Yeni Üyelik
17.
Bölüm

17. Bölüm

@zeybik_yz

Arkadaşlar yorum ve vote o kadar az ki. Herkes gibi sınır koymadığım için mi yorum yapmıyorsunuz.🥺 Üzmeyin beni Kankişlerim görüşlerinizi benimle satır aralarında paylaşın.

 

Keyifli okumalaar😽

 

Muhteşem bir geceden sonra dışarıda çıplak üşüdüğümüz için alparslanla eve geçip didenin yanında uyumuştuk. Dideyide ortamızda uyumuştuk. Bu hissi tarif bile edemem. Aile gibiydik, çekirdek bir aile. Onlara bir sürpriz hazırladım. Şimdiyse fotoğraflarını çekiyorum. Allahım o kadar tatlı uyuyorlar ki ikisininde etlerini mıncırmak istiyorum. Fotoğraf çekmeyi bitirdim.

 

Hayır bu kadar tatlı durmamalıydılar.

Benim güzel ailem ya ikisine de kurban olurum yerim ikisinide. Bu sevgi çok başkaydı çok. Bu cimcime alparslanı da geçti öyle bir taht kurdu gönlüme. Şimdi ana yüreği yaa diyip triplere girmeliyidim evet ama vakit yoktu uyandırmam lazımdı birlikte vakit geçirmemiz lazımdı çünkü canım aa

 

"annesinin kuzusuu uyan balımm"

 

Ay gözlerini açıp sersem sersem bana bakıp tekrar kapatıyordu. Yerdim ama ben bunuu.

 

"güzel kızım kalk artık, hadi bebeğimm"

 

Şimdi de gözlerini açmış bana utangaç bakışlar atıp gülücükler saçıyordu. Allahım ama ben bu kızı yerdim. Bu utangaç bakışlar bu ara favorisiydi. Ortalığa gülücükler saçarken bir yandan da böyle bakıyordu.

 

Kucağıma aldım o minicik boğum boğum kollarını boynuma doladı kafasını göğsüme koydu sersem sersem duruyordu öyle şapşik yaa

 

"alparslaan.. alparslaan"

 

Saçlarını okşayıp hafif dürterek adını sesleniyordum ama çıt yok. Alparslanın şuan uyanık olduğunun farkındaydım ama bilerek gözlerini açmıyordu. Aklıma gelenle gülümsedim.

 

"kızım babayı uyandıralım mı ne dersin"

 

Didenin kulağına doğru fısıldayıp onu öperek sesimi açmak için bir iki öksürdüm ve şarkı söylemeye başladım.

 

Kara gözlüm, biz seninle

Bir ev kursak yemyeşil

Pervazında, bahçesinde

Kumrular mı söyleşir?

 

Alparslan gözlerini açtı, yüzünü bize döndü. Alt dudağını dişleyip gülümseyerek bizi izledi. Yeni uyandığı için saçları birbirine girmiş yüzüne dağılmıştı. Ah şu görüntüsü... Serenatıma ara vermeden devam ettim.

 

Cennet oldun gam telimden

Çal, yüreğim iyileşir

Gözlerine baktığımda

Yedi cihan birleşir

 

Şarkıyı daha bitiremeden alparslan beni kucağımdaki tuttuğu sulusepkenle yatağa uzatıp üzerimize eğildi.

 

"bu ne güzel günaydın demek kurban olduklarım"

 

Yeni uyandığını belli eden erkeksi sesi çok güzeldi. Hem dide'yi hem beni boynumdan öptü.

 

"kızıım sen babayı ağlamadan da uyandırabiliyormuşsun bebeğim"

 

Tekrar dideyi öptü o ipek gibi saçlarından. Gözlerini bana çevirdi. Dudaklarıma öpücük kondurup geri çekildi.

 

"siz bana bahşedilmiş cennetsiniz efsun"

 

Tekrar dudaklarımdan öptü ve geri çekildi. Ardından ikimizede kolunu sarıp gözlerini kapattı ne yani uyuyacak mıydı tekrar

 

"alparslaan kalksanaa ya uyumaya mı geldik buraya allasen"

 

"yavrum uyumak değil ki bu, anın tadını çıkarmak. Sevdiğim kadın ve kızım yanımda. Huzuru depoluyorum içime şuan"

 

"çok tatlısın ama yemezler kalk hem ben size ne yaptım baak"

 

Ben yatağın içinden telefonumu alıp fotoğraflarını açarken oda yatakta huysuzlanan kızıyla ilgileniyordu.

 

"babacım dur kızım gel şöyle babaya"

 

Alparslan sırtını yatak başlığına yaslayıp dizlerini kendine çekti ve dideyi de kucağına oturttu.

 

"yavrum dide niye çıplak şurdan zıbınını versene giydirelim üşütmesin"

 

"ay dur sevgilim yaa size sürprizim var dediim hem banyoya sokacağız dide'yi"

 

"ha söyle bitanem neymiş bize sürprizin"

 

"tadaaaa! Sizi öpücüklere boğduum"

 

 

Alparslan fotoğrafı görünce kahkaha attı

 

"yavrum sen naptın ya şaheser bu resmen şaheser"

 

"ay değil mi yaa çok güzel oldunuuz"

 

Dide'yi kucağına alıp sırtına baktı tekrar kahkaha attı

 

"çok yakışmış kızıma da bi renk katmış sanki hı"

 

"tabi kii ben yaptım sonuçta.. alparslaan hiç hissetmedin mi yaa normalde senin hemen uyanman gerekmiyor mu askersin sonuçta "

 

"yavrum hissetmez olur muyum ben sırtmda gezinen dudakların keyfini çıkarıyordum. Aklıma rujlu öptüğün gelmedi tabii"

 

"yaa şapşal mısın alparslaan"

 

"yaa şapşal değilim efsuun aşığım kızım aşık"

 

"bu fotoğrafı hemen duvar kağıdı yapıyorum hemen"

 

"bana da atsana yavrum"

 

"atayım sevgilim a bu arada senin telefonunun duvar kağıdıda benim mezuniyetteki sulusepkenle olan fotoğrafım. Dikkatimden kaçmadı yanii"

 

Bana göz kırptı yataktan dideyle kalkarken. Sonra aynada hafif yan dönüp sırtındaki dudak izlerime baktı güldü.

 

"yavrum ben duşa giriyorum ama önce dideyi yıkayayım"

 

"ay dur bende yardım ediyim"

 

"tek yıkayabilirim yavrum sen işin varsa hallet"

 

"ya hayır alparslaan bi yerini acıtırsın, incitirsin belki olmaz öyle beraber yıkayacağız bu cimcimeyi değil mi kızım"

 

Sonunu didenin elini tutup ona bakarak söyledim hemen gülücükler saçmaya başladı.

 

...

 

"Alparslan yapmaa çocuk var yaa"

 

Alparslanla kahvaltı hazırlıyorduk sürekli sırnaşıyordu boynuma, Dudaklarıma öpücükler konudurup sarılıyordu. Dide mama sandalyesindeydi ve önündeki oyuncaklara odaklanmıştı.

 

"yavrum dayanamıyorum ki sana dokunmadan. Elin elimde olsa yeter"

 

Beni belimden tuttuğu gibi tezgaha oturttu ve dudaklarıma yapıştı. Resmen içiyordu dudaklarımı.

 

 

Fotoğraf temsilidir.

 

Kendimi geri çekip konuştum. Alparslan duur kız burdaa

 

"yavrum arkası dönük sandalyesinin ya durmuyosun ki öpeyim"

 

Mızırdanarak söylediğine güldüm.

 

"ya bebek misin sen yerim seni sesini küskün çıkarma"

 

"tamam yavrum tamam hadi gel otur ben doldururum çayları her şey hazır zaten"

Masaya geçip otururken konuştum :

 

"evet alparslan beyciğim bugün ki planımız nedir"

 

"Plan falan yok şehri gezip en sonda sahilde bir şeyler içip evimize dönüyoruz güzelim"

 

"e Esralarda bizimle mi dönecek nasıl yapacağız bugünü de onlarla mı geçirsek"

 

"olmaz bebeğim yalnızca üçümüz olacağız. Konuştum onlarla da aynı saatte şehrin çıkışında buluşup peş peşe döneceğiz Ankaraya"

 

Alparslan kıskanç bir adamdı ve esrayla tuğrul abiyi nasıl birlikte tatile yolladı aklım almıyordu. Demek ki aşk insana her şeyi yaptırıyordu. Alparslan tuğrul abiye fazlasıyla güveniyordu ve tahminlerim doğruysa eğer büyük olay çıkardı.

 

Ona kafamı sallayarak onayladım. Bugün için çok heyecanlıydım.

 

Esra'nın ağzından

 

Hala abimin beni tuğrul abiyle tatile göndermesine şaşkındım. Biliyorum efsunla vakit geçirmek istiyordu insan sevince her şeyi yapardıda sonuç olarak benim hödük, beni erkek sinekten kıskanan abimden bahsediyoruz. Evet savaş ve tuğrul abiye sonsuz güveniyordu onların yanında oldukça rahattım ama bu beni bile şaşırttı. Aman canım her neyse bunları düşünmeyecektim yanımdaki ketum adamla şu iki günü ne kadar zevkli ve eğlenceli geçirebilirsem o kadar iyi geçecek bi tatil geçmişti elime.

 

Otele varmak üzereydik ve geçtiğimiz yollar bile bu şehre aşık olmama yetiyordu. Otele giden yolda boydan boya uzanan deniz manzarası vardı. E tabi Ankara'da deniz olmayınca gördüğüm her denize ağzımın suyu aka aka bakıyordum.

 

"tuğrul abi ne kadar kaldı ya bir an önce denize girmek istiyorum hem acıktım da"

 

"on on beş dakikaya oteldeyiz"

 

Ketum diye boşuna mı diyorum ya üç buçuk dört saat yol geldik adamla on cümle kurmadık nerdeyse.

 

"miden nasıl daha iyi mi"

 

"iyi tuğrul abi araba tutuyor beni metpamid almamıştım binmeden o yüzden öyle oldu"

 

"niye unutuyosun kızım hem fecii şekilde araba tutuyor hemde ilacını almayı unutuyorsun"

 

Bana kızar şekilde benimle konuşmadı beni sinirlendirdi. Adamın dili açıldı birden

 

"ya napabilirim tuğrul abi unuttum aa"

 

"neyse dönüşte ben hatırlatırım"

 

Kızmasının sebebi daha yarım saat bile yol almadan midemdeki her şeyi çıkarmamdı. Aniden arabayı durdurmasını söyledim sağa çekti ve ben kendimi arabadan attığım gibi kusmaya başladım. Beni şaşırtan şey tuğrul abinin önüme gelen saçlarımı ensemden toplayarak sırtımı sıvazlamasıydı. Ona her ne kadar miden bulanmasın git desemde dinlememişti. Tuğrul abi çok merhametli adamdır biliyorum ama bana karşı hep bir mesafeli olduğu için şaşırdım açıkçası beklemiyordum.

 

Otele gelip yerleştik karşılıklı odalarda kalacaktık. Gelince abime haber verdim adam 2 saate bir beni arıyordu yahu. Abi madem beni buraya gönderdin beni eler misin ya sal beni.

 

Hemen üzerimi değiştirdim tuğrul abi yemeğe gideceğimizi söyledi çünkü.

Akşam yemeği yiyecektik ve yanımda çok az kıyafetim vardı ani geliştiği için elime ne geçtiyse valizime teptim çünkü. Siyah büstiyer ve etekten oluşan takımımı giydim. Ufaktan nakyajımı tazeledim ve saçlarıma da bir tarak vurduktan sonra hazırdım işte.

 

 

"esra seni o yemeğe böyle götüreceğimi mi düşünüyorsun"

 

"hayır düşünmüyorum çünkü beni yemeğe sen götürmüyorsun tuğrul abi birlikte gidiyoruz"

 

"hasbinallaah"

 

Ağzının içinde geveledi bir şeyler ay kusura bakma tuğrul abiciğim abim yokken istediğimi giyeceğim seni dinleyemem.

 

Tuğrul abide keten pantolon ve oversize gömlek gitmişti. Taş gibiydi bu adam taş.

Tuğrul abinin koluna girip asansöre doğru çekiştirdim onu.

 

Evet çekiştirdim çünkü çekiyorum çekiyorum izbandut gibi gelmiyor bi türlü. Mecburen dönüp gözlerine baktım sorun ne der gibi. Gözleriyle koluna girerek çekiştirmek için tuttuğum elini gösterip hayırdır der gibi baktı.

 

"a ne var tuğrul abi gelmiyorsun sende napayım gücümüz yetmedi tuttuk elini ha nolmuş"

 

Dediğime güldü gel buraya gel başımın belası deyip koluyla belimi sardı ve bu sefer o asansöre doğru beni ilerletti. Bana bu kadar yakın olmazdı ki asla. O yüzden şuan taşikardi geçiriyordum nabız oldu 180 yani.

 

Kurguda görmek istediğiniz şeyler varsa benimle paylaşabilirsiniz.

 

Esra ve tuğrulu seven kaç kişiyiz? 🤭

 

Efsun, alparslan ve dideyi sevenleri görelim?😝

 

Diğer bölümde çok geçmeden gelecek yarıda kalmış gibi oldu böyle biliyorum aşklarım.

 

 

Loading...
0%