Yeni Üyelik
24.
Bölüm

🇹🇷23🇹🇷İntikamı'ın Temelleri

@zeynepinak9

YAZARDAN (1 hafta sonra)

Ufuk :"Lan çocuk gibi hareket edip durma da giydiriyim şunu"

Ali Nihayet 1 haftanın sonunda taburcu oluyordu ancak hala yaralarını zorlamaması gerektiği için Ufuk Alinin ayakkabısını giydirmeye çalışıyordu ama ali sürekli hareket ettiği için pek beceremiyordu

Ali:"Ya kucağına al o zaman çıkalım Bi an önce şurada"

Caner :"Abi hareket etmesen daha hızlı olucak bu"

Ali :"Olum sen niye hep buradasın lan senin askerlik ne oldu"

Caner:"İzin aldım"

Ali :"Bu nasıl askerlik amk ya"

Ufuk :" Ya kardeş, dönemin çocukları"

Ufuğun 80 yaşındaki dede gibi konuşması Ali ve Caneri güldürürken kapıya yaslanmış bir şekilde onları izleyen Mustafa beyinde gülümsemesine sebep olmuştu

Ali:" Ya hadi giydir artık 3 katlı zırh mı giydiriyon ya"

Ufuk :" Ali yemin ediyorum bu ayakkabıyı -"

Cümlesine devam etmesini engelleyen şey yeni fark ettiği Mustafa bey oldu ne kadar onu tanımasa bile büyük olduğu için saygıdan yanında küfür etmek doğru olmazdı

Ufuk :"... Ayağına giydiririm"

Ali, Ufuğun küfrünü bölen kişinin kim olduğunu görmek için ufuğun baktığı yere baktı

Mustafa bey fark edildiğini anlayınca yaslandığım yerden ayrılarak yanlarına doğru ilerleyip alinin oturduğu yerin yakınlarında bir yere oturdu

Mustafa b:" Nideyusunuz uşaklar"

Ufuk :" uşağına ayakkabı giydirmeye çalışıyorum amcacım ama ben pek beceremiyorum bu yüzden 5 çocuğun verdiği tecrübeye güvenerek sana devrediyorum haydin Allah emanet"

Ufuk Bi anda bütün olayı Mustafa beye yıkıp, Mustafa beye göz kırparak caneri de alarak çıktı odadan

Ufuk Karan az şerefsiz değildi ha

°
°
°
°
°
MUSTAFA KARAHAN

Ellerim titriyor heyecandan ellerim titriyor lan, sadece ayakkabı giydiricem amk bu kadar heyecana ne gerek var ki sakin, sakin, sakiin

Ali:"bakışacaz mı böyle"

Has sapık gibi çocuğa yiyicek gibi baktım

" ha yoğ dur giydireyum"

Az önce komutanın kalktığı yere alimin ayaklarının dibine oturdum çorabını düzeltip ayakkabılarını giydirdim

Ali:" Eyvallah"

Yanakları mı kızardı onun, çok tatlı eşşep sıpası ya oturduğum yerden kalkıp yatağın Bi köşesine oturdum ben onun yüzünü incelerken o yalnızca ayaklarına bakıyordu şuan 27 yaşında bir asker değilde 5 yaşındaki bir çocuk gibi

" bizi kabul eder misin"

Sorumla şaşırmış olsa bile başını yine yerden kaldırmadı bir süre aynı şekilde durdu, dudakları konuşmak için aralanacaktı ki odanın kapısının açılması ile dikkati dağıldı Ali Asaf ve komutanın deccale benzeyen kardeşi (Samet) geldi

Deccal :" Abi iyi misin"

Ali:"İyiyim aslanım iyiyim de çıkart beni burdan Allah aşkına"

Alinin tatlı isyanı ile deccal çocuk gelip kolunun altına girerek kaldırdı onu

Deccal :" ona gelmiştim zaten"

Ali:" Abinden daha hayırlısın He aslanım benim"

Onlar odadan çıkarken gözlerim en küçüğüme kaydı gözleri dolu bir şekilde yere bakıyordu

" biçi berem hayurdir neye doldurayusun gozleruni"

Ali Asaf:" Cima yuzime bile bakmayi sevmedu mu benu"

Benim cevap vermeme kalmadan odaya komutanla en büyük sanırım abisi girdi

Ufuk :" Noluyo burda niye ağlıyonuz "

Komutanın sorusunu tam geçiştiricektim ki Ali Asaf beni şaşırarak kamutana sıkı sıkı sarılıp ağlamaya başladı komutan başta afallasada kısa bir süre sonra karşılık verip saçlarını okşamaya başladı

Ufuk :"ne oldu lan biri Bi şey mi yaptı"

Ali Asaf :" Cima benu sevmiyi"

Ufuk :"Niye sevmesin lan"

Ali Asaf :"Bilmeyrum sevmiyor"

Bunlar ne ara bu kadar yakın oldu diye düşünürken Ufuk asafın elinden tutarak çıktı odadan

"Nere gideler ula bu uşağlar"

Musa:" Eve"

Bana kısa bir cevap verip odadan çıkan adamla bende derin bir nefes alıp onu takip ettim

°
°
°
°
°
YAZARDAN (UFUK VE ALİNİN EVİ)

İki kişiye göre oldukça büyük olan evin salonuna oturmuştu herkes 3 tane büyük kanepe 2 tanede berjer vardı kocaman salonda, ev 2 katıydı ve alt katında sadece salon ve mutfak vardı bir koltuğu aliye yatak yapmışlardı alinin karşısındaki koltuğa Karahanlarda sıkışarak otururken diğer koltukta Ufuk, Musa, fatih ve Ömer vardı, tekli koltuklarda selvi hanım ve Mustafa bey oturuyordu geri kalanlar ise ya yerlere oturuyor ya da salondan üst kata çıkılan merdivende oturuyorlardı

Ufuk :" Evet, ne içersiniz"

Orhan :"Komutanım ben Bi çay alırım"

Ufuk yerde oturan orhana ölümcül bakışlarını atarken orhanın yanında yerde bağdaş kurmuş Mert ve Arif ikilisi gülmemek için zor duruyordu

Ufuk :" Kalk kendin al lan hatta herkese getir "

Orhan ufuğun zehir sesini duyması ile hemen elindeki çekirdeği mertin avucuna döküp yerinden kalktı

Orhan:" Emredersiniz"

O kaçarak mutfağa giderken Ali onun bu mallığına sırıtıyordu

Ufuk :" Teyze"

Selvi:" Söyle teyzem"

Ufuk :" Konuşalım mı"

Selvi:" Olur"

Selvi hanım elindeki çekirdek dolu kaseyi orta sehpanın üstüne koyup yerinden kalktı mini elbisesini düzelterek ufuğun ilerlediği yöne doğru ilerledi onların ne konuşacağını anlayan tim birbirlerine gergin bakışlar atarken Eflatun ortadan bir bokluk döndüğünü anlayarak ufukların gittiği yöne doğru ilerledi ancak alinin sesini duyması ile durmak zorunda kaldı

Ali:" Hayırdır nereye"

Eflatun:" lavaboya"

Ali:" Ev büyük kaybolursun falan maazallah, Caner yolu göster abim"

Ali sanki nereye gittiğini anlamış gibi Eflatunu peşine adam takmıştı kimse ne olduğunu anlamaz Ken caner anlayarak yerinden kalkıp Eflatunu önüne geçti

Üst kata çıktıklarında Caner ilerlemek yerine Eflatunu kolundan tutup kimsenin olmadığı bir odaya çekti

Eflatun :" Noli ula"

Caner :" Asıl sana Noli ula"

Eflatun caneri ne dediğini anlamadığını belli edercesine tek kaşını kaldırdı

Caner:" Hayırdır part time abi, abimize göz mü koydun"

Eflatun :" Ne alaka amk yok öyle bir şey"

Caner:" O zaman o gözlerine sahip çık sürekli abime değiyor "

Eflatun :" Çıkmazsam ne olur lan"

Caner:"Yanlış anlama ben sana Bi şey yapmam büyüğüm sün sonuçta ama sen Ufuk abime bakarken seni öldürmek için an kollayan onlarca adam var aşağıda buna öz kardeşinde dahil"

Eflatun bu duyduklarıyla afallasada Bi şey demedi Caner onun sessizliğinden bir cevaplar çıkararak kapıya doğru yöneldi tam kapıdan çıkacaktı ki arkasını dönmeden konuştu

Caner:" Güçlü müsün Eflatun"

Eflatun :"Ne"

Caner:" Güçlü müsün Eflatun"

Eflatun :" Abiye ne oldu amk"

Caner:"Güçlü müsün Eflatun"

Eflatun :" He amk He güçlüyüm"

Caner in yüzünde buruk bir gülümseme oluştu tekrar arkasına dönemden konuştu

Caner:" O zaman onun yanında ol ne kadar yıkılmaz bir dağ olsa bile bazen dinlenmesi lazım hiç birimiz onun intikamı için güçlü değiliz ama sen güçlüsün, bu yüzden o sana emanet"

Eflatunu ağzı şaşkınlıkla aralanırken Caner hiç bir şey demeden çıktı odadan

EFLATUN KARAHAN

Bana mı emanet

Bana

Ulan ben kendime zor bakıyorum amk

Şaşkınlığımı bir süre sonra geçerken hızla odadan çıkıp kapıları dinleyerek onların olduğu odayı bulmaya çalıştım en sonun da koridorun sonundaki odadan ufuğun sesini duyunca onları duyabileceği bir köşeye geçip dinlemeye başladım

Ufuk :" Teyze kimi bekliyoruz lan biz, tayin için başvuruda yaptım yakında çıkar biz daha neyi bekliyoruz"

Selvi:" Çok sabırsızsın Ufuk"

Ufuk:" EVET SABIRSIZIM AMK ANAMI ÖLDÜRDÜ LAN O ADAM BENİM, BENİM ANNEMİ KARA TOPRAĞA SOKTU AMA HİÇ BİR ŞEY YAPMAMIŞ GİBİ YANINDAKİ OROSPU İLE GÜNÜNÜ GÜN EDİYOR BİZDE BUNA İZİN VERİYORUZ OLMAZ TEYZE OLMAZ"

Hem Ufuğun bağırışı hemde duyduğum şeyler yüzünden vücudumdan bir ürperti geçti

Selvi:" Senin annense benimde Kardeşimdi intikam arzumun seninkinden ufacık bir farkı bile yok ancak zamanı var her şeyin"

Bu sefer kulaklarıma dolan şey ufuğun her saniyede daha çok artan kahkahası oldu, Bi kaç dakikanın ardından kahkahasını zar zor durdurarak konuştu

Ufuk :" Bana bak lan sikerim zamanında sabrınıda içimde kocaman bir ateş var lan benim 26 yıldır kül ediyor beni o adam ölmeden ne ban rahat ederim ne de annem, şimdi ya yanımda olursun ya da senide ezer geçerim Şahzade"

Selvi:" Sen beni tehtid mi ediyorsun"

Ufuk :" Aynen öyle seni tehtid ediyorum teyzecim"

Selvi:"UFUK!"

İçerde gelen büyük gürültü ile bir şeyler devrildiğini ve deri seslerinden ayaklandıklarını anlamak çokta zor değildi içeri girmek İstesemde ayaklarım bana engel oluyordu kapıyı hafif aralayarak içeri baktığımda gördüğüm şeyle şok oldum kadın ufuğun anlına silah dayamıştı ancak Ufuk sanki hiç bir şey yokmuş gibi kadının gözlerine bakıyordu

Selvi:" Ben selvi Şahzade'yim kimse beni tehtid edemez, sen bile"

Ufuk :" Ne oldu teyze hanım damarına mı bastım, sen bir Şahzadeysen bende bir Arvasım, ben dediğimi yaparım, ya şimdi bu tetiği çekersin ya da seni ben öldürürüm"

Tam içeri girecektim ki beni iterek içeri giren Musa ile duvarla romantik dakikalar yaşadım, yapıltığum yerden doğruldupumda selvi hanımın silahını yerine koyduğunu gördüm bu derin bir nefes almamı sağlarken ufuğun selvi hanımın arkasına geçerek boynuna bıçak dayanması ile aldığım nefes götüme kaçtı

Musa:" UFUK NAPIYON LAN"

Musanın çığlığı ile herkes odaya doluşurken Ufuk hiç birini siklemeden kolları arasındaki kadının boynuna biraz daha bastırdı bıçağı

Ufuk :" Sana dedim o tetiği çekecektim selvi hanım"

Ufuğun zehir gibi sesi hepimizi ürpertirken selvi hanım bütün evi inleyecek bir kahkaha attı

Selvi:" Annene benziyorsun gerçekten"

Bu nefretle veya sinirle söylememişti büyük bir şefkatle söylemişti Ufuk bir an ile duraksamadan kadının boyunda yüzeysel Ufuk bir kesik atarek geri çekildi

Eyüp:"ne yaşadık biz amk"

Fatih :" bende diyorum teyzemin genler niye hiç birimize geçmemiş"

Ömer:" Bu manyak hepsini sahiplenmiş amk"

Ali:" Ay kalp krizi geçirdim sanırım"

Caner:" Suni teneffüs yapıyım mı abi"

Ali:" Hasiktir la"

Musa:" Bİ SUSUN"

Sesinizi solunuz sikicem artık ha bu alie niye hep bağırıyor lan ben bizimkilerden bıktım bide bunlar başladı kulaklarıma tecavüz ettiler

Ufuk :" Ne bağırıyor amk kulağıma tecavüz ettin"

Zihnimi mi okuyor lan bu adam iyice korkutmaya başladı ha bu beni

Musa:" BABAM BURAYA GELİYOR"

&"NE"

Hasiktir

Hepimiz gerip garip birbirimize bakarken gelen gülme sesi ile hepimiz ufuğa döndük delirmiş gibi yere bakarak gülüyordu bir elini saçlarına geçirirken gülüşü kahkahaya dönüştü neden bilmiyorum ama kendime engel olmayarak yanına gittim

Gülüşü güzeldi ancak bu işten bir gülüş değildi canı acıyordu bu her halinden belliydi en çokta dolan gözlerinden akan yaşlar belli oluyordu gözlerim bir süre yanağından boynuna doğru ilerleyen bir damla yaşa takılı kalırken gözlerimi tekrar gözlerine çıkardığımda yalvararak bakıyordu resmen bana

Daha fazla buna dayanamadım kolundan tutarak göğsüme çekip sıkı sıkı sarıldım üstümdeki tehlikeli bakışları hissediyordum ancak umrumda değildi şuan buna ihtiyacı vardı

Ne kadar süre öyle kaldık bilmiyordum ancak odada yalnızca ikimiz kalmıştık ne o ayrılmak için bir hamle yapıyorsun nede ben ikimizde zaman kavramını unutarak sarılıyorduk burnuma dolan Barut kokusunu çok sevmiştim şahsen saçlarına yüzümü daldırıp bıraz daha kokladığımda göğsümden itilem ile tam anlamı ile mal gibi kaldım

"Oha oha camdan ataydın amk"

Ufuk :" Sende ne yılışıyon be"

Haa Bi dk ne

"Ben mi yılıştım iki saattir kuala gibi beni bırakmayan sensin be"

Ufuk :" duygusal canımdan yararlandın hıh"

"Hıh mı yararlanmak mı olum deli misin lan sen"

Ufuk :" Sensin lan deli çakarım Bi tane düzgün konuş"

"Sana iyilik yapanda kabahat ne halin varsa gör"

Odadan çıkmak için hareket ettiğim anda gelen zil sesi ile endişeyle ufuğa baktım yüzünde psikopat bir gülümseme vardı bende daha ne yapacağıma karar vermezken Bi anda odadan fırladı onun ardından da ben hızla çıktım

Aşağıdan gelen bağrış seslerine bakılırsa Ufuk Karan gerçekten delirdi

---------------------------------------------------------

Merhaba canolar 💞

3.kitabın senaryosunu yazmaya başlıycaz ancak konuya karar veremedim bu yüzden size sormak istedim lütfen birini seçin

A-) başrolün serseri olduğu bir karışan çocuklar klasik hikaye

B-) Asker konulu bir gerçek ailem kitabı

C-) Baba - oğul kitabı

Bu Arada YORUM ATIN LO

Loading...
0%