Yeni Üyelik
18.
Bölüm

18.Bölüm

@zeydib_

Mektup'u tam açacakken Abim gil içeri daldı. Berat bağırarak

 

 

 

"Bak Emir abi Allah aşkına ses çıkmıyor diye onlara bir şey olmayacak ya "

 

 

Ece abimin yanına giderek konuşmaya başladı

 

 

 

"Emir, yani tam gelecek zamanı buldun canım."

 

 

 

Abim 'canım' kelimesini duyduğu anda sırıtmaya başladı. Ece ise gözlerini irice açtı ve cümlesini toparlamak isteyerek saçmalamaya başladı.

 

 

"Canımı sıktın tam heyecanlı yeri geldi filmin"

 

 

 

Abim tam konuşacakken Baran bana baktı ve

 

 

 

"Zeynep abin ile arkadaşına söyle dışarda flört etsinler . Şuan elindeki mektup her şeyden daha önemli"

 

 

Ben tam mektubu açacaktım ki aklıma bir soru takıldı .

 

 

 

"Baran, Bu mektup madem bizim hakkımızda acaba neden sende?"

 

 

 

Baran derin bir nefes alıp verdi ve bana cevap verdi

 

 

"Evini kurcaladım şimdi cevabını aldığına göre mektubu oku."

 

 

 

Evimi karıştırdığını nasıl böyle rahat söyleyebiliyor bu ?

 

 

"Evimi mi karıştırdın? Ama ben kolejde kalıyorum ve odamdan çıkarken anahtarı-"

 

 

Sözümü kesti ve

 

 

"Eski evini , dikkat edersen odanı demiyorum"

 

 

Ben hala soran ifade ile ona bakarken burun kemerini sıkarak

 

 

"İki ceset olan evini"

 

 

Aklımda daha çok soru vardı ama şuan uğraşmak istemediğim için sustum. Çünkü mektup u çok merak ediyordum .

 

 

 

Derin nefes alıp verdim ve açmakla açmamak arasında kaldım . Baran en sonunda

 

 

"Zeynep artık açsan mı?"

 

 

 

Abim tedirginliğimi görmüş olmalı ki elimden mektubu çekip aldı ve konuşmaya başladı

 

 

 

"Zeynep mektubu bu pisliğin yanında okumayalım diyorum ha?"

 

 

 

 

Ece de kafasını sallayarak koluma girdi ve abim ile aynı fikirde olduğunu belirtti.

 

 

 

Cemal ise kulaklıktan bize seslendi

 

 

 

 

"İşiniz bitti ise eğlence başlasın çünkü ben bu günü sadece bir mektupdan ibaret düşünmedim"

 

 

İkra bunu duyunca direkt Cemal'e baktı ve sırıtarak hemen yanında duran adamın kolunu tuttuğu gibi kendi etrafında çevirdi. Adamın canı yanmış olacakki

büyük bir çığlık kopardı.

 

 

 

 

Baran kaşlarını kaldırdı ve alaycı bir ifade ile gözümün içine bakarak

 

 

 

"Yerinizde iki dakika duramıyorsunuz değil mi?"

 

 

 

Bende aynı ifade ile ona baktım

 

 

 

"Bilmem ki. Sence?"

 

 

Birden ne dediğimi anlamamış gibi baktı. Ben ise göz teması kurmaya devam ederek ona hafifçe yaklaştım ve hemen ardından karnına sert bir yumruk geçirdim.

 

 

 

 

Benim bu hareketimin ardından Baran sadece bir saniye yerinde sendeledi ve hemen ardından bana yumruk atmak için harekete geçti. Tam yumruğu omzumla buluşacakken yere doğru eğildim ve ikinci yumruğu yine karnına geçirdim.

 

 

2 saat sonra

 

 

 

Dudağımdan akan kanı silerken Baran'ın adamı omzuma bir bıçak sapladı. Acı ile bağırırken Baran bana bıçak saplayan adamın yakasından tuttuğu gibi kafa attı.

 

 

 

Baran adamı yumruk yağmuruna tutarken Berat ve Cemal ne kadar ayırmaya çalışsalarda Baran'ın diğer adamlarıda kavgaya karıştı.

 

 

Onları izlerken birden ayaklarım yerden kesilmeye başladı. Beni kim kaldırdı diye baktım ve beni Fırat abi, Ece'yi Abim, Esma'yı Berat, İkra'yı Cemal kucağına almıştı ve koşarak bizi Yusuf'un arabasına bindirdi ve Yusuf arabayı koleje doğru sürdü.

Loading...
0%