Sen olduğun için

Bugün işler yoğundu bu yüzden doğru düzgün ne yemek yiyebilmiştim ne de dinlenebilmiştim. Saate baktığımda 12.40'ı gösteriyordu İlker beyle randevum 13.00 da olsada yinede yerimden kalkıp odadan çıktım.

" Elif ben karşı restoranda yemek yiyecem. Bugün pek yiyemedim sanada gel derdim ama İlker beyle randevum 20 dakika sonra gelipte beni bulamazsa onu benim olduğum yere yönlendirmen lazım. İstersen sana istediğin bir şeyi paket yaptırabilirim."

Elif tatlı ve çalışkan bir kızdı. Onunla bir yıldır çalışıyordum ve çok memnundum. İş dışında arkadaş işte ise patronuydum. Çok dengeli bir ilişkimiz vardı.

" Ahsen hanım ben de sipariş veriyordum hatta sizin odanıza gelip size de soracaktım ama benden önce davrandınız. Siz yemeğinizi rahatlıkla yiyin. Bugün yiyemediniz ve hamilesiniz bu kadar aç kalmamalısınız."

dedi tebessüm ederek.

" Tamam hemen yemek yiyecem sende annem gibi başlama."

dedim alaylı bir şekilde ve hızlı hızlı yürüyüp asansöre binip aşağı indim. Asansörden çıktıktan sonra ayağımın altına birşey battı . Kafam yerdeyken duvara tutundum ve ayağımı kaldırıp babetimin altına baktım. Resmen babetim delinmişti yerdeki küçük keskin bir şeyde ayağıma batmıştı.Bunu görünce kendi kendime söylenmeye başladım.

" Cidden zamanı mıydı yaa.. kimin babeti deliniyor ki benimki delinsin şaka gibi..."

Derin bir nefes alıp kafamı kaldırdım ve karşımda bana bakarak gülen bir adet İlker beyle karşılaştım. Bunu beklemediğim için şaşırdım ve tek ayak üstünde duramayıp arkaya doğru hafif geriledim. İlker bey bu halimi görünce beni tutmak için öne doğru uzandı ama o yardım etmeden dengemi korudum.

"Kusura bakmayın korkutmak istememiştim."

dedi ve uzanıp ayağımı eliyle tutup batan şeyi çıkardı. Sonrada biraz geri çekilip alay eder gibi gülüp konuşmasına devam etti.

"Dışarı çıkıyordunuz heralde randevuyu unutmuş olamazsınız değil mi?"

Bu hali sinirimi bozduğu için sinirden güldüm.

"Sırf sizin projenize yer açmak için bazı işlerimi halletmeye çalışıyordum ve bilin bakalım noldu. Yemek yemeyi bile unuttuğumu fark ettim. Bu yüzden yemek yemeye gidiyorum. Yani hayır randevuyu da unutmadım."

Dedim sinirli bir şekilde ve yanından geçip şirketten çıktım ve karşıdaki restorana hızlı adımlarla yürümeye başladım. Arkamdan gelen adım sesleriyle onun peşimden geldiğinin farkındaydım ama umursamadım ve restorana girdim.Bulduğum ilk masaya oturdum. ilker beyde karşıma oturdu.

“ Beni odamda bekleseniz bende yemek yedikten sonra gelsem olmaz mı? Merak etmeyin randevu için 30 dakikamız var bu da projeye yeter de artar!“

dedim sinirli bir şekilde.

İlker bey bu halime sırıtıyordu karşımda kollarını bağlamış şekilde.

“Hiç bana da sormuyorsunuz aç mısın tok musun diye belki ben de yiyecem.“

dedi tek kaşını kaldırarak.

Tam ona cevap verecekken garson geldi ve menüyü uzattı.Çok acıkmıştım ve menüdeki birkaç şeyi yemek istedim. Garsona dönüp yiyeceklerimi sıraladım.

“Ortaya rus salatası ve domates salatası istiyorum. Bir saç kavurma ve büyük bardakta ayran istiyorum. Son olarak tatlı olarakta şu çikolatalı olandan istiyorum.“

Ben iştahla yiyeceklerimi sıraladıktan sonra nefesimi dışarıya verip karşıma baktım. İlker bey şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.Kafamı ”ne oldu?” der gibi iki yana salladım.

“ Bu kadar şeyi tek başına bitirebilecek misin?“

“ Yiyemeyecek olsam istetmezdim heralde. Hem bunda şaşıracak ne var hiç iştahlı bir kadın görmedin mi?“

“ İş hayatımda görmedim. Hep kilo almaktan korkanlarla karşılaştım ama siz yine farklı olduğunuzu kanıtladınız.“

dedi resmen gözünün içi parlarken. Sanki bana hayran olmuş gibi bakıyordu.

“Sırf böyle yemek yiyorum diye mi bu bakışlar?“

dedim içimde tutamayarak. o da yine o meşur sırıtışıyla bana baktı ve öyle bir şey söyledi ki ne diyeceğimi bilemedim.

“Sen olduğun için bu hayranlığım.“

ooo noluyo noluyo İlker coştu Ahsene kal geldi.

Evettt bölüm nasıldı???