Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@zeynepclkzc

İçimden Allah'a yalavarmaya başladım bana yardım etmesi için. Eğer o hapı içersem her şey boşa gidecekti ama benim salaklığımdı böyle bir şeyin olacağını düşünmem lazımdı, eğer düşünseydim ona göre önlem alırdım ve şu an karşısında mal gibi durmazdım. Allah'ım ne olur yardım et bana ne oluuurr.

 

Şu an eminim çok dikkat çekmeye başladım daha fazla dikkat çekmemek için elimi ilk önce ağrı kesiciye uzattım masanın üstündeki su ile beraber ağrı kesiciyi yuttum şimi ne yapacaktım ben hapı gerçekten içmesem anlama ihtimali çok yüksekti. Tam o anda ikimizin ölüm sessizliğinin ortasına bomba gibi düşen bir ses doldurdu salonu "ABİ BİZ GELDİK"

 

"Sana sürpriz yap-" içeriye sarı saçlı güzel bir kız girdi hemen yanında da ona çok benzeyen yine hafif sarışın bir çocukla beraber ikisi de 18-19 yaşında gibi duruyordu kızın cümlesi beni görmesiyle yarıda kesildi.

 

Ben sanki yakalanmışız gibi diken üstündeyken yanındaki hiçbir şey olmamış gibi rahat bir ifade ile "Siz cumartesi gelmeyecek miydiniz?" diye sorup onlara doğru ilerledi ikisininde sarılıp geri çekildi kız tekrar konuştu "Sürpriz yapalım dedik" gözleri bendeyken devam etti "Nerden bilelim bizimde bir sürprizle karşılaştıracağımızı." daha sonra bakışlarını abisine dikip "Bizi misafirinle tanıştırmayacak mısın?" diye sordu. Hemen lafa girdim bu fırsatı kaçıramazdım onlara doğru yürüyüp "Ben Duru tanıştığıma çok memnun oldum ama zaten şimdi gidiyordum hoşçakalın" diyip ışık hızıyla çıkışa doğru yürüyüp çıktım bu yaptığım çok kabaca bir hareketti ama bir daha ne zaman görecektik ki birbirimizi.

 

Allah'ım sesimi duyduğun için çok teşekkür ederim.

Hızlı hızlı yürüyüp bahçenin çıkışına doğru gitmeye çalışıyordum etraftaki korumalar dikkatimi çekti neden bu kadar fazlalar ki diye düşündüm bir an.

 

Ben yürüyorum ama yol bitmiyordu Ne bitmez bir yoldu ya bu yürü yürü bitmiyordu benim anlamadığım neden beni kendi evine getirdi, götür işte bir otele te Allah'ım yaa tüm şanssızlıklar zaten beni bulsun neyse Allah'tan hapı içmeden çıkabildim şu anki tek duam hamile kalmaktı yoksa imkanı yok başka biri ile tekrar yapmazdım ve bu adamı ise bir daha görmeyecektim.

 

En sonunda bahçenin çıkış kapısına ulaştım şükür yarabbim. Dışarı çıkıp biraz ilerlemeye başladım fakat şu an nerede olduğumla ilgili en ufak bir fikrim yoktu belki biraz daha ilerlersem bir taksi bulurdum.

 

Ben yürümeye devam ederken yanımda bir araba durdu onun arabasıydı camı indirip "Bin" dedi bu kez gözlerimi devirdim sürekli emir vermesinden sıkılmıştım.

 

Normalde olsa direkt binerdim arabaya, saçma sapan takıntılarım yoktu yolu bilmiyordum ve en iyisi bilmekti ama şu an asla bilemezdim ya doğum kontrol hapını yanında getirdiyse bu riski alamazdım.

 

"Teşekkür ederim kendim giderim." Bana boş bir bakış attı "Kendin gidebilecek olsan bin demezdim. Buradan taksi geçmiyor ana yola kadar en az 3 saat yürürsün şimdi bin şu arabaya" el mecbur arabaya doğru yürüyüp bindim. Allah'ım sen konuyu biliyorsun ne olur yardım et şu kuluna.

 

Araba ben biner binmez çalıştı. Kafamı cam tarafına çevirip dışarı izlemeye başladım içimdende dua etmeye tabi. Uzun ve sessiz bir yolculuk oluyordu dün arabaya binince heyecandan yolun uzunluğunu fark etmemiştim ama şu an bir an önce bitmesi için dua ettiğim yol bit türlü bitmek bilmiyordu.

 

Oyalanmak için elime telefonu aldım ve cevapsız aramalara takıldı gözüm e yuh yani Hande 99 kez aramıştı bari 100'e tamamlasaymış. Mert ile ilgili bir şey olsaydı kesinlikle doktoru arardı o yüzden Hanede'ye şu an için dönmeyi reddettim.

 

Sonunda ana yola çıkınca bana bakmadan konuştu "Nereye gideceksin?" diye sordu.

"Aslında beni şu ileride indirebilirsin taksiyle giderim" gözlerini bir süre kapatıp derin bir nefes aldı "Bir şeyi tekrarlamaktan nefret ederim ama senin yanında nedense sürekli aynı şeyleri tekrar ediyorum. Nereye gideceksin?" adam haklı Duru, haklı ve gıcık.

 

Evimin yerini tarif ettim bir süre sonra mahallenin başına gelince inmek istedim sağolsun bu kez zorluk çıkarmadı beyefendi.

İnerken ona bakıp "Teşekkür ederim" dedim. Bana bakıp kafa solladı. Öküz.

 

Arabanın kabısını çarparak ilerlemeye başladım. Oda hızlı bir şekilde yanımdan geçip gitti. Eve gidip duş aldıktan sonra hızla üstümü giyindim fazla oyalanmadan hastaneye gitmem lazımdı Mert kesin beni çok merak etmiştir. Ben evden tam çıkarken kapıyı çalmaya hazırlanan ev sahibiyle karşılaştım.

 

Bu adam bizi pek sevmezdi daha doğrusu Mert'in babasını sevmezdi o yüzden bizi de sevmezdi bunca zaman zaten karısı sayesinde oturmuştuk ona kalsa çoktan bizi çıkarmıştı bu evden karısı bu adamın tam tersi çok anlayışlı ve çok iyi kalpli biri bana ve Mert'e çok yardımcı oldu.

 

"Çok uzatmadan direk lafa gireceğim Almanya'dan oğlum geldi karısıyla beraber bu eve yerleşecekler o yüzden en kısa sürede çıkmanız lazım bana kalsa zaten çoktan çıkarmıştım sizide sen benim hanıma dua et." Söyledikleriyle donakaldım şu an çıkamazdım ki. "Ama ben hemen nasıl çıkarım durumları biliyorusunuz." dedim belki son çare insafa gelir ama boşuna konuştuğumu biliyorum bu adam hayatta bize yardım etmezdi dediği gibi zaten bunca zaman karısı sayesinde kalmıştık.

 

"Beni ilgilendirmiyor yeter artık çıkın evimden iki gün içinde çıkmazsanız ben polis çağırırım zaten 3 aydır kirayı yarım yamalak ödüyorsun" derin bir nefes aldım ne desem fayda etmeyecekti biliyorum. "Tamam iki güne kalmadan çıkız." diyip yanından geçtim dolmuş durağına doğru yürürken sol gözümden bir damla yaş düştü şimdi ne yapacaktım.

    

                               ...

 

Hastaneye gelir gelmez Mert'in odasına çıkmıştım. Miniğim uyuyordu bir süre onu izledim onu izlerken kalbim iyileşiyordu sanki.

Yavaş yavaş gözlerini araladı "Abla şen mi geldin" diye sordu uyku mahrumu sesiyle bide şen demesi yokmu onu şu an yemek istiyorum.

 

"Evet ablacığım ben geldim." bana baktı ve "Nerneydin şen bunca zamandır ben şeni çok melak ettim ama şen gelmedin bisey mi oldu?" diyip mimik kaşlarını çattı henüz 4 yaşında olmasına rağmen böyle düşünmesi beni hem güldürüyor hem de hüzünlendiriyor tek istediğim çocukluğunu yaşayabilmesi bunun için de bir an önce iyileşmesi lazım.

 

"Yok ablacığım sadece ufak bir işim vardı hallettim ve hemen geldim." diyip ona gülümsedim kafasını salladı ve bir süre sonra tekrar küçük ve yorgun bedenini uykuya teslim etti. Bir süre daha onu izleyip odadan çıktım. Doktoru ile konuşup durumunu öğrendim durumu hala aynıydı.

 

Nefes almak için hastanenin bahçesine çıkıp banka oturdum o sırada telefonum çaldı Hande arıyor yazısını görünce hemen açtım tatlı olduğunu düşündüğüm bir sesle "Bende tam seni arıyacaktım." dedim der demez lafı ağzıma tıktı "Kes sesini Duru! Aşk olsun sana ya ben seni en yakın arkadaşın değil miyim? Neden bana söylemedin? NEDEN BEN DE HERKES GİBİ MAGAZİN SAYFALARINDAN ÖĞRENDİM." diye sonlara doğru bağırdı telefon kulağımdan biraz çekip sordum "Neyden bahsediyorsun sen ne magazini?"

 

"Neyden mi bahsediyorum şimdide bilmiyormuş ayakları çekme sakın bana çabuk söyle neredesin oraya geleceğim bana her şeyi bir bir anlatacaksın bu kez elimden kurtuluşun yok."

 

"Hande gerçekten neden bahsediyorsun şu an anlamıyorum lütfen biraz daha açık olur musun?"

 

"Te Allah'ım ya hala soruyor bana neden bahsediyorsun diye söyleyeyim canım o zaman, Arslan Kıraç ile magazin sayfalarında boy boy fotoğraflarınız çıkmış aynen şöyle yazıyor: Arslan Kıraç kendine ait olan gece kulübünden yanında yeni sevgilisiyle beraber mekandan ayrılırken görüntülendi. Şimdi neyden bahsettiğimi anladınız mı Duru hanım."

 

 

Mert

Loading...
0%