@zeylalvci
|
Bu bölüm beğenilirse ikinci bölüm için aklımda çok güzel şeyler var bu biraz giriş oldu devamında olayları göreceksiniz iyi okumalarrr. !!-Bu bölümü okuduysan 2-3-4. Bölümlere de bak seveceğine eminim-!! Alarmımın 3. Kez çalmasıyla yataktan kalktım. Saat 7.20 'ydi. Hep önceye kurarım alarmı. Sonradan daha uyuyacak vaktim var diye sevinmek için. Evet biraz tuhaf olabilirim. Elimi yüzümü yıkayıp giyindim. İş kıyafetini orada giymek için çantama sıkıştırdım. Siyah saçlarımı sıkıca bağladım ve hemen dışarıya çıktım. 10 saatlik bir çalışma düzenim vardı ve ben yürüyerek işe gitmek istemiyordum. Otobüse bindim. Bu saatte bile oturacak yer yoktu ayakta sıkış tepiş neredeyse 1 saat süren yolculuğa başladım. Güne bu şekil başlamayı sevmesemde alışık olduğum için artık fazla aldırmıyordum. Sonunda iş yerine ulaştığımda kendimi dışarıya saldım. Her ne kadar alışmış olsam da kabul edilmeli ki toplu taşımalar hiç güzel değil. Hızlıca içeriye girdim saat 8.28 di ve iş başı yapmam için iki dakikam vardı hemen iş kıyafetini yani mor gömlek ve siyah kumaş pantolon giydim. Motorsikletim dışarıda beni bekliyordu bir sipariş gelir gelmez ona kavuşacaktım. -İş başı sende Zeren benden bu kadar. -Yorulmuş gibisin. -Hemde nasıl dün geceden beri çok fazla sipariş geliyor. Neyse ben eve gideyim artık görüşürüz. -Görüşürüz Doruk. Doruk'u o kadar iyi anlıyorum ki 10 saat boyunca durmadan kurye olarak sipariş getir götür çok zor oluyor. Birde çeşit çeşit insanlarla karşılaşmak tahamülünüzü tüketiyor. Ben de motorsiklet tutkunu olmasam yapmazdım bu işi. Alana kadar çalışmak zorundayım ve bunu neden motorsiklete binerken yapmayayım ki? Hem severim de bu işi çok az da olsa. Hemen siparişi ve adresi almak için Merve'nin yanına gittim. Merve direkt siparişi elime verdi ve adresi söyledi. Günün ilk siparişinin bir şişe süt olması ve burdan 20 dk kadar uzak yerde olması dışında bir sorun yoktu. Yani neden bir sütü 20 dk beklemek yerine markete inip almazsın ki? Daha fazla sorgulamadan kaskımı taktım ve yola çıktım. Pek bir cc si olmasa bile bu bile beni tatmin ediyordu. 20 dk boyunca yoldayken sonunda eve varmıştım. 8. Kat neyse ki asansör vardı asansörün beni yavaşça yukarıya çıkarmasını bekledim. Kapıyı bulmuştum tıklattım içeriden bir kadın -Geliyorum Diye seslendi. Açılan kapıyla birlikte kafasına pantolon geçirmiş bir kadın gördüm. Hafifçe tebessüm ettim. Ama o bunu kasktan göremedi. Parayı unutmuşum bir dakika bekler misiniz ? -Tabii -Ay sen kız mıydın bende erkek sanıp kafamda neyle çıkıyorum. Diyip kafasındaki pantolonu çıkardı. -Getiriyorum şimdi parayı Dedi ve içeriye gitti. Kuryeyseniz eğer buna benzer pek çok olay yaşayabiliyorsunuz özellikle kapalı kızlar birden siparişleri gelince ne buluyorlarsa geçiriyorlar kafalarına. Benimde kız kuryelerin çok az olması ve kask takmam kız olduğumu anlamalarına engel oluyor çok az kişi anlayıp rahatlayabiliyor. -Al tatlım bu da bahşişin -Teşekkür ederim efendim -Ne demek tatlım. Hadi kolay gelsin Kafamla bir hareket yaptıktan sonra kapıyı kapatmasını bekleyip öyle arkamı döndüm. Geldiğim yoldan aynı şekilde döndüm. Döner dönmez başka bir sipariş aldım. Yine yola çıktım. Trafik de olmasa daha çok keyif alacağım bir yolculuk olacaktı ama ne yapalım idare edecektim. Kırmızı ışık yanınca durdum hemen sağımda çok güzel motorsikleti olan bir kız gördüm. Bana kafasıyla selam verdi bende ona aynı şekilde selam verdim. Onun yanında gabar dağından inmiş gibi durduğuma eminim. Çiçekli bir elbisesi sarı saçlarını salık bırakmıştı. Ben ise saçlarımı sıkıca toplayıp kaskın içine koyup tam erkeğe benzemiştim. Dışarıdan bakan herkesin de öyle sandığına da emindim. Sırasıyla sarı ve yeşil ışık yandı önden o kız arkadan ben gidiyordum. Yol ayrımına kadar birlikte gittikten sonra o sola ben ise sağa döndüm ve yollarımız ayrıldı. Hayalimdeki motor o değildi ama ona çok yakındı ve Şuan ki kurye motorundan da bin katlı iyiydi. Onun adına sevinmiştim. Biraz daha yol aldıktan sonra siparişin olduğu yere gelip teslim ettim. Ve tekrardan aynı yolları geçtim. Bu benim günlük rutinimdi hafta içleri hep böyle olurdu haftasonu biraz dinlenme fırsatı bulurdum. Günüm bu şekilde geçti ve ben son siparişi de teslim edip iş yerime gelmiştim. Saat 18.30 du tamı tamına 10 saat çalışmıştım. Ne yürüyecek halim ne de otobüse binecek hâlim vardı zaten yarın da akşam mesaisi bendeydi. Üzerimi değiştikten sonra bir taksi çağırdım ve bindim. Çok uzun sürmeden eve vardım. Ücreti ödeyip taksiden indim. Anahtarı usulca çevirip içeriye girdim. Duş alacak kadar enerjim olmamasına aldırmadan duşa girdim. Gözlerim trabzon forması gibi olmuştu mavi gözbebeklerimin çevreleri kızarmıştı. Pijamalarımı giyip mutfağa geçtim. Sabahtan beri doğru düzgün bir şey yememiştim ve genelde akşamları da yorgun olduğum için yemezdim bu yüzden çok kilo kaybetmiştim ve annemden sıkı bir azar yemiştim. Uyku daha tatlı olsa da yine azar yememek için kendime bir şeyler hazırlayıp içeriye geçtim. Telefonumdan bir video açıp izleyerekte yemeye başladım. Bitirdiğimde ise tezgaha öylece koydum. Yarın sabah evdeydim zaten sabah yıkarım diye düşündüm. Yarın erken kalkmayacak olmamın verdiği huzurla uykuya daldım. |
0% |