Ben Harun Koçoğlu ve Evet üniversitemden Katip Çelebi Hastanesine Zorunlu stajlığa gitmek için hazırlanıyorum iyi bir doktor olmanın yolu buradan geçiyor mecbur gideceğim. Küçük valizimi doldurmaya başladım artık orada bir süre kalacaktım. Taksi çağırdım. Bahçede 20’den fazla benim gibi son sınıf öğrencileri ellerinde valizleri ile taksi bekliyorlardı sanırım herkes farklı yere düşmüştü.

7 Saat sonra,

Taksici: garajdan buraya 700₺ ama sen öğrencisin hadi sana 450₺ olsun sonuçta bugünün küçüğü, yarının büyüğüsünüz.

Sağol abi

Bagajdan valizimi aldım. Kafamı hastanenin olduğu yöne çevirdim. Hastaneyi geçtim. En çok Bahçesinin büyük olmasına sevindim ve dikkatimi çeken bir durum oldu. 3 kişi daha kapıdalardı. Bunlarda mı intörn doktordu yoksa? Yanlarına gittim.

Eren: Selamın Aleyküm

Aleyküm selam

Eren: intörn müsün?

Evet.

Eren: 3’ümüz de burada intörn doktorluğa geldik uzun sürecek bir süreçte olsa ucunda doktor olmak rahatlatıyor.

Zeynep: Hemen sevinmeyelim. Bunun ucunda birde sınav var geçemezsek havada bulut olur tüm hayaller.

Esin: haklı olabilirsin. Önce tanışalım ama öyle değil mi?

Eren: Ben başlayım. Ben Eren Gürleyen Cumhuriyet üniversitesi tıp fakültesinden geldim. 23 yaşındayım Sinopluyum ama Ankara’da oturuyorum.

Zeynep: Adım Zeynep Alparslan Celal Bayar Üniversitesi tıp fakültesinden geldim. 22 yaşındayım ama 1 ay sonra 23’e gireceğim 23’de denilebilir. Aslen Manisalıyım

Esin: Adım Esin Karahanlı Cerrah Paşa tıp fakültesinden geldim. 23 yaşındayım Aslen Bitlisliyim.

Hepinizle tanıştığıma memnun oldum sıra bende Ben Harun Koçoğlu Akdeniz üniversitesinden geliyorum aslen Ankaralıyım. 23 yaşındayım.

Eren: Harun sen ve ben iyi anlaşırız gibi geliyor tam kafa dengi birisin.

Sağol Eren, peki ya birşey sormak istiyorum. Siz birbirinizi nasıl tanıyorsunuz?

Zeynep: ben tanımıyorum yeni geldim.

Eren: ben Esin’i tanıyorum çünkü kendisi 7 aylık Sevgilim.

Zeynep: siz sevgili misiniz!

Esin: yani tabi pat diye Eren söyledi ama evet doğru.

Eren: kaç ay sonra söyleseydim ya, bunun burasında 4’ümüz arkadaşız

Tabi öyle arkadaşız.

Zeynep: daha fazla zaman kaybetmeden girelim mi içeriye?

Eren & Esin: Girelim.

Valizlerimizi aldık. Kapıya doğru yürüyorduk güvenlik kart verdi içerinin kapısını açtı.

Genel Cerrah bizi karşıladı.

Evet Gençler Ben Altay Türkmen bu Hastane’nin Genel cerrahıyım. 17 senedir burada görev yapmaktayım. Yanımda gördüğünüz sizin yöneticiniz olan Prof. Tunç Çağlar herhangi bir probleminiz olursa ona danışın ben sizinle pek karşılaşmam doluyum her gün size bu 3 aylık sürecinizde başarılar dilerim. Haydi geleceğin doktorları tanıtın kendinizi

Ben Eren Gürleyen Cumhuriyet üniversitesi tıp fakültesinden geldim. 23 yaşındayım Sinopluyum ama Ankara’da oturuyorum.

Ben Zeynep Alparslan Celal Bayar Üniversitesi tıp fakültesinden geldim. 22 yaşındayım. Aslen Manisalıyım

Adım Esin Karahanlı Cerrah Paşa tıp fakültesinden geldim. 23 yaşındayım Aslen Bitlisliyim.

Ben Harun Koçoğlu Akdeniz üniversitesinden geliyorum aslen Ankaralıyım. 23 yaşındayım.

Altay hoca:Sizleri tanımak güzeldi. Bende Manisalıyım Zeynep.

Zeynep: ne tesadüf

Altay hoca: Aynen öyle, Tunç sende kendini tanıt.

Ben Prof. Tunç Çağlar yaklaşık 6 senedir burada çalışıyorum. Burada çalışmak emin olun geldiğiniz üniversitede hastaneleri gibi güzel olacaktır. Hiç şüpheniz olmasın herhangi bir problemde beni bulun.

Hepimiz: sağolun hocam

Tunç hoca: Altay hocam izninizle ben gençlere odalarını göstereyim buraları tanıtayım.

Tabiki gidebilirsiniz.

Valizler ile birlikte Tunç hocayı takip ettik.

Hastaneyi dolaştırdı, Tüm poliklinikleri gösterdi. En son bize odalarımızı gösterdi. İntörn odası düşündüğümden küçükmüş 8 ayrı oda sağ taraf erkeklerin, Sol taraf kızların ve çıkış kapıları karşılıklıymış. Oda’ya girişte sağ tarafta tekli yatak yanı başında çalışma masası ve yandaki iki ayrı kapı WC ve Banyo düşündüğümün aksi çıkınca bir taraftan üzüldüm bir taraftan sevindim sevinme sebebim herkesin odasının ayrı olmasıydı. Sağ ilk iki odayı bana ve Eren’e verdi Tunç hoca Sol ilk iki’de Zeynep ve Esin’e verdi. Daha sonra biraz daha konuştu ve bizi yalnız bıraktı. Odaya Valizimi aldım ve kurulmaya başladım.

Daha sonra Akşam Yemekhane’de..

Temizlikçi Abla’nın kapımı çalması ile çıktım kapıya yemekhane saati olduğunu ve hergün bu saatte çıkacağımızı söyledi üstüme ince yeleğimi de çektim ve aşağıya indim yemekhane düşündüğümden büyüktü. 8 çeşitten 4 tane seçtim. Daha sonra arkamı döndüm ki geç kalmış olmalıyım yer kalmamıştı Zeynep’in yanındaki Kız kalkınca oraya geçmek zorunda kaldım. Tam o sıraya geçiyordum ki Zeynep sandalyesini geriye itti ben arkasında olduğum için elimdeki tabak onun önüne düştü yere tek tek düşen Fasulyeler ve sıcaklığı ile Zeynep bağırmaya başladı.

Ne iki elinle tutmuyorsun yandım ya! Gözlük takman bir işe yaramıyorsa takmayacaksın ya!

Söylene söylene gitmişti. Daha özür bile dilememe kalmadan ama suç ondaydı benim geldiğimi görmüştü.

Esin: Zeynep bekle geliyorum.

Esin ona söylersin özür dilediğimi,

Söylerim Harun ama şimdi gitmem gerek görüşürüz.

Eren elini omzuma koydu kendi yerine oturttu ve bana yeni tabak getirdi Eren’in hiç umrunda değilmişcesine yemek yiyip benimle sohbet ediyordu umarım fazla yanmamıştır ilk günden neler yaptım ya kendi kendime içimde yiyişmekle meşguldüm.