
Siz: Konumuz mu vardı?
Nurdi: Evet .
-Benim ne yaptığımı konuşuyorduk.
Siz: Eh
-Peki madem.
-Öyle olsun.
-Söyle bakalım ne yaptın?
Nurdi: Geleceğimiz ile ilgili planlar yaptım.
-Yakın bir zamanda ufak
-Minnak
-Miniminnak
-Çok beğeneceğin bir hediye alacaksın
Siz: Miniminnak?
Nurdi: Miniminnak.
Siz: Geleceğimiz?
Nurdi: Geleceğimiz.
Siz: Eminsin yani bir gelecek olacağından?
Nurdi: Evvvet
-Kendimden olmadığım kadr eminim
-Anamın karnından bunun için doğmuşum.
Siz: Peki
-Senin dediklerine yorum yapmayacağım
-Çünkü sen bir kaçıksın
"Hoop!" Eren'in sesini duymam ve telefonumun elimden çekilip alınması bir olmuştu. "Bakalım kiminle kınuşurken böyle sırıtı-" cümlesini tamamlayamadan bir kahkaha attı. Birkaç saniye sürdü.
Sonra sakinleşti ve devam etti. "Nurdi mi? Ciddi misin?" Gözünden akan yaşları sildi ve devam etti. "Neyse. Okuyalım bakalım şu mesajları." Yavaş yavaş okumaya başladı.
Emre ve Kübra'da bir yanında durmuş mesajları okuyordu. Bir dakika! Ben mesajlaşırken sırıtıyor muyum? Yok artık! Ayrıca niye telefonumu almak için bir hamlede bulunmuyorum? Çünkü onlar üç kişi.
"Vay anasını! Kim bu?" dedi Emre. "Gelecek falan. Ne iş?" dostum ben de bilmiyorum ki. Omuz silktim ve bilmediğimi belirttim.
Kübra sırıttı. "Bize de eğlence çıktı," dedi. "Neyse. Hadi odaya gidelim. Uykum geldi," telefonumu abisinin elinden aldı ve beni kolumdan tutarak odaya götürdü.
Sorun şu ki telefonumu geri alamadım. Yani Bay Bilinmeyen Numara'nın cevabını göremedim.
Aaaa! Bay Bilinmeyen Numara diye kaydedeceğim. Önce bi' telefonumu alayım da, sonrasına bakarız artık...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |