Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7. Bölüm

@zeynepclkzc

Yanlış yapıyordum. Bu yanlışı bile bile yapıyordum. Bu yolda yanacağımı biliyordum ama bu yolun sonu Mert'in yaşamasına çıkıyordu ve ben kardeşim yaşasın diye her şeyi yapardım, gerekirse yanardım.

 

Dudaklarımı sertçe dudaklarına kapattığım adam, istediği şey buymuş gibi yine sert bir şekilde karşılık verdi, eli yırtmaçımın içine girerken beni kendine çekti, diğer elini elbisenin komple açık bıraktığı sırtıma koydu.

 

Elleri her yerdeydi o kadar sert ve hızlıydı ki onu takip edememenin zevki kasıklarımı sızlatıyordu, koca eli kalçamı sıkıyordu. Teni tenimi yakıyordu. Elleri elbisemin ensemde ki düğmesine gitti ve açtı, dekolteden dolayı sütyen giymediğim için üst bedenin tamamen çıplak kaldı, kalçalarımdan tutarak bedenimi havaya kaldırdı göğüs ucumu dudakları arasına aldı ardından dişledi "Ahhhh" sırtımı yatakla buluşturup boynumu öpmeye başladı, boynumdan göğüslerime doğru ilerledi. Göğüslerim sıkıyor, öpüyor ve uçlarını ısırıyordu. İlk sevişmemizde de boynum ve göğüslerimle bayağı mesai yapmıştı, özellikle göğüslerimle...

 

Yine göğüslerimle bayağı bir vakit geçirdikten sonra elbiseyi üstümden tamamen çıkardı, elleri gömleğinin düğmelerine gitti, hızla düğmeleri açıp gömleği üstünden çıkardı ardından hiç vakit kaybetmeden pantolonunudanda kurulup tekrar üzerime eğildi ve tekrar dudaklarıma kapandı. Sertti. Sertti ve bu benim çok hoşuma gidiyordu.

 

Eli tangamı buldu ve tek hamlede çıkarttı ardındanda kendi boxerini çıkarttı, erkekliğini kadınlığıma hizzaladığında yavaşça duvarlarımı zorladı, ilk seferki gibi hemen girmemişti bu kez. "Ahhhhh Arslan," adını inlememle simsiyah gözleri sanki mümkünmüş gibi daha da karardı, daha fazla dayanamamış olacak ki erkekliğinin tamamını sertçe içime itti "ARSLAAAN" hissettiğim zorlama hissi tüm vücudumu zorlayacak kadar zevk verdi. Onu üstümden itip yana yatırdım, itirazsız yerine getirmişti sözsüz emrini.

 

Seri hareketlerle üstüne çıkıp yeniden yerime yavaşça yerleştiğimde Arslan edepsiz bir küfür savurarak başını yastığa gömdü, kucağında hızla inip kalkıyordum iki elimi çıplak göğüsüne yasladım ve ondan güç alarak hızlandım o ise ellerini belime koyup daha da hızlanmama yardımcı oluyordu.

 

Gözleri sallanan iri ve dik göğüslerimdeydi daha fazla dayanamayıp içimden çıkmadan tekrar beni altına aldı.

İçimdeki hareketine hızlı ve sert bir şekilde devam ederken bir yandanda göğüslerimi sıkıp öpüyordu.

 

Odadaki tek ses benim çığlıklarım ve onun kesik kesik çıkan inlemelriydi.

Zevkten her çığlık attığımda veya yüksek sesle inlediğimde sanki mümkünmüş gibi daha da hızlanıyordu, daha fazla dayanamadım ve yine yüksek inlemeler eşliğinde boşaldım, o ise içimdeki sert ve hızlı darbelerine devam ederken sanki büyülenmiş gibi bana baktı yada ben öyle sandım...

 

Bir süre sonra o da boşaldı fakat ikimizde gecenin daha yeni başlığını biliyorduk.

 

                                    ...

 

Gözlerimi açmakta zorlanıyordum ve resmen şu an dejavu yaşıyordum.

Her tarafım sızım sızım sızlıyordu çünkü ben uslanmaz bir maldım sabaha kadar durmamıştık, bey efendinin canına minnetti tabi...

 

Gözlerimi sonunda aralığımda bu kez odada tek değildim. Arslan karşımdaki koltukta üst bedeni tamamen çıplak altında bir pantolon ve elinde sigarayla bana bakıyordu, her zamanki sert bakışlarıyla...

 

"Günaydın" dedim ne diyeceğimi bilemez bir şekilde kafa salladı, sigarasından son bir nefes daha çekip söndürdü. "Senin için kıyafet istettim ben şimdi giyinip aşağıya ineceğim sende giyin ve gel, konuşacağız." şaşkın bir şekilde ona bakıyordum kıyafet almasına mı yoksa konuşacağız demesine mi daha çok şaşırdım bilmiyorum.

 

Sadece kafa sallamakla yetindim. Arslan ayağı kalkıp bir dolaba doğru ilerledi ve siyah bir gömlek alıp düğmelerini iliklemeye başladı işi bitince de bana dönüp ilerideki kapıyı gösterdi "Eğer istersen orada duş alabilirsin. Fazla oyalanma" diyip çıktı göz devirip ayağı kalktım hızla dediği yere gittim ve hızlı bir duş aldım bu sürede sürekli benle ne konuşacağını düşünmüştüm. Ya tekrar hap verirse işte o zaman cidden bitirdim.

 

Kötü düşünmeye çalışarak benim için aldığı kıyafetlere yürüdüm elime aldığım sütyene baktım seksen beş beden, tam isabet. İster istemez utanmıştım. Hızla iç çamaşırlarımı giyip bana aldığı pantolon ve tişörtü üstüme geçirdim.

 

Odadan çıkıp iletideki asansöre bindim asansörde sadece iki düğme vardı bir yukarı biri aşağı içindi hızla aşağıya bastım. Arslan'la sevişmelerimiz çok tutku doluydu sabaha kadar birbirimizin tenini sömürüyorduk ama uyanınca aramızda hep bir gerginlik vardı. Gerçi adam haklı bir yerde beni oruspu sanıyor, ilkte buna çok sinirlenmiştim ama şimdi düşününce, o barda onun yanına gidip kucağına çıkmıştım, adam asıl amacımı nerden bilsin ki.

 

Ama yinede en aşağılık çıkarımı yapmak zorunda değildi.

 

İlk defa doğru konuştun.

 

Teşekkür ederim.

 

Rica ederim.

 

Asansörün kapıları açılınca içinden çıktım, burası dünkü gibi tıklım tıklım değildi tam tersi iki üç çalışan dışında kimse yoktu. Anlaşılan sadece geceleri açıktı. İleride bar sandalyesine oturan Arslan'ı görünce bir an kaçamak aklımdan geçsede yanına doğru ilerledim. "Ne konuşacaksan hemen söyle gitmem lazım." Mert sabah beni görmeyince eminim ki çok merak etmiştir. "Otur." diyip sandalyeyi gösterdi. Bu adam ve emirleri...

 

Uzatmadan oturdum. "Benimle evlenmeni ve şimdilik gerkmese bile ileride çocuğumu doğurmanı istiyorum." söyledikleriyle gözlerim fal taşı gibi açıldı bu adam neyden bahsediyordu böyle, üstelik sanki günlük bir konuşma yapıyormuş gibi rahat ve sakindi kesinlikle benle dalga geçiyor olmalıydı, "Ne saçmalıyorsun sen?" dedim zar zor bulduğum sesimle.

"Duydun işte eğer kabul edersen istediğin kadar para veririm üstelik bu evlilik göstermelik olacak." duyduklarımı algılıyamıyordum bu adam hangi cüretle bana bu teklifi yapıyordu, nerden bulmuştu bu cesareti, tam reddetmek üzereyken ileride çocuğumu doğurmanı istiyorum cümlesi tekrar yankılandı kulağımda ve asla sonunu düşünmeden "Kabul ediyorum." dedim. Eğer yine hamile kalmazsam düşünmek bile istemiyorum.

 

Alaylı bir şekilde gülüp kafa salladı "Hiç şaşırtmadım." Arslan beni ciddi anlamda para göz bir oruspu zannediyordu ama bu benim zerre umrumda değildi, tanımadığım bir adam benim hakkımda istediğini düşünebilirdi, Mert yaşasın o bana yeterdi, gerisi umrumda değildi.

 

"Bir şartım var." dedim.

 

"Ne?"

 

"Hemen bebek istiyorum."

 

"Tabi sende haklısın, yerini sağlamlaştırmak istiyosun."

 

"Aynen öyle. Kabul ediyor musun?"

 

"Tamam. Bu işime gelir."

 

Derin bir nefes aldım dediğim gibi tanımadığım bu adam benim hakkımda istediğini düşünsündü zaten daha ilk dakikada yargısız infaz yapan birinin düşünceleri çok umrumda değildi.

 

Kimi kandırıyorsun, bana böyle düşündüğü için üzülmüyorum deme.

 

Başlama yine.

 

"1 hafta sonra evleneceğiz." dedi. Bu kadar çabuk olmasına şaşırmamıştım. Benden hoşlanmamasına rağmen böyle bir teklif yaptığına göre onunda acelesi vardı, bu işi bir çıkarı için istiyordu o da, "Evlendikten sonra beraber mi yaşıyacağız?" diye sordum.

 

"Evet, benim evimde kalacaksın."

 

"Bir kardeşim var, 4 yaşında o da olacak."

 

"Tamam. Bu evliliğin iç yüzünü kimse bilmeyecek ne benim ailem ne de senin herhangi bir yakının özellikle Ümit Acar ve aileside bilmeyecek." Bunu Hande'ye söylemezsem hayatta inanmazdı, yinede kafa sallayıp "Tamam" dedim.

 

Elini cebine atıp telefonunu çıkarttı, şifreyi girip bana uzatarak "Numaranı yaz." dedi. Hemen elinden alıp numaramı yazdım daha sonra ona geri uzattım. "Arıyorum, kaydet." kafamı salladım.

 

"Başka bir şey yoksa ben gidebilir miyim?"

 

"Seni ben bırakırım."

 

"Gerek yok. Ben kendim giderim." diyip hızla çıkışa doğru yürüdüm.

 

Bayağı yürüdükten sonra bir dolmuş durağı gördüm, oraya gidip beklemeye başladım. On beş dakika sonra dolmuş geldi bir abladan benim için basmasını rica ettim, sağolsun hemen bastı. Yol boyunca Arslan ve yaptığı teklifi düşünmüştüm. Her şey o kadar hızlı ilerliyordu ki, bu hıza yetişmek imkansızdı. Acaba onun çıkarı neydi bu işten?

 

Handegilin evinin biraz yukarısındaki durakta indim, biraz yürüdükten sonra sonunda eve varmıştım.

 

Kapıyı çalışan kızlardan biri açtı içeriye girince herkesin salonda oturduğunu gördüm. Mert beni görür görmez koşarak yanıma geldi hemen eğildim ve kucağıma aldım. "Ablaaa şen nerdeşin çok melak ettim şeniiiiii" sesi ağlamaklı çıkmıştı, canımın içi gerçektende çok merak etmişti beni.

 

"Ablacığım çok acil bir işim çıktı, aniden olduğu için haber vermedim çok çok özür dilerim."

 

"Kızım bir sorun varsa lütfen söyle, söyle ki senin için elimden geleni yapayım." dedi Ümit amca.

 

"Gerçekten bir sorun yok,"

 

Ümit amca daha fazla sorgulamadı çünkü büyük ihtimal Arslan'la olduğumu biliyordu, ve sevgililik olayına inandığı için sormuyordu ama bakışları sonra seninle uzun uzun konuşacağız der gibiydi.

 

"Yelda teyze nerede?"

 

"Teyzem aradı dün gece rahatsızlanmış, annem gece ona gitti hala gelmedi" dedi Hande,

 

"Çok geçmiş olsun, İyi mi?"

 

"O iyi hemde bayağı iyi haber geldi az önce,"

 

"Ama bakalım sen iyi olacak mısın?" Hande'nin sona doğru kısık sesle söylediği şeyi bir tek ben duymuştum. Anlaşılan Hande tarafından büyük bir sorgu bekliyordu beni.

 

 

 

 

 

Arslan'ın bu evlilik olayı hem işleri hemde babaannesi zoruyla ortaya çıktı, ani olduğu için hali hazırda sevgili haberleri olan Duru'ya bu teklifi sundu. Azıcık spoi olsun diye söyledim ileride detaylarıyla beraber öğreneceksiniz zaten. Klişe bir kurgu olduğunu biliyorum ve bundan herhangi bir rahatsızlığım yok, zaten tamamen eğlenmek için yazdığım bir şey. Yazmayı çok istiyorum ama şu an kendimi güzel ve kaliteli bir kurgu yazacak kadar yeterli bulmuyorum o yüzdende klişe olduğunu bile bile eğlenmek için, yazıyorum bu kurguyu. Son olarak okuyan ve oy kullanan herkese çook teşekkür ederim.

 

Bide lütfen oy verir misiniz? 🙏🏻

 

 

 

Loading...
0%