
Bölüm 10
(1 Ay Sonra)
Babamın cenaze bile bitmişti. Kutay daha iyiydi. Ama ben daha duygusuzdum. Ablam alışmıştı ama aklına geldikçe çok ağlıyordu.
Yanıma bir adam geldi. Bu Kutay’ın bana yürüyen arkadaşıydı.
“İyi misin?” diye sordu bana.
“Evet. Başımın çaresine bakıyorum Allah’a şükür.” Dedim göz devirerek.
“Bak, Kutay seni kullanıyor.” Dedi bana. “Seni pis işlerine sürüyor.”
“Eğer benim karşıma bir daha çıkarsan,” dedim sokakta. “Sen de pis işlerimin bir parçası olursun.”
Ada korkmuştu. Bu neydi be. Hayat bana zulüm çektiriyordu. Önce babam gitti. Annem hala acılıydı. Ablamla bizim evde kalıyorlardı. Daha doğrusu Karanlığın Kalbi olarak kalıyorduk.
Eve geldiğimde Kutay karşıladı beni.
“Nasılsın güzelim?” diye sordu.
“Senin sapık arkadaşın var ya, neydi adı?”
“Onur mu?”
“He o. Bana ‘Kuğtayğh seğniğ kullaynıyoğr’ falan dedi sonra bende gitmesini söyledim.”
“Tam olarak ne dedin?” diye sordu içeride oturan Barbaros.
“O da bende kalsın.” Dedim.
“Ya söylesen ne olacak?” dedi yakınmayla Batu.
“Of tamam be nazlanmayın. Söyleyeceğim. ‘Eğer bir daha karşıma çıkarsan sen de pis işlerimin parçası olursun’ dedim.”
“Of! Abi senin karın lafı koymuş.” Dedi Alper.
“Sahi sizin düğünde mahvoldu.”
“Hatırlatma. Bir daha düğün yapmayacağız. Resmi olarak evlendik.”
“Dalya, Batu?”
“Düğünümüz yakın bir zamanda.” Dedi Dalya.
Son zamanlarda Barbaros ve Birce’nin hiç sesi çıkmıyordu.
“Oğlum sizin neden sesiniz çıkmıyor lan?” diye sordu Batu.
“Boş ver abi.” Dedi Barbaros.
“Birce? Ağlıyor musun sen?” diye sordu Ela.
Birce ağlamaya devam etti.
“Biz çok kötü bir şey yaptık.” Dedi.
“Ne yaptınız Birce? Sakin ol.” Dedim.
“B-ben..”
“Sen ne?”
“Ben hamileyim.” Dedi.
“Oğlum bu kadar karışıklığın arasında siz çocuk mu yaptınız lan?” dedi Batu.
“Biz böyle olacağını düşünmemiştik.”
“Kızım ne güzel işte çocuğunuz olacak ya!” dedi Ela.
“Ne güzeli? Ben nasıl bakayım? Hem bizim operasyonlar falan derken, nasıl bakacağım? Biz evli bile değiliz.” Dedi Birce.
“Kaç haftalık?”
“Birmiş.” Dedi Birce. Ağlaması hızlanmıştı.
“Sizin hemen evlenmeniz lazım.” Dedim. “Yoksa karnı burnunda gelin olursun.” Birce ağlamasını sürdürdü.
“Ne zaman olacak düğün?” dedi Birce.
“Bence yarın akşam bahçede sadece bizim aramızda yapalım. Sadece biz ve aileler.” Dedim.
“Tamam. Ama gelinlik?”
“Ablamın bir tane var. Bedenleriniz benziyor olursa onu giy.” Dedim. “Bekle getireyim sana. Hatta sen benle gel.” Dedim ona.
“Bize söyleseydin bari be kızım. Hiç mi değerimiz yok?” dedim.
“Ne bileyim Alara? Ben bir yanlışlık olmuştur diye düşündüm ama değilmiş. Size de boşuna telaşlanmayın. Senin acın taze diye söylemedim.” Dedi.
Bana sarıldı. Ben de ona sarıldım.
“Bak her şey güzel olacak. Sakin ol. Sana bizim evde ablam bakar zaten. Kapıda koruma falan da var. Ha?”
“Ben şu an onun derdinde değilim. Ben korkarım çocuk doğurmaktan. Ben sizden bekliyordum onu.” Dedi Birce.
“Neyse boş ver şimdi. Gelinliği giy.”
Gelinlik Birce’ye tam oturmuştu.
“Bu çok güzel.” Dedi hayranlıkla.
“Müstakbel kocana da göster.” Dedim. Merdivenden gelinlikle indiğinde Barbaros şok oldu.
“Birce? Sen misin? Sen bir peri misin?” diye sordu.
“Benim.” Dedi.
“Ağlama. Kurban olayım ağlama.” Dedi Barbaros göz yaşlarını silerken. “İstemiyor musun bebeğimizi?”
“Çok istiyorum ama,” dedi. “Korkuyorum. Ona bakamazsam? Ya da onu doğururken ölürsem?”
“Hiçbir şey olmayacak. Söz veriyorum.” Dedi Barbaros.
(Ertesi Günün Akşamı)
Barbaros ve Birce hazırlardı. Birce ve Barbaros konuşma yaparak başlayacaklardı. Karanlığın Kalbi üyelerinin yine Dalya ve Kutay’ın ailesi dışındaki aileler gelmişti.
“Merhabalar. Hepiniz hoş geldiniz. Size dün akşam haber verdik çünkü bu sürpriz olsun istedik. Az kişilik bir düğün yaptık çünkü sadece yakınlarımızı çağırmak istedik. Düğünümüz iki saat sürecektir.”
Mikrofonu Alara aldı eline.
“Efendim lütfen çiftlerimize önemli sorular dışında soru sormayalım. Düğünün devam etmesi için. Saat 11.00’da düğünümüz bitmiş olacaktır.” Dedi ve mikrofonu bıraktı.
Barbaros ve Birce romantik bir şarkıda dans ettiler. Daha sonra halay oynandı. Yemekler yendi. Fotoğraflar çekildi ve saat on bir olduğunda düğünleri kusursuz şekilde bitti.
(Alara’nın anlatımıyla)
Barbaros ve Birce dün evlenmişlerdi. Biz de artık operasyonlara dönmeliydik. Yaklaşık bir haftadır bir adamın peşindeydik.
Adam daha önce olan iki karısını işkenceyle öldürmüş, ilk karısından olan üç çocuğunun ikisine işkence edip yanında çalıştırmış, kalan bir çocuğu da kaçmayı başarmıştı. Daha bunlar ne ki?
Üstelik adam bizim peşimizde. Adam hiç yokmuş gibi bir de şu Korhan Volkan’ın eski, kavgalı ortaklarından biri çıktı. Birce operasyonlara giremeyecekti. Onun yerine biz vardık. Biz yarın bu işi bitirecektik. Adamların konumlarını öğrenmiştik. Silahlarımız bile hazırdı. Kutay hırslanmıştı. Ama hırsı onun zekasının önüne geçerse başarılı olamazdı. Barbaros ve Ela arabada kalıp bizi olan bitenden haberdar edeceklerdi. Diğer ekip yani biz operasyon yapacaktık. Biz operasyondan birkaç saat önce ekip olarak hazırlanmak için Dalya’nın evinde olacaktık. Ablam Birce’yi rahatlatmak için gezdirecekti biraz.
Saat yaklaşmıştı. Ekiple beraber Dalya’ya gidip planın üstünden geçmiştik. Artık yola çıkma zamanı gelmişti. Bu adamlar İstanbul-Bağcılar’da bir depoda saklanıyorlar, planlarını orada yapıyorlardı. Çatışma orada olacaktı. Ama bizim çelik yeleğimiz bile vardı. Bir nevi polis gibiydik. Ama biz suçluyduk.
Altıma siyah taytımı giydim. Üstümde siyah boğazlı kazağım vardı. Çelik yeleğimi de giymiş, ayağımda uzun çizmelerimle yürüyordum. Arabaya bindik. Yarım saat kadar yolumuz kaldı.
Deponun önüne varmıştık. Gülçin karşı binanın çatısında, keskin nişancılık yapıyordu. Arabadan çıktık ve bismillah çektik.
“Kazamız mübarek olsun.” Dedim ve deponun bahçesine daldık. İçerideki korumaları indirdik. Bu kolay olmuştu. İçeriye girdik. İçerisi boş gözüküyordu ama iki katlıydı. İlk kata baktık.
“Paşa!” dedi Kutay. Paşa Sürgün. “Haydi canım, yorma çık artık.” Dedi Kutay.
“Sıkıyorsa yukarı gelin lan!” dedi.
“Lanlı konuşma benle lan.” Dedi Kutay. Etrafı kontrol ede ede merdivenlerden çıktık.
Merdivenin son basamağından çıktığımızda ekibe ‘dur’ işareti yaptım. Karşımda Paşa, üç adamı ve… ablam duruyordu.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |