Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1.Bölüm: Asker

@zeynepask45

Hayatın acımasız olduğunu henüz dört yaşında bir bebekken ailesini kaybetmesi ile öğrenmiş, kendini babasının güvenli kollarından annesinin sıcacık gülümseyen yüzüyle elleriyle yedirdiği yemeklerden ayrı soğuk beyaz duvarların olduğu kendisinden başka çocuklarında bulunduğu büyük bir odada tek başına bulmasıyla anlamıştı...

Yaşı büyüdükçe daha fazla anladı ailesinin yokluğunda hayatın ne denli zor olduğunu...

İlk dayağını beş yaşında hiç bir suçu yokken yemişti müdüre anneden. Kaldığı yetiştirme yurdunun müdiresi katı kuralları olan acımasız bir kadındı. Onun dediğinin tersini yapan kim olursa olsun kendince cezalar verirdi...

Yaşıtlarına göre akıllıydı, asiydi. Bu yüzden yaşıtlarının, kendisiyle aynı yetimhanede kalan çocukların aksine dik başlı durur kendini savunurdu. Sonuç ne olursa olsun... Gün sonunda yediği dayakların, aldığı cezaların önemi yoktu onun için önemli olan kendini savunmuş kendini ezdirmeden dik durabilmek ona yeterliydi...

Günler, haftalar, yıllar geçmişti. Artık liseye giden bir genç olmuştu. Haftalar önce yarı zamanlı olarak çalıştığı kafeden yurda dönerken gördüğü olay sonucu bir karar almıştı. Asker olacaktı...

Yolun ortasında etrafında toplanan insanlara karşı bağırarak birşeyler anlatan anladığı kadarıyla karısını sokak ortasında döven adamı evire çevire döven üzerinde yeşil üniforması ile heybetli askeri görmek bu kararı almasına vesile olmuştu...

O günden sonra kendini sınavlara çalışmaya adamıştı. Kıvrak zekasıyla birşeyleri bir kere okuması yeterli olurken bedenini güçlendirmesi gerektiğini biliyordu. Ama bunu nasıl yapacağını bilemiyordu.

Çalıştığı kafeden aldığı haftalığı ancak kıyafet ve okul ihtiyaçlarını zor karşılıyordu. Spor salonuna gidip ders alamazdı. Sabahları erken kalkıp yaptığı koşuların yeterli olmadığı apaçık belliydi. Müdüre annesinden aldığı cezalar nedeniyle düzenli beslenemediği için zayıf bir vücudu vardı...

Ama ne olursa olsun pes etmek ona göre değildi...

Sınavlara çalışması için iki ay süresi vardı. Okulunun yanında bulunan kütüphanede nasıl ne gibi bir sınava girecek, kendisinden beklenilen ne olduğunu araştırıp öğrenmişti.

İki ay boyunca sabah ezanı ile kalkmaya başlamıştı. İlk önce ısınma hareketleri yapıyor ardından iki saat koşu sonrası egzersiz aletlerinin olduğu belediye parkında mekik barfiks şınav çekiyor, eğzersiz aletleriyle kollarını ve bacaklarını çalıştırıyordu...Part time çalıştığı kafeye bile artık koşarak gitmeye başlamıştı...

Ve beklediği gün gelip çatmış, iki ay göz açıp kapatınca geçmişti sanki. Ne kadar heyecanlı olursa olsun dışarıdan soğuk bir ifadeyle sınava girmişti... Yazılı sınav ardından bedensel sınavı vermiş sonuçların açıklanmasını beklemek kalmıştı geriye...

*****

6 yıl sonra:

"Geri dönmeni emrediyorum asker" diyen sinirli ses komutanı, albay Ömer'e aitti.

"İşim bitmedi" diyip elindeki telsizin düğmesine basarak kapattıktan sonra yanındaki çantaya koymuştu.

Geri döndüğünde ceza alacağının farkındaydı. Günlerdir komutanından izinsiz dağlarda dolanıyor ortalıkta dolaşan çakalları deliklerinde bulup kanlarını akıtıyordu...

Yıllar sonra edindiği, yanlarında babasının güvenli kolları arasında gibi hissettiği ailem dediği abilerini, kardeşlerini hâin bir pusu kurup şehadete uğurlamıştı. Şimdi ailesini ellerinden alan çakalları deliklerinde bulup parçalarına ayırıyor, kardeşlerine verdiği intikam yeminini bir bir yerine getiriyordu...

Son bir çakal kalmıştı, bomba düzeneğini kurmalarını emreden it. Onu da bulup geberttiği vakit geri dönecekti...

Albay Ömer yüzüne kapanan telsize derince çatılmış kaşları ile birkaç saniye bakmıştı. Aklında deli askerine geri döndüğü vakit vereceği cezaların listesini yapmaya başlamıştı.

 

 

 

Loading...
0%