Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@zeybik_yz

Bol bol yorum yapın Kankişlerim. Keyifli okumalar 😽

 

"en kısa zamanda bende sizi bekliyorum vallahi gelmezseniz darılırım ha"

 

"aman ahiretliğim gelmez olur muyuz siz gidin hayırlısıyla şöyle bir aya kalmaz da biz geliriz"

 

Zerrin teyzeler bugün dönüyordu ve şuan saat sabahın beşi. Bizde onları yolcu ediyorduk. Erken çıkıyorlardı çünkü kendi arabalarıyla gidecekleri ve uğramaları gereken yerler varmış.

 

"hadi fıstığım gel sarılalım"

 

"görkeem çok özliycem senii"

 

"bende fıstığım bende eğer hastaneyle anlaşabilirsek buradaki medipole geçebilirim biliyorsun"

 

"evett inşallah olur çok isterimm"

 

Sarılırken hala konuşuyorduk zümoşun kendine çevirmesiyle ona döndüm. Gözlerime tedirgin bakıyordu. Çünkü dün gece odadan önce alparslanı göndermiş beş dakika kadar bekleyip bende çıkmıştım ki abimle zümoşta aynı anda benim odamdan çıktı ve bunun üzerine henüz konuşmadık. Sarıldık birbirimize sıkıca

 

"çiçeğim..anlatmak istediğim şeyler var sana ama şuan zamanımız yok öyle telefonda da olmaz"

 

"zümoşum ne zaman istersen o zaman anlatabilirsin senin ve abimin özeline ben müdahil olamam"

 

"seni çok seviyorum çiçeğimm"

 

"bende seni seviyorum çook"

 

Gülerek birbirimizden ayrıldık. Sonra Zerrin teyzelerle de vedalaştık ve yola çıktılar. Annemde arkalarından bir bardak su döktü sonra da diyor ki uzun yola gidecekler acaba sürahiyle mi dökeydim.

 

Odada volta atıyordum resmen çünkü alparslan abimle konuşacaktı ve biz ona göre alparslanın ayarladığı iki günlük bir tatile kaçacaktık.

 

Cama taş atıyordu biri. Kesin mahallenin çocuklarındandı şunlarda bir rahat vermiyordu ha sabahın köründe. Bir hışımla camı açtım ki alparslan aşağıda gülerek bana bakıyor. Çocuk şimdi ben seni yemiyim mi niye camıma taş atıyorsun.

 

Telefonu işaret edince baktım odaya henüz toplamadığım çarşafı bile ortaya kadar toplanmış yatağımın içindeydi aldım hemen. Alparslandan yedi cevapsız çağrı vardı ay sessizde kalmış tekrar arıyordu açtım camın pervazına yaslanırken. Oda penceremin altında kulağında telefon gözlerimin içine bakıyordu.

 

" sevdiğim niye açmıyosun telefonlarımı"

 

"sessizde kalmış alparslaan"

 

"nasılsın güzelim"

 

"iyi ben seen"

 

"bende iyiyim yavrumu gördüm daha iyi oldum.. Kızım şu gözlerini görmek için deliriyorum resmen lan"

 

"gösteririz aslanım yeter ki sen istee ya ne zaman çıkıyoruz yola çok heyecanlıyım dide sen ben olacağız sadece ayy"

 

"bakıyorum da bana göstermek için sabırsızlanıyorsun ha"

 

"yine şımardın ha yine şımardıın öyle mi dediim"

 

"öyle demediysen bile öyle dedin. Yavrum şöyle gülme düz duvara tırmanıp yanına gelecem ha"

 

"aa hayır demem valla da billa"

 

Kafa sallayıp duvara doğru gelirken kahkaha atarak konuştum :

 

"ay dur şakacıktan yaa alparslaaan"

 

"öyle miymiş ya efsuuun"

 

"abimle ne zaman konuşuyosun"

 

"abini bekliyorumya zaten gülüm"

 

Bana ilk defa gülüm diyordu ve çok hoşuma gittiği için kocaman gülümsedim. Deyim yerindeyse ağzım kulaklarıma varıyordu şuan.

 

"ah efsun ah... Sen bile bilmezsin gülüşün bende kaç bahar eder"

 

O arada abim çıktı evden

 

"hadi yavrum gir içeri ben abi faktörünü ortadan kaldırıp geliyorum"

 

"alparslaan dikkat et bak abimin tersi pistir korkuyorum"

 

"korkma yavrum ben abini havada karada haklarım, görüşürüz"

 

Deyip kapattı. Abim yanına gelmişti çünkü off çok tedirgindim içim içime sığmıyordu şuan ama mutluluktan değil gerginlikten. Sanki aldığım nefes yetmiyordu. Boğazıma takılıyordu.

 

Tüm her şey hazırdı zaten bir valiz hazırlamıştım iki gün için birde abim ters tepki verirse zaten gidemezdik alparslan ısrarla anlayışla karşılayacağını söylüyordu ama ben buna pek inanamıyordum sonuçta mal benim malım tanıyorum abimi .

 

Evde beklersem zamanın geçmeyeceğini bildiğim için dide yi mi görsem dedim ama karasız kaldım. Beklemek zorundaydım of of.

 

Alparslan'ın ağzından

 

Savaş evden çıkınca benim arabama doğru ilerledik ben sürücü koltuğuna otururken oda yolcu koltuğuna geçti. İkimizdende çıt çıkmıyordu. Savaşa dün gece yarın sabah seninle önemli bir mevzu hakkında konuşmak istiyorum gardaşım deyince o anladı zaten ama üstelemedi.

 

"bizim tepeye sürüyorum"

 

"sür kardeşim sür"

 

Tepeye gelince arabayı kenara çektim. Torpidodan sigara paketini çıkarıp bir dal Savaşa uzattım bir dalda kendime aldım.

 

İkimizde aynı anda sigaradan dumanı ciğerlerimize çektik bir süre bekledik karşıdaki uçurumun manzarasını izlerken.

 

"arslan anlatacak mısın kardeşim yoksa ben tahmin etmeye mi çalışacağım.. Tahminim iyidir bak nokta atışı yaparım üzülürsün "

 

"höst lan şerefsiz"

 

Gülerek söylediğimden sonra derince bir nefes çektim içime.

 

"savaş zaten az çok anladığını tahmin ediyorum"

 

"anlamaz olur muyum aslancım anlamaz olur muyum kardeşim evde etekleri zil çala çala geziyor "

 

Savaşa ben Şırnağa gitmeden önce hislerimden bahsetmiştim. Aksi takdirde kardeşine göz koymuşum gibi hissediyordum arkasından iş çevirmek gibi geliyordu. Erkek adamız yakışmaz kardeşim dediğimiz adamın arkasından iş çevirmek. Ondan gizli gizli kardeşini içimde büyütmek onunla hayallerimi süslemek.

 

"savaş.. biliyorsun zaten sana 3yıl önce bahsettim yüreğime düşen bu sevdadan.. Kardeşinin sevdasından. O zaman da sana dedim efsun yüreğime bir ateş gibi düştü beni cayır cayır yaktı engel olamadım inan durdurmaya çalıştım.. Gittiği yere gitmedim. Olduğu yerde gözüm ona değmedi. Allahın selamından başka kelam etmedim onunla. Sende şahitsin zaten.

 

Savaş tüm dikkatini vermiş dostunu dinliyordu arada onu onaylar şekilde kafasını sallıyordu. Belli ki bir ilişkiye başlamışlardı ve onay isteyecekti. Zaten kardeşini emanet edeceği alparslandan daha mert bir adam yoktu gözünde gönül rahatlığıyla onay verebilirdi.

 

"onu ilk fark ettiğimde on sekizine az kalmıştı. Herkesin içinde efsun bir ay gibi parlıyordu öyle narin öyle güzeldi ki. Gözlerimi ondan alamamaya başladım. Öylece gülüşüne dalar giderdim. Başta kondurmak istemedim ama sonra kabullenmekten başka çarem kalmadı öyle ki ben onun ateşine de razıydım koruna da"

 

" arslan sadede gel gülüm hadi bebeğim yorma bunları zaten biliyorum hatırlarsın ilk söylediğinde okşamıştım seni bir güzel geç bu detayları "

 

" lan bi siktir hakkındı o.. savaş biz efsunla bir ilişkiye başladık. Daha çok yeni. Senin arkandan gizli saklı görüşmek bi ilişki yaşamak istemedim keza efsunda öyle. Seninde sözlü olarak onayını almak istiyorum . "

 

" arslanım ben sana o zamanda dedim ben kardeşimi gönül rahatlığıyla emanet edecek senden daha iyisini bulamam. Gözüm kapalı emanet ederim sana ki kardeşime olan sevgine, sabrına ben kefilim. Benim onayım var dağ gibi arkanızda da dururum amaa kardeşimin gözünden bir damla yaş düşer ona ah ettirirsin, canını yakarsın başka şansın olmaz onu senden alırım yüzünü dahi göstermem. Sesine hasret kalırsın "

 

Biliyordu alparslan, savaşın kardeşi konusunda asla taviz vermeyeceğini. Esen yelden sakınırdı kardeşini. Ha oldu ki efsunu üzdü savaş gözünün yaşına bakmazdı.

 

" lan madem bu kadar sancısız olacaktı niye o gece ağzımı burnumu kırdın lan anamı ağlattın"

 

" oğlum kolay mı lan hazmedemedim başta, tamam sana güveniyoruz iyisin hoşsun adamın dibisin ama hazmetmek öyle kolay değildi dellendim. Çıktın karşıma saçma sapırık konuştun. Sen dua et bir yerini kırmadım ben senin hem şimdi sancısızsa o gece sana dokuz doğurttuk diye oğlum "

 

"hakkındı ben olsam bende senden farklı bir tepki vermezdim. Sen güveniyosun kardeş belliyosun yamuk yapmaz diyosun. Ben çıkıp kardeşine aşık oldum diyorum ama gönül işte bu kime düşeceğine sen karar vermiyorsun elinde değil... Savaş iyi düşün evet onayın vardı o zaman ama artık değişen şeyler var "

 

Göz kırpıp kafasını iki yana salladı değişen ne der gibi

 

" savaş evlenip boşandım ben ve artık bir yavrum var dide var. Dul çocuklu bir adamım yani. İstemeyebilirsin dersin ben kardeşimin çocuklu bir adama varmasını kendi doğurmadığına annelik etmesini istemiyorum ki efsuna her ne kadar hissettirmesem de ben ailelerinde bunu düşünerek hareket edeceğini biliyorum seninde kararına saygı duyarım "

 

" alparslan ağzından çıkanı kulağın duysun önce kardeşim. Sen dide'nin babasıysan bende amcasıyım. Bu konuyu bir daha dile getirme bile ayrıca ben efsunun dideme anne sıcaklığıyla yaklaştığının gayet tabii farkındayım. Yukarıda Allah var kardeşimin yavruna annelik etmesinide canı gönülden isterim. Ne benim kardeşimi sana emanet ederken gözüm arkada kalır ne senin kızını kardeşime emanet ederken gözün arkada kalır... Ayrıca ben sana onay vermiyorum desem efsun yanında olduğu sürece o eli bırakmayacağını beni sikine takmayacağını da biliyoruz. "

 

" o ayrı mevzu ama içim rahat etmezdi sen benim kardeşimsin ulan "

 

" sende benim arslanım sende benim.. Allah razı olsun senden de adam gibi geldin iznini istedin benden yana gönlünüz rahat olsun "

 

Dostça sarıldık birbirimize sırtımıza vura vura. Savaşın onaylayacağını zaten biliyordum ama ağzından duymak içimi ferahlattı.

 

" şimdi gülüm önemli bir mevzu daha var "

 

Duyduğuyla savaşın gözleri yuvalarından çıkacak kadar açıldı

 

" lan deme lan öyle b-"

 

"siktir şerefiz dinle bir öyle bir şey değil"

 

"kafamı siktin iki dakikada lan söyle yalakalık yaptığına göre işin düşmüş"

 

"Efsun ben dide bugün bir kaçamak yapıyoruz 2 günlüğüne seninde bize yardımcı olman lazım yoksa üçümüz siksen çıkamayız iki günlüğüne anlarlar"

 

"hee şimdi anlaşıldı senin karın ağrın. O kadar uzun boylu değil gülüm "

 

"o kadar uzun boylu gülüm"

 

Savaş ona kaşlarını kaldırıp öyle mi der gibi baktı alparslanda gayet tabii şeklinde cevap verdi.

 

"tamam lan gidin izin verdim"

 

"höst senden izin mi istedik lan"

 

"ne istiyon kardeş o zaman"

 

"sen efsunla tatile gidiyorum diyip iki gün evine uğramayacaksın kal bi otelde."

 

"oldu paşam başka.. Ayrıca sizinkilere ne diyeceksiniz"

 

"esra da tuğrulla çıkacak benimle geliyormuş gibi. Onlara da bir otelde yer ayırttım yani bende kardeşimle gidiyorum sanacaklar"

 

"şeytan senin önünde diz çöker lan şerefsiz"

 

"ne sandın yavrum"

 

"benim suçum ne lan ben niye gelmiyorum tatile"

 

"sen Karabüke gideceksin izninle çünkü şimdi harcama diye"

 

"o iş yaş"

 

"onu da halledeceğiz kardeşim sen rahat ol"

 

ALPARSLAN ANLATIMI SONU...

 

"ay alparslan şaka gibii sen ben sulusepken tatile gidiyoruz abim nasıl senin ağzını burnunu kırmadı ya bu kadar medeni bir abim olduğunu vallahi bilmiyordum"

 

"benim gibi damadı bulmuş tabi evet diyecek yavrum"

 

Göz kırparak kendinden emin konuştuğuna güldüm. Dide kucağımda uyumuştu yolumuz biraz uzun olduğu için balımda uyukluyordu. Elimi yanağına koyarak sakallarını okşadım avuç içimle

 

"ya kara gözlüm kurban olduğumm off ben seni niye bu kadar seviyorum ki yiyeceğim seni yiyeceğim mmh ohğğğ"

 

Yanağından içime çeke çeke koklaya koklaya bir öpücük aldım bu niye bu kadar tatlıydı yahuu

 

"ya kızım izbandut gibi adamım benim kolum kadar belin var gelmiş beni bebek gibi seviyorsun"

 

"ya ama alparslaaan çok seviyorum çünküü"

 

"yaa ama efsuun yerim ulan seni"

 

"yersin tabii"

 

"ya birde şöyle demiyo musun"

 

Sonunda ağzının içimde homurdandı ama anlamadım.

 

"sevgilim ne kadar kaldı"

 

"az kaldı bebeğim az 1saat var yok"

 

"heh iyi bari bizim kız uyanmadan gideriz belki sabahtan uykusuz ya uyumamış cimcime"

 

"uyandırsana yavrum az kaldı zaten oyalanır yolda"

 

"ya niye uyandırayım kurban olduğum uyuyo kızım"

 

"yav gece uyumuyo sonra gecee"

 

"aa delinin zoruna bak yavrum o daha küçük 13 14 saat uyuması lazım balım"

 

" sevdiğime de bakın benim neler de biliyor öylee"

 

"ya alparslaaan dalga geçmesenee"

 

"ya efsuuun kızım biliyoruz heralde. Geceleri uyanıyo bu aralar uyumasın gündüz gece uyusun hem önemli işlerimiz olacak geceleri"

 

"ayy ne gibi işler kii kara gözlerine kurban olduğum ya bak yine sevesim geldi bi tane daha öpiyim ohh"

 

Alparslan yandan yandan gülerek bana bakıyordu

 

"senin yanında ben iffetimi koruyamam kızım hemen fesat anladım hemen yok vallaha güvende değilim ya"

 

"ya ama başka ne anlayabilirim alparslaan"

 

"mesela sana ufak sürprizlerim olabilir efsuun"

 

"ya niye dalga geçiyorsun küsüyorum ama"

 

"küsme kurban olduğum hoşuma gidiyo valla ondan"

 

"heeh tamam öyleysee"

 

... 

 

"alparslan burası cennet gibi cenneet nerden buldun sen burayıı"

 

"yavrum sen geçen esraya anlatıyordun yeşillerin bol olduğu şehirden uzak havuzu olan denize yakın bir yerde kafa dinlemek istediğini sonra bende araştırdım en kısa mesafede gelebileceğimiz burayı buldum"

 

"alparslan çok güzeel ay dideyi de bırakırız şu çimlere kızım azıcık taşla toprakla oynasın dimi kızım hıı kız yüzüme bak yüzümee"

 

"hadi bebeğim yerleşelim bir an önce gün batımını izlemek için harika bir planım var"

 

"Tamam o zaman biz çıkalım kızımla bi üzerimizi değişelim"

 

"tamam yavrum bende burayı hazırlayayım"

 

"hıhı bizde bi soyunalıım döküneliim dimi bal kızım hıı"

 

"Efsun hanım geceye az kaldı geceye unutmayınız"

 

Alparslana dil çıkarıp koşarak içeri girdim. Hem kendi üzerimi hem sulusepkeninkini değişmiştim. Bilerekde uyumlu giydirdim ki anne kız kombini olsun diye. Kızıma siyah, beyaz kalpleri olan tulumunu giydirmiştim benimde üzerimde siyah askılı şortlu tulumum vardı. Kızımla konuşup gülüşüyorduk

 

 

"kız sen büyüdünde anneye laf verir mi oldun hıı"

 

Bi yandan da ufak ufak karnından gıdıklıyordum boynunu öptüm kokusunu içime çeke çeke

 

"ohhh miss benim kızım miss beyaz kuş musun kız sen o esmer güzeli babadan böyle bal gibi çocuk ball"

 

"agg abbb abb"

 

"oy oyy annesi yesin lafta veriyo bu kız banaa ne anladında gülüyon nee"

 

"benim bal kızlarım bu kadar oyun yeter kahve içmeye aşağı hadi"

 

Alparslanın ağzı kulaklarına varıyordu resmen gözlerinden okunuyordu mutluluğu. Onu böyle görmek beni de dünyanın en mutlu insanı yapıyordu. İçime ferahlık geldi resmen yahu.

 

"alparslan ne ara yaktın ateşii ay çok güzel ortam ya deli şey yiyim seni yaa"

 

"ye beni yaa ama gece ye. Kütür kütür erik gibi çocuğum icabında"

 

"Hıı tuzlayıp yiyeyim seni gece"

 

"hmmm fantezi diyorsuun olur bana uyar"

 

"ya yine şımardın ha onu mu dedik yaa esprikli şeyler de söylemiyorsun ki arkadaş her şeyi fesat anlıyorsun"

 

"Kızım benim senin yanındayken çakralarım kapanıyo çakralarım bel altına çalışıyo napayım"

 

"ay dur alparslan gece konuşuruz bunları hadi kahvemizi getir biz kızımla keyif yapacağız.. Kızımın sütünü unutmaa"

 

"hayhay efendim hemen geliyor"

 

Alparslan kahvelerimizi getirdiğinde yanıma oturdu benide göğsüne çekti ortamızda da sulusepken vardı. Şuanın huzurunu anlatamam o kadar kaygısız o kadar huzurlu dünyadan uzaktayız sanki allahım nolur nolur bu mutluluğumuz bozulmasın.

 

 

"sevgilim teşekkür ederim bana böyle güzel bi an yaşattığın için yanımda olduğun, olduğunuz için sonsuz huzurun kucağındayım sanki."

 

"kara gözlerine kurban olduğum biricik sevdiğim öyle mutluyum ki şuan Allaha dua ediyorum bu mutluluğumuz hiç bozulmasın diye"

 

"izin vermem.. İzin vermem efsunum ben seni bir kere kazandım kaybetmeye rızam yok. Şu hengame içerisinde gönlümün şenliği sensin. Efsun seni bana veren zaman değil dualarım. Senin için sana kavuşmak için rabbime nice yalvardım."

 

"alparslan seni bana verene şükürler olsun"

 

Onu göğsümdeyken bir elimle sakallarını okşuyordum. Dide alparslanın kucağındaydı.

 

Kahvemiz bitti biz saatlerce oturduk sohbet ettik didenin huzursuzlandığı sıkıldığı anlarda alparslan onu omuzlarına aldı birlikte etrafı gezdik. Şimdi gece olmuştu dideyi uyutuyordum ben alparslanda dışarıda bir düzenek kuruyordu.

 

"yavrum uyudu mu"

 

"yok ya alparslan hasta mı oldu ki acaba niye uyumuyo sersem sersem halleri var baksana "

 

"gel babaya kızımm gül kokulum sen uyumadın mı hı olmaz babacım uyuman lazım. Baba önce seni uyutsun sonra anneyi uyutacak balım"

 

Sulusepken abb baa abb diye sesler çıkarıyordu yine yok vallahi bu kız babacı

 

"sütünü getir ben hallederim sevgilim"

 

 

"ay babacı bu zilli vallahii"

 

Alparslan dediğime göz kırptı. Sessizce dideyi giriş kattaki yatak odasına yatırdı yanına da bebek telsizini koydu geldi.

 

"bebeğim şimdi anne baba vakti diyelim mi"

 

"yaa alparslaan"

 

"noldu niye doldurdun gözlerini gülüm "

 

"beni dide'nin annesi olarak kabul görmen çok mutlu ediyor beni"

 

mırıl mırıl konuşuyordum öyle sesim bir kedi gibiydi şuan

 

"kurban olduğum asıl ben sana teşekkür ederim benim canımı canın olarak gördüğün ona anne edasıyla anne şevkatiyle yaklaştığın için. Sen benim sevdiğim kadınsın geleceğimsin. İleride yuvam olacak kadınsın. Senin hakkındır yavrum"

 

Alparslana sarıldım başımı boynuna gömdüm seni çok seviyorum alparslaan dedim

 

"bende seni çok seviyorum kurban olduğuum"

 

"ya bak hep beni taklit ediyosun"

 

"napiyim kızım çok hoşuma gidiyo öyle kelimeleri uzatman. Hele bana böyle cilveli cilveli alparslaan demiyo musun deli ediyorsun kızım beni.. Neyse hadi gel bizi bekleyen güzel şeyler var"

 

Bahçeye çıktık gördüğüm manzaraya şok oldum bu adam ne ara yapmıştı bunca hazırlığı

 

 

"alparslaan çok güzel çok ya ne ara yaptıın bayıldım"

 

Çadırın içine girerken konuştum. Alparslanda gelince dışarıdan çarşaf gibi olan yeri önüne getirdi ve içerisi kapandı. Led ışıkların aydınlığı vardı zaten güzeldi daha güzel oldu böyle.

 

"bende sana bayılıyorum kızım feda olsun sana"

 

"alparslan şarapta mı içeceğiz"

 

"evet balım kontrollü bir şekilde tabii ki içeride çocuğumuz uyuyo"

 

"hiih yok ben ağzıma sürmem yavrum içeride zil zurna sarhoş olursam Allah korusun"

 

"sen bilirsin bebeğim alternatifimiz var. Ben seni içmeden de sarhoş ederim"

 

"yaa nasıl olacakmış o"

 

" göstereyim gel sen şöyle kucağıma"

 

Alparslanın kucağına bacaklarımı iki yana açıp otururken oda saçlarımı parmaklarıyla kulağımın arkasına itiyordu. Sonra bana daha da yaklaştırdı yüzünü

 

"alparslan öpeceksen öp art-"

 

Dudaklarıma kapanan dudaklarla sözlerim yarıda kesildi. Öyle yavaş falan değil saf tutkudan şehvetten oluşan bir öpüşmeydi bu. Alt dudağını ısırıp geri çekildiğimde nefes nefeseydim

 

"az insaf kara gözlüm boğuluyordum az kalsın"

 

"bu gece yok sana insaf gel buraya"

 

Beni ensemden kendine çekerek tekrar dudaklarıma yapıştı. Dudaklarımı ağzında eziyourdu resmen. Bende onun dudaklarını hem ısırıyor hem öpüyordum.

 

"dilini ver efsun"

 

Dilimi yavaşça çıkardığımda alparslan ağzının içine alıp emdi. Sonrası daha ateşli ilerledi. Alparslan beni yere uzattığı gibi askılarımdan tutarak üzerimden çıkardı tulumumu. Sonra da kendi tişörtünü çıkarıp attı.

 

Bende o arada sütyenimi üzerimden çıkardım. Hayır yani ne gerek vardı şuan fazlalık.

 

Alparslan'ın göğüslerimi görünce gözleri ışıldadı resmen. Elleriyle göğüslerimi yoğururken:

 

"off yavrum tam ellerime göre memelerin var çok güzeller ölürüm bunlar için"

 

Dudaklarını sağ göğsüme kapattığında ağzından bir inleme kaçtı

 

"ımmh alparslan sen beni öldüreceksin"

 

Ağzında meme ucumu çekiştirerek bıraktı bana o şuh kahkahasını gönderdi. Cezbedici bakışlarını unutmayalım.

 

"daha yeni başlıyoruz güzelim bu gece seni altımda inim inim inletmezsem tüm Ankara siksin beni"

 

O böyle küfürlü konuştukça ben iyice kızarıyordum. Ama ateşli olduğum için zerre umrumda olmuyordu.

 

Alparslanı uzatıp tam erkekliğinin üzerine oturdum kendimi ona sürtünüyordum. O arada boynunu emmeye başladım. Ademelmasını boydan boya yaladım. Göğüs uçlarını ağzıma aldım onun bana yaptığının aynısını ona yapıyordum. hala kendimi ona bastırırken konuştum :

"nasıl sevdin mi ağzımın sıcaklığını hı"

 

Sesime kesinlikle ihtiras karışmıştı.

 

"Kızım şu ses tonuna bile boşalırım ulan nesin sen böyle"

 

Alparslan birden beni altına aldığında feleğim şaştı resmen. Tuttuğu gibi alt iç çamaşırımı da çıkardı. Şuan karşısında çırılçıplaktım. Iııh diye mızırdandım.

Göz kırptı ne istiyorsun der gibi

 

"boxerını çıkar seni çıplak görmek istiyorum"

 

"ulan amına korum ha siktin belamı konuşma şöyle"

 

Boxerını çıkarıp dudaklarıma sert bir öpücük kondurduktan sonra bacaklarımın iki yanından tuttuğu gibi kadınlığımı ağzına götürdü. Belim havalanmıştı şuan. Klitorisimi emiyor ağzında çekiştiriyordu. Bense altında zevkten gözleri kaymış bir şekilde inliyordum

 

"mmmh alparslan ah ah"

 

"işte böyle küçük kızım adımı inle"

 

"alparslaan ahhh ah daha hızlı"

 

Kafasını kadınlığıma bastırırken konuştum. Beni emerken çıkardığı sesler çok hoşuma gidiyordu.

 

"seni altımda kendinden geçmiş vaziyette görmek off mükemmelsin kızım"

 

"ahh alparslan konuşma işini yap"

 

Elleriyle okşamaya başlamıştı. Hareketleri sert ve hızlıydı.

 

"gel güzelim evet evet ak elime gel bebeğim ellerime aksın özün"

 

Titreyerek alparslanın ellerine boşaldım nefes nefeseydim.

 

"mükemmelsin güzelim mükemmelsin akıt ballarını "

 

Alparslan ıslanmış ve sıvılarımın bulaşmış olduğu kadınlığımı boydan boya yaladı içer gibiydi. Sonra dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.

 

"aldın mı tadını tadında senin gibi muhteşem güzelim"

 

Ona gülümsedim hala doymamıştım. Ve alparslanın koca oğlu önümde sere serpe dururken oldukça iştah kabartıcıydı. Alt dudağımı ısırarak alparslana baktım.

 

"alparslan ayağa kalk"

 

Niye der gibi baktı eminim şuan çok zorlanıyordu. Korkma kara gözlüm bu sefer seni de tatmin etmeden bitmeyecek bu gece.

 

"alparslan ayağa kalk"

 

Alparslan ayağa kalkınca bende önünde diz çöktüm. Alparslan ne yapacağımı anladı emin misin der gibi gözlerime bakıyordu. Aslında daha önce yapmadığım için biraz tedirgindim. Çaktırmadım alparslana zaten o beni yönlendiriyordu.

 

"güzel yavrum evet tut, ellerini sar ona.. evet bebeğim okşa şimdi.. Ohh"

 

Okşarken bir yandan da alparslana oluyor mu dercesine bakışlar atıyordum. Alparslan gözlerini kapatmış hırlar gibi sesler çıkarıyordu.

 

Ellerimle ucundan aşağı doğru okşarken ki kocaman olduğu için iki elim bile yetmiyordu. Birden başına öpücük kondurdum

 

"siktir napıyosun kızım"

 

Alparslana alttan gözlerimi dikmiş bakarken başını ağzıma aldım. Alparslan derinden inledi. Göz temasını kesiyorduk.

 

"oahh harikasın bebeğim ahh ebemi siktin efsun"

 

Saçlarımı ellerine dolayıp kafamın arkasından bastırarak iyice gırtlağıma kadar soktu biraz bekleyip geri çekti sıkıntı yok der gibi gözlerimi kapatıp açınca ağzımda gitgel yapmaya başladı.

 

"geliyorum efsun ahh"

 

Başımın arkasından tutup gırtlağıma kadar soktu yine bir iki gelgitten sonra ağzından çıkardı ve göğüslerimin üzerine boşaldı.

 

"Sen mükemmel bir detaysın efsun hayallerimden daha güzelsin"

 

Dudaklarımdan öptü sonra uzandı beni de göğsüne çekti. Üzerimize yandaki çarşafı örttü

 

"ay biz film izleycektik sevgilim"

 

"Kızım filmin alasını biz çektik yerim filmini"

 

"yook sen yine de beni ye"

 

"kurban olurum sana doyumsuz musun sen"

 

"sana doyumsuzum"

 

Bölüm sonuu geç geldi ama iyi geldi hı baya da uzun

 

Tekrar okuyup kontrol etmeden paylaşıyorum hatalar varsa bildirin düzelteyim kankişlerim😽

 

Bölüm hakkında ki düşünceleriniz?

 

Bölümü kaçta okuyorsunuz?

 

 

Loading...
0%