@zeynepinak9
|
YAZARDAN Fatih :"NE OLDU LAN SANA" Ufuk hızla elini fatihin ağzına kapattı Ufuk :"Sessiz ol amk duyucak lar" Ömer:"Naptın lan" Ufuk :"kolumu kestim" Yağız :" Mal nasıl becerdin onu" Ufuk :"Kapıda konuşmak için ne kadar mükemmel bir Konu Dimi , geçin lan içeri" Üçlünün ufuğun haklı olduğunu anlıyarak içeri girdiler onların içeri girmesiyle Ufuk mahalleye bir göz attıp kapıyı kapatıp onu korku ve merakla izliyen üçlüye döndü Ufuk :" Biriniz bana yardım edebilir mi tek başıma düzgünce saramıyorum" &"Ben yardım ederim" Ufuk :"Biriniz dedim" Fatih :"Geçin lan içeri tıtıtıtıt büyüğe saygıda kalmamış, ben yardım ederim canımın içi göster bakim odanı" Ufuk :" İyi takip et" FATİH ARVAS Şuan Annesini takip eden yavru ördek gibi ufuğu takip ediyordum Bi kapının önünde durması ile bende bir kaç adım gerisinde durup onu bekledim Bi kaç dakikanın ardından Nihayet kapıyı açması ile odaya girdim Ufuk :"Yatağın üstüne otur sen, ben geliyorum hemen " O sanırım ilk yardım çantasını almak için banyoya giderken bende odaya bir göz attım odada ona ait hiç bir şey yok gibi duruyordu ne bir fotoğraf ne de bir kitap sadece bir yatak bir halı ve bir dolap vardı birde odanın bir köşesinde ufak bir el bavulu vardı dikkatimi çekmişti odanın böyle hiç kullanılmamış gibi durması ancak çok sorgulamadan yatağa oturup onu beklemeye başladım Ufuk :"Bu işimizi görür sanırım" Elinde ufak bir ilk yardım çantası ile gelen ufukla dikkatimi ona verdim yavaş adımlarla gelip yan taraftıma oturdu " aç bakim kolunu" Sol kolunu açıp bana dönmesi ile az da olsa rahatladım çok derin bir yara değildi dikiş gerekmiyordu sadece büyüktü "Nasıl becerdin" Ufuk :"demir kesti" "Nasıl" Ufuk :"Bir yerden kırılmış işte bende görmedim kesildi" Yalan söylüyordu bu her halinden belliydi "Niye diğerlerine söylemedin" Ufuk:" Sametle Caner de burda biri ağzından kaçırır korkarlar gerek yok" Vay amk adam daha yeni tanıdığı kerdeşlerinin korkmasın dan bile korkuyor,musa abim geçen güb ömerle yağızı camdan atıyordu sigara içtiler diye çok büyük adamsın Ufuk Karan "bu odada niye hiç fotoğrafın falan yok" Yanlızca omuz silkerek umursa bir şekilde konuştu "Bursa yaşamıyorum görev için geldim buraya asıl görev yerim Hakkari Yüksekova" HAKKARİ? HAKKARİ? hasiktir Gözlerimdeki o korku kendini belli ederken Ufuk sanki ne düşündüğümü anlamış gibi bana rahat bir gülümseme sundu korkmuyordu, bu ne kadar gururlanmamı sağlasada yinede içimdeki korkuyu geçirmemişti ancak ortamın gerildiğini hissedince bu kasvetli havayı dağıtmak için soru sormaya devam ettim "Niye şaşırmadın bizi gördüğüne" Ufuk önce yarasına ardından da bana bakarak derin bir nefes alıp konuşmaya başladı Ufuk :"Musa ya diklendiğim an biliyordum size söyleyip bana göndereceğini" "OHA nasıl amk" Ani tepkime yanlışlıkla pamuğu fazla bastırmış olucam ki Ufuk acıyla inledi "Ben çok özür dilerim yanlışlıkla Bi anda oldu özür dilerim" Ufuk :"Tamam tamam sorun değil devam et" ° YAZARDAN Erdal B :" bizimkiler nerde feyyaz" Feyyaz çocukluğundan beri Arvas konağında çalışan biriydi Erdal beyinde sağ kolu olarak bilinirdi Feyyaz:" Samet ve Caner bey 6.30 da evden gizlice çıktılar, fatih, Ömer ve yağız bey 8.47 de fatih beyin arabası ile konaktan çıkış yaptılar Musa bey çalışma odasında perivan hanım miran ve mirayı uyutuyor" Erdal b:" Bi dk nereye gitti bu çocuklar hemde bu kadar kısa aralıklarla" Feyyaz :" Samte ve Caner beyin peşime birilerini taktık ancak yolda birden fazla taksi değiştirmişler izlerini kaybettik, fatih beyinde biliyorsunuz peşine birini taksaydım olay çıkartırdı" Erdal Bey stres yüzünden ağrımaya başlıyan başını ovalıyarak çalışma odasına doğru ilerledi Erdal :" Çağır gelsinler hepsi benden bir şey saklıyorlar " Feyyaz :" hemen efendim başka bir isteğiniz yoksa izninizle" Erdal bey konuşmaya bile tenezzül etmeden eli ile çıkmasını işaret etti ° MUSA ARVAS Fatihgili yolladığımdan beri aklım orda kalmıştı biraz çalışarak kafa dağıtırım diye düşünmüştüm ancak ile aramamıştım şimdide tıkınmak için mutfağa iniyordum "Ben açım hayat gelme üstüme, diz çoktüm lahmacunun enfes lezzetine, midemden, boğazımdan! Düşen düşene, bu aç karnımı ağrıtma benim" Mükemmel sesim ve yaratıcı beynimle şarkı söyleye söyleye iniyordum merdivenleri "Hay amk sanırsın gökdelene çıkıyoz bu kadar merdivene ne gerek var, hayır bu yaştan sonra çekilmiyor" Son basamaktanda inince babamın odasından çıkan feyyaz abiyi gördüm "Abi!" Her zamanki düz ve soğuk bakışlarını gözlerime dikti Feyyaz :"Buyrun Musa bey" "Hay beyninize sokuyum" Şşş sakin sakin bunu içimden söyledim o ne dediğimi anlamaya çalışır gibi tek kaşını kaldırmış bir şekilde bana bakıyordu "Hayırdır nereye böyle aceleci aceleci" Feyyaz :"Bir şey yok" İnanmaz ve alaylı bir şekilde ona bakmaya başladım anca o en ufak bir tepki bile göstermedi "Abi öğrenirim biliyorsun hadi yormadan beni söyle" Nihayet gözlerinde gördüğüm yenilginin verdiği öfkeyle zaferle gülümsedim feyyaz abi bıkkınca bir nefes verip tekrar bana döndü Feyyaz :" kardeşlerimizi almaya gidiyorum" "Sebep" Feyyaz :"Babanız çağırdı" HAS ŞİMDİ SIÇTIK Feyyaz :" İzninizle Musa bey" Feyyaz abinin yanımdan ayrılıp arabaya binmesi ile bende hızlı adımlarla mutfağa girip fatihi aradım ancak kaç kere ararsam arıyım hiç biri açmıyordu Ben telefonu başında onlara binlerce küfür yağdırırken içeri giren ela ile azda olsa kendimi toparladım Ela:" Abi ne oldu ellerin titriyor" "Babam karanı öğrenecek sıçtık biz ela" Ela:"NEĞ NASIL" "off bittik, Karan kesin topuklarıma sıkacak" Ela:"kesin" "Sağol ya ela baya teselli ettin şuan, gençleştim resmen bu kadar mı fark eder, ya sabır" ° 2 SAAT SONRA
"Bilmiyorum güzelim, ama biraz daha böyle beklersem saçlarıma aklar düşecek" Konak kapısının aniden kırılacak gibi açılması ile ikimizde yerimizden sıçardık benim elim otomatikman belime giderken elayı arkama aldım Bütün Arvas kardeşler gelmişti en öndede Ufuk Karan ve Ali vardı Erdal B:"NOLUYORUZ LAN KİM BU DENSİZ" Arkamdan babamın sinirli sesi ve sert ayak seslerini duymama sıçtığımızı kesin kez doğrulanmış oldum her şey şimdi başlıyordu Babamın yanıma gelip ufuğun görmesi ile şaşırdığım her halinden belliydi Erdal :"HAYIRDIR KOMUTAN, NE BU SAYGISIZLIK GECENİN BU SAATİNDE NE İŞİN VAR KONAĞIMDA" Ufuk yüzüne kondurduğu alaylı sırıtış ile sinir bozucu yavaşlıkta ki adımlarla havlunun tam ortasına gelip tehtid dolu ses tonuyla konuştu Ufuk Karan :" Benden aldıklarını almaya geldim Erdal Ağa,hakkım olanı almaya geldim, ANAMIN İNTİKAMINI ALMAYA GELDİM" Ufuğun sözlerin hem babama hemde tüm konağa bomba etkisi yaratmıştı herkes az çok anlamıştı kim olduğu O düğündeki Binbaşı ufuk karan değildi o Arvas aşiretinin küçük ağası Ufuk Karan ARNAS'tı ve 26 yıl sonra hem kendinin hemde annesinin intikamını almaya gelmişti Ufuk Karan Erdal beyin ağası olduğu Arvas aşiterini yerle bir edecekti -------------------------------------------------------- ASIL HİKAYE ŞİMDİ BAŞLIYORUZ YORUM VE OYLAMA YAPIN LÜTFEN |
0% |