Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@zeybik_yz

Aşklarım bol bol yorum yapın ki devamı gelsinn🫠🎀

Amaniin benim minişim uyanmışta uslu uslu duruyo muymuuş kız o etlerini mıncırırım senin

Kucağıma aldım ki ne alayım sırtı nasılda terlemiş hemen çekmecesinden kıyafetlerini alıp üzerini değiştirmeye başladığım sırada minişte bana laf veriyordu. Elini ağzına sokarak agucuu diye sesler çıkarıp o selikli elini de yüzüme şap diye bırakıyordu hey allahım heey!

 

Giydirdiğim zıbınlı üst çok yakışmıştı bu ballı kıza ama bacakları hep açıkta kaldı hemen uzun çoraplarından da alıp boğum boğum bacaklarına geçirdim. Ne kadar yazda olsa bebekti o üşürdü. Tokasını da taktığım gibi aşağıya indim.

 

 

" oy benim kınalı kuzumda uyanmış mıı getir yavrum babannesine bi mıncırsın etlerini"

 

"ohooy kimler gelmiş yaav kızım sen prensesimi bana getir o dedesini özlemiştir"

 

" yahu ali allasen elinden bıraktığın mı var ki seni özlesin" annemlere doğru dönüp

"akşama kadar kucağından indirmiyo beni verem ediyo bu herif, hayır bi bırakmıyo ki bizde torunumuzu iki bağrımıza basalım yahu"

 

Münevver teyzenin yapmacık sinirle konuşmasından sonra tam ona uzatacaktım ki şehrazat hazretleri lafa atladı hemen neymiş o kaç gündür görmüyomuşta, özlemişte biraz kucağına alsaymış. Minişi ona verdim ama sorun bi nasıl verdim öyle yalapşap tutuyordu kızı. Miniş büyümüştü artık kucakta durmuyordu ki kendini geri atıyordu.

 

Yılan şehrazatın alparslan abinin yanına oturması da gözümden kaçmamıştı.

Dide üzerinden konu açarak kucağındaki masum yavrumu kötü emelleri için kullanıyordu, alparslana bi şeyler söylüyor oda tebessüm ederek cevap veriyordu ama asla yüzüne bakmadığı kızından gözünü ayırmadığıysa gözümden kaçmamıştı.

 

Bende el mecbur tek boş yer olan semih abinin yanına geçtim. Alparslan abi bana öyle bi bakıyodu ki sanki bi suç işlemişim gibi istemsizce yerimde gerindim.

 

"ee okulda bitti şimdi nasıl bi yol izlemeyi düşünüyosun ufaklık"

 

Semih abinin sözleriyle elimdeki vişne suyunu bırakarak dikkatimi ona verdim

 

" bi kaç yere cv bıraktım, geri dönüş bekliyorum abi bakalım hayırlısı"

 

" peki hangi pozisyon için bildiğim kadarıyla sen çift diplomalısın"

Şöyle üzerimde bi göz gezdirdi

 

"e şu ortamda bile böyle cicili bicili giyindiğini hesaba katarsak moda tasarımdan devam mı hı"

Gülümseyerek söylediği şeyle birlikte alparslanı bir öksürük tuttu 3 yıldır burada yoktu ve semih abiyle baya muhabbetimiz olmuştu kötü niyetli olmadığını bana bir abi gibi yaklaştığını biliyordum o yüzden hiç kasmadım bende giydiğim beyaz body ve siyah pantolonuma baktım.

 

 

"yok be abii hem bugün iş yapmaktan süslenmeye vakit mi kaldı sanıyosun bu benim en cicisiz halim"

Söylediğime oda güldü. Alparslanın sert bakışlarını üzerimde hissediyordum. Ay niye bana bakıyosun canım sen kızına baksana düşman ellerinde kızın

 

"şaka bi yana bizim şirkete de bıraktın mı cv belki bi yardımımız dokunur hı'

Diyerek göz kırptı. semih abi başarılı bir şirkette insan kaynakları müdürüydü.

 

" bıraktım abi dönüt bekliyorum işte"

Onaylar şekilde kafa sallayıp önüne döndü. O sırada bana kaş göz yapan esraya döndüm ne diyosun der gibi kaşlarımı kaldırdım, bakışlarıyla telefonumu işaret etti. Baktım mesaj atmıştı.

 

-efo kurbanın olayım şu kadının elinden benim minişimi al tutamıyoda doğru dürüst sırf abime yaranmak için çocuğun bi yerini incitecek ya. Ben alırsam ayıp olur hadi -

 

Oh sonunda beklediğim fırsat ayağıma gelmişti. O iş bende der gibi gözlerimi yumup açtım o sırada minişim ağzına sokup iyice selikleidiği ellerini şap diye şehrazatın yüzüne bırakmasın mı!

 

"ıyy çocuğum, yavrum tükürüklü el öyle sürülür mü yaa" diye şakaya vurarak ama iğrendiği her halinden belli olan bi tonda söyledi. Alparslanda sinirlenmiş olacak ki elini uzattı kızını almak için ama ben ondan hızlı davranarak koltuk altlarından tuttuğum gibi şehrazatın kucağından kendi kucağıma çektim. Alparslan napıyosun der gibi bi bakış attı hiç oralı olmadım.

" kız sulusepken sen şehrazat teeyzenin suratını mu suladın hıı ellerini yıkayayımda pislendi malum"

Şehrazatın yüzüne baka baka söyledim hepsini teyze lafını duyunca alın al morun mor oldu oh olsun sana yılan şehrazat.

 

"eline de bebek pek yakıştı ha efsun"

Gülümseyerek bana seslenen adama döndüm semih abi ne alaka şuan elime bebek yakışması sana mı kalmış ya bana bebek yakıştırmak. Onu bu sözüyle alparslanın homurdandığını duydum bakmadım ona taraf semih abiye gülümseyip içeri geçtim.

 

Minişimin ellerini yıkayıp beşiğine koydum geçip banyoda kendi ellerimi de yıkayıp kuruladım. Beşikten ellerini birbirine çırpıp guu guu diye ses çıkaran sulusepkeni alacaktım ki tam kolumdan tutulmamla duvara yaslanmam bir oldu.

 

" neydi o aşağıdaki halleriniz"

 

Alparslanın söylediğiyle girdiğim transtan çıktım.

 

"kimin hallerimiz" sanırım çıkamamışım

 

"Efsun delirtme beni semihten bahsediyorum bir dakika yanından ayrılmadı it"

 

Dediğiyle ima ettiği şeyi anladım ve başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen sinirle göğsünden iterek duvarla arasından çıkmaya çalıştım, bırakmadı.

 

" sen neyi ima ettiğini farkında mısın ya ben o adama abi diyorum abi çekil şurdan gidicem"

 

Gözlerim dolmuştu ben ona karşı içimdekileri daha kendime açıklayamazken o başkasının varlığından bahsediyordu.

 

Tek eliyle tutup beni tekrar duvara yasladı kaçmamam için tek bacağını bacaklarımın arasına kilitledi.

 

Odanın ışığını yakmamıştım holden gelen loş ışık vardı sadece. Yüzümün her zerresini izledi, sakin sakin ezberler gibi. Bakışları gözlerimde dolandı kirpiklerimde, saç diplerimde, çenemde bile. ne konuştuğumuzu da unuttum o an biz niye bu haldeydik ya.

 

"Seni başkalarına öyle gülerken görünce dayanamıyorum efsun, hepsinin sana, tenine değen gözlerini deşmek istiyorum,

 

Sessizce alnını alnıma dayayarak söylediği şeyler bende şuan bi anlam ifade etmiyordu, bilincimin yerinde olduğunu düşünmüyorum.

 

Parmaklarıyla saçlarımı kulağımın arkasına doğru itti eli hain bi düşman gibi hissettirmeden boynumda oyalanmaya başladı. Parmaklarının tersiyle göğüs çizgimi hatta dekolteli ve sıkı olduğu için üstleri belirgin olan göğsümde tüy misali gezindi parmakları.

 

Nefes alışverişim ciddi derecede hızlanmış boğazım kurumuş içim alev alevdi. Verdiğim her soluk onun dudaklarına çarpıp dağılıyordu. Parmakları tüy gibi dokunuşuna devam ederken göz göze gedik dudaklarımı yalama ihtiyacı hissettim ve yaladımda. Hareketimle birlikte alparslanın bakışları derinleşti dudakları açılıp kapandı ve adımı sayıkladı sanki bir ihtiyaçmış gibi çıktı dudaklarından adım.

 

"alparslan abi" ismini söyleyip sustum devamını getireceğim sırada dide'nin ağlama sesi duyuldu ve rüyadan uyandım, hemen çıktım kollarından dide'yi aldığım gibi aşağı indim. Biz az önce ne yaşamıştık neden yaşamıştık. Pişman değildim hayır ama feci şekilde utanıyordum.

 

Sanırım düşüncelerim beni yanıltmıyordu. Evet son zamanlarda bana karşı çok mesafeliydi. şırnağa gitmeden öncesine dayanır bu evet ama döndükten sonra kesinlikle daha fazlaydı. Yüzüme bile bakmıyor benimle doğru dürüst konuşmuyordu.

 

Dide'yi sevmek için sürekli onlara giderdim hoşgeldinden başka bi söz söylemez arada da dideyle oynarken bizi izlerdi dideyle onun yatağında uyuyakalmışlığımız bile vardı hemde defalarca.

Ama bu sefer çok farklıydı az önce biz neredeyse... Yerimde zıplayarak dide'nin boynuna yüzümü gömdüm çok utanıyordum.

 

"Efsuun kızım sana zahmet şu çaylara bi baksan yavrum"

Münevver teyzenin seslenmesiyle bahçeye çıktım tam onaylayacaktımki

 

" ay münevver teyzecimm ben hemen tazelerim sen hiç merak etme"

 

Şehrazatı boğmama az kalmıştı alparslana değil annesine bile oynuyordu sanırım bu sefer diğerleri gibi tek gecelik bir ilişki yerine uzun soluklu bi eğlence arıyordu kendine avucunu yalardı.

 

Peki madem diyip yerime oturdum.

 

" Efsun alparslan senin peşinden geldi o nerde"

Semih abinin gergin bi ses tonuyla sorduğu soru beni daha da gerdi.

Ne yani canım peşimden içeri girdi diye beni odasında duvara yaslayıp az daha öpecek kadar yakınlaşacak hali yoktuya

 

"bilmiyorum ki semih abi görmed- aa geldi bile işte"

 

Alparslan masada semih abiye doğru hafif eğilip göz kırparak başını sağa sola salladı ikisinin duyabileceği tonda söyledi ama bende duyuyordum çaktırmadım.

 

"hayırdır kardeşim beni mi özledin yoksa korkuttum mu seni "

 

"çok şeyler değişti aslan rakip bile değiliz artık ne korkutması"

 

Ne hakkında konuşuyorlar bilmiyorum ama kesinlikle bu bir meydan okumaydı. Ay bugünde herkesin üstünde bi gerginlik noluyoruz ya.

 

" kız sulusepken bi rahatmı dursan napıyosun öyle "

 

Kucağımda ellerini masadaki her şeye atan kızın yüzünü bana doğru çevirdim. Boş kaldıkça böyle ellerini yalıyodu allahım kime çekti bu kız. Bir elini ağzına sokup bir elini benim omzuma doğru koymuştu. Yine mi hayır hayır. Şaap diye selikli elini yine yüzüme yapıştırdı a sıvadı da ama her yerime sürdü utanmadan.

Esra bu halimize gülüp

 

" vallahi bana böyle yapmıyo efom yaa. Abi bak net söylüyorum senin bu kızın efoyla bi alıp vermediği var yalıyo resmen kızı baksana "

 

Esranın söyledikleriyle bizi izleyen alparslanla göz göze geldik gülümsedi. Öyle içten kaygısız bi gülümsemeydi ki bu.

Şuan o minicik ağzını yanağıma dayamış abb abb yaparak tükürük saçan minişi saymazsak güzel gözüküyorduk ya.

Loading...
0%