@zeynepinak9
|
YAZARDAN Düğün Nihayet olaysız bir şekilden son bulmuş ve insanlar alandan ayrılmaya başlamışlardı en sonunda düğün yerinde sadece 2 aşiretin yakınları ve askerler kaldı Erdal B:" Allah sizden razı olsun komutan hem canımızı korudunuz hemde bize eşlik edip yücelttiniz bizi" Erdal beyin ufuk'a tokalaşmak için uzattığı eli ile ufuğun kardeşleri bilen Arvas lar direk ufuğun tepkisine baktılar ancak hiç bir tepki yoktu boş gözler ile bakıyordu, Erdal beyin elini tutup sıkarak konuştu Ufuk K. :" görevimi yaptım yalnızca, tekrardan hayırlı uğurlu olsun bizim işimiz bitti gidelim izninizle" Erdal B:" Tabi buyurun efendim iyi görevler" Ufuk :"SANCAK, ZAFER TOPLANIN GİDİYORUZ" Bütün tüm verilen emirle geldikleri düzenle araçlara binerken ali binmiyerek ufuğun yanında kaldı Ali:" Emin misin tek gitmek istediğine" Ufuk:" Olum bipolar mısın sen daha dün demiyor muydun onlar senin ailen onların yanına git diye şimdi dediğine bak" Ali:" Evet ben dedim ama yinede seni yanlız bırakmak istemiyorum olum ben seninle büyüdüm ayrı kaldığımız tek vakit uykuda geçti" Ufuk, alinin ne hissettiğini az çok anlamıştı ali onun mutlu olmasını istiyordu ailesi ile ama o mutluluğun içinde olmamaktan korkuyordu Ufuk:" Unuttun mu söznü Yüzbaşım ölüm bizi ayırana dek kardeşiz" Ali ufuk'a dolu gözler ile bakarken Ufuk onun cevap vermesini beklemeden sırtını iki kez patpatlayarak arabaya binmesi gerektiğini hatırlattı Musa :" Ayrıldın mı Nihayet 'Arkadaşından'" Arkadaşın kelimesini bastırarak söylemişti öyle olmasını dilermişcesine Ufuk onun bu haline yalnızca göz devirdi ancak böğrüne gelen tekme ile nefesi kesilip iki büklüm büklüm oldu Ufuk:" Napıyon lan manyak" Musa:" Abiye göz devirilmez eşşek sıpası" Ufuk başını kaldırarak hayretle ve anlamaz gözlerle musaya baktı ardından kocaman bir kahkaha attı bu sefer anlamaz gözlerle ona bakan musaydı Ufuk:" tam bir orjinal delisin aynı ben" Ufuk gülüşünü bitirmişti Nihayet ancak yüzündeki gülümsemeyi silmemiş yerinde dikleşip gözlerini ela gözlere dikerek konuşmasına devam etti Ufuk:" Sevgim seni büyük abi aynı tımarhanenin delileriyiz iyi anlaşıcaz senle" Musa duyduğu seni sevdim sözü ile yerinde kast katı kesilirken Ufuk onu tınlamadan yanlarındaki aşiret kasa passata doğru ilerledi Ufuk:" Hadi geç kalıcaz" Oda biliyordu geç kalmıycaklardı çoktan ölmüş bir insana geç kalamazlardı ancak Ufuk için farklıydı bu o 26 yıldır annesinden ayrıydı 1 dk bile geç kalmak istemiyordu ölü ya da diri fark etmez Di o annesine kavuşmak istiyordu ° Çok kötüydü mezarlığa girdiğimizden beri aynı şarkıyı mırıldanıp duruyordu Karan:" Kara toprağın altından Canımı yakıyordu ben olsam ağlardım ama alamıyordu o yanlız a yanımda yürüyordu ve şakı söylüyordu Bi anda hissettiğim izlenme hissi ile elim belime gitti etrafı gözlerimle kolaçan ettim ancak kimseyi göremeyince rahatladım geldiğimiz mezar ile durakladım ancak Ufuk durmadı mezarın yanına doğru ilerleyip yanına oturdu Ufuk:"Anne" Sesindeki hasret yüreğimi dağlamıştı gözleri parlıyordu sanki mezarına değilde kendisine bakıyor gibiydi Ufuk:" Annem, ben geldim" Görüşüm buğulanırken yanaklarımda hissettiğim ıslaklıkla yıkıldığımı anladım annemin cenazesinde beri Bi kere bile ağlamamıştım gözlerimi koluma silerek kurulayıp yanımdaki bir mezarın yanına oturarak onu izlemeye başladım Ufuk:" Anne sen bana küstün mü" Her kelimesi içimdeki sızıyı arttırırken ufukta artık göz yaşlarını tutamayacak hıçkırarak ağlamaya başladı Ufuk:" Niye artık rüyama gelmiyon anne, ben seni çok özledim niye rüyama gelmiyon anne, unuttun mu yoksa beni,canım acıyo anne gel sarıl geçsin, küçükken arkadaşlarımın Bi yeri acıyınca anneleri gelir öper acılarını geçirirdi benimde canım çok acıyo" Daha fazla dik duramıyarak arkamdaki mermere yasladım sırtımı artık bende hıçkırarak ağlıyordum acının, ayrılığın sessizliğine bürünmüş mezarlığı bizim hıçkırık seslerimiz inletiyordu ufukdan gelen mırıldanmalar iled dikkatimi ona verdim Ufuk :" Anne beni anlayan yok Anne derdim dağlardan çok Anne beni anlayan yok Yerimden hızla kalkarak yanına gidip göğsüme çektim sıkı sıkı sarıldım Ufuk :"Çok yoruldum abi, çok canım yanıyor, ben annemin kokusunu bilmiyorum, gülüşünü bilmiyorum, sesini bilmiyorum hep Bi erkeğin en büyük gururu annesinin aslan oğlu olmak derlerdi beni hiç bir zaman annemin oğlu olamıycak" Kalbimi söktün be çocuk keşke bunların hiç biri olmasaydı keşke biraz daha büyük olsaydım ikisinide korusaydım affet beni kardeşim, affet beni annem Ufuğun hıçkırıkları yavaş yavaş iç çekişlere dönmüştü göğsümden ayrılıp yerinden kalktı mezar taşına doğru ilerleyip sanki incitmekten korkar mış gibi okşadı bir kaç öpücük kondurdu Ufuk :" kanını yerde bırakanın , intikamını almayanın soyu kurusun, seni bende alan herkes bunun bedelini ödeyecek" Her şey daha yeni başlıyordu bu vicdansız Mardin annesinden koparılan bir evladın vicdan azabı ile inim inim inleyecekti Musa haklıydı, Ufuk Karan tüm Mardinden intikam alacaktı annesini ondan alanlara bedel ödetecekti ° Arvas kardeşler ağaçların arkasından gördükleri ve duydukları ile hangi duyguyu yaşayacaklarını bilememişlerdi kardeşleri yaşıyordu ama acı çekiyordu Fatih ve Ömer bir ağaca yaslanarak ağlarken Caner ve ela yağız abilerine sarılmış ağlıyorlardı samette ise işler tam tersiydi duyduğu tüm kötü şeyleri hafızasında silmiş sadece abisinin yaşadığının sevincini yaşıyor onunla gelecek hakkında hayaller yaşıyordu Ufuk ve musanun mezarlıktan ayrılması ile Arvas kardeşlerde kendilerini toparlayıp annelerine veda ederek mezarlıktan ayrıldılar bir sürenin ardından eve gelmişlerdi Nihayet ancak hepsi dağılmış durumdaydı eve girer girmez hepsi odalarına dağılırken fatih babasına hesap vermesi gerektiğini bildiği için hızlıca kendini toparlıyarak aşağıya indi salondan gelen gülüşüme sesleri ile kalbine onlarca bıçak saplanıyormuş gibi hissetti karanı mezarlıkta acıdan inim inim inlerken babası burda kahkahalar atıyordu fatih sinirden ellerini sıkarken derin soluklar alarak sakinleşmeye çalışırken salona doğru ilerledi Salonda gördüğü manzara bir kez daha canını yaktı Erdal bey oğlu miranın, perivan hanım ise kızını kucağına almış onlarla güzel vakit geçiriyorlardı Perivan hanım:" yakışıklım, Aslan oğlum benim" Aslan oğlum, ufukun en büyük yarası iken miranın en büyük gururu olacaktı ------------------------------------------------------------------------------ YORUM VE OYLAMA YAPIN LÜTFEN |
0% |