ARAL AKMAN

Hep birlikte oturmuş akşam yemeği yiyorduk baş köşeye babam, sağ tarafına annem onun yanında Aras, Azad ve ben vardık sol tarafta Agah abim, Eray, Uraz abim ve uzay vardı sağ tarafta Bi sandalye boştu onunda sahibi vardı ancak henüz tanışmamıştık yemek masası sessiz yine ancak her zamankinden farklıydı bu sefer huzur vardı sessizliği bozan Azadın telefonu oldu telefonun ekranını açtığını gördüğüm şeyle gülmemek için zor durdum

Minik ayım arıyor...

AZAD sırıtarak baktı ekrana tam ayaklanacaktı ki babam konuştu

Babam:" oğlum özel değilse burda konuşa bilirsin"

Azad :" yok özel değil Arat arıyor"

Ne minik ayı Arat mıydı hahahahah

Annem:" şey hoparlöre alır mısın"

Azad:" Peki"

Nihayet eksik üyemizin sesini duyacaktık Azad telefonu açınca hepimizin tüylerini diken diken eden o ürkütücü erkek sesi duyuldu

* Nerdesin lan sen *

Has-- dördüzümün sesine aşık oldum sanırım

Azad:" Burdayım"

Azadın ablayla konuşması ile karşıdan sinirli bir soluk sesi geldi

*Azaaad *

Azad:" He gülüm"

Telefondan erkeksi Bi kıkırdama duyuldu

*eee nerdesin soruma cevap ver*

Azad:" yemek yiyom"

* nerde yiyon*

Azad arasa tedirgin bir şekilde baktı ve boğazını temizleyerek devam etti

Azad:"misafirliğe geldik orda"

Neden bizde olduğunu söylemiyor ki bu durum ağah abimde Rahatsız etmiş olmalı ki kaşların çatmış azada bakıyordu

Azad:" ee bırak bizi ne zaman geliyon"

Bu soru annemi heycanlandjrmış olmalı ki yerinde dikleştirme ve merakla telefona baktı

* hmmm Bi sıkıntı çıkmazsa 2 saate binerim yarın orda olurum *

Azad:" bu kadar erken mi"

*gelmiyim istersen Azad bey *

Azad:" yok abi estağfurullah"

Abi mi ne? Annem sessizce ağlamaya başlamıştı neden ki neden arata abi diyordu Azad annem neden ağlama ya başladı

* iyi iyi kapatmam lazım hoparlörden dinleyenlere selam söyle *

Hepimizin gözleri fal taşı gibi açılmıştı anlamış mıydı nasıl hiç birimiz ses çıkarmadık ev yankı yapamaz azada çok yakındı telefon nasıl anladı ki

Aras:" anlamasa şaşarım"

Arasın mırıldanmasını sadece biz duymuştum abimgil hala şaşkın şaşkın bakıyorlardı

Azad:" Duyduğunuz gibi Arat yarın geliyor sizin içinde bir sakıncası yoksa yarın yapalım DNA testini"

Babam :" olur oğlum yaparız"

Savaş A:"Yapı tabi canım ne kadar erken paraya konarsanız o kadar iyi Bi an önce yaptırın"

Savaş abimin alayla söylediği şeyler hepimizi kızdırmıştı Arasın sinirden sıktığı çenesini 10 metre öteden bile fark edebilirdik Arasın Bi anda masaya vurup kükremesi ile hepimiz yerimizden sıçradık

Aras :" NE DİYORSUN LAN SEN"

Savaş A:"yalan mı gördünüz tabi zengin aileyi Bi sn önce kapak atmaya çalışıyorsunuz*

Aras masadan aldığı bıçakla savaş abimin üstüne uçtu yakasına yapışıp boynuna bıçağı dayadı annemin çığlığını umursamadan konuştu

Aras:" Bana bak akman benim huyum ne Arala benzer ne azada ben Arat köksal'ın kardeşiyim benim sinirime oynama senin canını alırım anladın mı "

Dedikleri hepimizin yerinde titremesini sağlarken savaş abimin gözleri korku ile irileşti savaş abimin cevap vermemesi üzerine Aras tüm sokağı inletecek bir ses tonuyla tekrar sordu

Aras :" ANLADIN MI LAN BENİ"

Savaş abim bu kez hızla başını salladı

Aras:" güzel"

Aniden bize dönüp mahçup olmuş bir gülümseme sundu ve konuştu

Aras:"özür dilerim yemeğinizi mahvettim"
Sanki az önce abisinin boynuna bıçak dayayıp tehtid eden o değilmiş gibi şuan masum bir çocuk gibi babama bakıp özür dinliyordu o sırada aklıma gelen Azad ile yan tarafıma baktım azat telefon ile uğraşıyordu biraz yakınlaşıp ne yaptığına baktı şeker patlatma oyunu oynuyordu gerçek mi bu çocuk az önce kıyamet koptu lan burda bu burda şeker patlatma oyunu oynuyordu manyak beni fark edince kafasını telefondan kaldırıp yüzüme baktı benim ona dehşete düşmüş bir şekilde baktığımı görünce sırıtıp göz kırptı ve ciddi bir iş yapıyormuş gibi bir ifade takınarak telefona döndü azad ile aramızda geçen bu saçma an arasın azada seslenmesi ile bozuldu

Aras:"Azad gidelim artık"

Azad:" Peki"

Azad yerinden kalkıp üstünü düzelti ve babamın yanına gidip elini tokalaşmak için uzattı

Azad:"bizi ağırladığınız için teşekkür ederiz ve yemeğinizi öldüğümüz için kusura bakmayın test saatini size atarım yarın görüşmek üzere hoşçakalın kadir bey"

Babam:" ne özürü oğlum asıl ben özür dilerim benim oğlumun hatasıydı yarın görüşürüz"

Azad kafasını eyvallah dercesine sallayarak Uraz abimin saçlarını severek sakinleşmeye çalışan arasın yanına ilerledi

AZAD KÖKSAL

Neden bilmiyorum ama uraza saatlerce sarılmak istiyordum kadir beyle vedalaştıktan sonra sakinleşme bahanesi ile urazın saçlarını karıştıran arasın yanına ilerledim onu dirseğim ile ittirerek uarazdan uzaklaştırdım ardından onu boynundan tutarak kendime çekip sarıldım çok güzel kokuyordu şerefsiz sarılmamı beklemiyordu sanırım başta karşılık vermedi ama sonra oda kollarını belime doladı sadece onun duyacağı bir şekilde konuştum

" seni korktuğumuz için özür dileriz üzülme lütfen"

Uraz Bi cevap vermemiş sadece kafa sallamakla yetinmişti kokusunu sen kez soluyup boynunu öptükten sonra ondan ayrıldım arada anlına bir öpücük kondurdum

&: Görüşürüz melek

Tam odadan çıkıcak Ken aralında bize üzgün üzgün baktığını gördüm tam arasa demek için ona dönmüştüm Ki onun çoktan arala doğru nerdeyse uçaecasına gidip sarıldığını gördüm arasın bu hareketi ile aralında ağzı kocaman açıldı onun tepkisi ne tebessüm ederek bende onlara doğru yürüdüm arasın ayrılmasını beklemeden aralında sağ tarafından bende sarıldım aldığım koku ile yüzümde buruk bir tebessüm oluştu unutamadığım tek koku bahar kokusu evet Aral bahar kokuyordu baharda açan ilk çiçekler gibi kokuyordu arasla ayrılmadan son kez fısıltı şekilde konuştuk

&" Görüşürüz üçüzüm"

------------------------------------------------------------------------

Yorum ve oylama yapın lütfen