@zeylalvci
|
Beğenirseniz ☆'ı parlatmayı unutmayınn<333 Gözlerim duvardaki saate kaydı çoktan 3.30 u geçmişti. Saate baktığımı görmüştü ve "Ailene veya iş yerine haber versen iyi olur seni merak etmişlerdir" dedi. Telefonumu çıkardım ama kapanmıştı. "Kapanmış" dedim. "Numara aklındaysa benden arayabilirsin. " "Ezberimde yok." "Tamam o zaman şarja takalım telefonunu açılınca direkt ararsın." Kafa sallayıp onaylamakla yetindim. İçeriye şarj makinesi almaya gitti. Hemen geri döndü ve "Al şey ee şey senin ismin neydi sormayı unutmuşum kusura bakma" Gerçekten bende unutmuştum neredeyse 2 saattir birlikteydik ama ikimizin de aklına ismimizi sormak gelmemişti. "Zeren." Gülümseyerek "Ben de Bertuğ memnun oldum." "Bende" Dedim. Gülmeye başladı "Pardon pardon kendimi tutamadım ama boş boş bakman çok komik oluyor" "Boş boş mu bakıyorum?" Sorgulayıcı bir tavırla sormuştum. Boş boş bakmak nasıl oluyordu da ben ona öyle bakıyordum. "Yok canım ne ilgisi var" Demişti ama hâlâ gülüyordu. Birkaç saniye içinde gülümsemesini kesti ve "Tamam tamam özür dilerim belli ki uykun gelmiş kaç saattir çalışıyorsun ne de olsa" Dedi. "Yok benim normal hâlim boş boş bakmak." Boş boş kısmını bastırarak söylemiştim. "Özür dilerim Zeren ya. Saat geç oldu ondan ne dediğimi bilmiyorum ben" "Ben gideyim de uyu işte bir yere de bırakmıyorsun ki" "Gitmiyorsun gerek yok gitmene. Baksana yağmur nasıl yağıyor. Bugün motorla fazla gezmişim ondan biraz yoruldum yoksa bu saatte uyumam." "Motorun mu var?" "Evet. Neden şaşırdın bilmiyor muydun?" "Bilmeli miydim?" Biraz duraksadı ve "Hayır" Dedi. "Bertuğ" İsmiyle seslenmeme şaşırmış gibiydi "Efendim?" Biraz çekinerek "Benim lavaboyu kullanmam gerekiyorda. " dedim. "Tabi koridorun sonunda sol tarafta." Hızlıca teşekkür edip lavaboya koştum. Koridorun sonuna gelmiştim sol tarafıma döndüm iki kapı vardı. İlkinin kapısını araladım ve içeriye baktım. Burası onun yatak odasıydı. Hırsız gibi görünmemek için hemen kapıyı kapattım ve diğer kapıyı açıp lavaboya girdim. İşimi halledip çıktım. Yanına döndüm. Hâlâ aynı yerinde oturuyor ve telefona bakıyordu. Gözleri iyice düşmüştü uykusu olduğu belliydi. Benim de uykum gelmişti saat 4 olmuştu tam vardiyamın bittiği saatti. "İşten kesin atılacağım" Dedim. "Telefonun açıldı mı haberleştiniz mi?" Hâlâ onlara haber vermemiştim. "Telefon kapalı diye aklımdan çıkmış" Telefonumu göstererek "Ne duruyorsun öyleyse hemen ara daha fazla meraklandırma." Telefonu aldım ekrana baktım açılmıştı. Ayça'nın numarası bende yoktu. "Ayça'nın numarası yok ben nasıl arayacağım şimdi?" "Tamam sakin ol. Siparişi verdiğim numaradan arayalım." Diyip telefonunu çıkardı ve numarayı tuşladı. Ayça telefonu açınca hoparlörlere aldı "Nasıl yardımcı olabilirim?" "Ayça benim Zeren" "Zeren sen neredesin? Kaza filan yapmadın iyisin değil mi?" "İyiyim. Kaza yapmadım." "Neden gelmedin öyleyse " "Anlatırım ama önce hâlâ işte olup olmadığımı bilmem gerekiyor" "Henüz müdür öğrenmedi öğrenirse ne olur bilmiyorum ama iyi bir bahanen olsa iyi olur" İç çektim. "Anladım teşekkür ederim vardiya bitti seni daha fazla tutmayayım iyi uykular" "Sanada " "Kovulmuş musun anlamadım ben şimdi" "Bende bilmiyorum yarın belli olur ama büyük ihtimal kovuldum" "Hemen olumsuz düşünme belki kovulmazsın" "İyi de bana neden gelmedin diyince ne diyeceğim? Siparişi veren adam yağmurda ıslandığımı görüp beni eve aldı ve sonra da kaza yapmamam için bırakmadı mı diyeceğim." "Ben insanlık görevimi yaptım" "Sende sorun yok zaten. Sen şimdiki insanlara göre fazla iyisin herkes senin gibi değil." "Özür dilerim. Keşke sipariş vermeseydim de kovulmasaydın" "Bak yine kendinde suç arıyorsun senin suçun yok bile daha fazla kendini suçlama " Ayağa kalktım ve camdan baktım yağmur durmuştu. "Artık gitmeliyim yoksa şirketin motorunu kaçırmaktan para cezası alacağım" "Gitmek istiyorsan seni zorlayamam ama en azından işten atılırsan ya da başka bir şey olursa haberim olsun" dedi. Elinde bir kalem vardı. Eşyalarımı aldım bana kapıya kadar eşlik etti ve kapıda "Numaranı vermek istemeyebilirsin normal karşılıyorum ama en azından bana instagramdan filan haber et yoksa aklım sende kalacak" Bana karşı yaptığı bunca şeyden sonra merak etmek hakkıydı. Ve gerçekten de aklının kalacağına emindim çünkü o çok iyi bir insandı. Elinde tuttuğu kalemi aldım ve "Tamam. Benim hesabım şu" diyip eline hesabımın adını yazdım. "Bende eline yazayım mı?" Diye sordu. "Tabi" Diyip elimi uzattım. Hesabının adını yazdı. "Görüşürüz." dedi. Bende aynı şekilde "Görüşürüz." dedim. Arkamı döndüm ve bahçeden çıktım. Yağan yağmur sonrası ıslanmış olan motorsiklet hâlâ ıslaktı kenara bir yere koymadığım için saatlerce yağmurda ıslanmıştı. Montumu çıkardım ve oturacağım kısma koydum anahtarı çevirdim. Etrafta neredeyse hiç araç yoktu. 30 dakikalık yolu 18 dakikada gidebilmiştim. İş yerine vardığımda kalbim deli gibi çarpıyordu. Geçimimi bu işten sağlıyordum ve motor alana kadar da motora binebildiğim tek meslekti. Hevesimi gideriyordum en azından. İçeriye girdim. Müdür yeni gelmişti olanlardan habersizdi öğrenince neler olacağını az çok tahmin edebiliyordum. Bir anda bana baktı ve "Zeren odama geç" dedi. |
0% |