Yeni Üyelik
1.
Bölüm

BAĞ BOZUMU TANRISI

@zeusuyratlmamshera

Reha ile geç kaldığımız tiyatro gösterisinin girişine yetişmeye çalışıyorduk. Hava fırtınalıydı. Yapraklar etrafta uçuşuyordu. Korna sesleri bitmek bilmiyordu. Fırtına yüzünden kaza olmuş, trafik sıkışmıştı. Trafiğin açılması anca birkaç saat sürmüştü. Rahat bir şekilde ilerleyebilmeye başladığımızda tiyatronun başlama saati gelmişti. Reha sinirle gaza yüklendi. Siyah saçları, az da olsa ıslandığı için alnına yapıştı. Gözlerinde herkese karşı olan öfke trafikle birlikte daha da sertleşmişti. İnsanların onu görünce korkması çok normal gelmişti o an gözüme.

Sokaklardan geçerek tiyatronun sergileneceği yeri bulduğumuzda gerginlikle arabadan indik. Hızla sanat merkezine girdiğimizde Reha’ya yetişmeye çalışıyordum. Sinirli olduğu için çok hızlı gidiyordu. Ona yetişemediğimi anlayınca birkaç saniye beni bekledi. Hızla ona yetiştiğimde aynı hızda yürümeye devam ettik. Oyunun sergileneceği salona geldiğimizde güvenlik bizi durdurdu. “Biletlerinizi görebilir miyim?”

“Biz oyuncuyuz,” Adamın kaşları çatıldı.

“Oyun başladı. Sizi kulise alamam ama buradan girebilirsiniz.” Yedekler oyuna başlamıştı demek.

Demek boşu boşuna çalışmıştık.

Demek emeklerimiz boşa gitmişti.

Reha küfürler mırıldanarak güvenliğin açtığı kapıdan içeri girdi. Ben de onun peşinden ilerledim. Boş yerlerden birine oturduk ve izlemeye başladık. Bir gariplik vardı. Oyuncuların yarısı bizim kadromuzdan değildi. “Siktir,” Reha fal taşı gibi açılmış olan gözleriyle doğruldu. Korkuyla oyunu izliyordu. “Bunlar düşmanımız olan takım.” Kaşları çatıldı. “Oynadıkları rol katillerin rolü.” Benim de gözlerim fal taşı gibi açıldı. “Hassiktir...” Reha’nın ağzından art arda küfürler dökülüyordu. “Hayır, hayır, hayır...” Art arda sıraladığı yalvarışlardan neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. “Bıçak sahte değil miydi?”

Oyunu sesimi çıkarmadan, korkuyla izlemeye devam ediyordum. En sonunda bıçaklama sahnesi geldi. Çatışma sırasında ölecek beş kişi vardı. Beş oyuncumuz helak olacaktı.

Katil rolündekilerden biri, kadromuzdaki oyunculardan birini rolü gereği bıçakladı.

Bıçak oyuncak olmalıydı.

Ama bıçağın sapladığı oyuncunun karnından kan fışkırıyordu. Akması gerektiği gibi değildi. Normal kan gibi fışkırıyordu.

Dudaklarımdan bir çığlık peyda oldu. Diğer insanlar benim gibi değildi. Kanın yapmacık olduğunu düşünüyorlardı. Oysa oyuncuların renginin atmasından gerçek kan olduğu belliydi. “Reha, bir şey yap.” Elim eline gitti. Bu ilk defa oluyordu. İlk defa korkudan elini tutuyordum. İlk defa rol dışında böyle bir şey yaşıyorduk.

Kadromuzda olmayan adamlardan biri insanlara döndü. “Mahvolacaksın, Bağ Bozumu Tanrısı!” Reha’nın takma adını onlar da biliyordu. “Yitip gideceğin gün, yanı başında kahkaha atacağız!”

Loading...
0%