@zeynepsssrrr
|
İkinci Bölüm : Sanırım Alışıyorum. Derin bir nefes aldım.Bu da neydi şimdi? -Meysera siz önceden tanışıyorsunuz sanırım , dedi Ela -Adını nerden biliyorsun ,dedi Gökçe. Kızlara baktım.Meraklı yüzleri bana dönüktü.Sanırım bir açıklma yapmam gerekiyordu. -Kızlar bay çok bilmiş , pardon Semih çok bilimişle markette tanıştık iyi bir tanışma olduğu söylenemez. -Bu senin dün telefonda anlattığın kişi mi , dedi Gökçe. -Şu huysuz,kendini havalı zanneden ve yakışıklı dediğin mi,dedi Derin. İmalı bir şekilde Derin’e dönüp gözlerimi açıp kapattım.Telefonda konuşurken yakışıklı dediğim doğruydu.Ama herkesin içinde de bunu niye demişti Üstelik öbür erkekle bir bana bir bay çok bilmişe bakıyordu. -Yeni tanıştığım kızlar ve bayan çenebaz ,ben de burdayım isterseniz ben çıkayım dedikodunuza öyle devam edin , dedi bay çok bilmiş Semih Ege. -O kadar iyi olur ki çıksan rahat ederiz,dedim ona dönerek. Erkekler gülmemek için kendini zor tutuyordu.Kızlar da öyle.Ela hemen kendini toparladı, -Sen Meysera’nın kusuruna bakma çok bilmiş,yani Semih Ege.Dün bir olay yaşamışsınız.Ama biz çok bilmiyoruz ve zamanımız daralıyor herkes ismini söylesin ve tanışalım.Gerçi biz senin ismini öğrendik . Ben Ela Günay.Yaklaşık iki ay sonra 17 yaşında olacağım.Eşit ağırlık sınıfındayım,hepimiz öyleyiz.Ve ileride sınıf öğretmenliği okumak istiyorum. Bay çok bilmş bana baktı: -Demek adın Meysera. -Evet ama ben sana bay çok bilmiş diye seslenmeye devam edeceğim. -Sen bilirsin bayan çenebaz. Gözümü devirdim ve Derine baktım.Derin anlamış olmalı ki konuşmaya başladı: -Ben Derin Akın .16 yaşındayım.Eşit ağırlık sınıfındayım.Moda tasarımcılığı okumak istyorum ve çello çalabiliyorum. -Dediğin şey kemanın büyüğü değil mi?,dedi erkeklerden birisi. -Evet ama biz ona çello demeyi tercih ediyoruz,dedi Derin Ortamın yatışması için konuşmaya başladım: -Ben Meysera Gürel ki Derin sayesinde bunu öğrendiniz.Hepimiz gibi eşit ağırlık sınıfındayım.Mayıs ta 17 me gireceğim.Çocuk gelişim okumak istiyorum.Bay çok bilmişle markette yulaf alırken karşılaştık ve oldukça önemsizdi.Ve Bay çok bilmişe bay çok bilmiş demeye devam edeceğim. Semih sorgular gibi bana bakıyordu.Bakışlarımı Gökçeye çevirdim -Ben Gökçe.Haziranda 17 me gireceğim.Hukuk okumak istiyorum ve Piyano çalabiliyorum.Sıra sizde. Erkeklerden cam kenarında olan konuşmaya başladı: -Ben Erkan Yara .Ocakta 17 me gireceğim.Hepimiz sayısal sınıflarındayız.Tıp okumak istiyorum ve çelloya genellikle büyük keman derim. Derin o sırada camdan dışarı bakyordu. -Ben Çağatay Şengül.Şubatta 17 me gireceğim.Bilgisayar mühendisliği okumak istiyorum. Ela fısıldadı: -Sevim hoca Çağan ya da Çağrı demişti. Çağatay duyar gibi oldu ve Elaya baktı: -Genellile ismimi yanlış söylerler.Ve adım ne Çağan ne de Çağrı. Ela Çağataya döndü ve onun kendisine baktığını görünce utanarak ortadaki masaya baktı. -Ben Serkan Taşlar.Haziranda 17 me gireceğim.Adli tıp okumak istiyorum.Ve bende piyano çalıyorum. Bu Gökçenin ilgisini çekmişti: -Dışarıdan bakınca hiç piyano çalabileceğini düşünmemiştim Serkan -Ben de senin çalabileceğini düşünememiştim Gökçe. Gökçe biraz Serkan a baktıktan sonra bakışlarını yere çevirdi.Bay çok bilmiş bana döndü ve konuşamaya başladı: -Ben Semih Ege Dinçer.Ocak ta 17 me gireceğim.Mimarlık okumak istiyorum.Ve evet Bayan Çenebazla markette yulaf ararken karşılaştık.Oldukça garipti. Semih Ege cümlesini bitirir bitirmez ona döndüm.İmalı bir ifadeyle bakıyordu.Şu an ona niye böyle baktığını soramazdım.Yalnız yakaladığımda soracaktım. Ela konuşmaya başladı: -Tamamdır.O zaman okulu gezmeye başlayalım.Kısaca bilgi vereyim.Okulumuz iki binadan oluşuyor.Şu an içinde bulunduğumuz bina lise binası.Yan taraftaki bina ise ortaokul binası.Okulun tam adı Üsküdar Sosyal Bilimler Lisesi .Okulumuz iki kattan oluşuyor ve bir tane de eksi kat var . Zemin katta idare ,içinde bulunduğumuz misafir odası,Müzik sınıfı,Resim sınıfı,Öğretmenler odası,Kütüphane ve rehberlik servisinden oluşuyor.Birinci kat 9 ve 10. Sınıflardan oluşuyor.İkinci katta ise 11 ve 12. Sınıflar var.Her sınıf seviyesinde dört şube var.-1 kantin,konferans salonu,revir ve spor salonundan oluşuyor.Yan binada aynı şekilde yalnız sınıf seviyeleri farklı.Zaten orası bizim işimize yaramayacak.11. sınıftan itibaren genellikle iki eşit ağırlık ve iki sayısal sınıfı açılıyor.Ama bazen öğrenci tercihine göre değişiyor ve sözel sınıf yok.Biz 11/C sınıfındayız ve sizde 11/B sınıfındasınız.Sınıflarmız karşılıklı bunuda söyleyeyim.Şimdi burdan çıkalım ve okulu gezmeye başlayalım. Ela gayet anlaşılır konuşmuştu ve görünüşe bakılırsa erkekler anlamıştı. -İsterseniz şöyle başlayalım.Eşyalarınızı burada bırakın.Daha sonra zamanınız olacak sınıfa taşımak için.Bir lavaboya gidelim soluklanalım öyle başlayalım,dedi Derin -Siz ne derseniz bize uyar Derin,dedi Çağatay. -Tamam bizi takip edin o zaman ,dedim. Misafir odasından çıktık ve erkeklerde arkamızdan geldiler.Koridorun duvarındaki saate baktım.Ders on dakika içinde bitecekti -Bence şöyle yapalım.Lavaboda işimizi on dakikada halledelim.Sonra zil çalacak zaten.Kantine gidip bir şeyler yeriz.Çünkü ben yine kahvaltı yapmadım.Öbür derste başlarız. Kızlardan onaylayan sesler çıkınca önüme döndüm. -Sabahları kahvaltı yapmaya vaktin olmuyor mu? Başımı sola çevirdim.Bay çok bilmiş yanıma gelmişti. -Gennellikle olmuyor.Çünkü abim ve babam sabah erken işe gidiyorlar.Bende gece geç yattığım için sabah ta servisim gelmeden yarım saat önce kalkabiliyorum. -Annen sanırım şehir dışında çalışıyor.Yoksa seni kahvaltı yapmaya zolardı. Başımı yere çevirdim.Ve yine o kötü günü hatırladım. -Annemi dokuz yaşımdayken kanser yüzünden kaybettim.O zamandan beri halam ve amcamla aynı sitede yaşıyoruz. -Benim annemde babamda öldü. Buna şaşırmıştım. -Ne sebeple kaybettin? -Amcam,babamın ikizi.Kötü biriydi.Genellikle babam cerrah diye kıskanırdı.Yaklaşık 27 yıl önce bir kere evlenmiş.Ancak evlendiği kadına şiddet uyguladığından boşanmışlar.Aslında beş yıllık bir hapis cezası varmış.Ama ülke dışına kaçak çıkmış ve bir daha bulunamamış.4 sene öncede borçlu olduğu kişiler borçları 25 yıldır ödenmediği için ben ve ablam okuldayken eve gelmişler ve onları.. Ona döndüm. -Daha fazla anlatmana gerek yok. -Hayır Meysera.Artı kabullendim.Eve gelip onları öldürmüşler.45 yıllık hapis cezası aldılar ve şuan içerideler.Ama ana sebep olan amcam hala kayıp.Ablam ve ben de babaannem ve dedemle kalıyoruz. -Üzüldüm. -Bende. Koridorun sonundaki lavabolara ulaşmıştık. Erkeklere döndüm. -Beş dakika içinde işimizi halledip burada buluşalım. -Tamamdır bayan çenebaz. Gözlerimi devirip kızlar lavabosunu yürüdüm.Kızlar da peşimden geldiler.Çok terlemiştim.Aynanın önüne geçip cebimden çıkardığım cep boy tarağımla saçımı taradım.Ardından perçemlerimi önde bırakıp saçımı topladım.Kızlarda işlerini bitirip yanıma geldiler. -Bence fena değildi,dedi Ela, -He he ne demezsin.Tabi Semih Ege sizin markette karşılaştığınız biri değil. Kızlar gülmeye başladılar.Onların açısından kolaydı. -Ay aman çok komik gülün siz.Serkan sana açılınca böyle rahat gülecek misin bakalım Gökçe. Kızlar gülmeyi kestiler ve hepimiz Gökçeye döndük.Gökçe’nin yanakları kızarmıştı. -Ya Meysera ne diyorsun açılma filen. -Yok yok.Yanakların da al al olmuş.Sen utanınca hep böyle olur,dedim. -Şaka yaka bende sizi bir yakıştırmadım değil he,dedi Derin. -Ya kızlar ne diyorsunuz ya.İlk tanıştığımız günden de olmaz ki. -He sonraki günler olur yani,dedi Ela. Gökçe bize döndü.Utançtan kıpkırmızı olmuştu. -Size de bişey söylenmiyor.Hemen bişey arıyorsunuz ,dedi Gökçe.Hala yanakları kıpkırmızıydı. -Tamam Gökçecim tamam sustuk.Tanıştığmız ilk günden olmaz dedin ya.Haftaya devam ederiz. -Öf Derin.Ben sana Bayan büyük keman diyor muyum?,dedi ve arkasını dönüp çıktı. Derin bize döndü. -Hadi gidelim ,dedi ve çıktı.Biz Elayla birbirimize bakıyorduk. -Gökçe’nin utanmasına mı güleyim,Gökçe’nin Derin’e lakap takıp Derin’in üstünü örtmesine mi güleyim? Ela güldü: -Hadi Meysera hadi.Bir şeyler olacak ama şimdilik çıkalım. Gülerek lavabodan çıktık.Erkekler ,Derin ve Gökçe koridorda bekliyorlardı.O sırada zil çaldı. -Şimdi kantine ineceğiz.Meysera kahvaltı yapacak ve büyük ihtimal Nurettin Abi de yeni geldiğiniz için size soda ısmarlar.Ders zili çalıncada her yer boş olacağı için gezmemiz rahat olacak.Sevim Hoca’nın derse gimediğimizden haberi var,dedi Ela. -Benim aklıma bir fikir daha geldi.Benim cüzdanımı almam gerek.Siz de eşyalarınızı sınıfa bırakırsınız.Olur mu? -Olur Meysoşum.Daha mantıklı olur hem.Sonrasında hemen kantine ineriz. -Tamamdır o zaman. Tekrar yürümeye başladık.Ve medivenlere ulaştık.Üst kattan gelen-büyük ihtimal dokuzuncu sınıf öğrencileri-bir grup vardı ve son sürat koşuyorlardı.Ben daha ne olduğunu anlayamadan bir erkek bana hızlı bir şekilde çarptı.İkimiz de yere düştük.Ardından çocuk kalkıp koşmaya devam etti.Ben ise dizimin üzerine düştüğüm için canım çok acıyordu. -Ya insan bir özür diler alacaklı gibi koşuyorsun.Ah. -Meysera iyi misin,dedi Ela. -Dizim çok acıyor. -Tamam o zaman siz kantine inin.Beyler sizde çantalarınızı geri misafir odasına koyun.Bide Meysera şu an yürümekte zorlanacaktır.Onada yardım edin.Ben Meysera’nın cüzdanını alıp geliyorum, diyerek üst kata çıktı. Gökçe soluma geldi ve kolumun altına girdi.Ancak Derin’in elinde erkeklerin kitap yığını vardı.Bay bilmiş durumu anlamış gibi bana döndü: -Derin’in elinde çok kitap var.Bende ise sırt çantası.İstesen sana ben yardım edeyim. Derine baktım.Elinde bir sürü kitap vardı. -Derin sen kitapları bay bilmişe ver Sanırım yardım etmeyi çok istiyor.Sende bana yardım edebilirsin. -Bana uyar ,dedi Semih. Derin elindeki kitapları Semih Ege ye verip kolumun altına girdi.Çok geçmeden Ela da geldi ve Birlikte misafir odasına gittik.Beni ise dinlenmem için koltuğa koydular. -Meysera çok acıyorsa revire gidelim istersen,dedi Derin. -Yok çok acımıyor. -Emin misin ? -Evet,eğer çok acırsa söz size söyleyeceğim. Ela gülümsedi ve erkeklere döndü: -Hadi çıkalım. Bu sefer Elayla Derin kolumun altına girdi ve bir alt kata daha indik.Kantin tezgahına yürüdük.Ela bana cüzdanımı vedi. -Nurettin abi ben bir tane karışık tost alabilir miyim? -Tabi kızım.Bu beyler okula yeni geldi sanırım değil mi? Erkekler gözlerini kapatıp açtılar. -Tamamdır o zaman size de bir tane soda benden.Siz oturun ben getiririm. Nurettin abiye teşekkür edip parayı ödedikten sonra masaya oturduk.Tam sohbete başlayacaktık ki Sevim Hoca yanımıza geldi. -Nasıl geçiyor kızlar ve beyler? -İyi geçiyor hocam geçtiğimiz ders kendimizi tanıtıp sohbet ettik.Bu derste okulu gezmeyi planlıyoruz,dedi Gökçe. -İyi bakalım.Okulu sevdiniz mi beyler? -Evet hocam daha tam gezemesekte dış tasarımı da çok hoşuma gitti,dedi Çağatay. -Tamadır.İyi eğlenceler. -Teşekkürler hocam. Sevim hoca tam gitmişti ki Nurettin abi geldi ve bana tostumu,erkeklere de sodaları dağıttı.Büyük bir iştahlan tosttan ısırık aldım. -Ellerine sağlık Nurettin Abi her zamanki gibi müthiş olmuş. -Teşekküler kızım.Afiyet olsun. Nurettin abiye teşekkür ettiğimiz sırada zil çaldı ve çabucak tostumu bitirdim.Ve ayağa kalkıp spor salonuna yürüdük. -Burası spor salonu.Salonun en dibinde üç tane oda var.Biri Recep Hocanın yani beden hocasının odası.Diğer ikisi de soyunma odaları.Çok büyük bir salonumuz olduğu için genellikle okullar arası maçlar burada yapılıyor.Ama şu an Recep hocanın dersi var.Ama Cuma günü volebol maçı yapabilmeyi çok isterim ,dedi Ela. -Siz bizi biraz küçük gördünüz sanırım.Biz eski okulumuzdayken okul takımında yedeklerdeydik.Semih ise smaçördü. -Siz de bizi küçük görmeyin.Biz dördümüz de okul takımındayız.Ben pasörüm.Meysera smaçör.Derin libero ve Gökçe de orta oyuncu. -Demek smaçörsün,dedi Semih. -Evet ve bir gün maç yapmayı ve kızlar olarak sizi yenmeyi çok isterim. -Görücez. -Görücez. Ela konuşmaya başladı: -Revir hemen şurası.Orayı göstermeme gerek yok sanırım.Ama Meysera hala dizin acıyorsa bir uğrayalım istersen. Dizim hala acıyordu.Gitmezsem daha çok acıyacağına emindim. -Peki.Ama bişey yoksa daha fazla sormayacaksınız. Kızlar bunu kabul etti.Revirin kapısını tıklatıp içeri girdim. -Merhaba Aysel Abla.Meyseraya alt sınıflardan çocuklar çarptıda.O da yere düştü ve dizi incildi.Bir bakabilir misiniz? -Tabi ki Ela .Ama siz çıkın ki ben de rahat rahat muayene edebileyim. Kızlara döndüm-ve erkeklere-. -Siz çıkın ve üst katı gezedurun .Ben 15 dakikaya gelirim. Beni onaylayıp çıktılar. -Şimdi Meyseracım bana nasıl düştüğünü anlatır mısın? -Tabiki Aysel Abla.Merdivenlerden çıkarken erkek ordusu geldi ve bir tanesi bana çarpıp koşmaya devam etti ve bende dizimin üstüne düştüm. -Tamamdır Meysera.Dizini gösterir misin. Onaylayıp paçamı dizime kadar çektim.Aysel abla biraz elledi ve geri çekildi. -Birazcık morarmış ve incilmiş.Acıması normal.Şimdi ben sana bir krem vereceğim ve sen bunu çok acıdığında süreceksin.Ama dizin iyileştiğinde bitmemiş olursa krem geri verirsen iyi olur.Biliyosun kaynaklarımız sınırlı. Aysel Ablaya teşekkür edip revirden çıktım.Dizimin acısı hafiflemişti.Kremi cepime koyarak merdivenlere yürüdüm.Kızların nerede olduğunu bilmiyordum.Öbür cebimdeki telefonu çıkardım ve Ela yı aradım. -Alo Meysera iyisin dimi? -İyiyim.Aysel Abla bana krem verdi neredesiniz? -Zemin kattaki her yeri gezdik bir tek müzik odası ve resim odası kaldı.Şimdi müzik odasına giriyoruz. -Tamamdır geliyorum. -Bekliyoruz. Telefonumu cebime koyup Merdivenlere devam ettim.O sırada dizim de birden bir acı birikti.Kendimi tutmasaydım çığlık atabilirdim.Merdivenin en köşeine oturdum.Dizimi ovmaya başlarken arkamdan bir ses duydum. Aniden arkamdan bir ses duydum. -Meysera iyi misin? Bay çok bilmiş Semih Ege buraya geliyordu.Geldi ve yanıma oturdu. -İyiyim.Üstelik herkes müzik odasındayken sen burada ne yapıyorsun? -Sevim Hoca Gökçeyi aradı ve benim yanına gelmemi söyledi.Sanırım herkesin okul kayıt formu varmış ve bunlar mezun olurken gerekiyormuş.Onun için öğretmenler odasına gidiyordum. -Şimdi işini halledebilirsin. -Evet şimdi ben Sevim hocadan belgeleri alıp gelicem ve sende burada bekleyeceksin.Dizin seni zolayacak gibi.İtiraz istemiyorum. -Semih gerçekten gerek yok. -Unuttun mu?Cuma günü voleybol maçı yapıcaz.Eğer kendini zorlar ve iyi oynayamazsan sizi yenerken kendimi suçlu hissedeim. -Hiç te öyle değil.Sizi yenceğimize eminim. -O zaman kabul ediyorsun? -Peki. Semih Ege bir çırpıda öğretmenler odasına gitti ve elinde kağıtlarla geri geldi.Bende o gelesiye kadar kalktım.Elindekileri bana uzattı. - Sen bunları bir elinde tut.Ben de kolunun altın girebileyim. -Tamam. Semih elindekileri bana verdi ve kolumun altına girdi.Bir dakika, ben bay çok bilmişe ismiyle mi hitap etmeye başlamıştım?Sanırım yavaş yavaş alışıyordum. - - - - Merhabaaa.Öncelikle bölümü bir türlü atamamamın sebebini söyleyeyim.Ben bu sene lgs öğrencisiyim ve çoğu zaman vaktim olmuyor.Daha ikinci bölümden bunları söyleyine sanki 40 yıllık yazar gibi oluyorum ama:). Bölümle ilgili yorumlarınızı bekliyorum.Ve yazım yanlışlarım en çok nerden varsa söylemeyi unutmayınnn.En az iki hafta sonra görüşürüzzz:) ınstangram:pastellbooks_ çizgi studio:zeynepsssrrr |
0% |