Yeni Üyelik
37.
Bölüm

✨34✨FİNAL

@zeynepinak9

YAZARDAN

Aral:" Sevgilin var farkındasın dimi"

Sinan :"Ah yeter ama be o benim sevgilim falan değil koz kardeşim"

Aralın dudakları şaşkınlıkla aralanırken Sinan dudaklarına kitlenmişti

Aral:" Şey ben sevgilin sanmıştım"

Sinan :" Soruma cevap alamadım hala"

Aral:" Şey"

Sinan :" neey"

Aral :" O-olur deneriz"

Sinan aldığı cevapla heyecanla arala sarılıp etrafında çevirdi

Aral:" lan dur!"

Arat:" LAN, NOLUYORUZ LAN ORDA"

Sinan:" aha basıldık"

3 YIL SONRA

Aras:" YA HADİ HIZLI OLSANIZA GELECEKLER ŞİMDİ"

Pamir :" Yavrum biraz sakin mi olsan"

Aras sinirle hemen yanındaki sevgilisine döndü

Aras :" Ya Pamir gelicek ler birazdan 3 yıldır görmüyorum onu çok özledim"

Pamir:"Biliyorum yavrum biliyorum"

Gelen kapı sesi ile salondaki herkes yerinden kalktı

Eren :" BEN BAKTIM"

Azad :"İlk hangisi geldi var mısın iddiaya 500 dolara "

Aras:"tamam Bence Aral"

Azad:"Bence Arat geldi"

İkili birbirlerine ölümcül bakışlar atarken girişten gelen sesle Azad kocaman sırıtıp ona gıcık gıcık bakan arasa dil çıkardı

Bartu:"SELAAAAM"

Arat:"Selam"

Azad:" ibanıma atarsın"

Aras:" İt herif"

Arat:" Aral gelmedi mi daha"

Aras :" GELMEDİ"

Arat:"NE bağrıyon be"

Boran:" İddiaya girdiler de tabiki benim sevgilim kazandı"

Bartu:"Aaaa bizim üstümüzden menfaatlerini kullanmışlar Arat öldür onları"

Arat:"Yavrum pitbul muyum ben"

Bütün evi kahkaha sesleri doldurdu

Uzay:"YAKALA ONİ YAKALA ONİ"

Arat koltuktaki yastıklarda birini uzaya doğru fırlattı

Uzay:" Ya abi"

Arat:" Sus eşşek sıpası"

Arat, kafasına çarpan yastıkla kaltuğun üstüne düştü

Kadir :" Lan it herif sen kimse eşek diyon"

Arat:" Ya baba"

Nare:" KADİR VURMA OĞLUMA"

Kadir bey kendisine sinirle bakan kehribar gözlü sevdiği kadının yanında doğru yürüyüp kollarını beline sardı

Kadir:" hatun bunlar bozuk olmuş yenisini mi yapsak"

Nare hanım utançla başını eğrrken salonda bir oo sesi yükseldi

Boran:"Aile var kayınbabacığım"

Aras:"Sus lan siz salonda şapır şupur öpüşürken biz bir şey diyorduk mu"

Boran tam cevap verecekti ki evi tekrar bir zil sesi doldurdu

Uzay:"BEN BAKTIM"

Uzayın koşarak kapıya gitmesi ile Aras, Azad ve Arat üçlüsü heyecanla ayaklandı Nihayet dördüzler tekrar bir araya geleceklerdi

Sinan:" Oy kollarım oy kollarım uzay gel lan al şunları koptu kollarım"

Uzay:" oha abi tüm İtalyayı alsaydınız"

Sinan:" Pizza kulesinde alacaktı allahtan onu taşıyacak bir vinç bulamadık"

Aral :" Susun be dördüzlerime tabiki hediye alıcam yılda bir kere doğuyorum sonuçta"

Salona yaklaştıkça netleşene seslerle bütün aile sırıtmaya başladı sesin sahibi salona girer girmez üstüne 2 şahıs atladı bunlar tabiki Azad ve arastı Arat ise her zamanki gibi sakin bir şekilde onların eğlenmesini izliyordu

Kadir :" Eee! Doğum günü çocuklarıda toplandığında göre hadi bakalım pasta başına"

Dördüzler ele ele girip pastanın başına geçtiler çekilen onlarca fotoğraftan sonra Nihayet mum üfleme seansına geçtiler

Nare:" HADİ O ZAMAN DİLEK TUTUP ÜFLEYİN"

Dörtlü ellerini birleştirip bir yuvarlak haline geldiler

Dördüde içinden aynı şeyi dilediler "Lütfen Uraz uyansın"

Evet Uraz 7 aydır komadaydı, 7 Ay önce Arasla ettikleri bir kavgadan sonra intihar etmeye çalışmış kendini balkondan atmıştı bunun sonucu bir kaç kemiği kırılmış ve komaya girmişti Aras kendini suçluyordu sürekli ancak depresyona girmek yerine her gün Urazın yanına giderek kendini affettirmeye çalışıyordu

Uzay :" Sayın abilerim doğum gününde dilek hakkı bir tanedir biliyorsunuz dimi siz 270.dileğinizdesiniz şuan"

Uzayın sözleri herkesi gülürürken dördüzler ayrılarıldı

Arat:" Hadi o zaman 1,2,3"

Aratın komutuyla hepsi aynı anda üflediler ardından gelen Alkış sesleri ve konfeti patlama sesleri kulakları çınlatıyordu

Savaş :"Evet hediye zamanı"

Agah:"Çekilin veletler en büyüğünüz olarak ilk ben vericem"

Kadir b:" Höst gençlik hatası ben dururken sen kimsin"

Kadir bey hediyesini vermek için Dördüzlere doğru ilerlerken aniden önüne geçen Nare hanım ile şokla kala kaldı

Nare :"Önce kadınlar aşkım"

Nare hanım uzun dikdörtgen şeklindeki küçük hediye kutusunu arata verdi

Arat pakete zarar vermemeye çalışarak açtı hediye kurusunu, kutunun içinde altın, gümüş, bakır ve siyah renklerde aynı modelde dört tane yüzük vardı Nare hanım Aratın elindeki kutuyu alarak altın yüzüğü yerinden çıkararak azada doğru elini uzatarak, elini uzamasını belirtti Azad itiraz etmeden denileni yaptı çok geçmeden de sol yüzük parmağında yüzüğün soğukluğunu hissetti

Ardından gümüş yüzüğü çıkararak arasa da aynı şeyi yaparak yüzüğü parmağına taktı ardından siyahı arata, bakırı arala taktı

Kadir :"Evet sıra bende"

Kadir bey 4 küçük kutuyu üstünde yazan isimlere göre verdi dördüzler kutuyu açıklarında gördükleri araba anahtarları ile şokla babalarına baktılar kadir bey onlara ego ile bakarken dördüzler ona sıkı sıkı sarıldılar

°
°
°
°
°
ARAS AKMAN

Bol kahkaha ve yemeklerle dolu bir günün sonu da her gün olduğu gibi hastanede bitmişti 7 aydır ezbere bildiğim kolidorlardan geçerken tanık hemşireler ve Doktorlar selam veriyordu Nihayet geldiğim odanın kapısını açıp içeri girdim işte meleğim oradaydı gerçek bir melek gibi bembeyaz olan teni, saçları ve kiprikleri ile gerçekten tam bir melekti

"Meleğim"

Yine bir umut cevap bekledim ama yanıtsızdı artık alışmam gerekiyordu belki ama olmuyordu her gün ona sesleniyorum ancak hiç bir cevap gelmiyordu ve kalbim hergün bir öncekinden daha çok acıyordu yavaş adımlarla yatağın yanındaki oldukça rahatsız olan ancak meleğimin yanında yünden bir koltuğa donuşan sandalyeye oturdum ellerim pamuk gibi olan saçlarına doğru ilerleyip okşamaya başladım

" Uyan artık meleğim, nolur uyan, ben çok özledim seni"

"bugün bizim doğum günümüzdü biliyor musun"

fark ettiğim acı gerçekle kocaman gülümsedim

" Ben bugün 30 oldum biliyor musun, Hani demiştin ya sana doğum gününde çok güzel bir hediye vericem diye saat daha on iki olmadı meleğim hadi uyan da bana güzel bir hediye ver"

Bir umutla yüzüne baktım ancak en ufak bir tepki bile yoktu hayal kırıklığı ile başımı karnına gömdüm dilini sıkı sıkı tutum

"Güneşe yıldızlara, sorar seni ararım
Güneşe yıldızlara, sorar seni ararım
Yağmura bulutlara, sorar seni ararım

Yorgunum aramaktan, gördüğüme sormaktan
Dön gel bir tanem dön gel
Yorgunum aramaktan, gördüğüme sormaktan
Dön gel bir tanem dön gel

Asırlık şu çınara su içtiğim pınara
Asırlık şu çınara su içtiğim pınara
Havadaki turnaya sorar seni ararım

Ağaçlar çiçek açtı, ayrılanlar kavuştu
Dön gel bir tanem dön gel
Ağaçlar çiçek açtı, ayrılanlar kavuştu
Dön gel bir tanem dön gel

Şehirde varoşlara, caddeye sokaklara
Şehirde varoşlara, caddeye sokaklara
Mecnun misali sana, sorar seni ararım

Gözlerim yaşla doldu, sen yinede gelmedin
Dön gel bir tanem dön gel
Gözlerim yaşla doldu, sen yinede gelmedin
Dön gel bir tanem dön gel

Günah değil gurbette, ağlattın hasretinle
Günah değil gurbette, ağlattın hasretinle
Nerdesin şimdi nerde? sorar seni anarım

Dön gel bir tanem dön gel, nedir ki sana engel
Dön gel bir tanem dön gel
Dön gel bir tanem dön gel, nedir ki sana engel
Dön gel bir tanem dön gel"

Gözümden akan yaşlara engel olmazken 7 yıldır hasret kaldığım sesi işittim

Uraz:"A-Aras"

Hızla kafamı kaldırıp yüzüne baktım meleğim masmavi gözleri buğulanmış bir şekilde bana bakıyordu

Aras:"Meleğim uyandın"

----------------------------------------------------------------

Evet arkadaşlar bir hikayenin sonuna geldik dördüzler yazmaktan zevk aldığım eğlenceli bir kitaptı bugün kadar kitabımı okuyup beğenen, bana destek veren herkese teşekkür ederim

Her bitiş, yeni bir başlangıçtır artık pusu kitabında görüşmek üzere hoşça kalın Sevgili okurlarım hoşçakalın Dördüzler

Loading...
0%