Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@zeybik_yz

5.Bölüm

Evde ne esra ne münevver teyze vardı onları aradığımı gören alparslan abi az önce pazara gittiklerini söyledi ve üzerini giyinmeye yukarı çıktı.
Münevver teyzem tam bir pazar teyzesidir asla başkasını göndermez. Kendiyle birlikte esrayıda her daim sürükler. Aklıma gelince güldüm ve onlar gelene kadar temizliği bitirmek umuduyla başladım.

Zaten üst katı esra gitmeden yapmış alt kat bana kalmıştı. Hemencecik süpürdüm dibini köşesini. Yer suyunu hazırladım tam silmeye başlayacaktımki bizim sulusepkenin ağlamasıyla yukarı çıktım. Beşiği alparslanın odasında olduğu için bir an tereddüt etsemde ağlayan çocuğu öylece bırakıp gidemeyeceğim için hızlıca içeri girdim.

Ne ağlıyorsun kız ciyak ciyak diyip yanına ilerlerken burnumun direğini kıran o koku geldi yerleşti burnuma. Birde ne göreyim boklu böcek sırtına kadar yapmış, her tarafı da batmış. Kollarından tutup yukarı kaldırdım.

"kız seliklii sen sulusepkendin birde boklu böcek mi oldun hıı. Bu ne halleer, ne yedirdiler dide'm sanaa" gülüp söylenerek kollarından tuttuğum boklu böcekle arkamı döndüm. Alparslan abi kapı pervazına omuzunu yaslamış bir bacağını diğerinin üzerine doğru getirmiş öylece bizi izliyor.

" alparslan abi kızın artık sulusepkenden boklu böceğe terfi etti şu haline bak"

deyip dide'yi gösterircesine yukarı doğru kaldırdım

" hemen banyo yaptırmam lazım ama tek başıma yaptıramam ki yardım etsene bana"

Yüzünde gülümseyle bizi izleyen adam asla duruşundan taviz vermedi.
Heey kime diyorum diye tekrar seslendim. Gözlerini ikimizin üzerinde gezdirerek ki bakışlarında derin bir huzur vardı çok belliydi ve mırıl mırıl söylendi.

" rabbim bana dünya da ki cenneti sizinle nasip etti sanırım "

çok sessiz olmasına rağmen duydum ve birisi kalbimi alıp elleriyle sıktı, sanki içimde volkanlar patladı. Yanlış duymuş olabilir miydim çünkü çoğul konuşmuştu.

Hızla odanın içindeki banyoya doğru ilerlemeye başladım. O'da peşimden geliyordu. Off gelmede diyemezdim ne demekti bu! Ben yanlış mı anlıyordum bu olanları yoksa düşündüğüm gibi miydi kafam karma karışıktı allahım sen bu aciz kuluna bir çıkar yol göstersen ya ben yolumu bulamıyorumda!

Hiç duymamış gibi yaparak normal tonda tutmaya çalıştığım sesimle

" sulusepkenin küveti nerde göremedim"

Üzerime doğru gelmeye başladı ay hayır allahım böyle bi yolu kastetmemiştim. Noluyoruz demeye kalmadan arkamdaki bebek küvetini aldı ve açtı.

"sen suyu ayarla ben üstünü çıkarayım istersen, iğrenme şimdi "

Gözlerini kaçırarak sorduğu soruya gözlerimi devirerek yanıt verdim.

"ben hiç miniğimden iğrenir miyiim aşk olsun alparslan abi" deyip üzerini çıkarmaya başladım. O ise kafa sallayıp küvetin filesini takmak için eline aldı
" onu takmasan olur mu ya iki kişiyizya file tek yıkamak için. Şimdi zorlar bizi. Sen tutarsın elinde, bende yıkarım olmaz mı"

Gülüp tamam hadi getir dedi.
Önce suyun sıcaklığına baktım elimle uygun mu diye.
" Kızım suyu zaten ayarladım, ılıttım yani neyini kontrol ediyorsun "

" ya sen ne bileceksin alparslan abi, ya sıcaksa minik yavruyu senin yüzünden yakamam. Hmm ama zaten iyi gibi ya sende bi baksana.

Aynen efsun adam kendi kızını nasıl banyo yaptıracağını bilmiyor sen biliyorsun aynen.

" yavrum ben ayarladım zaten madem bilmiyorsun niye tribe giriyorsun. Getir hadi suya koy üşümesin "

Yavrum mu demişti o bana sanki bilinç dışı söylemişti, zaten esraya da sürekli söylerdi evet evet yanlışlıkla oldu, zaten farkında bile değil

İpek gibi ama tokaya zor gelen saçlarını narince şampuanladıktan sonra küçücük kare lifini alarak boynundan kollarına göbüşüne ayaklarına kadar canını acıtmadan narince sürdüm lifi ay öyle güzeldi ki köpüklü köpüklü öpecektim şimdi. Alparslandan dide'yi aldım su dökerken korkardım bir şey olursa diye dökemezdim.

"ya öyle foş diye dökülür mü su boğucaksın a aa"

"ya alparslan abi biraz aşağıdan dök ağzına mı dolsun su ya"

" sadece sırtına döküyosun başından da döksene üşüdü yavrum ya"

Benim tüm söylenmelerime aynı muziplikte gülerek cevap verdi. Dide kucağımdayken alparslan havlusunun şapka kısmını başına taktı ve sardı. Bende iyice sarmaladım. Tam çekilecektim ki alparslan bir elini sırtımdan geçirip beni dideyle birlikte kendine çekti. Kızının kokusunu içine çekti, başını öptü. Tamam öpsün, sonuna kadar hakkı ama neden bana sarılarak yaptın bunu be adam. Ha içimde filler kudursun diyeyse kuduruyodu şuan.

Başını kulağıma doğru getirerek önce derin bir nefes aldı tüm bedenimle titrediğimi hissettim. Ardından atik bir hareketle kızını kucağımdan alarak banyodan çıktı.

Esralar gelmiş ve tüm işleri halletmiştik şimdi üzerimizi değiştirmek için esranın odasına geçiyorduk

" efom sen geçte ben minişimi alıp geleyim, abimde dinlensin biraz sabahtan beri o ilgileniyo"

Onu onaylayıp ben esranın odasına geçtim. Odamızın düzeni aynıydı hatta birçok eşyamızda buna dahil. Ferforje yatağı, komodini ve ayaklı boy aynasını birlikte almıştık ikimizinde aynıydı. Odalarımızdaki küçük bölmeyi annemlerin kiler yapmak için açtığı savaşa göğüs gererek giyinme odası yapmıştık. Kapı açıldı esra kucağında minişle içeri girdi ama uyudu uyuyacak

"efom sen üzerini giyin hazırlan bende hemen minişi uyutup hazırlanayım"
Onu onaylayıp dide'nin bal yanaklarından öptükten sonra hazırlanmaya başladım.

Mutfaktan başımızı bile çıkaramıyorduk resmen çünkü gerçekten kalabalıktı ve hizmet etmesi gereken kimdi tabii ki de bizdik. Emine teyzenin kızı bizimde biricik arkadaşımız nuranda bize yardım ediyordu. Sonunda tabakları hazırlamayı bitirip bahçeye çıkardık.

Bahçeye uzunca iki masa atılmış gençler bir masaya günün asıl sahipleri yaşlı kesimse bir masaya oturmuştu

Bizim masada abim, tuğrul abi ve alparslan abi yan yana oturmuştu evet mahşerin 3 atlısı bu üçlüdür alparslan abi şırnak'a gitmeden önce yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi.

Alparslan abinin karşısında semih abi ve o sırada bi kaç kişi daha vardı. Masanın diğer başı ise biz kızlar içindi nuran, şüheda ve esra oturmuştu bende tam oturacaktım ki kapı çaldı
" oturun oturun ben bakarım"
Kapıyı açtığımda karşımda mualla teyzenin kızı şehrazatı gördüm. Gece karası saçlarını sıkıca at kuyruğu yapmıştı gerçi bundan olsa olsa it kuyruğu olurdu ama!

Bu kadından hiç mi hiç haz etmiyordum. 27 yaşında daha önce bir evlilik yapmıştı.
Söylemeden geçemeyeceğim mahallede elinden geçmeyen erkek yoktur tam bir erkek avcısıdır ama böyle ortamlarda da edep timsali oluverip evlenilcek kız moduna bürünüyordu.
"hoşgeldin şehrazat abla"

" hoşbuldum canım alparslanda burda değil mi"

Sorduğu soruyla kaşlarım çatıldı ne alakaydı eve adımını dahi atmadan onu sorması

" evde abla sen geç içeri arka bahçedeler bende bi dide'ye bakıp geliyorum"

Hmm tamam canım bak sen deyip hızla arka bahçeye ilerledi. Anladığım kadarıyla sıradaki hedefi alparslan abiydi içimi garip bir sinir kapladı aman bananeydi sanki canım

Loading...
0%