Yeni Üyelik
28.
Bölüm

25. Bölüm

@zeynepsakincaliyaz

Alperden…

Annemin bugün cenazesi kalkmıştı. Ölümlü dünya Bir gün mutlaka herkes toprak olacak. Annem benim herşeyim di hem annem, hem babamdı. Tek tutulduğum dal oydu fakat şimdi yok. Ben isterdim ki kumsalı onun gelini olarak götüreyim ama olmadı. Belki de kaderi bu kadarına yazılıydı. Ben bu durumdan kumsalı sorumlu tutamam ki, onun hiç suçu yok kendimi de suçlayıp vicdan azabı çekemem. Ama annem de olsa diplomadan önce kumsalı ona getirmemi isterdi eminim. Cenaze namazı kılındı ve mezarlık tek tek boşaldı bende doğduğum köy evine baktım hala aynı duruyordu. Bahçeye baktım annemin astığı çamaşırlar hala asılı onları aldım telden içeri götürdüm katladım perdelerini çektim bu evin her yeri benle doluydu. Kaç kez yıkmayı düşündüler fakat izin vermedim iyiki vermemişim. Eve bakıp iç geçirdim.

 

Üzgünüm evim, ben senle doğdum, senle büyüdüm fakat senle geleceğim yok ben artık kumsal ile aile olacaktım onu hiç sinir etmeyecek ve üzmeyecektim. O benim bu saatten sonra tek ailem ve geleceğim di. Evden çıkmadan son kez baktım daha sonra takta kapısını çektim ve anahtarı çıkarttım içinden o sıra bir abla geldi.

 

Alper 

 

Efendim abla?

 

Sen Hanife’nin oğlusun değil mi?

 

Evet oyum

 

Geldin demek ama neden bu kadar geç oldu?

 

Abla kaderde vardı belki de.

 

Haklısın oğlum peki ne yapacaksın şimdi?

 

Benim Yozgat’ta artık düzenim var abla, sevdiğim orada, işim orada, evim orada burada kalıp kendimi perişan edeceğime evime gitsem belki açılırım.

 

Peki bu evi ne yapacaksın?

 

Abla bu saatten sonra zor ben buraya gelmem artık burada zaten annem ve babamdan başka kim vardı ki? Amcam gil mi vardı sanki güldürme beni Allah rızası için,

 

Satacak mısın?

 

Satacağım abla içindeki eşyaları varsa burada ihtiyaç sahibi birileri alın açayım kapıyı ama satacağım.

 

Tamam oğlum az bekle de bir gariban var çağrıyım sonra satılığı koy ve yoluna çık

 

Ablayı bekledim 3 aile ile geri döndü. Kapıyı açtım, onlara yardım ettim ev komple boşalmıştı unuttuğum bir şey kalmıştı duvarda annem ben ve babam ilk okul mezunluğumda çektiğimiz fotoğrafı aldım öptüm daha sonra çantama kattım. Evi son kez kilitledim numaramı yazıp satılık ilanını balkona astım hava alanına doğru gittim. Yozgat’a geri dönüyordum.

 

Kumsal’dan..

Hastanedeki tüm hastalar bitmişti. Alper’in evine gidip orada Bora’lar ile kafa dağıtacaktım. Arabamı çalıştırıp gittim. Tam arabamı durdurduğum zaman Alper’i gördüm karşımda gittiği hali ile geldiği hali bir değildi kendini nasıl toparlamıştı?

 

Bu tür bir çok soruyu kafamdan attım kapıyı açtım ve koşarak sarıldım ona, oda bana karşılık verdi saçımı okşadı, öptü. Daha sonra iki elimi tuttu.

 

Benim ikinci Ailemsin Kumsal artık benim Ailemsin.

 

Ben Alper’in vereceği tepkileri böyle hiç düşünmemiştim.

 

Elimi yanağına koydum. Ben senin her zaman yanında olacağım Alper, artık her daim bu can benden alınana dek senle olacak bu kalbin de sahibi her zaman sen kalacaksın.

 

Alper tekrar bana sarıldı.

 

Bir saniye hemen bölüyorum hani şu tam güzel sahnelerde hep biri yapışkan sümüklü böcek gibi girer ya araya buradaki yapışkan ise Pamela Pride evet sahne sende.

 

Alper ile sarıldığımız zaman birinin sesini duydum tabii ki Pamela bu,

 

Alper bu kız senin önce arabanı aldı daha sonra seni yara etti şimdi ise annenin ölümüne sebep oldu fakat sen hala kumsal diyor ben seni gerçekten anlamıyor salak mısın?

 

Pamela’nın yanına gidip elimi saçlarına daldırdım. Seviyor beni Pamela seviyor Alper bana aşık sende geber kıskançlığından ama şunu unutma Alper asla senin değil ve olmayacak.

 

Alper bağırdı. İkinizde durun! Yeter ya kafam hala yerinde değil ben içeri giriyorum siz ne yapıyorsanız yapın ama sende şunu unutma Pamela ben kumsalı hep sevdim ve seveceğim sende artık terk et Türkiye’yi git ülkene orada Master olma hayallerine dal yaşın daha genç orada İtalyan biri ile hayat sür benden sana hayır yok Kumsal sende gel yukarı bekliyorum.

 

Pamela’nın gözü dolmuştu.

Elimi saçından çektim, yukarı Alper ile beraber çıktım.

 

İçeri geçip koltuğa oturdu.

 

Kumsal’ım anlat dün ne gördün?

 

Kabusu baştan sona anlattım.

 

Son cümlem gerçekten Bir daha asla Yozgat’a dönmeyeceğim mi dedim.

 

Evet 

 

Sen korktun ondan aradın değil mi?

 

Evet Alper ben seni kayıp etmek istemdim.

 

Annemin vefatında senin suçun yok. Sen beni çağırmadın ben sana geldim. Annemi her bayram mutlaka ziyaret edeceğim onun dışında buradayım kumsal Seninleyim ve seninle olacağım.

 

Alper ile birbirimize sarıldık. Dün tereddüt ederken bugün gönül rahatlığı ile sarılıyordum.

 

2 saat sonra…

 

Bora: Ada ne güzel yaptık be yemekleri.

 

Tabi yapacağız bora bizim işimiz.

 

Bende güzel yaptım ama hakkımı yemeyin.

 

Ada: bizim kadar olmadı mantıların hem sen onu bunu bırak git Alper’i uyandır yemek yiyelim.

 

Alper’in odasına gittim. O kadar masum yatıyordu ki. Kıyamazdım uyandırmaya fakat uyanmalıydı.

 

Yatağının başına gittim alnından öptüm. Hissetmiş olacakki gözünü açtı karşısında beni görünce yüzü güldü.

 

Bu kadar sevineceğini bilseydim daha önce uyandırırdım. Dedim gülerek

 

Sen beni her zaman böyle uyandır ben her zaman kalkarım. Dedi

 

Hadi kalk yemeğe gidelim.

 

Çok uykum var.

 

Bende uyumak istiyorum ama miğde öncelik sağlıyor.

 

Tamam kalktım yemek ne bu arada?

 

Ben Ada Atakan ve Bora mantı yaptık desem.

 

O zaman bende yiyelim o zaman desem. İkimizde gülerek çıktık odadan Alper kendini unutmaya çalışıyordu farkındaydım ama en doğrusunu yapıyordu.

 

Loading...
0%