Yeni Üyelik
8.
Bölüm

7.Bölüm

@zeynepyasar

Masal'ın dili, dışarıda kalmıştı. Tam manası ile. İki gündür çektiğini bir kendi bir de Allah bilirdi. Bedensel olarak pestili çıkmış, içsel olarak da ruhu çekişmişti. Lanet adam ile yaşadığı tutku dolu anlardan sonra kendine gelememişti.


Tehlikeli bir oyuna başlamışlardı.


Tek tehlikesi, Aşk idi.


Ve Masal, bundan korkuyordu.


Kuzey'e olan ilgisinin ikinci karşılaşmalarındaki tavırlarından kaynaklandığını sanmaya o kadar odaklanmıştı ki, göğsünün içerisinde delicesine atan kalbini fark edemiyordu.


Yılların verdiği tecrübe doğrultusunda, aşk için iyi niyet besleyemiyordu. Yeniden alt üst olmaktan korkuyordu. Şıp sevdiydi. Bunu saklamıyordu da ama... Aması vardı işte.


Annesinin yanına oturması ile daldığı düşüncelerden sıyrılan Masal ' Gel anneciğim ' diyerek hafif yana kaydı.


' Benim güzel kızım ne düşünüyor böyle derinden? '


Masal, burukça gülümseyerek ' Bir çok şey ' dediğinde annesinin havalanan kaşına bakarak ' Takip ettiğim modacı yeni bir çanta tasarlamış, ayakkabıcı yeni bir topuklu, makyaj markası ise yeni bir allık çıkarmış. Hangisine öncelik vereceğim konusunda düşünüyordum ' diye devam etti.


' Yemedim '


' Ye '


' Dökül kızım '


' Uf ya! '


' Boşuna uflama! Mastırımı, babanda yaptım '


Masal, ellerini yukarıya doğru kaldırıp ' tamam tamam ' dedikten sonra ' Alayda işler hiç iyi gitmiyor ' dedi.


Kızının sesindeki düşmeye şaşıran Nalan Hanım 'Yolunda gitmeyen işler, bedensel zorlanman değil, değil mi? ' diye sordu.


Masal ' Anne, seni de alalım mı içeriye? '


' İçeridekilerle yeterince vakit geçiriyorum bir de alayda sizi çekemem, kusura bakma kızım '


' Yok ya! Ne kusuru?! Alt tarafı gömdün, alışkınım ben '


' Şimdi konuyu çevirmek için çırpınmaya devam mı edeceksin yoksa? '


' Bir şey çevirdiğim falan yok anne '


' Yorma beni Masal, daha çamaşırları asacağım '


' Ben yaparım ' dedikten sonra hızla ayaklanan kızını, kolundan tuttuğu gibi geri oturtan Nalan Hanım ' Durumun, ev işi yapacak kadar vahim mi? ' diye hayretle konuştu.


Masal ise annesinin oyununa geldiğini anlayınca ' Vallahi seni askere alalım, sorguya girer, herkesi bülbül gibi öttürürsün ' diye hayretle konuştu.


' Önce elimin altındakini konuşturayım '


Masal, yanaklarını şişirerek nefes alıp verdikten sonra ' Anne, tam olarak sorunu ben bile bilmiyorum, nasıl anlatayım? ' diye sıkıntı ile konuştu.


' Şu bilmediğin sorun, bir erkek gibi duruyor '


' OFF '


' Kim? '


' Komutanım '


' HUH! ' diye bir ses çıkaran annesine göz deviren Masal ' Benden de bir YUH! ' dedi.


'Karargahta komutanın ama dışarıda değil '


' Ben bunu nasıl düşünemedim?! ' diye alayla konuşan kızına ' Anne ile alay edilmez ' dedi.


Masal ' Peki, etmem ' durdu ve dank eden şey ile ' Sen az önce kızına yol mu açtın yoksa bana mı öyle geldi? ' diye konuştu.


Nalan Hanım, kızına uyarı dolu bir bakış attıktan sonra ' Masal! ' diyerek bir de sesli uyardı.


Masal, anında sevecen moda girerek annesinin koluna yapışıp ' Annnneeee ' diye mırıldandı.


Nalan Hanım ise gülümseyerek ' Şımarık ' diye konuşunca Masal ' 1 mi, 2 mi, 3 mü, 4 mü? ' diye sordu.


Nalan Hanım, kızının geçmeyen bu huyundan dolayı sitemle ' Masal, kocaman kadın oldun hala mı? ' diye sordu.


' Hadi seç bir tane '


' 4 '


Masal yüzünü buruşturarak ' Başkasını seç ya ' dediğinde, aklından tuttuğu dört sayısı hiç güzel olmadığından işine gelmiyordu.


' 3 '


' I IHH '


' 1 '


' HIMM '


' 2 olsun o zaman '


' Ay! Ne güzel seçtin annem ' diyerek annesinin boynuna sarılan Masal ' Teşekkür ederim Nalan Sultan ' dedikten sonra yanağına bir öpücük kondurup ayağa kalktı ve ' Hadi ben kaçtım ' dedi.


' E hani çamaşırları asacaktın? '


Masal, annesine gözlerini kırpıştırarak bakarak ' E söylettin ya, asmama gerek kalmadı ' diye cıvıldadığından Nalan Hanım ' Senin evini hiç merak etmiyorum Masal ' dedi.


' Merak ediyorum, olacaktı sanırım '


' Yok, hiç etmiyorum. Sıçıp üzerinde oturursun sen ve benim kalbim o pisliği kaldıramaz kızım '


' Ha ve ha '


' Sana güveniyorum, bunu sakın unutma '


' Okey ' diyerek evden apar topar çıkan Masal, içinden ama ben kendime güvenmiyorum diye geçirdi.


Aynı sıralarda Kuzey de kendine güvenmiyordu çünkü düşük çeneli biraz daha boş yaparsa, öldürebilirdi. Tim olarak çıktıkları ilk görevde kafası sikilmişti.


' – sakın dedim ama dinler mi? Sakınmadı ' diye konuşmaya devam eden Akif'e Hasan ' Komutanım, yetmez mi? ' diye bıkkınca kulaklığına doğru konuştu.


' Yetmedi ki sakınmadı değil mi teğmen ' diyerek anlamazdan gelen Akif ' Nerede kalmıştım? ' diye sordu.


Seyit ' vızzz vızzz vıızzz vız ' diyerek yaklaşık on dakikadır dinlemediği ve kulağına bir vızıltı gibi gelen sesleri taklit etti.


Akif ' Komik çocuk ' diyerek Seyit'e burun kıvırdı ama Seyit o sıra iki yüz metre sağında olduğundan bunu göremedi ama hissetti.


Ali ise Akif'in çenesine alışık olduğundan yadırgamıyordu.


Seyit ' Aksini kimse iddia etmedi komutanım '


Akif ' Sen en iyi yaptığın işi yapsana teğmen '


' Nedir o komutanım? Her işi en iyi düzeyinde yapıyorum da '


' Ayy! ' diyerek hafif yollu bir çığlık atan Akif, hemen sonrasında ' Götüm! ' dedi ve ekledi ' Gizli görevde değil miydin sen, timden önce? ' diye sordu.


' Öyleydim '


' Şimdi de gizli kal '


Kuzey kulaklığa doğru hırlayarak 'Sende sessiz kal teğmen ' dediğinde Akif yine burun kıvırdı ama yine kimse görmedi.


' Bu ne yağğ böyle? Karargahta albay, bayırda komutanım, dağ da diğer komutanım, normal hayatta da Masal cadısı ' dedikten sonra bakışlarını göğe çevirip ' Allahım sence de bu konuda biraz slowwmooşınn gitsek olmaz mı? ' diye mırıldandı.


Ali, Akif'in durduk yere Masal'ın adını geçirmesinden anlamıştı. Bu piç, kesin biliyordu ki Masal söz konusu ise biri bozacı diğeri şıracı oluyordu. Bu konuyu Ankara'ya döndüklerinde halledecekti.


Kuzey ise kulağına gelen isim ile dişlerini sıktı. Lanet kadın, her yerde karşısına çıkıyordu.


Bok varmış gibi!


Seyit ' Aradığınız kişi sizinle ilgilenmiyor lütfen zorlamayınız ' diyerek dalgaya alınca Akif ' Zorlamak senin işin Seyit ' dedi.


Ali ' İkinizin kafasını kırmakta benim işim, kendinize gelin. Akif, yakın mesafe ' dediğinde Akif homurdanarak ' Eğlenmeyelim de ' dedikten sonra ' Emredersiniz komutanım ' dedi ve hareketlendi. Yaklaşık yirmi dakika sonra dönen Akif, sırtında yüz kilo yük taşımış gibi nefes alıp verdiğinden, yanında kaşları çatık duran Ali ' Ne bu halin? ' diye sordu.


Seyit ise kulaklığından duyduğu nefes alış verişlere ithafken ' seks on the mountain ' diye mırıldandı.


Akif, duyduğu mırıltıya nefeslerinin arasından ' Bana her yer mountaainn ' dedi ve komutanına dönerek ' Siki yandan yedik ' dedi.


Ali ' Teğmen! ' diye hırlayınca ' Anahtarın neyini kodlayayım komutanım? ' diye bıkkınlıkla soran Akif'ten illallah diyen Ali ' Yorum katmadan anlat şunu ' diye sinirle bağırdı.


Akif, sağ elini kalbinin üzerine doğru götürüp ' Kırıcı oluyorsun ama ' dediğinde Ali tekrar hırlayıp, hareketlenince Akif ' Tamam tamam sakin ol kovboy ' dedikten sonra ' Durum vahim ' dedi.


' Ne kadar vahim? '


' Götümüze zeval gelebilir ağabey ' diyen Akif ' On üzerinde yüz ' dedi ve ekledi ' Belirlenen sayının on katı kadar piç var '


Kuzey, kulaklığına doğru ' Emin misin teğmen? ' diye sorduğunda Akif ' Akif'im ' dedi ve ekledi ' Tamam ben de piçim ama görevde görevimi yaparım komutanım. Neyse, alışırsınız '


Seyit ' Alıngan olduğunu da ekle '


Akif ' Bir de alınganım ' dedikten sonra ' Bir de senin komutanınım Seyit ' diye devam etti.


Seyit ' Efendim? ' derken duymazlıktan gelmişti ama Akif'in eline su dökebilmesi için kırk dere su taşıması gerekirdi.


' Efendim olduğunu bilmen güzel '


Ali ' Nerede olduğunuzu hatırla tim! '


Akif ' Soğuk betonun tam üzerindeyim komutanım '


' Ya sabır! ' diyen Ali ' Elimizdeki mühimmat ile buradan çıkamayız ' dediğinde Kuzey, kulaklığına doğru ' Bir fikrim komutanım ' dedi.


' Nedir Yüzbaşım? '


' Gruplar arasındaki mesafe, görünmez olmamız için oldukça ideal görünüyor. Mühimmat depolarına sızabilirsek, görsel şölen ile programı bitirebiliriz '


Ali, kısa bir an düşündükten sonra alana bakarak, operasyonunun görsel haritasını hafızasına çizdi ve ' Uygun ' dedi.


' Ben gidebilirim '


' Gidebilir misin diye sormadım Yüzbaşı. Sen burada kal, ben giderim ' dedikten sonra hareketlenen Yüzbaşıyı gören Kuzey, ağzının içinde ' Emredersiniz komutanım ' diye mırıldandı.


Canı sıkılmıştı.


Ama,


Yaklaşık iki saat süren şenlik ile keyfi yerine gelen Kuzey, şimdi helikopterde uyukluyordu.


Aynı sıralarda Zeliha Hanım, karşısında oturan tatlı kadını inceliyordu.


Masal, tam bir ev kızı modunda oturuyor ve utangaç bir ifade ile karşısındaki kadına bakıyordu.


' Çayını içmedin kızım '


Masal ' Ay! Kusura bakmayın, sizi de rahatsız ettiğim gibi birde zahmet ettirdim ' diyerek çayına uzandı.


Zeliha Hanım ' Estağfurullah kızım, alt tarafı bir çay ' dedikten sonra ' Komşu olacağız, daha çok çay içeriz ' dedi ve göz kırptı.


Masal, utangaç bir şekilde gülümseyip ' Bir sonraki çayı bende içelim o zaman, olur mu? ' dediğinde Zeliha Hanım ' Olur, inşallah ' diye cevap verdi.


' Eğer yan tarafta bu şekilde ise çok güzel olur ' diye mırıldan kıza ' Biraz ufak ama aynı şekilde ' diye karşılık verdi.


' Yeter bana '


' Ailen ile yaşamıyor musun? '


' Şu an birlikte yaşıyoruz ama artık ayrı eve çıkmamım vakti geldi '


' Sormamda bir sakınca yoksa ne iş ile uğraşıyorsun Masalcığım '


' Askerim ' diye cevap veren Masal içinden kötü kadın kahkahasını serbest bırakmıştı.


' AA AA! Ne tesadüf, benim büyük oğlan da asker ' dedi ve ekledi ' Genel merkezde misin? '


' Evet '


' O zaman tanırsın kesin '


' Göreve başlayalı bir ay oldu. Herkesi tanımıyorum maalesef '


Yalanın batsın yalancısınn! Diyen içindeki kaltağı çimdiren Masal ' Tim üyesi mi oğlunuz? ' diye sordu.


' O konuda bir bilgim yok. Sanırım sadece Yüzbaşı '


' Yüzbaşı mı? ' diyen Masal, irkilmiş gibi yerinde toparlanınca Zeliha Hanım tatlı bir şekilde gülümseyip ' Oğlum Yüzbaşı, ben değilim ' dedi.


Masal, mahcup bir şekilde gülümseyip ' Pardon! ' diye mırıldandı.


' Yüzbaşı Kuzey ŞANLI ' durdu ve ' oğlumun adı ' diye ekledi. Karşısındaki güzel kadından hoşlanmıştı ve aklında ACABA? Diyen bir ses ortaya çıkmıştı.


Hayırlısı....


' Yok artık ' diyen Masal'a ' Tanıyor musun? ' diye soran Zeliha Hanım, heyecanlanmıştı.


Masal ' Benim komutanım ' durdu ve ' Başka bir ev baksam iyi olacak ' diye ekledi.


Zeliha Hanım, oğlunun komutanı olduğunu duyduğunda şaşırmıştı ama başka bir ev baksam iyi olacak cümlesi daha çok şaşırtmıştı. Oğlunu tanıyordu. Kadına değer vermesini, ona en iyi şekilde öğretmişti.


' Neden? Yoksa bir sorun mu oluştu? '


' Şeyy.... Immm..... yok..... '


' Söyleyebilirsin kızım '


' YOK! ' diye aniden sesini yükselten Masal, SANKİ! Ne yaptığının farkında değilmiş gibi bakışlarını utanç ile yere çevirerek ' Yani, bir sorun yok ' diye mırıldandı.


Zeliha Hanım ' Madem sorun yok o zaman başka ev bakmana da sorun yok ki, sorun olduğunu anladım '


Masal ' Gerçekten bir sorun yok, lütfen ' diyerek telaşla konuşunca Zeliha Hanım ' Tamam, sorun yok diyorsan sorun yok ' dedi.


' Şey bu durum aramızda kalsa olur mu? Ben başka bir yere bakayım '


' Evi tuttuğunu söyledin '


' Evet ama henüz evi görmedim. Emlakçıya beğenmediğimi söylerim, olur biter '


' Olmaz öyle şey '


' Söylemeyin lütfen '


' Söylemeyeceğim ama taşındığında elbet seni fark edecek '


' Evet ama uff ' dedi ve ekledi ' Komutanımın yan tarafına taşınırsam, alaydaki gibi olmam gerekir '


' Alaydaki gibi? '


' Resmi '


YERSEN ZELİHA HANIM! YA DA ANNE Mİ DEMELİYDİM?


NEYSE, HELE BİR AÇTIĞIM GÖTÜ KURTARAYIM SONRA ANNE DERİM.


Zeliha anne?


Ayy ne çok yakıştı.


Diye düşünen Masaldan habersiz ' Aman kızım bende benim oğlan bir şey yaptı sandım. Merak etme, Kuzey ev ve işi ayırır ' derken gülümsüyordu.


Masal ' Olsun. Siz yine de söylemeyin lütfen benim buraya geldiğimi. Hatta ' durdu ve ayaklanarak ' Ben artık gideyim ' dedi.


Zeliha Hanım da ayaklanıp ' Çayını bitirseydin Masalcığım ' dediğinde Masal ' Emlakçı gelmek üzeredir, çay için çok teşekkür ederim Zeliha Hanım ' dedi ve kapıya doğru hareketlendi.


Hemen arkasından ilerleyen Zeliha Hanım ' Böyle olmadı ama ' diye mırıldandığında Masal ' Oldu oldu. Ellerinize sağlık ' dedi ve ayakkabılarını giyinip ' Her şey için çok teşekkür ederim ' dedi.


' Rica ederim güzel kızım, seni görmeseydim yağmurun altında kalacaktın '


' Gerçekten çok teşekkür ederim '


' Rica ederim, ne demek '


' Şey .. ımm '


' Merak etme Kuzey'e bahsetmeyeceğim '


Masal, mükemmel bir gülümseme ile ' Teşekkür ederim Zeliha Hanım, her şey için ' dedi.


' Tekrar rica ederim ve umarım görüşeceğiz '


' Hayırlısı '


' Evi kaçırma! Bir kez daha düşün, lütfen '


' Peki, düşüneceğim '


' Görüşmek üzere Masalcığım '


' Görüşmek üzere Zeliha Hanım '


ANNE?


ANNE?


ANNECİĞİİMM ?


GECELER ÇOK SOĞUK,SESSİZ VE KARANLIK DIRIRIRDIRIIR ÜŞÜDÜM ÜSTÜMÜ ÖRTSENE ANNE!


Ay ne güzel oluyor, anne!


Yan eve ilerlerken kafasında çalan şarkıya yüzündeki şeytanı gülümsemeyi serbest bırakan Masal ' Odamı terk et, hemen çık he? ' derken Kuzey'i taklit eden Masal ' Sen bana anca odanı terk ettirirsin ama ben sana bu ülkeyi hatta bu dünyayı terk ettireceğim ' dedi ve ekledi.


' Hodri meydan Yüzbaşı!'


DEVAM EDECEK!

Loading...
0%