SAVAŞ AKMAN
Taziye için gelenleri uğurladıktan sonra daha fazla 4 duvar arasında kalamadım terasa çıkmaya karar verdim terasa çıkan son merdivenlere geldiğimde duyduğum ağlama sesleri ile yavaşladım son basamağa geldiğimde kafamı içeri doğru uzattım gördüğüm şey kalbimi sızlattı uzay ve Aras Agah abimin göğsüne yatmış ağlıyordu Arat ve Azad karşılarında oturuyorlardı Arat üzgün gözler ile onları izlerken Azad gözlerini kapatmış öylece duruyordu daha fazla kapıda beklemek anlamsız olacağı için yavaş adımlarla yanlarına ilerlerledim hiç biri yerinden kımıldamadı bende ses çıkarmadan tekli koltuklardan birine oturdum bir süre hepimiz sessizce dururken bu sessizliği Azad bozdu derin Bi nefes alarak arkasına yaslandı
Azad:"
Bu nasıl bir derttir, dermanı yoktur
Bedenimde değil, ruhumda sızı
Görünmez bir yara, acısı çoktur
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı
Kurşunsuz, hançersiz, kansız bir yara
Hiçbir tabip buna bulamaz çara
Keşke Mansur gibi çekseler dara
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı
Doktoru, lokmanı yok, ilacı yok
Görünmez göz ile hiçbir izi yok
Saplandı sineme görünmez bir ok
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı
Didelerim nemli, kan ağlar gözüm
Ruhum yara aldı, sızlıyor özüm
Bu hâlimden vâkıf tek cüra sazım
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı
Yeter, Nesimi, bu feryadın yeter
Biliyo'm, yanıyo'n Kerem'den beter
Her ah eyledikçe dumanım tüter
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı
Bedenimde değil, ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı, oy oy
Ruhumda sızı "
Azadın ağladığı için titreyen sesiyle biten şarkı hepimizin tuttuğu göz yaşlarını bırakmasını sağladı
Uzay:" a-abi "
Uzayın cılız sesi ile hepimiz ona baktık o ise sadece Agah abime bakıyordu
Agah:" söyle aslanım söyle paşam"
Uzay:" Eren abim Bi daha hiç gelmiycek mi"
Umut dolu o kelimelere yaktı yüreğimi yalvarıyordu şuan ona kızmamıza 'saçmalama gelecek tabi' dememiz için yalvarıyordu bize Agah abim ne diyeceğini bilemez bir şekilde hepimizde gözlerini gezdirdi en son arata durdu yardım istercesine baktı Arat bunu anlamış olacak ki yerinden kalkarak uzayın yanına oturdu Bi kolunu omzuna koyarak göğsüne çekti
Arat:" Bi yere mi gitmiş ki gelecek abin"
Uzay ona anlamaz gözlerle bakarken Arat samimi bir gülümseme ile uzayın elini tutup onun kalbine götürdü derin bir nefes alarak tekrar konuştu
Arat :" bu kalp burda attığı müddetçe eren abin hiç bir yere gitmiycek o her zaman buranda olucak tıpkı bizim gibi"
Uzayın yüzünde kocam bir gülümseme oluştu
Uzay:" gitmedi dimi hep burda"
Arat:" buda abim burda gitmedi"
AGAH AKMAN
Aras ve Azad uyazı uyutmaya gitmişlerdi şuan terasta sadece ben savaş ve Arat vardık hiç birimiz konuşmuyorduk Aratın birden yerinden kalkması ile gözlerimiz ona döndü onda ilk defa gördüğüm çekingenlik ile yanıma yaklaşım önümde durdu tedirgince baktı gözlerimi ağzı sürekli açılıp kapanıyordu bir şey demek istiyordu ancak diyemiyordu ona zaman verdim biraz sıkmak istemiyordum en sonunda konuşmaya karar vermişti
Arat:" şey erenin eşyaları nerde biliyor musun"
Soru garibime gitmişti neden onlara sormuştu ki
"Evet fakir fukaraya dağıtılması için sabah götürdüler"
Arat:" Anladım"
Yüzü düşmüştü hatta gözleri dolmuştu savaşta bunu fark etmiş olacak ki ikimizde şokla birbirimize baktık Aratın ilk defa gözleri dolmuştu
Arat :" iyi geceler size"
Arat tam yanımdan geçip gidecekti ki kolundan tutarak engel oldum ona
" hayırdır neden sordun ki"
Arat :" hiç öyle"
Yalan söylediği her halinden beli oluyordu tam konuşuncaktım ki buna izin vermeden nerdeyse koşarak çıktı terastan
Şavaş :" ne oldu birden bu çocuğa"
Bilmiyorum anlamında omzumu silktim
°
°
°
°
°
Uyumak için odalara çekildikten sonra yatağıma yattım ancak uyuyamadım nasıl uyuyabilirdim ki erenim 3 gündür o toprağın altındaydı ben nasıl sıcacık yatağımda uyuyabilirdim ki
Daha fazla yatakta dönüp durmak saçma geldiği için aşağı inmeye karar verdim annemi ve uzayı zar zor uyuttuğumuz için sessiz adımlarla mutfağa inecektim ki erenin odasının kapısının hafif Aralık olduğunu gördüm bakmak için oraya gittiğimde duyduğum hıçkırık sesi ile kaskatı kesildim kafamı hafif içeri uzattığımda gördüğüm şey en büyük şok etkisini yarattı bende Azad ve arat burdalardı hayır şaşırdığım şey bu değildi şaşırdığım şey günlerdir gözü bile dolmayan Aratın hıçkırarak ağlamasıydı onları rahatsız etmeden gidecektim ki Aratın acı dolu sesini duydum
Arat:" bul-bulamadım hiç bir yer-de bul-bulamı-yorum azad"
Azad :"Arat yapma kurban oluyum yıkılma sırtımı yasladığımız tek dağsın olum sen yapma bunu bize"
Arat:" Hiç düşünm-emiştim bi-bir dağ-nın yorulac-ağını"
Azad:" Abim"
Arat:" bulamadım her yere ba-baktım bula-madım ben kardeşimin koku-kokusunu öğrenemeden toprağa verdim onu azad"
Nefes alamadım boğazıma oturan yumru buna izin vermedi ben bu cümlenin altında ezildim
Arat:" ben kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmedim Azad tabutunu kokladım tahta kokuyordu, toprağını kokladım acı kokuyordu sadece ben kardeşimin cennet kokusunu bulamadım Azad beni yarım bıraktılar ben daha kardeşime doyamadım hep sonra dedim daha çok vaktimiz var dedim doya doya sarılırım ona önce işlerimi halledim dedim bilmiyordum yemin ederim bilmiyordum onu bu kadar erken kaybedeceğimi bilseydim gece gündüz demeden sarılırdım ona o cennet kokusunu beynime kazımak için defalarca koklardım bilemedim koruyamadım Allah benim belamı versin ben kardeşimi koruyamadım"
-------------------------------------------------------------
Yorum ve oylama yapın lütfen
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
16.88k Okunma |
933 Oy |
0 Takip |
40 Bölümlü Kitap |