@zeynep246_
|
Hayallerimin arasında olan yazarlığa ilk adımımı sizinle beraber atmış bulunmaktayım
Çok zor şartlar altında bu hayalimi gerçekleştirmek benim için çok büyük bir adım oldu
Umarım azda olsa size kendi dünyamı yansıta bilirim 🙃
Bölüme geçmeden önce şunu söylemek istiyorum ilk defa bu işi deniyorum ona göre okursanız sevinirim
Yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın
Keyifli okumalar..
***
Yaşam ve ölüm Birbirine zıt ama bi o kadarda yakın olan iki kavram
İnsanlardan kimisi yaşamayı kimiside ölüm için çırpınır
Yaşamayı isteyen insan bişeylere bağımlı olur Ne oldu hiç farketmez ister aile olsun ister yemek olsun ister iş güç kariyer olsun hiç farketmez hatta bazılarına göre bir takım duygular..
Nefret gibi yada aşk. Bu iki duyguda yaşam ve ölüm gibidir zıt ama yakın
Neyse ne..
Ölüm ise kimine göre çaresizlik, kimine göre kurtuluş kimine göre ise başkasının hayatını düzeltmektir. Bu ifadeyi şöyle kullanırsak daha doğru olur sevdiği insanın hayatini mahvettigi için bu hatayı düzeltmek adına kendini onun hayatından atmak yani intihar
Neyse ne yine uzattık..
Babamın adımı yüzüncü kez seslenmesi ile yataktan istemeyerek kalkıp adımlarımı lavaboya yönlendirdim. Yüzümü yıkamak için aynanın karşısına geçtiğimde aynadaki gördüğüm yansımamla kendime iğrenerek baktım
dün ders çalışmaktan yüzümdeki makyajımı silmeyi üşenmiş ders kitaplarımla uyuya kalmıştım her zamanki gibi
Sabah yatağımda uyanmıştım, büyük ihtimal her zamanki gibi babam benim halimi görüp beni yatağıma taşımıştır diye düşündüm
Hemen yüzümü soğuk su ile boğduktan sonra üzerimi değiştirip mutfağa babamın yanına indim
Bugün hafta sonu olduğu için babamla beraber vakit geçirmek istiyordum. Son zamanlarda kendimi dersler ile boğduğum için pek vakit geçiremiyorduk bu babam içinde geçerlidi oda son zamanlarda atölyede çok yoğun çalışıyordu.
Babam küçüklük hayali olan marangozluk mesleğinde mutluydu ama kendi atölyesini kurmak istediği için son zamanlarda bu kadar yoğundu bu yüzden onu anlıyordum
Babam arkasındaki varlığımı farketmemiş olmalıki "Ervam! Kızım kalk hadi ama öğlen oldu" diye sitem ederek seslendi
Masadaki yerime yerleşirken " he baba abart saat daha 10 Bile olmadı" diye varlığımı belli ettim
Babam bu çıkışıma gülerek göz devirip elindeki yumurta tavasını masaya koydu
"valla kızım seni bıraksam akşama kadar o yataktan çıkmazsın yalanmı" diye onaylamam için bana baktı bende alınmış gibi yüzüne dik dik bakınca istediği cevabı almanın mutluluğu ile önüme çayımı gülerek doldurdu
Elimi yeni alınmış sıcacık pideye uzatıp iki parçaya bölüp yarısını babamın önüne bıraktım
Önümdeki yumurtadan ilk lokmam alırken " eee bugün bizi nereye götürüyorsünüz yusuf bey" diye takıldım babama
"nereyi istiyorsan" dedi çayından yudumlarken
Tahmin etmesi zor değildi ama yinede mutlu olmuştum "yoksa" dedim aklıma gelen yeri dile getirerek "evet bu gün için vakit ayırdım at çiftliğine gidiyoruz hem Şafak'ı özlediğini düşündüm" dedi
Şafak çiftlikte en çok sevdiğim ve yakın hissettiğim attı o yüzden sanki benim atımmış gibi her bulduğum boş vaktimde gider onunla ilgilenirdim ayriyeten cinsi erkek olduğu içinde ayrı bir büyüktü buda hoşuma gidiyordu
" baba şaka yapıyorsun!" dedim. mutluluktan çığlık atabilirdim çünkü Bayadır ziyaret edemiyordum ve içindeki özleminde bastıramıyodum. Hemen gidip sımsıkı sarıldım "kızım boğuyorsun... ama beni.." deyince heyecandan sıktığım kollarımı gevşettim " bitanesin senn!" deyip bıraktım "hadi hemen kahvaltını bitirip hazırlan benimde çıkmadan önce biraz işlerim var" derken bir yandan oda kahvaltısını bitirmişti
Çay bardağımı kafama dikip hemen " bitti bile hadi ben kaçar" deyip odama çıktım dolabın önüne geçtiğimde baştan aşağı süzdüm
bu aralar çok sıcak olduğu için beyaz giyinmek istedim
üstüme belimi kapatan beyaz kolsuz crop altımada aynı renkte kargo pantolonumu geçirdim koyu yeşil converse'mi ayaklarıma geçirip kestane renkli saçımı üstten topuz yaptım. Masamın üzerindeki beyaz kulaklığımı boynuma geçirirken telefonumun çaldığını farkettim
Ekrana baktığımda küboş yazısıyla görüntüyü açıp beni göreceği şekilde telefonumu masaya koydum
" günaydınnnn" diye her zamanki gibi enerjisini belli etti. Görüntü hareket halindeydi. büyük ihtimal sabah sporundaydı yada tavlama desek daha doğrudur
"günaydın" dedim
"hayırdır ne bu enerji sabah sabah" Dedim gülerek. Bir yandana damla küpelerimi takmaya çalışıyordum
" sabah sporu" diye alay etti "peki ne yatıyor bu sporun altında " deyip ben seni tanıyorum bakışı attım
Göz devirip hemen pes etti ve gerçek amacını söyledi " az ileride şu bahsettiğim çocuğun herzamanki takıldığı Cafe var biraz takılmaktan bişey olmaz yani" diye geveledi ağzının içerisinde
Sen uslanmazsın bakışı attım.
beyaz çantamıda elime alıp telefonumu aldım
"eee hayırdır sen nereye" diyerek sonunda beni farketti "bugün babamla beraberiz.. Çiftliğe gidecez" dedim kapıyı kapatırken. Adımlarımı merdivenlere yönetirken "hem Bayadır şafağı göremedim.. Onunla vakit geçirmek istiyorum" dedim
"e tamam hadi ben seni tutmayayım" dedi aceleyle Bu haline gülerek "asıl ben seni tutmayayım" dedim
Ekrana bakarak "hadi Öptüm bay" deyip kapattı
Bu haline alışık olduğum için aldırmadan aşağı kata geçtim babam kapının önünde telefonla konuşmaya devam ediyordu
Önden giderek arabaya geçecektim ki arabanın önune dikilen kişi ile biraz duraksadım üzerinde siyah pantolon ve kahverengi tonlarında kısa kollu olan bir adam arabanın önünde birilerini bekliyor gibiydi . tanıyamayınca bakışlarımı tereddüt ile babama çevirdim oda zaten konuşmasını bitirmiş benim yanıma geliyordu
"baba" dedim sorgularcasına
"A Korhan geldin demek.. Umarım bekletmemişimdir " dedi babam az önce gördüğüm kişiye bakarak
Korhan denen adamda babama sorun yok dercesine gülümseyerek " yok yusuf abi daha yeni geldim zaten" deyip tokalaştılar. Babamda elini omzuna götürüp sıvazladı
Banada kafası ile selam verip kendini tanıttı " Korhan ben. Korhan Asaf çevirken" deyip samimi bir gülmeseme gönderdi
"memnun oldum bende ilaf Erva akın" diye kendimi tanıttım
"yani sen yusuf abimin kızı olmalısın" dedi. Evet dercesine kafamı salladığımda babam daarkasına dönüp arabanın yolcu koltuğuna geçti. Arabayı Korhanın kullanıcağını anladığımda beraber gideceğimizi anladım
Banada arka koltuklar kaldı artık, kendimi arkaya attığımda araba harekete geçti
" eee oğlum okumaya devam mı" diye babam sohbetini açtı
" evet bu aralar sınavlarda yaklaştığı için ayrı Bi yoğun geçiyor" diye benim halimi özetledi
"hangi bölüm" diye sormaya devam etti babam
Korhan yolu izlerken bir taraftan da babama cevap veriyordu "psikoloji bölümündeyim biraz ağır bir bölüm" dedi.
Ne güzel insanlar istediği bölümü okuyabiliyorlardı bende güzel sanatlar fakültesi istiyordum ama yaşadıklarım yüzünden sevdiğim şeyleri arka plana atmak zorunda kaldım resim ile küsüp bir daha çizmemeye yemin etmiş gibiydim Mesela
Babamla yeni tanıştığım adam hazır sohbete dalmışken inceleme fırsatı yakalamıştım. Büyük ihtimal spor yapıyordu çünkü bir öğrenciye göre yapılı bir fiziği vardı, koyu küllü kumral saçları hafif uzun ve dalgalıydı kısacası çekici ve yakışıklılık katögerisine kesinlikle girerdi göz rengini öğrenmek için çaktırmadan arabanın aynasına baktım. Anladığım kadarı ile Çakır göz rengine sahibti
Yalnız bakışları çok iyi ve sert
Sana noluyo ya
Sakin ol şampiyon
İç sesimi susturup bakışlarımı çekecekken başka bir detay takıldı gözlerime. alnının ortasında yara izine benzer bişey vardı ama sanki baya eski gibi duruyordu o yüzden uzaktan belli olacak bir yara değildi
Sende iyi süzdün haa daha ilk saatten...
Ayy sana ne oluyor iç ses kendine gel hayırdır ilk saat falan
Ben bilmem öyle Bi süzüyorsunki artık bir şey demi-
Diyemezsin zaten
Kendi kendime sinir olduğuma göre artık süzmeyi bırakıp gözlerimi yola çevire bilirdim
Pencerenin ardından akıp giden ağaçlar ve birbirini takip eden sokak lambalarına dalıp hayalimdeki hayatı düşünmeye başladım. O 13 yaşımdaki olayın olmadığı ve bu olayı yaşatan insanlarında olmadığı
Ve yada bir kaç sene önce kaybettiğim annem ile beraber onun beni en çok görmek istediği benim, gelinlikler içinde etrafında döndüğüm, beraber güldüğümüz,
babamla uğraşıp sonra gönlünü almak için berber maç izlemeyi kabul edeceğimiz anları hayal ettim
en önemlisi doğmayan erkek kardeşimi kendimi onunla beraber olabilecek ama asla olmayacak hayaller ile düşündüm. Onu okuldan almak, birisi ile kavga ettiğinde anne babamdan önce bana gelmesini, her para ihtiyacı olduğunda vermiyeceğimi bildiği halde benden istemesi, doğru vermeyeceğimi bilirdi ama sabah uyandığında o istediği parayı yastığının altında bulacağını emin olacağı hayalleri düşündüm
Zaten hayaller kurulmak için vardir, yaşanacak olsaydı hayal değil amaç olurdu veya başka bir şey, banane
Ben hayallerimin arasında dalıp gitmişken babamın benden bahsetmesi ile onlara kulak kesildim
"Erva da atlarla çok ilgilidir" dedi
"yani atlar sevilmeyecek canlılarda değil, dost gibi hissettiriyorlar" dedi Korhan
Korhan bana sert bakışlara sahip olmasına rağmen biraz cana yakın gibi geldi bana yani ilk defa görmeme rağmen samimi bir karakteri var
" bu arada ben atımı derslerden dolayı bu çiftliğe gettitirmiştim büyük ihtimal şuan oradadır" dedi
Ne demek arım onundamı atı vardı bak bu ilgimi çekti
"at sanamı ait" diye sordum şaşkınlıkla
Salakmısın kızım niye bu kadar şaşırıyorsun
İç sesime aldırmadım bile
"evet Reyhan adı dişi bir attır kendisi" diye beni yanıtladı "istersen bugün seni onunla tanıştıra bilirim... Ama dikkat et biraz yaramazdır " derken babama sorun olurmu dercesine baktı Babam mesaj alıp yok dercesine sırttı
Kıskanç babam herkez nasıl bir etki bıraktıysa, adam az önceki bakışlarından dolayı izin alma ihtiyacı hissetti
Ama niye sırıtıyor bu adam, hayır deyip ters ters bakması gerekiyordu sonra yüzüne bir yumruk atıp adamı oracıkta bayıltması gerekiyordu
İlafcım fazlamı abarttın sanki... Sadece atını gösterecek
Ay öylemi oldu
E yanii
Valla benim suçum falan değil babamda yanıma Yaklaşan her erkeği bakışları ile korkutan bir adam olunca şaşırıyoruz
Diyene bak sanki kendisi erkeklere pek meraklı, seninde babandan aşağı kalır yanın yokki dlfogl
Tamam biraz haklı olabilirsin
Bira-
Tamam kes!. diye iç sesime sövmeden benden cevap bekleyen Korhana doğru
Tabi hemen kabul etmek olmazdı "yani bilmem.. Olur bende şafağı getirim" diye kabul ettim
Lan hani hemen kabul etmeyecektin
Oğlum siktir git aaa ister ederim ister etmem
Bazen şizofren olduğumu düşünüyorum ama çaktırmayın
Yaklışık beş dakika sonra araba durduğunda geldiğimizi anladım, arabadan inmeden önce hemen telefonumu elime alıp kamerayı açtım ve dışarıdaki manzarayı çektim
Mesaj yerine girip Kübranın adını bulup üzerine tıkladım, o sırada babamgil çıkıp ilerlemişlerdi bende hemen Kübra ya fotoğrafı atıp onların arkasından gittim. Babamın yanına ulaştığımda elini omzuma atıp Halil amcanın yanına yönlendirdi
Halil amca bu çiftliğin sahibi bi yandan da babamın yeni dostlarındandı oda benim sayemde olan bir dostluktu "hoşgeldin yusuf bende seni bekliyordum... Buyurun içeri geçin çay ikram edeyim" dedi bir yandan da telefonla uğraşan Korhan a bakıyordu " tamam biz senle geçelim bizimkinde tutmayalım" derken beni attı ortaya, bir an önce kaçmam gerekiyordu çünkü en son olaydan sonra Halil amca beni çiftliğe bile sokmazdı
Tabi sokmaz gece gece adamın aklını alırsan diye iç sesim bana kısa bir hatırlatma yaptı
Hihi geçen ay Şafak ile uğraşırken gece yanında uyuya kalmıştım üstüne bu yetmemiş gibi o gün uyurgezerliğim tutmuş ve nöbetçi olan Halil amcaya kafayı yedirmiştim. Çok güzel anılarımız dı Allah bir daha yaşatmasın inşallah
"sizde hoşgeldiniz Erva hanım" diye unutmadığını hatırlattı
"hoşbuldum halil amcada ervoşa noldu ya" diye bilmezlikten geldim bir yandan da tatlı tatlı sırıtıyordum
"yemezler... hadi sen git... Yerinde duramıyorsun yoksa" dedi gülerken onlar içeri geçerken Korhan da yanlarına gelmişti büyük ihtimal atının yerini soracaktı. Fazla umursamayıp şafağın yanına gitmek için adımlarımı ahıra yönelttim
Şafağın olduğu Bölüme baktığımda yerinde olmadığını farkettim, neredeydi acaba, pek yerinden ayrılan bir atta değildi tam Halil amcaya sormaya gidecektim ki duyduğum gülme sesiyle bakışlarımı arkaya çevirdim
Oydu Korhan arkamda herzaman boş duran ahırın kapısına sırtına yaslamış ileriye bakıyordu, baktığı yere bakışlarımı çevirireken " sanırım bazıları yeni arkadaşlar edinmiş" dedi
Tam baktığı yere baktığımda yeleleri beyaz rengi olan kahverengi bir at duruyordu. ayrıyetten sadece yeleleri değil kafasının ortasından da beyazlılkar geçiyordu
Ama beni şaşırtan şey yanında Şafağın ne işi vardı
Normalde şafak hep tek tanışan bir attır ve bu manzara gerçek anlamda beni şaşırttı
İnanmayarak gülerken " bu... Bu nasıl olur" dedim
O sırada korhada yanıma doğru geliyordu " şaşırma bence bizim reyhan yine işin başında" dedi.
Bizim şafağa bak kime vurulacağını iyi biliyor diyen sesime hak verdim
Bana bakarak" neye bu kadar şaşırdın" dedi verdiğim tepkiye karşı
" Şafak biraz içine kapanık bir attır 3 sene sonra ilk defa bir atın yanında görmek şaşırttı beni" dedim
Tepki olarak sırıtıp bağlı olan ellerini çözdü sonra reyhan denen atına " reyhan, kızım gel buraya" diye seslenince reyhan hiç oralı olmadı şafak ile oynamaya devam etti
" ve birileride sahibini sattı, bana olduğu gibi" dedim ona karşı
" evet biraz öyle oldu... Ama alıştım artık... Bir arkadaş bulduğunda direk benden vazgeçer" dedi halini açıklayarak
"reyhanın yeri neresiydi" diye sohbet açmaya çalıştım
"hemen şurası" derken işaret ettiği yere baktım bu Şafağın her zaman boş kalan yerdi
Şafak çoğunlukla hırçın olduğu için yanına at koyulmuyordu ama anlaşılan reyhan gibi bir Ata hayır diyemiceyeceti
Beraber anlaşmış gibi atlarımızın yanına ilerledik, giderken her erkeğe karşı yaptığım gibi aramıza 4-5 adımlık yer bırakıp arkasından ilerledim
"Şafak... Özlemedin sanki beni... Ha oğlum" derken yanına ulaşmıştım
Elimi yelesine götürüp yavaş yavaş okşamaya başladım sonunda beni fark ettiğinde bana dönüp yüzü ile beni ittirmeye başladı
Şaşırdım çünkü gerçek anlamda beni unuttu yada küstü "ama oha yani bu kadar satıcı olunmaz sende... Dur bakim yoksa sen bana küstünmü" dedim ona doğru
Uzun zamadır gelemiyordum normal olarak alınmıştı
Bu arada ciddiyim atlar da insanlar gibi duygulara sahip hele o kişiye yakınsa bittiniz siz, hayatınızda size trip atan birisi yoksa gidin at sahiplenin yani
" e sende biliyorsun... Derslerim var daha geçen bahsettim" dedim Korhan da atının yanına geçip üzerine bindiğini fark ettim
Derkne yeleleriniokşamaya devam ettim
Şafak bana sinirli olduğunu belli etmek istercesine kişneyince bu haline gülüp alnımı alnına yasladım
Sakinleşmesini beklerken Korhan Asaf bizi yalnız bırakıp atıyla koşturmaya başladı Şafakta sonunda nazlanmayı bırakınca üzerine geçemem için başı ile arkasını işaret etti. Hemen isteğini yerine getirip üzerine bindim sabahtan beri boynumda olan varlığını unuttuğum kulaklığımı kulaklarım geçirip şarkıyı açtım
Rihanna we found love diyecek
Kendimi şarkının akışına bırakıp Şafağın benimle beraber çiftlikte koşturmasına bıraktım, geldiği yer ise beni hiç şaşırtmadı çünkü yine kendini reyhanın yanında bulmuştu
Ben ilaf Erva akın Hayalleri olan ama peşinden gitmeye korkan buna rağmen çabalamayı asla bırakmayacak yetişkin bir kızım
***
Tekrar selam
°Önce kitabın ilk bölümü hakkında görüşleriniz
°en başta söylediğim gibi yeni yrni başladım eğer hatam varsa sizinle beraber düzeltmek isterim İster yazım yanlışı ister anlatım bozukluğu hiç çekinmeden ama kırıcıda olmadan bana belirmenizi istiyorum
° ilk bölümler biraz sakin grçicek direk olaylara geçmeyecek karakterleri tanıyıp öyle geçmek istiyorum
°tiktokta gelip bana destek olanlar içinse ayrı bir teşekkür etmek istiyordum
.°bu arada daha kitap ben bu kitabın senaryosunu bir yıldır düşünüyorum. Yani daha kitabı yayımlamaya başlamadan linç atan bir kaç kişi oldu ( kitabın bir kaç ayrıntısı bazı kitaplara benzeye bil ir bu gayet normal o olay sadece orada olacak diye bir şey yok)
°uzatmadan dklclff kitap hakkında merak ettiklerinizi buraya alayım
°kitap hakkındaki önerilerinizi buraya alayım ( bu kısım benim için çok değerli dkfkg)
° yazım yanlışı varsa affola
° hepinizi canı gönülden çoook seviyorum
|
0% |