Yeni Üyelik
24.
Bölüm

24. Bölüm

@zeynepclkzc

Not: Bu bölümde +18 olacaktır.

 

 

 

 

 

 

Arslan'ın söyledikleriyle tüm bedenimi büyük bir utanç dalgası sarmıştı, rezil olmuştum. Dudağımı hafifçe ısıran Arslan'la kendime gelemeyi başarabildim ve öpüşüne karşılık vermeye başladım.

 

Madem rezil olmuştum buna değsin istiyordum hem neden ceza olarak banada zevk veren bir şeyi engelliyordum ki? Zevk kavramı sadece erkekler için mi vardı? Tabi ki hayır. Bana bu denli zevk veren bir şeyi daha fazla erteliyemezdim bu onun beni kullanması falanda değildi eğer öyleyse bende zevk için onu kullanmış oluyordum.

 

Ben düşüncelere dalmışken Arsalan elini arkaya attıp tek bir hamlede elbisemin fermuarını açtı. Zaten kısa olan elbise üzerimden düştüğünde onun karşısında sadece bir bir tanga ile kalmıştım. Elbisenin göğüs kısmında kendi desteği olduğundan dolayı sütyen gitmemiştim ve sonuç göğüslerime kitlenen bir Arslan'dı.

 

Elini sağ göğüme atıp sıktığında boğukça inledim. Arslan, "Aklımı alıyorsun. " diye fısıldadı.

Ellerimi gömleğinin düğmelerine götürüp beceriksizce düğümleri açmaya çalıştım ama nafileydi heyecan ve aldığım zevkten dolayı ellerim tir tir titriyordu. Bu halim Arslan'ı güldürmüştü, neyseki bana daha fazla işkence etmeden hızla gömleğinin düğmelerini açmaya başladı.

 

Gömleği omuzlarından düştüğü gibi bu kez onun kitlenen ben olmuştum. Ellimi kaldırıp kaslarına dokunduğumda Arslan boğazından hırltılı bir ses çıkardı ardından daha fazla bekleyemiyormuş gibi beni kucaklayıp yatağa yatırdı.

 

Yatakta uzanmış bir şekildeyken bana olan üsten bakışları şehvet doluydu. Sonunda üstüme doğru eğilip tangamıda çıkardığında artık karşısında çırılçıplaktım.

 

Yüzüme yaklaşıp dudaklarımı öpmeye başladı fakat bu öpüşü her zamnkinin aksine daha dingin ve sankindi, daha duygu yüklüydü. Aramızda her zamanki şehvet yine çok fazlaydı fakat bu kez şehvetin yanında çok daha başka duygular vardı adını koyamadığım farklı duygular.

 

Parmaklarını bacaklarımın arasındaki ıslaklığa daldırıp onun için tamamen hazır olduğumu gördü.

 

Bedenim onun için öyle açtı ki ve onunda bana karşı böyle bir açlık hissetmesi büyük bir haz veriyordu bana. Arslan üstümden kalkıp hızla kemerini ve pantolonunu çıkartırken hissettiğim sıcaklık giderek arttı.

 

Bunu bu kadar çok istemekten zaman zaman nefret ediyordum ama yinede onu istemeyi durduramıyordum. Meme uçlarım taş gibi sertleşirken elimi klitorsime götürüp ovuşturmamak için kendimi zor tuttum.

 

Orgazmım çok yakındı ve Arslan henüz içime girmemişti bile.

Sonunda tekrar üstüme eğildiğinde aletini kadınlığıma hizzalayıp yavaşça içime girdi. Kendini bana doğru iterek en derinime doğru ilerledi. Beni alıştırdıktan sonra içimde hareket etmeye başladı.

 

"Aahhh..."

 

Kadınlığıma girip çıkan aleti ve tenime sürtünen teni dışında hiçbir şey düşünemiyordum. Gözlerim bir süre sonra zevkten kapanmıştı.

 

"Gözlerini aç, Duru." diyen sesiyle tekrar gözlerimi açtım. Direkt olarak onun gözleriyle kesişti gözlerim. Daha öncede bir kaç kez seks sırasında beni izlediğini görmüştüm. Yine o zamanlarda da olduğu gibi gözleri mümkünmüş gibi dahada koyulaşıyordu bu bakış sadece şehvet olamayacak kadar güzeldi.

 

Arslan her inleyişimde dahada hızlandı bir süre sonra daha fazla dayanamayıp sarsılarak boşaldım.

İçime hızla girip çıkan Arslan yüzünden ikinci bir orgazm yoldaydı.

 

Uzun sayılabilecek bir süre sonra ben ikici kez boşandım.

Bir kaç sert darbeden sonra sonunda Arslan'da gelmişti.

 

Ağırlığını bana vermeden bir süre daha içimde kaldıktan sonra kendini yana attı. Eğer hamile olmasaydım bu sevişmenin sabaha kadar süreceğinin ikimizde farkındaydık. O da bende çok doyumsuzduk belkide sadece birbirimize karşı öyleydik.

 

"İyi misin?" sorduğu soruyla bakışlarımı ona çevirdim.

 

"Hı hı." şuan budan başka bir cevap verebilecek durumuda değildim.

 

Arslan yataktan kalktığında kalbimde bir ağırlık oluştu. Her zamanki gibi işi bittikten sonra yüzüme bile bakmayacaktı değil mi?

 

Beklediğim şeyin aksine Arslan yatağın diğer tarafına gelip tek hamlede beni kucağına aldı.

 

"Ne yapıyorsun." diye sordum panikle.

 

"Duş alacağız."

 

"B-Beraber mi?"

 

"Evet."

 

Daha fazla bir şey dememe kalmadan banyoya gelmiştik. Banyo en az oda kadar büyüktü girişinde düşe kabin vardı uzak köşesinde ise büyük bir jakuzi vardı. Arslan önce düşe kabine baktı daha sonra ise jakuziye aklından ne geçtiyse başını iki yana sallayıp düşe kabine doğru ilerledi.

 

Büyük ihtimalle eğer birlikte o jakuziye girersek olacak olanlardan dolayı bu seçimi yapmıştı. Elimi karnıma koydum. Bebeğim görüyor musun her şey senin için, bu yaptığımız fedakarlık senin için.

 

En kısa zamanda Derya'ya bir gecede birden fazla yapıp yapamayacağınızı sormalısın nede olsa alışıksın diyen iç sesime göz devdim.

Arslan beni yere indirdiğinde ona bakmamaya çalışıyordum bir süre sonra yukarıdan gelen ılık suyla tüm bedenim gevşedi Arslan eline kendi şampuanını döküp saçlarıma sürdüğünde şaşkınlıkla bakışlarımı ona kaldırdım, o ise doğrudan saçlarımı köpüklüyordu.

 

Belli bir süre saçlamı ovaladıktan sonra bu kez eline aldığı bir lifi köpürterek vücudumu ovmaya başladı. Hareketleri o kadar naifti ki bu bende tekrar bir şeyler uyandırıyordu. Lifle önce boynumu sonra göğüslerimi ovdu, o bunları yaparken bende inlememek için zor tutuyordum kendimi.

 

En sonunda lifi kasıklarıma indirip orayıda yavaşça ovmaya başladığında kendime engel olamadan ağzımda kısık bir inilti kaçtı. Arslan telaşla kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Büyük ihtimalle sancı giridi falan sanmıştı fakat yüzümde ne gördüyse dudakları kıvrıldı. Beni kendine çekip kalçamı sıktığında tekrar inledim.

 

"Anlaşılan çok yaramaz bir karım var."

 

Dedikleriyle dudaklarımı dişlemeye başladım. "Pekala madem öyle iyi bir eş olarak sana istediğini vereceğim."

dedikten hemen sonra bir parmağını zaten ıslak olan kadınlığıma soktu.

 

"Aahh.. A-Arslan!"

 

İçime ikinci parmağınıda ittiğinde eğer duvara yaslanıyor olmasaydım ve diğer eliyle beni kalçamdan tutuyor olmasaydı kesinlikle yere yığılmıştım. Gözleri yüzümün her zerresindeydi. Parmaklarının hareketi hızlandıkça hızlandı ve sonunda kaçınılmaz olan oldu, üçüncü kez boşaldım.

 

Tamamen bitmiştim. Bir süre sonra kendime gelmeyi başarabildiğimde Arslan'ın büyük ve damarlı aletini hissettim. Haliyle kalkmıştı.

 

"Sanırım benimde iyi bir eş olmam lazım." diyip önünde eğildim. Bu yaptığıma Arslan'ın ne kadar şaşırdığını görmesem bile tahmin etmem zor değildi. Gözlerine bakmaya cesaretim yoktu o yüzden aklımdaki şeyi hemen yapmaya koyuldum. Kalkmış aletininin başını yalayıp ağzıma aldım.

 

Bunu ilk defa yapacaktım ve hiçbir bilgim yoktu, okuduğum bir kaç kitap dışında. Bu tür şeylerden iğrenen biri hiç olmamışım ve hiçbir zaman önyargılıda olmadım. Haz ve şehvetin gücüne inanırdım hep. Sadece ileride asla yapacağımı düşünmezdim.

 

İlk başlarda beceriksizce yaptığım darbelerden sonra açılmıştım galiba çünkü Arslan'ın boğuk iniltilerini duyuyordum ve bu beni dahada tahrik ediyordu. Hepsini almasamda büyük bir çoğunluğu ağzımdaydı ve ileri geri yapıp emiyordum.

 

Bir süre sonra Arslan, "Ayağı kalk." dediğinde boşalacağını anlayıp ayağı kalktım hemen sonrada boşalmıştı zaten. Yaptığım şeyden çok utanıyordum o yüzdende yüzüne bakamıyordum. Bunu yaparken aklımdan ne geçiyordu kim bilir.

 

Arslan ikimizide hızlıca yıkadıktan sonra önce benim bornozumu giydirdi daha sonra ise kendi beline havluyu taktı. Beni tekrar kucakladığında beklemediğim için "Ayy." diye bir tepki kaçtı dudaklarımdan.

 

"Kendim yürüyebilirim."

 

Söylediğim şeyi duymamış gibi yapıp bizi banyodan çıkardı. Giyinme odasına girip beni kendi tarafıma bıraktı ve o da kendi tarafına gitti.

 

Konuşmaması içimde yine bir huzursuzluk belirtdi. Derin bir nefes alıp dolaba baktım, üstüme sütyen giymeden salaş bir tişört geçirip altıma hızla bir tanga ve kısa bir pijema geçirdim.

 

Saçlarımda havluyla kuruttuktan sonra giyinme odasından çıktım. Arslan çoktan çıkmış olacak ki altında sadece bir eşofmanla yatak başlığına yaslanmış telefona bakıyordu. Benim geldiğimi görünce telefonu yanına bırakıp, "Gel." dedi.

 

Ona doğru gidip yatağın diğer tarafına uzandım. Lambayı kapatıp beni kendine çekti. Başımı göğsüne koyup saçlarımın arasına belli belirsiz bir öpücük bıraktığında her şey o kadar hızlı olmuştu ki şaşırmaya bile fırsatım olmadı, içime dolan huzursuzlukta anında yok oldu.

 

Bugün çok farklıydı her şey büyük ihtimalle bugünden sonrada farklı olacaktı. En azından böyle umuyordum.

 

Bu zamana kadarki hiç bir birlikteliğinize duygusuz diyemezdim fakat bu birlikteliğimiz hepsinden farklı ve hepsinden daha duygu yüklü olmuştu benim için.

 

Gözlerimi kapatıp kendimi uzun zaman sonra huzurlu bir uykunun kollarına bıraktım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Utanıyorum. Sakın bir şey demeyin. 🥺

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%