Nyx ile neredeyse aynı anda kalkmıştık. Ve Nyx'in isteği üzerine farklı renkleri olan aynı kıyafetleri giymiştik.

Ben omuzu açık kırmızı ve siyah renkleri tonlarında, corseli ve dizimin bir karış üzerinde, kabarık bir elbise giymiştim. Nyx ise benim kıyafetimin

aynısının siyahını giymişti.

Saçlarımızı ise yine Nyx'in isteği üzerine açık bırakmıştık.

Yemekhaneye doğru yürürken Nyx koluma girdi ve

"Bu gün için çok heycanlıyım."

Gülerek ona baktım

"Yine neye heycanlandın acaba?"

"Hayır bu gün yeni bir haber geldi derslerimiz erkekler ile beraber olacakmış."

"Ne?"

Nyx her konuşmayı duyardı ve maalesef söylediği şeyler her zaman doğru çıkardı.

Oflayarak yemekhaneye doğru yürümeye başladık.

Yemeğimizi alıp Visery'in olduğu masaya doğru gittik ve yanındaki Aesya'ya selam verip yerimize oturduk. Ardından yemeğimizi yemeye başladık.

KRALİYET OKULUNUN BAHÇESİNDE

Nyx Visery'nin kolunu çekiştirerek

"Ya çok sıkıldım nerede bu öğretmenler ."

"Kızım ben nereden bileyim? Kâhin miyim ben?"

Nyx bi anda Visery'nin kolunu bıraktı ve heycanla

"Kâhin misin? Eğer öyle ise ben sence birini bulabilecek miyim?"

Visery bu cümleyi duyar duymaz gözlerini kocaman açtı ve Nyx'e yaklaşarak

"Bana birdaha böyle sorular sormayacaksın. Anladın mı? Ben böyle birşeyin olmasına asla izin vermem."

Nyx küçük bir çocuk gibi kollarını bağladı

"Senin Aesyan var ama."

Ben onlara gülerken iki adım arkamda bir nefes hissettim. Ve elim belimdeki hançerin kabzasını sıkıca tutarak arkamı döndüm.

Ne yazıkki bu kişi Dealty'di

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

Soran bir ifade ile yüzüme baktı ardından sırıtarak

"Duruyorum."

Gözlerimi devirerek ona baktım

"Onu görüyoruz herhalde. Neden burada duruyorsun onu soruyorum?"

"Canım istedi."

Bir kaç adım öne attım ve aramızdaki mesafeyi kapattım

"Başlatma canına."

Tam o sırada Nyx kolumdan çekerek beni yanına aldı ve bizi izleyen kılıç eğitmenimizi gördüm.

Gülümseyerek eğitmene baktım

"Merhaba."

Hoca beni takmayarak yere bıraktığı kılıcı aldı ve Visery ile Daemon'un omuzuna hafifçe dokundurarak

"Siz ikiniz kılıçlarınız yanınızda mı?"

Visery sinsi bir gülümseme ile elini beline attı ve şık bir tasarımı olan kılıcını gösterdi. Daemon'da aynı hareketi yaptı.

Gruplara ayrıldıktan sonra

Herkes ikili gruplara ayrıldıktan sonra geriye Nyx Aesya ben ve Dealty kalmıştık . Eğitmen Aesya ve bana baktı ve ardından

"Siz ikiniz hadi."

Dealty Eğitmene bakarak

"Ben leydi Aurora ile olmak istiyorum."

Eğitmen benim onayımı almak için yüzüme baktı ben ise

"Olabilir. Tabiki rakibim gerçekten istiyorsa."

Yapmak istiyor muydum? Evet çünkü böyle biri ile kılıç dövüşü yapmak o kadar zor olamazdı değil mi?

Dealty ne durumda diye arkamı döndüğümde çoktandır beni izlediğini fark ettim. Benim ona baktığımı görünce gözlerimin içine bakarak sırıttı ve

"Banada uyar bay... Sizin adınız neydi?"

Eğitmen Dealty'e bakarak

"Adım Faleiy."

"Tekrar ediyorum o zaman, Banada uyar bay Faleiy tabii rakibim benimle olmaktan korkuyorsa o ayrı bi mesele."

Ardından kaşlarını kaldırarak bana baktı. Ben aynı onun gibi kaşlarımı kaldırarak

"Bence senin korkman lazım sonuçta leydim dediğin kız ile kılıç dövüşü yapacaksın,"

Ona doğru yürüdüm ve aramızdaki mesafeyi kapattığımda başımı kaldırarak onunla göz teması kurmaya çalıştım ve cümlemin devamını getirdim

"Bu senin için sanki bir tık zor olacak bana karşı savaşmak falan. Ne dersin?"

Yine ve yine kaşlarını kaldırarak bilmiş bir ifade ile göz teması kurmaya devam etti, ardından kafam ile aynı hizaya gelmek için biraz eğildi

"Sen önce ballı sütünü iç prenses bakıyorumda hiç uzayamamışsın."

"Bir dakika ya konu benim boyuma nasıl geldi?"

Eğitmenimiz Faleiy 'in

"Çocuklar bu enerjinizi lütfen kılıç dövüşünde kullanın."

Beş dakika sonra

Tam bana doğru bir atak yapacaktı ki kılıcımı onun dikkatini dağatacak şekilde boynununa sadece bir parmak uzak bir mesafede ona doğru salladım. Beklediğim gibi dikkati dağılmıştı.

Hızlıca aramızdaki mesafeyi kapattım ve kulağına yaklaşarak

“Sen ciddi bir şekilde beni yeneceğini mi sanıyordun?”

Bunu duyunca yüzünü ufak bir sırıtma kapladı ve kolumu tuttuğu gibi beni önüne çekti

“O kadar emin olmayınız leydi Aurora lakin sizi hiç beklemediğiniz şekilde”

Sözünü bitirmesini beklemeden kılıcımı onun bacağının üstüne ona çok zarar vermeyecek ama bu gece uyutmayacak şekilde batırdım.

Bacağının ağrıdığını hissedebiliyordum. Ben pes edecek diye beklerken kahkaha attı ve elini belime atıp

kılıcını sırtımın hizasında tutarak

“Tekrar söylüyorum leydim benimle oyun oynamazsanız sevinirim.”

Eli ile belimi daha sıkı tuttu

“Lakin ne kadar istemesemde size zarar veririm.”

“Boş konuşma!”

Elimdeki kılıcı yere attım ve elbisemin altındaki hançeri bir çırpıda bacağımdan çıkarttığım gibi omzuna sapladım.

“Evet prens Dealty bu günün kazananı benim.”