
Oy:30
Yorum : 30
. İyi Okumalar 💝
------------------------------------------
HAKKARİ / YÜKSEKOVA 7.HUDUT ALAYI
YAZARDAN
Ali:"Ya komutanım yemin ederim iyiyim ben, turp gibiyim turp"
Ali nerdeyse dizlerinin üstüne çöküp yalvaracaktı, onun bu hallerini gülerek izliyordu timdekiler
Sancak timi olaylı bir gecenin ardından, sabahın erken saatlerinde görev için çağırılmışlardı bu yüzden de hepsi buradaydı ancak Ali, kadir albayın cezası üzerine bu görevden men edilmişti gerçi tek sebepte o değildi ya
Kadir a:"Yeter bu kadar yüzbaşım pençe-demir önemli bir operasyon ve sizde ağır yaralısınız bu görevde yoksunuz bitti, sancak timi en ufak bir yaralanma istemiyorum ayağınıza taş değmesin Aslanlarım!"
Ali, dudağını büzerek geri çekilirken kadir albay geri alaya girmişti, albayın ordan ayrılmasına kısa bir süre sonra tim tuttukları kahkahalarını koyvermişlerdi , Ali tüm time kötü bakışlarını atarken kimse onu umursamadan, sırtlarındaki 40 kiloluk çanta ile kahkaha atıyorlardı
Ali:"Gülmeyin ya, ben ne yapıcam şimdi burda tek başına"
Ali'nin sitemi ile Ufuk zar zor gülmesini durdurarak imalı bir şekilde konuştu
Ufuk :"Tek başına mı, Mustafa bey üzgün (!)"
Ali tamam ağzı açıp sövecekti ki, Ufuk ona nispet yaparcasına gözlerinin içine bakarak emir verdi
Ufuk :"SANCAK, HELİKOPTER BİN"
Sancak son kez Ali'ye bir baş selamı vererek helikoptere bindiler geriye sadece Ufuk ve Ali kalmıştı
Ali:"Ufuk içimde bir sıkıntı var dikkat et kendine"
Ufuk :"Ay başladın gene, ne oldu nenem içine mi doğdu"
Ufuk ne kadar dalgaya alsada, Alinin gözlerinde gördüğü, her zamankinden daha fazla olan korku ve endişe içini ürpertmişti
Ali:" Ya olum ciddiyim ben, Ufuk büyük bir operasyon bu seni tek göndermek istiyorum "
Ufuk :"Gitmem gerekiyor alim merak etme hiç bir şey olmayınca hem olum ilk defa mı sınır dışı operasyona gidiyorum alla alla lan biz beraber şehit olucaz unuttun mu, ben sözümü tutarım alim "
Ufuk, Alinin bir şey söylemesine izin vermeden, omzundan tutup kendine çekerek, tek kolu ile sıkı sıkı sarıldı
Ufuk :"Allaha emanet ol kardeşim"
Ali:"Sende kardeşim sende"
Ufuk bir süre daha sarıldıktan sonra ayrılarak helikoptere doğru koştu, helikoptere binmeden önce son kez Aliye bakarak konuştu
Ufuk :" Sende bir hakkım varsa helal olsun Candaş, sende hakkını helal et"
Ali, bu sanki son anlarıymış gibi vedalaşmayı canını yaksada belli etmemeye çalışarak gülümsedi
Ali:"Helal olsun"
Ufuk, Alinin gülümsemesine aynı şekilde karşılık vermişti, yüzündeki maskeden dolayı ne kadar görünmese bile Ali anlamıştı, çünkü Ufuk gülünce yanlızca dudakları ile gülmedi, gözlerinin içi gülerdi karanın
Ufuk kısa bir baş selamı vererek helikoptere bindi, kıs bir süre sonra helikopter havalanırken Ali son kez selam durdu helikoptere, son kez...
°
°
°
°
°
2 HAFTA SONRA
ALİ KARAHAN
Hemşire son dikişide çıkartınca derin bir nefes verdim, canımdan can almıştı anasını satayım
Hemşire :" Geçmiş olsun Ali bey, yine bekleriz"
Hemşire sanki çok normal bir şey söylemiş gibi kocaman gülümserken ben mal mısın der gibi bakıyordum ona
"Tövbe de ablacım Allah Allah ya"
Özel hastane olunca böyle oluyordu sanırım, odadan dışarı çıktığımda tüm Karahanların ve Musa'nın burda olduğunu gördüm
Sancak timi operasyona gideli 2 hafta olmuştu, her geçen gün içimdeki şüphe artıyordu, her gün alaya gidip bilgi alıyordum, ama Musa ve Eflatun hiç bir zaman tek gitmeme izin vermiyorlardı her gün onlarda benimle beraber gidip geliyor, musayı anlıyorum kardeşi de, Eflatun... Garip...
Musa :"Çok şükür yarabbim, Bi ara geri ameliyata aldılar sandım"
Eyüp :" kıble nereyedur, şükür nemazuna çıkacağum"
Diğerleri onların bu sitemine gülerken, ben yanlızca göz devirmekle yetindim, ne yani bir kaç saat iki bekledilerse
Mustafa bey :" Bakmayasun sen bu uşaklara vır vır edeyular, nasun aldilarmu dikişuni"
"aldılar aldılar ama ben yoruldum eve geçicem izninizle"
Mustafa bey amca tam itiraz edecekti ki, Eflatunu omzunu uyarır gibi sıkması ile susmak zorunda kaldı, herşey için daha çok erken olduğunun tek farkında olan oydu, diğer aile üyeleri bu geçirdiğimiz 2 hafta boyunca sürekli üstüme gelip beni aralarına almaya çalışıyorlardı ama bilmiyorlardı ki benim kalbim tek kişiliktir ben tek ailem Karanım, bu şimdiye kadar böyleydi ve ölene dek böyle kalacak,
Belki Karahan Ailesine girebilirim ama hiç birini Karanımı yanına koyacak kadar sevmem
Nerdeyse hiç bir zaman aklımdan çıkmayan ufuğun özlemi tekrardan yüreğimi yakarken, ellim son bir umut daha telefonuma gitti, 2 haftadır her gün arıyordum ufuğu ancak hiç bir şekilde açmıyordu telefonlarımı artık pes edicek tim ancak yinede son bir umut aradım
Normada 2.çalışta açılan telefon dakikalarca açılmadı, içimdeki sıkıntı nefesimi keserken telefon ekranına düşün bildirim ile dikkatim dağıldı
GOOGLE BİLDİRİM : ŞEHİDİMİZ VAR TÜRKİYE
Gördüğüm başlık sanki kalbimi yerinden sökerken ellerim hızla telefonun ekran şifresini açıp bildirime tıkladım, gözlerim istemsiz dolarken zar zor okumaya başladım açılan sayfayı
GOOGLE BİLDİRİM : ŞEHİDİMİZ VAR TÜRKİYE
Irak'ın kuzeyinde PKK'ya karşı başlatılan
PENÇE - DEMİR operasyonun 15.gününde mehmetçikten acı haber geldi
10 ocak 2025 de Türk Silahlı Kuvvetleri
tarafından Irak'a bağlı kürdistan bölgesel yönetimde PKK'ya karşı başlattığı PENÇE - DEMİR operasyonundan 15.günde acı haber geldi
Dün gece saatlerinden TSK tarafından paylaşılan duyuruda PENÇE - DEMİR operasyonun görevlendirilen 6 kişilik bir timimizle PK'lı saldıranlar ile girdikleri biratışma sonrası irtibatını kesildiği ve radarlarımızdan kaybolduları söylenmişti, acı haber ise bugün akşam saatlerinde geldi, kaybolan 6 askerimizin Naaşları parçalanmış halde bulundu
Şehit askerimizin isimleri TSK bakanlığı tarafından paylaşıldı, 7 temmuz 2010 emekli orgeneral Mustafa ekin'düzenlenen suikasti engelleyen ve 2014 Kara harp okulu birincisi Binbaşı Ufuk Karan YILDIRIM'ında şehit askerlerimiz arasında olduğu bildirildi
Şehitlerimizin sevdiklerine sabır yakınlarına yakınlarına başsağlığı diliyoruz...
Telefon bir sabun gibi ellerimden kafıp yere düşerken ben okuduğum şeyleri algılamaya çalışıyordum, her bir kelime gözlerimin önünden geçerken ellerime düşen göz yaşları ile ağladığımı yeni fark etmiştim, kulağımda karan'ın sözleri yankılanıyordu
" Aliim"
" Aşk olsun Candaş"
" ölüm bizi ayırana dek kardeşiz alim"
" Benim senden başka kimsem yok biliyorsun dimi"
" Daha dur oğlum ne ölümü daha ben senin kızını oğluma alacam"
"Söz lan beraber şehit olucaz, iki dünyada da kurtuluşun yok olum benden"
" Benden önce şehit olursa kafama sıkarım yanına gelirim olum ölüm haram sana"
"Ben sözümü tutarım..."
Tutmadı...
Birinin kollarımı koparacak gibi sıkması ve beni sarsaması ile ne ara oturduğumu bilmediğim yerdenirkilerek geriledim, beni sarsan kişiye baktığımda Eflatun olduğunu gördüm
Bütün Karahanlarda ve Musa başıma toplanmıştı gözlerim bir süre onlarda gezindi hepsinin gözünde korku ve endişe vardı
Eflatun :"Ali abim ne oldu, iyi misin"
Eflatun'nun sorularını yanıtsız bırakarak hızla elime yerdeki telefonumu aldım, düştüğü için binbir parçaya ayrılan kırılmaz ekranı bir çırpıda söküp o sayfayı açarak tekrar tekrar okudum her seferinde sonunun farklı olmasını için dua ederek okudum... okudum... Okudum... 3 kere...5 Kere... 7 kere... Her seferinde aynı isimi görmüştüm
Daha fazla dayanamadım gözlerimden yaşlar deli gibi akarken hıçkırarak ağlamaya başladım, bir taraftan benim bıraktığına inanmıyordum ama bir taraftan da beni bıraktığını düşünerek acı içinde kavruluyordum gözlerim yavaş yavaş yorgunluktan kapanırken aklımda tek bir soru vardı
Gerçekten Karan beni bırakmış mıydı...
°
°
°
°
°
ARVASLAR KONAĞI
YAZARDAN
ARVASLAR konağında tam bir şenlik havası vardı evin en küçükleri mira ve miran bugün ilk adımlarını atmışlardı, norma bir bebeğe göre yürümeleri daha uzun sürdüğü için evdeki herkes onların yürüyeceğim zamanı bekliyorlardı
Kara haber bütün Arvaslar, odasında uyuyan Caner hariç avluda iken düşmüştü, bütün Arvaslar avluda oturmuş miranda göre daha sağlam adımlar atarak düşe kalka havlunun ortasında yürümeye çalışan ikizleri izliyordu, herkez o an tüm yaşananları unutmuş nerdeyse sevinç gözyaşları dökeceklerdi, ailenin bu mutlu anını konağın merdivenlerinde gelen büyük gürültü bozdu
Herkesin dikkati oraya kayarken, ağlayarak merdivenlerden inen caneri görenler ayaklanıyordu, fatih kimseyi beklemeden koşarak caneri yanına gidip onu kollarının arasına aldı
Fatih :" Caner abim ne oldu"
Caner hala deli gibi ağlarken bir yandan da abisine cevap vermeye çalışıyordu onun bu hali herkesin içindeki korkuyu kat be kat arttırmıştı
Erdal :"Oğlum ne oldu"
Caner:"Abim, ufuk abim"
Ufuğun adını duyması ile hiç kimseyi umursamıyan savaş bile ayağa kalkıp canerim yanına koştu
Savaş :"Ne oldu lan abime düzgün anlat"
Caner daha fazla konuşmayacağını anlayıp elindeki telefonu savaşa verdi
Savaş kendine uzatılan telefonu hızla eline alarak telefonun sesini fulleyerek, videoyu başa sarıp izlemeye başladı, bir haber kanalının videosudur, oyuncak bebek gibi bir kadının arkasındaki dev erkanda kocaman bir yazı vardı
ACI KAYBIMIZ
Spiker : ırakın kuzeyinde PENÇE - DEMİR operasyonun 15.gününde mehmetçikten acı haber geldi, Binbaşı YILDIRIM'ın da aralarında bulundu 6 kişilik sancak timi dün gece saatlerinde PKK'lı hainler tarafından pusa düşürüldü, 2.30 saatlik sıcak çatışmanın ardından tim TSK'nın radarlarından kaybolacak irtibatı kestiler, acı haber bugün akşam saatlerinde türkiyenin yüreğini yaktı kaybolan 5 askerimiz ve Binbaşı Ufuk karan YILDIRIM'ın naaşları parçalanmış halde bulundu
Şehitlerimizin Yakınlarına sabır, yakınlarına başsağlığı diliyorum
Spiker : evet sıradaki haberimiz Diyarbakır'daki aşiret düğününde geline 20 kilo altın takıldı...
Video son bulurken evde ölüm sessizliği olmuştu Samet daha fazla ayakta duramayıp yere düşerken, caneri ağlamaları kat be kat artmıştı, aile daha kendini topleyemedan sokağın başından gelen ambulans sesleri ile Erdal bey gözlerini sımsıkı kapattı, sonuç değişmemişti yıllar sonra Ufuk geri gelmişti ancak sonu yine değişmemişti, Karan yine erdalın ellerin ellerinden kayıp gitmişti, konağın kapısı ağır ağır çalınırken kimse o kapıyı açacak cesareti kendinde bulmadı kapı 2. Kez çalındığında, evin en dedesi Hamza bey oturduğu yerden kalkarak kapıya doğru ilerledi ardındanda tüm ev ahalisi ondan güç alarak ayaklanıp kapıya geldiler
Kapı tam tekrar çalınacaktı ki kapı ağır ağır açıldı, 2 ambulans sokağın başında beklerken, kapının önünde onlarca asker hazır ola geçmiş bekliyorlardı, en ortadaki omzundaki yıldızlar ve göğsündeki rozetler ile yüksek rütbeli olduğu anlaşılan adam sakin adımlarla Hamza bey'in yanına gelip başını yere eğdi, bu her şeyi anlatıyordu
Torunu Ufuk Karan bu vatanın her bir karış toprağı için can veren şehitlerden biri olmuştu
Ufuk Karan YILDIRIM, kurtardığı onlarca canla son nefesini vermişti ancak adı uğruna canını verdiği bebekte yaşayacaktı
Karan bebek tıpkı isminin anlamı gibi onlarca insanı koruyan bir askerin mucizesiydi...
-------------------------------------------------------
Ehe şey günler sonra bölüm atıp başrolü şehit edip başrolü değiştirerek psikolojiniz bozduğum için özür dilerim...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 16.64k Okunma |
1.53k Oy |
0 Takip |
28 Bölümlü Kitap |