@zeynepsssrrr
|
Birinci Bölüm : Her Şey Tesadüf mü? Şiddetli rüzgar bedenime soğuk bir ürperti bıraktı.Kasım ayında olduğumuz için bunu normal karşılıyordum.Okul açılalı yaklaşık iki buçuk ay olmuştu.Her şey gayet normal gidiyordu. Bana eşlik eden soğuk rüzgarla beklerken yolun başından gelen okul servisimi gördüm . Gereğinden fazla üşüdüğüm için servisi görmem beni mutlu etmişti .Servis kaldırma yaklaştı ve durdu. Kapı açılmaya başladı.Çok üşüdüğüm için hiç beklemeden içeri girdim.Derin arka sırlardaki ikili koltuklarda beni bekliyordu.Beni görünce gülümsedi ve hemen cam kenarına kaydı . Boş kalan yere oturdum .Derinle lise başladığından beridir beraber oturuyordum.Derinle aynı mahallede oturduğumuz için aynı servisle geliyorduk ve ikimizde 11. Sınıfa geçmiştik.Yakın arkadaşlarımdan biri ile aynı serviste olmak güzel bir duyguydu.Derin telefonundan başını kaldırıp “Günaydın Meysera hanım geceniz nasıldı ?” diye sordu. Gülümseyerek cevap verdim “ Her zamanki gibiydi spikerim , normal bir şekilde yatıp sabah kalktım “ . Derin gülmeye başladı.Bu bizim sabahlık sorumuzdu .Ben sormayı unutursam o , o unutursa ben soruyordum.Derin gülüşünü bitirip tekrar telefonuna döndü.O sırada benim telefonumda gelen bir bildirim olduğu için kısa süre titredi.Telefunuma çantamdan çıkarıp açtım.Bildirim whattsaptan gelmişti.Derin kafasını kaldırmadan -Kimden, diye sordu -Rüzgardan gelmiş,geçen hafta olduğmuz edebiyat yazılısının sonucunu soruyor. Rüzgar benim küçüklük arkadaşımdı.Beraber büyümüştük.İlk okulu aynı okulda okumuştuk fakat ortaokulda okullarmız ayrılmıştı . Lisede ise ikimiz de farklı okulların puanlarnı geçmiştik.
Rüzgar yetimhanede büyümüştü.Henüz bir buçuk yaşındayken babası onu cami avlusuna bırakmıştı. O zamandan beri yetimhanedeydi.Hala reşit olmadığı için yetimahenden ayrılmıyordu .Asıl adı Caner ‘ di. Fakat yetimhanede eski aile hayatı unutturmak amacıyla ismi değiştirilmişti.Adını Rüzgar koymuşlardı.Onu terkeden ailesinden farklı olarak gri gözleri vardı Oldukça nadir bir göz rengiydi. -Türkçe notları açıklanmış sınıf grubuna bir bak istersen. Rüzgar’ın mesajlaşma sayfasından çıkarak sınıf grubuna girdim.Linke tıklayp kendi ismimi aradım.95 almıştım. -Kaç aldın - 95 almışım sen kaç aldın? -93 aldım 2 puanla geçemedim yine seni. Derin’e gülümseyip önüme döndüm.Beş dakikalık yolun ardından okula gelmiştik.Servisin kapılarının açılmasıyla servis boşalmaya başladı.Biz de kısa süre içinde servisten indik . Okulun önünde Gaye Hoca tırnak kontrolü yapıyordu.Neyseki tırnaklarımda herhangi gibi ürün kullanmıyordum.Derin de yalnızca yaz tatiilerinde parlatıcı sürüyordu.Sıra bize geldi . -Günaydın Gaye hocam. -Günaydın kızlar tırnaklarınızda sıkıntı yok okula geçebilirsiniz iyi dersler. Gaye hocaya teşekkür ettikten sonra okula doğru yürümeye başladık.Anlık telefonumun titremesiyle elimi cebime soktum.Gökçe Ela ile fotoğraf atmıştı.Yanımda yürüyen Derine telefonu gösterdim. -Yine erkenden gelmişler keşke benimde evim okulla aynı mahallede olsaydı. Gökçe ve Ela bizim yakı arkdaşlarımızdı.9. sınıfın başında tanışmıştık ve çok samimydik.Bu hayatta değer verdiğim en yakın üç arkadaşım Derin,Gökçe ve Elaydı.Bir de Rüzgar. Sonunda okula girip üst kata çıktık.Sınıfmızın koridoruna girdik.Sınıfa doğru ilerlerken koridorda konuşan öğrencilerin fısıltıları bize eşlik ediyordu.Çok geçmeden sınıfın kapısını açtım. Ela ve Gökçe cam kenarında en arka sıralarda bizi bekliyorlardı.Gidip Ela’nın yanındaki yerime oturdum.Derin konuşmaya başladı: -Günaydın fav girls . Geceniz nasıldı. Gülüşmeye başladık . 25 yaşına gelsekte bu soruyo hep güleceğimizden emindim.Ardından Matematik kitaplarımı çıkarmaya başladım.İlk dersimiz Cihat hocaylaydı. -Sabah kalkar kalkmaz okula geliyoruz bir de üstüne ilk dersimiz matematik, dedi sınıftan biri. Aslında ben de ortaokulda Matematiği sevmezdim. Hatta sözel seçmeyi düşünmüştüm.Ama Cihat Hoca bana Matematiği sevdirmişti.O nedenle eşit ağırlık seçmiştim.Derin,Gökçe ve Ela da benimle aynı durumdaydı.Çok geçmeden Cihat Hoca elindekilerle içeri girdi ve ders başladı. Dersin son beş dakikasında hoca ödevleri tahtaya yazmaya başladı. -Gençler bunlar önümüzdeki derse kadar bitmiş olsun. Sınıftan homurtular yükselmeye başladığı an zil çalmaya başladı.Direkt olarak çantamı açıp cüzdanımı alıp kızlarla berber sınıftan çıktım.İki alt katta bulunan kantine gelmiştik.Neyseki sıra yoktu.Fakat sabah kahvaltı yapmadığım için çok açtım hemen kantine gidip patatesli poğaça alıp boş bir masaya oturduk.Ve sohbete daldık. -Son zamanlarda bir numara var.Sürekli whattsaptan bana mesaj gönderiyor .Numaramı neden buldu bilmiyorum.Engellesem de engel Pazartesi günleri okuldan çıktığımda bir şekilde kalkıyor.Polise mi haber versek acaba? , dedi Gökçe. Bu konu ilgimi çekmişti. -Profilinde ya da açıklamasında bir şey yok mu? , diye sordum. -Hayır yok, dedi Gökçe. -Mesajları göstersene bir, dedi Ela. Gökçe telefonun çıkarıp açtı ve mesajları okumaya başladı. Genel olarak klasik aşk cümleleriydi.Tabi Gökçede seni tanımıyorum diyip engel atmıştı ama engel he seferinde ortadan kalkmıştı . O sırada aklıma bir fikir geldi. -Bu yan sınıftan sana platonik olan Efe olabir mi? , diye sordum. -Olabilir de numaramı nerden bulsun ve bildiğim kadarıyla hacker değil engeli nasıl kaldırsın ? -Ortak sınıf rehberlik gruplarında hepimizin numarası var. Profilinden tanıyıp oradan almış olabilir.Engelide bi zamanlar hep yanında dolaşırdı belki o zamanlar şifreni görmüştür . Telefonları beden dersinde sınıfta bırakıyoruz. Ve beden dersi her hafta Pazartesi son ders . Onlarında resim dersine denk geliyor bildiğim kadarıyla.Sevde hocadan elime boya bulaştı bahanesiyle izin alıp bizim sınıfa geliyodur ve engeli kaldırıp sınıfına geri gidiyordur. Sözlerimi bitirdiğimde kızlar şaşkınla bana bakıyorlardı. -Meysoşum.Sen bi dâhisin , dedi Derin -Bakın ben diyorum bu kız büyünce dedektif olacak, dedi Ela . Gülüşmeye başladık. - Şaka bir yana Meysera büyük ihtimal haklısın .Çünkü her şey örtüşüyor.O zaman bugün beden dersinde su almak için Recep hocadan izin alıp sınıfa çıkalım.O sayede Efe yi suçüstü yakalamış oluruz , dedi Gökçe. Hepmiz bunu onayladık.Tam yeniden konuşmaya başlayacaktık ki Sevim Hoca yanımızdan belidi. -Merhaba kızlar nasılsınız ? -İyiyiz Hocam siz nasılsınız? , dedi Ela. -Bende iyiyim Elacığım eğer müsaitseniz sizden bir şey isyecektim. -Tabi hocam müsaitiz,dedim. -Bugün dört erkek öğrenci Barış Manço Sosyal Bilimler lisesinden okulumuza nakil aldı.Bildiğim kadarıyla hepsi sayısal öğrencisi.Sanırım eski okullarında öğretmenleri onları derslerinde başarılı oldukları için bizim okuluzu önermiş.Öğrenciler bunu kabul edince buraya nakil almışlar. Öğrencilerden biri bu mahallede diğeri yan mahallede ve diğer ikisi sizin mahallenizde Derin. Sonuç olarak dördünüzede yakınsınız . Sizden ricam bu dört öğrenciye okul uyum sürecinde yardımcı olmanız.Bu göevi size veriyorum çünkü size çok güveniyorum.Ne dersiniz? Ufak bir yanılgıyla kızlara baktım.Hepsi gözlerini açıp kapayınca hocaya döndüm. -Seve seve kabul ederiz hocam. Siz bu öğrencilerin ini söylerseniz biz daha çabuk ezberleriz. -Tabi.Çocuklardan birinin adı Ege ,Diğerinin Serkan , Bir diğerinin Erkan ve sonuncusunun Çağan ya da Çağrı olması lazım. Hepsi sizle yaşıt bunu unutmayın.Yarın ilk dersinizde sizi sınıflarınızdan alıcam ve tanıştırcağım.Sonraki teneffüslerdede okulu gezdirir,öğretmenleri tanıtırsınız. -Tamamdır hocam o iş bizde, dedi Ela -Tamamdır kızlar size güveniyorum yarın görüşürüz . Sevim hoca gider gitmez zil çaldı ve bizde sınıflarımızın yolunu tuttuk. Birkaç saat sonra Sonunda sonuncu teneffüsteydik . Bir sonraki dersimiz bedendi. Soyunma salonunda beden kıyafetlermizi giydikten sonra spor salonuna geçtik. Tüm sınıf buaradaydı.Hoca birkaç açıklama yaptıktan sonra voleybol oynamamız için serbest bıraktı. Recep Hocanın yanına geldik. -Hocam biz sınıfta sularımızı unutmuşuz da hemen alıp gelebilir miyiz?, dedi Derin. -Olur kızlar ama oyalanmayın. -Tamam hocam teşekkür ederiz , dedi Gökçe. Hemen spor salonundan çıktık aceleyle sınıfın bulunduğu kata çıktık. Tam koridoru dönecektik ki aniden durdum. Ben durunca Gökçe,Derin ve Ela da durdu. -Meysera ne oldu? , dedi Ela. -Bir terslik mi var? ,diye sordu Gökçe. -Hayır ters giden bişey yok. Baksanıza Efe sınıftan çıktı. Kızlar şaşırıp duvardan çok ilerlemeden baktılar Efe bizim sınıfa doğru ilerliyordu. -Bence sınıfa girince kapıya yaklaşıp camdan izleyelim.Telefonu alırkende içeri girelim,dedim. Kızlar onaylarcasına mırıldadı.Kafamı tekrar uzattım.Efe kapıyı açıp sınıfa girdi.Yavaşça ilerlemeye başladım.Arkamı dönüp kızlara gelmeleri için işaret verdim.Kızlar yavaşça yürümeye başladılar.Kısa sürede sınıf kapısının önüne geldik.Fark edilmemeye dikkat ederek yavaşça camdan baktım.Kızlarda arkamdan bakıyorlardı.Efe Gökçe’nin sırasınına oturmuştu. Gökçe’nin çantasını açıp telefonun çıkardı ve açtı.Devamını göremedim.Arkama dönüp kızlara baktım.Şaşkın bir şekilde bana döndüler. -Üç e kadar sayıyorum .Üç diyince açacağım hazır mısınız? Bana onaylarcasına baktılar -Bir. -İki. -Üç. Kapıyı aniden açtım. Efe beni görünce afalladı ve telefonu sıraya koydu . Sınıfa girdim.Arkamdan kızları görünce –özellikle Gökçeyi- telaşlandı ve birden ağzını açtı.Sonra vazgeçip geri kapattı. -Hayrola Efe napıyorsun? , dedi Gökçe öne çıkarak -Yemin ederim açıklayabilirim ben sadece…. - Ne yaptığını biliyorum Efe . Bana yaklaşık iki buçuk aydır yazan numara sendin , bize döndü -Size söylemedim çünkü telaşlandırmak istemedim,Efeye döndü -Bana her hafta yazıyodun . Ben seni engelledikçe de her hafta aynı saatte buraya gelip enegeli kaldırıyodun. Şifremide geçen sene hep yanımda gezdiğin zaman gördün değil mi? -Evet Gökçe haklısn –gözü dolmuştu-ben yaptım ama sadece seninle iletişim kurmak içindi. -Bak Efe sana kızmayacağım.Çünkü seni anlayabiliyorum.Ama yinede bu şekilde hoş değildi. Şimdi kızlar dışarı çıkacak ve biz seninle konuşacağız tamam mı? -Peki. Gökçe imalı bir ifadeyle bize baktı. Kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açıp çıktım .Kızlarda arkamdan geldi ve kapıyı kapattılar.Yaklaşık beş altı dakika koridorda bekledikten sonra kapı açıldı.Önce Gökçe ve ardından Efe çıktı.Yüzündeki endişeli ifade yoktu.Gökçe yanımıza geldi. -Tekrar çok ama çok özür dilerirm Gökçe , dedi Efe mağdur bir ifadeyle. -Önemli değil.Lütfen bir daha yaşamayalım. Efe hızlıca kafasını salladı ve sınıfına girdi.Hepimiz Gökçeye döndük. -Tek bi soru sormayın lütfen oldukça zordu , dedi. Onaylarcasına baktım ve yeniden en alt kattaki spor salonuna indik.
Sonunda beden derside bitti ve okuldan çıktık.Derin ve ben kızlala vedalaşıp servisimize doğru yürüdük.Onların evi çok yakın olduğu için yürüyerek gidiyorlardı.Biz de servise bindik. Tam o sırada babam aradı -Efendim baba. -Kızım servisden inince evin karşısındaki marketten öğütülmüş yuşaf alır mısın? Ben işden çıkasıya marketler kapanıyor. -Tabi baba alırım. -Tamam kızım görüşürüz . -Görüşürüz. Telefonu kapadım ve arkama yaslandım . Yaklaşık on dakika içinde evin öüne gelmiştim.Derin benden sonra iniyordu.Onunla vedalaşıp servisten indim ve evin karşısında ki markete girdim. Raların arasında yulaf ı aramaya başladım.Rafın en sonunda nir tane gördüm. Ve almaya gittim. Tam tutmuştum ki arkamdan bir kişi gekp benimle aynı anda yulaf paketini tuttu.Paketi bırakıp arkamı döndüm. Yaklaşık benim yaşlarımda- belki de büyük- , kahverengi saçlı ve gözlü bir çocuk duruyordu . -Pardon ama o ürünü ilk ben gördüm ve ben aldım lütfen verir misiniz? Çocuk şaşırarak bana baktı. -Kim demiş senin gördüğünü üstelik kendini savunmanda beni şaşırttı. İmalı bir şekilde gülümsedim, -Afedersin de napacak mışım kendimi savunmayıp da bay bilmiş -İsmim Semih. -Farkettiysen sana ismini soran olmadı bay çok bilmiş Semih . -Çok naziksiniz bayan çenebaz -İsmimi söyleyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun Bay çok bilmiş,diyerek elindeki yulaf pakretini çekip aldım. -Sana alabileceğini söylemedim. -Sana alabileceğimi sormadım. Arkamı dönüp yürümeye başladım. -Bari adını söyleseydin. Durdum.Ona dönmeden: -Bir daha karşılaşmayacağımız için gerek yok bay çok bilmiş Semih. Yürümeye devam ettim.Kasaya ulaştığımda elimdekini bırakıp cüzdanımı çıkarmaya başladım.Semih şaşkınlıkla beni izliyordu.Parayı ödeyip hiçbir şey demeden marketten çıktım
Ertesi Gün Derinle servisden inip okula doğru yürümeye başladık . Neyse ki bugün tırnak kontrolü yoktu.Okula girip üst kata çıktık ve sınıfa girdik.Ela’nın yanındaki yerime oturdum . Ders Gaye Hocaylaydı.Dersin ilk on dakikası geçtikten sonra kapı çaldı. Gelen Sevim hocaydı. -Hocam müsaade ederseniz Gökçe,Ela,Derin ve Meyserayı alabilir miyim? -Tabiki hocam. Yerimden kalkıp sınıftan çıktım . Kızlarda peşimden geliyordu.Sevim Hocayla birlikte zemin kata inip misafir odasının önünde durduk. -Kızlar siz girin içeri tanışın ben müdüre bir şey sorup geliyorum. -Peki hocam. En önde Ela vardı ve sırasıyla odaya girdik.En son ben girdiğim için kapıyı kapatıp odaya döndüm.Tam o sırada dün markette gördüğüm bay çok bilmişi gördüm.Sevim hocannın Semih ismini söylediğini hatırlamıyordum. -Bay çok bilmiş Semih? - Bay çenebaz? -Hocanın Semih ismini söylediğini hatırlamıyorum. -O zaman hocan ikinci ismimi kullanmış olmalı. İsmim Semih Ege. - Na-Nasıl? Odadaki herkes bize bakıyordu . Ben ise tartıştığım birine okulu tanıtacağım için berbat hissediyorum. . . . . Selammm . Nasıldı bölüm?Öncelikle şunu söylemek istiyorum . Normalde bölümü geçen hafta yayınlamam gerekiyordu fakat kitappadde internete bağlanamadım.İnşallah bir daha böyle bir şey yaşanmaz. EEEE BÖLÜM NASILDI. Uzunluğu iyimiydi.Cok yazım yanlışım var mıydı .Büyük ihtimalle her hafta bir bölüm atacağım ama bu ikiyede çıkabilir . Şimdilik bu kadar . Yorumlarnızı bekliyoruummmm Çizgi Studio Hesabım:zeynepsssrrr İnstangram Hesabım:pastellbooks_
Görüşmek Üzereeeeee<333333333333 |
0% |