18. Bölüm

💌13💌

Zeyyy
zeynepinak9

İyi okumalar canlarım 💖
--------------------------------------------------------------------------

YAZARDAN

Tüm tim toplantı odasına geçmiş generali gelmesini bekliyorlardı, Mete sinirden bacaklarını titretirken, Emrah ve timin büyükleri gülmemek için büyük bir caba veriyorlardı, yavuz ve özgür ise tedirgin bir şekilde etrafı izliyorlardı, özgürden sonunda cesaretini toplayarak konuştu

Özgür :"Komutanım"

Mete, özgürün sesini duyması ile kafasını hızla ona cevirdip sinirli bakışlarını ona yönelti, özgür kendisine yönelen yoğun bakışlarla yutkunmadan edemedi

Mete:"Ne oldu"

Özgür :"Özür dilerim"

Özgür başını mahçup bir şekilde yere eğerken, timin az önce gülmekten kasılan vücutları şimdi sinirden gerilmişti, o sırada Mete elini sertçe masaya vurup ayağa kalktı

Mete:"KALDIR LAN BAŞINI"

Özgür, duyduğu sesle irkilsede emri yerine getirerek gözlerini komutanının maviliklere dikti

Mete:"Bir daha... Sakın... Bir daha sakın kardeşimi sevdiğin için özür dileme"

Timin çaylaklarının ve özgürün gözleri şaşkınlıkla aralanırken Emrah kimin kardeşi be bakışları atıyordu mete'ye, o sırada içeri giren Timur General ile herkes ayaklanır hazır ola geçtiler

Timur bey, oturduktan kısa bir süre sonra oturmalarını emretti tim saniyeler içinde emri yerine getirirken , Timur bey masanın üstündeki kumandayı alarak masanın diğer ucundaki dev ekrana bir görüntü yansıttı

Ekranda beliren adam ile Akıncı timi sinirle yerinde dikleşirken, Emrah metenin tepkisini merak ederek gözlerini ona çevirdi, sinirli bir yüz ifadesi beklerken Mete'nin alayla gülen yüz ifadesi ile karşılaştı

Mete'nin gözleri parlıyor kalbi hızlanıyordu, yıllardır beklediği intikam Nihayet gelmişti artık planladığı yüzlerce intikam planlarını gerçekleştirme zamanı gelmişti ve bu Mete'nin heyecanlanmasına neden oluyordu, Akıncı komutan özüme dönüyordu

Kan istiyordu!...

Ölüm istiyordu!...

İntikam istiyordu!...

Emrah, metenin bu haline sırıtırken Timur Generalin konuşması ile dikkatini ona verdi

Timur :" aradığımız piç bu Şevket mao dağdaki adı ile şahmaran, 17 mayıs 2021 de Polis özel harekat polisi ömer tiryaki'nin şehit olmasına ve 3 görev arkadaşının da gazi olmasın neden oldu"

Mete duyduğu isimle yüzündeki sırıtış daha çok büyüdü zihninden tek bir kelime geçiyordu

İntikam... İntikam...intikam...

Timur :"Üstlerimizden gelen bilgiye göre bu piçin yeri tesbit edilmiş koordinatler bizimle paylaşıldı sizi oraya götürecek helikopter yatın 06.30 da havalanacak o vakite kadar 'aileniz' ile vedalaş Akıncı timi, zor bir görev olacak"

Aileniz vurgusunun Mete için oldupu çok belliydi, Mete de bunu fark etmiş olacak ki başını ağır ağır sallayarak onayladı, Oğuz ile yüzleşme zamanı gelmişti

Timur Generalin ayaklanması ile tüm tim ayaklandı

Timur :"Allah yar ve yardımcınız olsun aslanlarım"

&"Sağol!"

Timur bey, gözleri ile AKINCI timin baştan sona süzdü özlemişti bu aslanları bir arada görmeyi, Timur bey arkasını dönüp odadan çıkarken ,Mete de onun hemen ardından çıkmıştı, Emrah metenin arkasından baka kalırken timin de ondan farkı yoktu

Emrah :" Komutanım duydunuz tim hadi marş marş"

Tim Emrahın emrine uyarak odadan çıkarken, odada tek Emrah kalmıştı kalktığı yere geri oturarak hala ekranda duran şerefsizin fotoğrafına baktı, aklına yıllar önceki metenin halleri gelirken elleri sinirle yumruk olmuştu

°
°
°
°
°

24 MAYIS 2021

YAZARDAN

Akıncı timi esirden kurtulalı tam bir hafta olmuştu, tim yavaş yavaş toplanırken durumu ağır olan sadece iki kişi vardı biri tim komutanları Akıncı biri de Kağandı, Komutanları zaten bir efsane olduğu için çok yara alırken kağan ise acı eşiği oldukça yüksek olduğu için onlar her vurduğunda tepkisiz kalmıştı bu da onları kızdırıp daha fazla hasar almasına neden olmuştu

Kağan hala yoğun bakımda yatarken, Mete tedavi görmeye başlamıştı her gün krizi geçiriyor, vücudu o zehiri istiyordu, istediğini elde edemeyince de kendine ve etrafında kimi bulursa ona zarar veriyordu bunun son kurbanı ise serumunu yenilemeye gelen hemşirelerden biri olmuştu kadının boğazını sıkmış öldürmeye çalışmıştı son anda Emrah yetişip kurtarmıştı kadını

Mete her geçen gün daha da deliriyordu yaraladığı askerleri düşündükçe kafasına sıkmaya çalışıyordu ama her seferinde başarısız oluyordu, Mete gibi askerlere hayranlıkla büyümüş biri için bir askere zarar vermek vatanına yaptığı en büyük ihayenetti ve ölmeyi hak ediyordu

Emrah her sabah olduğu gibi yaralarına pansuman yaptırmış metenin yanına gidiyordu, bir kaç gündür oldukça sakindi bu emrahı çok fazla rahatsız ediyordu, doktorlara bunu söylediğinde durumunun iyiye gittiğini söyleyip emrahı geçiştiriyorlardı ancak Emraha göre bu fırtına öncesi sessizlikti

Emrah yine düşüncelere dalmış bir şekilde merdivenleri çıkarken koridorun sonundan gelen silah sesi ile dona kaldı, orda metenin odası vardı, Emrah merdivenleri 2şerli 3erli çıkıp, metenin odasına koşarken, ardından gelen güvenlik görevlilerinin fark etmişti, koridordaki herkes bağırıp çağırarak koşarken, Emrah insanlara çarpa çarpa metenin odasına ulaşmaya çalışıyordu

Nihayet geldiği odanın kapısını hızla açıp içeri girdiğinde gördüğü şeyle adeta yerine mıhlanmıştı
Mete karnında koca bir delik ile yerde kanlar içinde yatıyordu, Emrahın ardından gelen güvenlik görevlisi doktorları çağırıp metenin eldeki silahı alırken, doktorlar çoktan meteye müdahale etmeye başlamışlardı Bi doktorun kalp masajı yapmaya başlaması ile Emrahın sol gözünden bir damla yaş düştü

Emrah :"Kardeşim"


°
°
°
°
°
METE AKIN

Elimdeki çantaları arabanın arka koltuğuna koyup üniformamın fazla kırşmamasına özen göstererek oturdum şoför koltuğuna, yıllardır hasretini çekiyordum lan ben bu üniformanın üstündeki en ufak bir kırışıklığa bile tahammülüm yoktu

Emniyet kemerimi takıp aynalarımı da kontrol ettikten sonra çalıştırdım arabayı, güçlü motor sesi ile askeriyenin avlusundaki bir kaç kişinin gözleri bu tarafa dönerken onlara kısa bir bakış atıp emrahı beklemeye başladım, Bi kaç dakika sonra elindeki kahvesi ile yaylana yaylana gelen emrahla sinirim hat safaya çıkmıştı, yavaş insanlara hiç tahammülüm yoktu amk

Camı hafif indirip hala mal gibi yürüyen Emraha seslendim

"Lan hızlı olsana, ne poz kesiyon etrafa!"

Emrah dediklerime göz devirirken az da olsa hızlanmış ve saniyeler içinde binmiştim arabaya yoksa onu bırakıp gideceğimi biliyordu, sabır çekerek arabayı geri vitese takıp direksiyonu tek elimle çevirerek, önce avluda ardından da askeriyeden çıktım, arabanın torpidosundan çıkardığım sigara peketimin içinden bir dal alarak dudaklarımın arasında yerleştirdim, paketi geri Emrahın kucağına atarken o böyle bir şey beklemiyor olacak ki irkilmişti

Emrah :"Başıma çalaydın"

"Bayıl istersen Feriha"

O yine bana göz devirerip önüne dönerken üniformanın göğsündeki cebinden çakmağımı çıkarıp sigaramı yaktım, az önce yarım açtığım camı tam açarak içime çektiğim dumanı geri bıraktım, bir elimle direksiyonu tutarken diğer kolumu cama yaslamış sigaramı içiyordum

Tam kayfim yerine gelmişti ki, öndeki aracın aniden fren yapması ile nerdeyse cama yapışıyorduk Emrahın ağzından okkalı bir küfür çıkarken ben elimdeki sigarayı camdan atıp Bi anda tıkanan trafiğe bakmak için indim arabadan, benim inmem ile Emrah da arabadan inip yanıma geldi, Bi kaç kişi daha arabasından inerken arabayı kilitleyip, sorunun kaynağına doğru yürümeye başladım, arasından geçtiğim arabaların camalarından gördüğüm kadarı ilerde Emrah eli silahını üstünde tetikte bir şekilde arkamdan geliyordu

İleride gördüğüm kalabalık ile adımlarım hızlanırken benimde elim istemsiz bir şekilde silahımla gitmişti, yaklaştıkça artan bağırış sesleri ile kaşlarım imkanı varmış gibi daha çok çatıldı, Nihayet yaklaştığımız kalabalıktan üstümüzdeki üniformaları görenler bize yol açarken, Bi kaç kişii de sanırım bize güvenerek arabalarına geri binmişlerdi

Etrafta her hangi bir tehlike olmadığına emin olup iyice yaklaştım adamlara, gördüğüm şeyle belimdeki silahımı elime aldım, yolun ortasında iki adam bir birlerine silah çekmişlerdi biri oldukça yaşlı dururken diğeri benden küçük duruyordu, benden küçük duranın arkasında 5 6 yaşlarında bir çocuk ve genç bir kadın vardı, Emrah de benim gibi silahını eline almıştı yaşlı adam tam sıkacaktı ki havaya iki el ateş etmem ile iki tarafında gözleri bana döndü

"Ne oluyo lan burda!"

Genç çocuk elindeki silahı hafif gevşetip, derin bir nefes verirken, diğer adamın gerildiği yüzünden belliydi ama yinede soruma cevap veren oydu

X:" Karımı ve çocuğumu kaçırdı!"

Duyduğum şeyle sinir kat sayım artmıştı, karım dediği kadın torunu yaşındaydı, tam konuşacaktım ki genç benden önce davrandı

Y:"Yalan söyleme lan, asıl bu piç ablamı kaçırıp zorla evlendi"

" Yeter indirin şu silahları"

X:"Olmaz önce karımı versin"

Emrah:"İndir dedi lan sana, ne uğraştırıyor adamı!"

Emrah yaşlı adamın eline tekme atıp silahının düşmesini sağlarken, genç çocuk zorluk çıkarmadan indirip beline koymuştu silahını, hala ağlayan küçük çocuğun yanına gidip düz çöktüm, o korkup kadının arkasına saklanmaya çalışırken, üniformamın cebinden Atlas ve Aylin için aldığım çikolataları çıkardım birini ona uzattım, çocuk hala bana şüphe ile bakarken gözlerini, ağlamasını durdurmaya çalışan annesine çevirdi kadının başı ile onaylaması ile çekinerek aldı elimdeki çikolatayı

Çocuk:"T-teşekkür e-ederim"

Çocuğun tatlı tatlı teşekkür etmesi ile kalbim ısınmıştı ya oğuzun ya da Alp'in Bi an önce evlenip bana yeğen vermeleri lazımdı çok tatlı amk, bir elimi saçlarına atıp karıştırdım

"Ne demek ufaklık adın ne bakim"

Çocuk:"M-mert"

" Mete bende memnun oldum aslan parçası"

Toplamak için uzattığım elimi bu sefer terettüt etmeden tutu

Mert:"Bende memnun oldum"

Son kez saçını karıştırıp, çöktüğü yerden kalktım, bunak adamın ne durumda olduğuna bakmak için o tarafa dönmüştüm ki, genç çocuğun Emrahın kelepçelediği bunağa silah doğrultuğunu gördüm, hızla yanına gidip, ani bir hamle ile elindeki silahın emliyetini kapatarak elinden aldım onu yerine elimdeki diğer çikolatayı eline tutuşturdum

Genç:"Ne yapıyorsun lan sen"

"Çikolata tutsun ellerin silah değil"

Genç:"Anlamıyorsun ölmesi lazım o piçin, yoksa yine onlara zarar verir"

Genç dolu gözleri ile derdini anlatırken daha fazla dayanamayıp onu ensesinden tutarak kendime çekip sarıldım, normalde insanlarla bu kadar kolay samimi olmazdım ama bu çocuk tahminimce Çağan ile aynı yaştaydı bu yüzden de abilik duygum kabarmıştı

"Onları korumak bizim işimiz senin değil, sen sadece ablanın, yeğeninin yanında ol yeter, hak ettiği cezayı çekmesini ağlıycam anlaştık mı"

Genç kollarını belime dolarken kafasını göğsümden kaldırmadan aşağı yukarı sallayarak onayladı, o sırada yükselen polis sirenleri ile çocuğu kendimden uzaklaştırıp ablasının yanına yolladım

Kısa sürede yanımıza gelen polisler ile yaşlı bunağı ve çocukları onlara teslim ettik, bir polise de bana haber vermesi için telefon numaramı verdikten sonra uzaklaşan polis arabası ile trafik de açılmıştı, geri arabaya binip çalıştırırken ikimizde derin bir nefes verdik

Emrah :"Bugünü de kazasız belasız atlattık çok şükür"

"Çok şükür"

İkimizde bugünün sorunsuz biteceğini düşünerek rahatlamıştık ancak nerden bilebilirdik ki bu genç çocuk yüzümüzden başımıza daha birçok belanın geleceğini...

-----------------------------------------------

5 Ay olmuş olan bölüm atmayalı oha, kusura bakmayın artık daha sık atamaya çalışırım

Yorum atın lo

Bölüm : 23.05.2025 22:01 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...