59. Bölüm

Siparişten aşka bölüm 36

Zeylalvci (🇹🇷)
zeylalvci

Beğenirseniz ☆'ı parlatmayı unutmayınn

Dediğim gibi sınır yok. Çok az gelmezse yeter. İyi okumalarrr<333

Kendini en iyi sen tanıyorsun ve en iyi zamanı da yine sen bilirsin."

"Sağ ol Alparslan'ım."

"Ne demek Bertuğ'um. Ben hep senin yanındayım."

Zeren'in ağzından

Uykum gelmiyordu ve tavana bakmak da iyice canımı sıkmaya başlamıştı. Aniden aklıma Bertuğ gelmişti. Bugün hiç hesabına bakmamıştım mesela. Acaba yeni bir şey paylaşmış mıydı? Elimde kapalı hâlde duran telefonumu açtım ve instagrama girdim. Ne yeni bir gönderi vardı ne de yeni bir reels. Zihnimi oyalayacak bir şey bulamayınca çaresizce ana sayfaya dönmüştüm. Tam instagramdan çıkacaktım ki Bertuğ'un hikaye attığını gördüm. Ne attığına bakmak için tıkladım. Ayı çekip paylaşmıştı. Kafamı dağıtmak, düşüncelerimden sıyrılmak istiyordum bu yüzden biraz Bertuğ ile konuşmaya karar verdim. Onunla konuşmak bana iyi geliyordu sanki. Hikayesine yanıt vermek için klavyeyi açtım ve

"Sende mi uyuyamadın." Yazdım.

"Evet. Sen neden uyuyamadın bir şey mi oldu?"

Uyanık olduğunu biliyordum ama hemen cevap vermesini de beklemiyordum. Aslında ilk kez yapmıyordu bunu ama ben hâlâ her görmemde sanki ilkmiş gibi şaşırıyordum.

"Hayır bir şey olmadı, sadece düşünüyordum. Peki ya sen?" Yazdım.

"Alışmışım geç uyumaya. Alışkanlık benimki önemli değil." Yazdı ve hemen ardından

"Yanlış anlamayacaksan bir şey sormak istiyorum." Yazdı.

"Sorabilirsin."

"Gecenin bu saatinde kafanı uyuyamayacak kadar meşgul eden şey ne?"

"İnsanlar." Yazdım hiç düşünmeden.

"Uykundan vazgeçecek kadar önemli mi o insanlar?"

"Bilmiyorum. Bazen kim ne demek istiyor ne anlamla diyor hiç anlamıyorum. İster istemez kafaya takıyorum işte."

"Anlatmak ister misin?"

"Boşver, saçma şeyler. Öyle aklıma takıldı işte. Sorduğun için teşekkür ederim yine de."

"Canını sıkıyorsa saçma değildir. Anlatmak istemezsen anlarım ama saçma sebep diyip geçiştirmeni istemiyorum."

"Geçiştirmiyorum, gerçekten. Önemli bir şey olursa anlatırım."

"Sen önemsiz görsen de anlat. Sana göre önemsiz olan bana göre önemlidir belki."

"Peki. İyi geceler."

"İyi geceler."

...

Günümü tamamen saçma sapan geçirdikten sonra işe gitme saatim gelmişti. Hazırlığımı da bitirdikten sonra evden çıktım. Otobüs durağına kadar olan ve otobüse bindikten sonra içerisinde geçen zorlu mücadelemi tamamlamıştım. İş yerine vardığımda hep olduğu gibi yine Merve'yi görmüştüm. Her zaman benden önce geliyordu. Beni fark etmemişti. Bu nedenle arka tarafa geçtim ve üzerimi değiştirdim. Tekrar ön tarafa geçtiğimde hâlâ mesainin başlamasına birkaç dakika olduğu için Merve'nin yanına geçtim.

"Selam." Dedim.

"Selam. Nabersin Zeren?"

"İyidir senden naber?"

"Ben de iyiyim. Hatta fazla iyi denebilir."

"Bir şey mi oldu?"

"Yani oldu gibi olacak işte."

"Ne olacak?"

"Boşver onu da sen Bertuğ ile motosiklet sürmüşsün ve hiç bahsetmiyorsun."

"Birkaç gün önce oldu. Ve sen ben söylemeden de öğrenirsin diye söylemedim. Malum stalkta çığır aşmışsın."

"İltifatın için teşekkürler. Evet normalde görürdüm ama bugünlerde pek fazla ilgilenemiyorum. Halletmem gereken başka bir şey vardı."

"Halledebildin mi bari?"

"Zeren'cim konuyu değiştirme. Sen Bertuğ, Alparslan, Kürşad, İlteriş, Altay ve diğer iki kişiyle birlikte motosiklet günü mü yaptınız?"

"Hayret diğer iki kişinin adını öğrenememişsin."

"Stalka vaktim yoktu dedim ya. Yoksa iki dakikada öğrenirdim adlarını."

"Ona ne şüphe."

"Anlatacak mısın artık?"

"Sen araştırmadan da öğrenmişsin her şeyi. Neyi anlatayım ki?"

"Incığını cıncığını her şeyini anlat."

Taklidiyle ikimiz de güldükten sonra

"Zaten benim Alparslan'a sözüm vardı. Kolu iyileşirse birlikte motosiklet sürecektik. Motor almadan gitmek istemiyordum ama işte durum ortada alamadım. Diğerleri de sürpriz oldu zaten. Orada olacaklarını bilmiyordum."

"Bertuğ nasıl bir şey dememiş anlamadım."

"Bertuğ neye bir şey desin Merve?"

"O kadar kişi içindeki tek kız sensin. Nasıl kıskanmamış diyorum."

"Bertuğ beni neden kıskansın?"

"Tamam Zeren. Bertuğ seni neden kıskanacak ki zaten? Haklısın siz sadece arkadaşsınız. Ben yanlış söyledim." Dedi ve sessiz sessiz

"Bari birisini fark edip seçse de diğeri ümit etmeyi kesse. İki çocuk da heder oluyor ortada." Dedi.

"Merve yeni gelen çalışanla karşılaştım dün."

"Aa ne güzel. İşe başladıysa benim mesailer azalıyor demektir."

"O saatte buraya geldiğine göre başlamıştır herhalde."

"Nasıl biriydi?"

"Saçları kumraldı. Gözleri de elaydı sanırım. Evet evet elaydı."

"Adı neymiş peki?"

"Adını sormadım." Dedim elimle alnımı tutarak. Ve

"Kabalık etmiş sayılmam değil mi Merve? Acelem vardı öyle ayaküstü bir iki konuşmadan sonra adını sormadan gittim ben." Diye ekledim.

"Sorun olmaz ya dert etme. Birdahaki karşılaşmada sorarsın."

Tamam anlamında başımı salladım. Ve en başından beri aklımda olan soruyu Merve'ye sormaya karar verdim.

"Merve, sence Atilla Bey ile ben konuşsam Doruk'un geri gelmesi için ikna edebilir miyim?"

"Bilmem. Tamamen o an ki ruh haline bağlı bence. Neden sordun?"

"Hiç öyle merak ettim."

Merve tam ağzını açmış bir şey diyecekti ki konuşmamızı telefon böldü. Merve telefonla konuşmasını tamamlayana kadar bekledim. Çünkü sıra benimdi ve bu siparişi ben götürecektim. Konuşmasını bitirdikten sonra siparişi hazırlattı ve bana uzattı. Elinden aldım ve benim için günün ilk siparişini teslim etmek üzere yola çıktım.

...

Saatler ilerlemişti artık sipariş gelmeyen vakte girmiştik. Merve eve gitmişti. Yeni gelen çalışan onun yerine gelecekti. Boş boş oturmuş telefona bakarken kapının açılmasıyla o yöne baktım. Oydu yeni çalışan. Beni fark etmemişti üzerini değişmek için arka tarafa girmişti. Geri geldiğinde daha fazla oyalanmamak için hemen görev yerine geçmişti. Yanına gittim ve selamlaştım.

"Geçen tanışma fırsatımız olmamıştı. Adın ne?" Diye sordum.

"Akça."

"Zeren. Memnun oldum."

"Bende."

Adını sormama yanlışımı fark etmemişti belki de aldırmamıştı ama ben bu durumdan memnundum kabalık etmek istemezdim.

"Sen benimle hiç denk gelmeyecek misin? Yani vardiyalı çalışmalar oluyor ve biz çok ters vakte denk geldik sanırım."

"Hiç değil de bir aksilik olmazsa denk gelemiyoruz. Bugün olduğu gibi kısa süreli olabilir ama."

"Anladım. Denk geliriz umarım. Çünkü ben buradaki kimseyi tanımıyorum. Seninle de yeni tanıştık ama en azından tanıştık."

"Burdaki herkes çok iyi insanlar. İlk geldiğimde ben de biraz yabancı hissettim ama öyle olmaması için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Kısa zamanda alışırsın."

"Umarım. Sen ne zamandır çalışıyorsun burada?"

"Çok değil birkaç aydır."

...

Mesaimin bitmesine az kalmıştı. Birkaç kere daha gelen siparişler olmuştu onlara gitmiştim. Akça yeni olmasına rağmen sıfır hatayla devam ediyordu. Birkaç saattir beraberdik ama baya samimileşmiştik. Normalde hemen samimi olmayı sevmeyen ben bir anda Akça'ya ısınmıştım. Çok tatlı bir kızdı.

"Peki sevgilin var mı?" Konu nasıl oldu ne oldu da buraya gelmişti bilmiyordum. Ama bir önemi yoktu. Akça'ya cevaben

"Hayır yok." Dedim. Şaşırmış gibi baktı belki de şaşırmıştı.

"Senin?" Diye sordum.

"Yok. Aslında bir çocuk vardı. Seninle karşılaştığım gibi karşılaşmıştım onunla da. Ama ek olarak üzerine çay dökmüştüm."

Demesinin ardından biraz güldükten sonra.

"Hoş biri gibi duruyordu ama adını bile öğrenemedim. Birdaha karşılaşacağımızı bile sanmıyorum. Öyle işte." Dedi.

"Adını neden söylemedi ki?"

"Sormadım. Daha doğrusu soramadım, acelem vardı hemen gitmek zorundaydım."

"Belki o da seni arıyordur ve karşılaşırsınız."

"Bilmiyorum. Arıyorsa bile koskoca İstanbul'da karşılaşacağımızı sanmıyorum."

Ortamı yumuşatmak adına

"Elveda otobüste bakıştığım durağı gelince inen birdaha asla göremeyeceğim çocuk." Dedim esprili şekilde. Gülerek

"Otobüs olsa yine iyiydi. Biz hastanede karşılaştık. Daha derin bir hear me out oldu." Dedi.

...

"Ben gidiyorum Akça. Görüşürüz."

"Ya keşke denk gelseydi mesaimiz. Neyse görüşürüz."

Mesaim bitmişti çok yorgundum. Hemen iş yerinden çıktım. Şuan tek isteğim eve gidip uyumaktı. Sonrasına sonra bakacaktım. Normalde zorlu geçen yolculuğum uykusuz olmamla 2 katı daha zorlu geçmişti. Ama nihayet eve varmıştım. Üzerimi değiştirdikten sonra direkt yatağa bıraktım kendimi. Geceleri geç uyumamın bedelini bu şekilde ödüyordum. Yorgun olunca insanın aklında düşünce filan kalmıyordu. Tek derdi uyumak oluyordu. Benim de şuanlık tek derdim bu olduğu için gecelerimin aksine kafamı yastığa koyar koymaz uykuya daldım.

Kısalığı dışında bölümü nasıl buldunuzz¿¿¿

Bölüm : 24.05.2025 09:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Zeylalvci (🇹🇷) / Siparişten aşka / Siparişten aşka bölüm 36
Zeylalvci (🇹🇷)
Siparişten aşka
Siparişten aşka bölüm 1Siparişten aşka bölüm 2Siparişten aşka : HatırlatmaSiparişten aşka:karakter analiziSiparişten aşka bölüm 310 Kasım 1881-193∞Siparişten aşka bölüm 4Özür duyurusuSiparişten aşka bölüm 5Siparişten aşka bölüm 6Siparişten aşka bölüm 7Siparişten aşka bölüm 8Siparişten aşka bölüm 9Siparişten aşka bölüm 10Siparişten aşka bölüm 11Siparişten aşka bölüm 12Siparişten aşka bölüm 13Siparişten aşka bölüm 14Siparişten aşka bölüm 15Siparişten aşka bölüm 16Siparişten aşka bölüm 17Siparişten aşka bölüm 18Siparişten aşka bölüm 19Siparişten aşka bölüm 20Siparişten aşka bölüm 21Siparişten aşka bölüm 22Siparişten aşka bölüm 23Siparişten aşka bölüm 24Siparişten aşka bölüm 25Siparişten aşka bölüm 26Siparişten aşka bölüm 27Siparişten aşka bölüm 28Siparişten aşka bölüm 29Siparişten aşka bölüm 30Siparişten aşka bölüm 31Siparişten aşka bölüm 32Siparişten aşka bölüm 33Siparişten aşka bölüm 34Siparişten aşka bölüm 35Siparişten aşka bölüm 36Siparişten aşka bölüm 37Siparişten aşka bölüm 38Siparişten aşka bölüm 39Siparişten aşka bölüm 40Siparişten aşka bölüm 41Siparişten aşka bölüm 42Siparişten aşka bölüm 43Siparişten aşka bölüm 44Siparişten aşka bölüm 45Siparişten aşka bölüm 46Siparişten aşka bölüm 47Siparişten aşka bölüm 48Siparişten aşka bölüm 49Siparişten aşka bölüm 50Siparişten aşka bölüm 51Siparişten aşka bölüm 52Siparişten aşka bölüm 53Siparişten aşka bölüm 54Siparişten aşka bölüm 55 (Final)
Hikayeyi Paylaş
Loading...