@zeybik_yz
|
Cici kuşlarım yorum yapın ki devam etmek için sebebim olsun 🎀
"Kızım acele et diyorum ay geç kalacağız. Yahu gittin geldin o mendebur halana çektin, ondan beter uyuşuksun a aa" Annemin her zamanki gibi benim tüm olumsuz huylarımı halama benzeterek yaptığı serzeniştende anlayacağınız üzere, evet bu akşam benim mezuniyet törenim var ve ben biraz daha acele etmezsem kesinlikle geç kalacağım. Bilirsiniz ki kırmızı şehvet, aşk, güç ve azmi simgeler. Bu yüzden bu gece için özel olarak kırmızı bir elbise seçtim. Kesinlikle hayatımın en gurur verici günü. Üniversiteye moda tasarım okuyarak başlayıp iç mimarlıkta ÇAP yaptım sonunda yıllardır verdiğim emeğin karşılığını almaya en çekici halimle gitmeye hazırım . (iki elbiseden istediğinizi düşünebilirsiniz)
" yavrum alparslan aradı az önce esra sana ulaşamamış konum istedi. Buraya geliyorlarmış, mekanı bulamamışlar ben attım ama sen bi bak istersen" savaş abimin sözlerinden sonra ufak çaplı bi şok geçirmiştim. Alparslan abi mi geliyordu! Nasıl yani iyide o sınır dışı göreve gitmişti 4 ay önce, ne ara dönmüştü, neden haberim yoktu, benim mezuniyet törenimde ne işi vardı ve en önemlisi ben neden telaşa kapılmıştım? Ben daha kafamdaki düşünceleri kovamadan karşıdan gelen esrayı görmemle gözlerim açıldı. Masalara bakarak bizi bulmaya çalışıyordu. Esra benim en yakın dostumdu. Kendisi bu dünyadaki en sağlam dosttur ve alparslan abinin kız kardeşi sıfatını da unutmamak lazım. Beni görmesi için masadan kalkarak esraya doğru ilerlemeye başladım. Oda beni görünce hızlı adımlarla yanıma geldi ve sıcacık sarıldı " oha kızıım ateş parçası gibisin afetsin resmenn ayrıca başarını da kutlarımm" deyip elimden tutarak etrafımda bi kez döndürdü. O sırada bize doğru gelen alparslan abi ve kucağındaki dide'yi görmemle derince yutkundum. Üstünkörü esraya Gözlerimi babasının kucağından çıkıp bana gelmek için ellerini uzatan dide' ye çevirdim. Allahım allahım o kadar tatlı olmuştu kii babasının kucağından hızlıca çekerek kucağıma aldım ve yanağına bir öpücük kondurup "e hadi bizimkilerin yanına geçelim ayakta kaldık böyle" deyip onları masaya doğru yönlendirdim. Alparslan abi şaşkın bi şekilde bir bana bir elinden hızlıca çekip aldığım kızına bakıyordu. Dört aydır burada değildi ve biz kızıyla samimiyeti bayağı bi ilerletmiştik. Haberi yoktu sanırım. E napalım canım o'da alışsındı bi zahmet. Alparslan abi abimin yanına, esraysa benim yanıma oturmuştu. Karşılıklı oturmuş olduk böylelikle. Onlar babamla sohbete dalarken esrada anneme münevver teyzelerin işi çıktığı için gelemediğinden bahsediyordu. Bense kucağımdaki şebekle oyuna dalmıştım bile. Minik kuzuma da kırmızı elbsie giydirmişler o kadar yakışmış ki etlerini mıncırıp yememek için zor tutuyorum kendimi.
Alparslanın gözleri üzerimizdeydi hissediyordum bi kaç pozdan sonra Esra selfie yapmamız gerektiğini söyleyip masanın ön tarafına geçerken bende minik kelebeğimin çıkmış tokasını takmaya uğraşıyordum ama o kadar hareketli ve tokalardan asla hoşlanmayan bi bebekki bir türlü takmama müsaade etmiyordu "kız sulusepken dur azıcık takayım şu tokanıda cici kız ol" deyip toka savaşında galip geldiğimde bi oh çekip kameraya bakacaktım ki gülme sesi gelince Alparslan abiye döndüm ve anında gözlerim açılıp dudaklarım şaşkın bi şekilde kıvrıldı. Uzun bir süreden sonra onu gülümserken görmüştüm ama öyle tebessüm falan değil ağız dolusu bir gülümsemeydi bu. Hemde kızıyla beni izlerken. Eğer okuyan varsa yorumda ses verebilir mii merak ediyorum. |
0% |