Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@zeybik_yz

Saat epey geç oluğu için herkes evlere dağıldı. Abim ben, tuğrul abi, semih abi ve şehrazat dışında. Bahçede sohbet ediyorduk hala daha doğrusu şehrazat hala alparslana yanaşmaya çalışıp aralarındaki muhabbeti ilerletmeye çalışıyor, semih abi nedenini anlayamadığım bir şekilde sürekli gözlerini üzerimde tutuyor, esrayla bense ortamdan ayrı sohbet ediyorduk.

 

"sende fark ettin mi şehrazat ablanın abime bakışlarını"

 

" esra fark edilmeyecek gibi değil ağzına düştü adanın resmen "

Daha fazla bu görüntüye katlanmak istemediğim için abime kalkmak için işaret yaptım görünce kafa salladı

 

" bizde kalkalım yavaştan hem geç oldu yarın iş var malum "

 

" savaş haklı geç oldu bana da müsaade gençler "

Tuğrul abinin konuşmasıyla semih abilerde ayağa kalktı semih abi şehrazatın abisiydi ve tuğrul abiyle yaşıtı yani 29 yaşındaydı.

 

Hep beraber kalkıp görüşürüz diyerek evden çıktılar arkalarından oh çektik esrayla koca bir oh bugün neydi allahım ya. Esrayla aramızda geçen ufak eline sağlık yok senin kesene bereket muhabbetinden sonra bende kapıya yöneldim alparslan da önümüzden yürüyordu abimle. Abim bahçe kapısından çıkınca alparslan bana dönüp göz kırptı ve çapkınca gülümsedi. Onun bu haline bende gülümsedim ve gözlerim yanımdaki esraya takıldı.

 

Abisinin bana göz kırpıp güldüğünü gördü ve dudağının tek kenarıyla gülüp kafasını sallayarak bu konunun daha sonra kesinlikle konuşulacağını belirtti.

Hemen kaçıp abimin peşinden eve girdim.

 

Bugün cv bıraktığım bir şirket beni görüşme için çağırmıştı aşırı heyecanlıydım. Artık evde durmak istemiyorumdum çalışmak, işimi yapmak istiyordum. Semih abinin çalıştığı şirketti görüşme talep eden şirket sanırım onunda etkisiyle olmuştu çünkü en az 2 yıl deneyim istiyordu tüm şirketler. Ay ama sen almazsan diğer şirketler almazsa ben o deneyimi nasıl kazanayım yahu

  

Üzerinde E yazan kocaman kolyemi de taktıktan sonra işte görüşme için hazırdım ve kesinlikle kıyafetlerim benden daha iyi designer bulamazsınız diye bas bas bağırıyordu. Şaka şaka ama itiraf etmeliyim ki yeşil tenime yakışıyordu ve 162 de olsam belirgin göğüs, kayış gibi ince bel ve dolgun kalçalara sahip olduğum için çoğu kıyafeti iyi taşırdım

 

Kumral saçlarımı da şekillendirip arkama doğru atmıştım. Hala aynada kendimi süzüp övgüler yağdırırken

 

" çatladı o ayna çatladı hadi artık kızım ilk günden geç kalıcaksın a aa ben senin gibi mıymıntısını görmedim vallahi hadi çocuğum hadi yavrum git artık"

 

"ya annee off ne sıkıyosun kolumu yaa tamam çıktım iştee bana şans dile annelerin en pamuğuu"

 

" ben şans mans bilmem kızım dua ederim dualarım seninle hakkında hayırlısı olsun yavrum"

 

Bir kez annemi öpüp evden çıktım. kahretsin taksi çağırmayı unutmuştum kesin yetişemeyecektim. Telefondan taksi numarasını tuşlarken aynı zamanda kendi kendime konuşuyordum. Annen haklı kızım mıymıntının teksin sen ya neyle gidicen acaba ta oraya neyle akl-

 

" Efsun kime saydırıyosun öyle hayırdır"

Alparslanın sesini duyunca tüm kaslarım kasıldı içimden bi alev topu geçti. O geceden sonra hiç konuşmamıştık ve üzerinden 3 gün geçmişti bugün cumaydı. En iyisi olmamış gibi davranmak kızım ordan devam.

 

" iş görüşmesine gidicemde taksi çağırmayı unutmuşum kendime saydırıyodum"

Gözüme güneş geldiği için tek elimi alnımdan gözlerime siper etmiş başımı da hafif yana yatırmış konuşuyordum.

Beni süzdü baştan aşağı bana bakarken gözleri parlıyordu ya da ben yanlış anlıyordum bilmiyorum

 

" söylesene kızım boşuna mı varız atla hemen bırakayım hangi şirket"

Konuşurken binmem için arabanın kapısını açtı söz hakkı bile tanımadan oturtup kapattı kapıyı ve yerine geçti arabayı çalıştırdı.

 

"hangi şirkete sürüyorum efendim"

 

Sanki benim özel şoförümmüş gibi konuştuğunda gülümsedim ve şirketin adını söyledim. Anında bana döndü ve o kılkuyruğun çalıştığı şirketten mi bahsediyosun dedi.

 

Semih abiyle alıp veremediği ne bilmiyorum önceden de hiç anlaşamazlardı ama yine de ona böyle hitap etmesi hoş değildi.

 

Semih abiye söylediğine yıldızları pek barışık olmadığı için takılmadım.

" evet alparslan abi o şirket"

Gözleri bu seferde kızgın bakıyordu ay naptım ben sana be adam sende bi şeyden memnun olmuyosun

 

"gerçekten mi efsun"

 

Anlamadım alparslancım ne gerçekten mi

" ne gerçekten mi alparslan abi"

 

"hay abine sokayım ne abiymiş arkadaş"

 

Sinirle mırıldanmasını duydum hee şimdi anladım abi dememe bozulmuştu bu dağ ayısı hiç kusura bakmasındı aramızda resmiyete dökülmüş bir şeyler yokken kendi kendime gelin güvey olur gibi abiyi aradan kaldıramazdım evet artık kendi hislerimden hemen hemen emindim ama karşı taraf için aynı şeyi söyleyemem çünkü hala yanılıp yanılmadığımı sorguluyordum içten içe.

 

" geldik"

 

"teşekkür ederim alparslan abi"

 

Yine ağzının içinde homurdandı ama oralı olmadım arabadan indim kapıyı kapatacakken

" o itle yakın olmanı istemiyorum efsun sana yaklaşmasına izin verme"

Bariton sesiyle söyledikleri beni gerçekten sinirlendirdi hayır bu bi uyarıdan çok ithama kayıyordu artık.

Ne diyosun ya yine başladın imalara

" ne iması kızım istemiyorum dedim sadece"

 

"peki sence senin isteklerin benim umrumda mı alparslan abi benden istekte falan bulunma ya ben senden istekte bulunuyo muyum"

 

Şehrazat cadısı senin ağzına düştüğü halde ben senden istekte bulunmuyordum ama hı alparslan bak aklıma geldi yine sinirlerim tepeme vurdu

 

Duraksayarak,

" abartıyorsun efsun basit bi ricaydı istemiyorsan şimdi ki gibi kale almazsın olur biter"

 

Bozulduğu her halinden belliydi allahım napmıştım ben ya şehrazata sinirlenip onu kırmıştım Of salak efsun salak

 

"kaç gibi biter işin taksiyle uğraşma bekleyeyim seni eve bırakayım vaktim var"

Benim bu sıcakta ayağımda 10 cm topukluyla taksiyle dolmuşla uğraşmamı istemediği için bana bu teklifi sunmuştu ama ben onu kırdığım ve benim yüzümden mahsunlaşan o bal suratını gördükçe kendime kızdığım ve bu sıcakta onu bide benim için bekletmek istemediğimden hızlıca

 

" hiç gerek yok ben taksiyle dönerim" demiştim

 

Kaşları çatıldı bir iki yüzüme baktı ve kafasını tek taraflı yana eğip onaylayarak gazladı.

 

Beni yanlış anlamıştı onu yine kırmıştım kendime lanetler ede ede içeri yürürken semih abiyi gördüm. Sağolsun benimle ilgilendi görüşme bitene kadar bekledi.

 

" Efsun bitti mi görüşme"

 

" evet semih abi sanırım aldım işi her şey olumluydu akşam 8 e kadar mailden bildireceklerini söylediler. Eğer işi alırsam pazartesi iş başı yapıyorum"

 

" çok sevindim senin adına seninle çalışmak kesinlikle muhteşem olacak" deyip bana sarıldı. Ne bana sarıldı mı noluyo ya hemen ittirip kollarından çıktım noluyoruz semihcim ne bu samimiyet

 

" ah kusura bakma anlık heyecanla kutlamak için sarıldım sorun yok değil mi"

 

"önemli değil semih abi ama bir daha olmasın lütfen mesafemize dikkat edelim"

 

Söylediklerimle yüzü düştü ya noluyo noluyo

" ederiz canım önemli değil. Herneyse bende eve geçiyordum gel seni de bırakayım aynı yere gidiyoruz nasıl olsa"

 

Gerek olmadığını taksi çağırdığımı ve birazdan burda olacağını söylesemde ısrar etti bende kabul ettim. Mahalleye az kalmıştı ikimizde yol boyunca tek kelime etmedik.

 

Eve yaklaştığımızda esraların ailecek kapının önünde durduklarını gördüm alparslan herkesle teker teker sarıldı ve minişi annesinin kucağından alıp göğsüne bastırdığı sırada bizi gördü kaşları çatıldı, bakışlarındaki kırılmayı hissettim. Şuan muhtemelen eve semih abiyle dönmek için onu reddettiğimi düşünüyordu. Kendimi açıklama ihtiyacıyla yanıp tutuşuyordum araba durduğunda semih abiye yarım ağız teşekkür ederek arabadan indim. O sırada alparslanda kızının boynundan derin bi öpücük alıp kurban olduğum yavrum deyip esraya tekrar verdi. Ve arabaya binip arkasına dahi bakmadan gitti.

 

Herkes böyle kapıda onu uğurladığına göre göreve gidiyordu. Aslında alparslan bu uğurlamalardan hiç mi hiç haz etmez ama münevver teyze duramaz ve yetişebildiği her sefer arkasından ağlayarak aynı bu şekil gönderir.

 

Ona kendimi açıklayamadan gitmişti hemde bana kırgın bi şekilde. O görevdeyken çok tedirgin geçer günlerim bide o onu kırgın göndermiştim of napsam kendimi şu arabaların altına mı atsam bu kalın kafamı ne düzeltirdiki acaba.

 

Esrayla biraz ayak üstü konuştuk en fazla bir hafta süreceğini ama yine de ne zaman döneceğinin belli olmadığı söyledi.

 

Münevver teyzenin bi akrabası vefat etmiş o yüzden bu gece ali amcayla onlarda yola çıkacakmış. Bu süreçte ya esra bizde kalacaktı ya ben onlarda çünkü dide'yle tek kalamazdı ve bizde buna asla izin vermezdik.

 

"oy halasının kuzusu banyo yapmış misler gibi mi olmuuş"

 

 

"ya esra yeter bi rahat bırakta uyusun kız yaa"

 

"Kızım şu bal suratlıya bak ayrı kalamıyorum ki ben bundan"

 

Üstünü giydirip bacaklarından da koccaman öptü sonra baş yastığını ayaklarına koyup dide'yi de dizlerine yatırdı.

 

" Of efsun ya alıştırdın ayakta sallayarak uyutmaya geceleri bazen geliyorum kontrole abim ayaklarına almış sallarken uyumuş bu cimcime de babasını uyutmuş fıldır fıldır etrafa bakıyo görmen lazım "

 

"ee gözü açık babasının kızı sonuçta"

 

"dur sen dur abimin sana bakışları gözlerimden kaçmıyo müsait bi zamanda onu da konuşacağız"

Söyledikleri beni tedirgin etmişti bu düşünceyi kafasından def etmeliydim ne diycektim henüz aramızda bir şey yoktu ki ne henüz mü kızım şapşik misin birde aranızda bi şey mi olucak nolucak. Aklından çıksın diye birden

 

"ya bu hafta sonu bi kaçamak yapıp sahile mi gitsek ne dersin"

 

Boşuna çabalıyosun der gibi gülüp beni onayladı. Ve dide' yi yatakta benim yanıma bırakıp bana iyi geceler öpücüğü vererek odasına geçti. Bugün alparslan göreve gideli 4 gün olmuştu ve hala dönmemişti o yokken hep dideyle onun yatağında sarıla sarıla uyuduk. Yatakta kokusu vardı hala ve bu bana çok garip hissettiriyordu sanki sanki biz bi aileymişizde dide'de benim kızımmış gibi.

 

Gece saçlarımın yavaşça okşandığını yüzümde bi elin gezindiğini hissettim. Uyanır gibi oldum ama saçlarımdaki el o kadar narin uykuya teşvik edici bir şekilde dokunuyordu ki. Alparslanın:

 

size gelemeyeceğim sandım. Yavrumun cennet kokusunu bir daha duymayacağım, seni kazanmadan kaybedeceğim sandım. Öyle korktum ki efsun şükürler olsun yanınızdayım.

dediğini duydum ve arkamdan bana sarıldığını hissettim aa evet rüyadaydım ben tabii yaa rüyadaydım. Rüyada olduğumun farkındalığıyla dideye iyice sarıldım ve uykuya devam ettim.

 

Biri tabiri caizse benim mememi emiyordu hemde bir eliyle okşayarak.

Uykudan uyandım tabii ki de memedeki bu ağız sulusepkene aitti 4 gündür her sabah bunu yapıyordu.

 

Dişleri kaşınıyordu ve kaşımak için eline ne geçse ağzına atıp kaşımaya çalışıyordu. İlk gün çok garip hissetmiştim ve o kadar ağlamıştım ki. Duyduğum kadarıyla Hazal onu hiç emzirmemişti. Ve o gün nedensizce kendimi dide'nin annesi gibi hissetmiştim tıpkı şuanda olduğu gibi. Ona kesinlikle bir abladan çok bir anne şefkatiyle yaklaşıyordum.

 

Saçlarını okşayarak bırakması için

" kız sulusepken sen yine mi benim memitolara dadandın hııı" konuşarak kendimden uzaklaştırdım ve göğsümü kapattım arkamdaki kıprdanmayla arkama döndüm alparslan yatakta yan dönmüş başını tek koluna dayamış bizi izliyordu gülümseyip tekrar dideye döndüm.

Nee alparslan bizim yataktaydı ve bizi mi izliyodu yerimden fırlayarak yatakta dizlerimin üstünde durdum ellerimle göğüslerimi çapraz şekilde kapattım ama ne fayda üzerimde ne kıçımı ne göğsümü örtmeyen bi gecelik vardı

 

 

Efsun'un geceliği ( hırka dahil değil)

 

"Alparslann senin ne işin var bizim yatağımızdaa ya çık çabuk bu odadan çık"

Tek elimle kapıyı göstererek konuştum ve tekrar göğüslerimin üzerine kapattım elimi.

 

Alparslan hiç oralı olmadı bana doğru yaklaştı dudakları kulak mememe değiyordu titrek bir nefes aldı ve bir erkeğe göre oldukça bakımlı duran ince uzun parmaklarıyla ellerimi göğsümden indirdi bende itiraz etmedim neden diye sormayın edesim yoktu.

 

"Gizlemene gerek yok efsun kızımla birlikte seyrettik"

Burnunu boynuma doğru indirdi. Benim içimde yanardağlar patlıyor o kor alevler her yerime dağılıyordu.

" Kızım göğüslerini o kadar lezzetli emdi ki bende tadına bakmak istedim" ben daha dediği şeyi algılayamadan baş ve işaret parmağının ucuyla büstiyerimi hafif aşağı kaydırıp tam göğsümün üzerinden öptü ama öyle tüy gibi olan bir öpücük değildi bu şehvet vardı bi kere aklım başımdan gitti

"alparslan"

 

Yüzünü yüzüme yaklaştırıp

"kızımın ballandıra ballandıra emdiği kadar varmış tadı" dedi ve şuh bir gülüşe göz kırptı.

Yataktan nasıl kaçtım esranın odasına kendimi attım bilmiyorum aksi takdirde baygınlık geçirtecekti bu adam bana.

 

Eveet bölüm sonu kankişler.

Bölüm hakkında ki düşünceleriniz nedir?

 

 

Loading...
0%