Yeni Üyelik
40.
Bölüm

40.Bölüm

@zeynepyasar

' Böyle saçma iş mi olur amına koyayım! '


' Yapacakları işin ecdatını sikeyim'


' Hepsini kazığa oturtmak istiyorum '


' Amına koduklarım '


' Göt herifler '


' Siki yandan yiyesiciler '


' Gün yüzü görmeyesiciler '


Akif son bedduayı havada kapıp Mustafaya küçümseyici bir bakış attıktan sonra ' Hanım anne? Sen misin? ' diye söylendi. Hemen ardından ' Yetimhanede aynı senin gibi beddua eden bir Hanım anne vardı Mustafa ve bil diye söylüyorum kadın MÖ den kalma ' diye ekledi.


Mustafa ' Komutanım en temiz beddua budur '


Seyit ' Allaha havale etmeksense, kendin kessen cezasını olmaz mı? '


Akif ' Saat daha 9 değil bu nedenle havalen karşı tarafa iletilmeyecektir. E bizde o kadar saat bekleyemeyiz tabi süzgeçe dönmek istemiyorsak '


Seyit ' Komutanım bence küfür ve beddua temalı dersin artık TSK' de verilmesi gerekiyor '


Hasan ' Öğretmen olarak da sizi atasalar var ya ' dedikten sonra kısık tonlama ile ıslık çaldı.


Akif böbürlenerek ' Canım, benim öğretiş yerim yataktır e kolordudakilerle de yatak faaliyetlerini yapmayacağıma göre bence Seyit öğretmen olarak atanabilir çünkü onun için fark etmiyor ve onun yelpazesi daha geniş ' dediğinde Seyit'e bulaşmadan yapamamıştı.


Seyit ' Senin diline düşeceğine, kerhane ortasına düşseydim daha az sikilirdim ' diye huysuzca konuştu.


Akif sırıtarak ' Neden öyle diyorsun bebeğim? Fazladan gelir olsun diye şey ettim ben ' dedi.


Seyit ' Komutanım mümkün ise siz şey etmeyin '


Ali kulaklığına doğru ' Zevzekliğiniz bitti ise başlayalım mı? ' diye tıslayarak konuşunca Kuzey ' Planın dışına çıkanı ana rahmine geri sokarım, anlaşıldı mı? ' diyerek görevin ciddiyetini ve önemini vurgulayan Kuzey' e ithafen Akif ' Beni başka yere sokar mısınız komutanım? Anne rahminin kirasını ödeyemiyorum ben ' diyerek mırıldandı. Sesinde eğlenceli bir ton olmasına rağmen içinde daime burukluğu taşıyordu.


Kuzey ' Seni Seyit'in götüne sokmamı ister misin Üsteğmen? ' diye sinirle konuştu.


Seyit ' Komutanım sizde mi ya? '


Akif ' Orası kalabalıktır şimdi rahat edemem ben komutanım ama düşünce tarzınızı sevdim '


Kuzey ' Hatırlat bana da, seni alayda bir güzel seveyim Üsteğmen tamam mı? '


Akif ' Görüldü '


Ali ' Açık vereni, kendi başına iş yapanı ve görevi tehlikeye atanı, Ankara'ya indiğimizde süründürürüm. Anlaşılmayan bir şey? ' diyerek tehdit içeren bir konuşma yaptığında tim sadece yutkunmuştu.


Tim, vardıkları koordinatlar doğrultusunda karşılaştıkları görüntüyü hazmetmekte zorlanmışlardı. Dünyanın çivisi çıkmıştı çıkmasına da, insanlığın? Müslümanlığın?

Müslüman, müslümana bunu yapar mıydı?

Dini hiçe sayıp, tüm yasaklarını uygular mıydı?


Ne ara bu kadar insanSIZ kaldık?

Ne ara bu denli insafSIZ kaldık?


Kara Hilal timi karşılaştıkları bu görüntüyü es geçip görevin gerektirdiğini yapmak zorundalardı çünkü öncelik görevdi. Görev için sızmalarını gerçekleştiren tim, kulaklıklarına doğru ' Hazır ' diye fısıldadı. Seri bir şekilde görevlerinin gereğini yerine getiren tim, sessizce geri çekildi. Ali, telsiz ile Ankara' yı arayıp ' Yüzbaşı Beyzade ' diyerek kendini tanıttığında karşı taraftan Albayın sesini duydu.


' Durum nedir Yüzbaşı? '


' Verilen isimler sessizce etkisiz hale getirildi ve hiçbir kayıp yaşanmadı. Emrinizi bekliyoruz komutanım '


' Aferin evlat! Geri dönüş için güzergahınızda bir değişiklik yok, geri dönün '


' Emredersiniz komutanım lakin size iletmem gereken bir durum var '


' Dinliyorum '


' Burada esir alınan bir çok müslüman kadın ve kız çocuğu var komutanım. Durumları hiç iyi değil '


' Göreviniz son buldu Yüzbaşı '


' Kom-? ' derken Albay devam etti ' Yolunuz üç gün sürecek bir an önce yola çıkın '


Ali, komutanın söylediklerine ' Emredersiniz komutanım ' dedi ve telsiz telefonu kapattı.


Kuzey ' Yüzbaşım? '


Ali ' Temizliyoruz '


Akif ' Alenen izin verdi mi yani? Öylece? Dümdük? '


Seyit ' Sanırsam komutanımıza yediği bir şey dokunmuş olmalı '

Ali ise iki gün süren yol için üç gün diyen komutanından mesajı çoktan almıştı.

Verilen isimlerin ortadan kaldırılmasından sonra bu duruma el atmak için pusuya yatmışlardı.


Akif ' Komutanım? ' derken sesindeki büyük merak elle tutulur cinsteydi.


Ali, Akif'in seslenişi duymuş ama tınlamamayı tercih etmişti. Başlayınca susmayacağını bildiğinden hiçbir şey söylemek istemiyordu. Ama bu durum Akif'i durdurmayacaktı ki Ali bunu biliyordu o sebeple en acısız yolu tercih ederek direkt konuştu.


' Muhtemelen yanında birileri vardı. Açıkça söylemedi ama üç günlük yol diyerek biraz zaman tanıdı '


Akif ' vay be! ' dedikten sonra ' O zaman ortalığın amına koyalım mı? Ne olur? He? Komutanım? Sıkıldım amına koyayım sessiz sedasız halledip dönmekten 'diye ekledi.


Kuzey ' Bu gerzeğe katılacağımı söyleseler kıçımla gülerdim ama ben de aynı fikirdeyim '


Ali ' Bende çok isterdim ' durdu ve ' ama şifreli söylediyse yapmamızı teknik olarak istemiyor demektir ' diye ekledi.


Kuzey ' Bu da doğru '


Akif ' Komutanım ama böyle de gösterip elletmiyormuş gibi oluyor ' diye mızmız bir şekilde konuşunca Seyit ' En azından gösteriyor, komutanım ' dedi.


Ali ' Hadi bir an önce halledip, dönelim ' .


Akif sinsice sırıtarak ' Hayırdır komutanım? Yoksa birine mi kavuşmak istiyorsun? Yoksa bekleyenin mi var? Yoksa bu bekleyen uzun boylu es- ' derken Ali ' Tek kelime daha edersen sittin sene göreve götürmem ve alayın ortasında seni direk niyetine dikerim üsteğmen ' buz gibi sesiyle konuştu.


Akif, komutanın bu çıkışına burun kıvırıp yanındaki Mustafa'ya eğilerek ' Buna da bir şey söylemeye gelmiyor değil mi Musti? Hemen rütbeleri çekiyor ' dedi.


Mustafa, komutanına bir süre baktıktan sonra sessiz kalmaya karar verince Akif ' Sende hiç eğlenceli değilsin be Musti ama merak etme ben seni açarım ' dedi.


Ali ' İlk atış benim sonrası sizde ' dedikten hemen sonra kadınların başında duran iki teröristi yere serdi. Tim, seri atışlara başladığında kısa sürede ortalık temizlenmiş ve her yer kana bulanmıştı. Kara Hilal timi, kayalıklardan çıkıp ceset ve kan göllerini geçerek esirlerin yanına geçti. Akif ve Hasan yaralılara müdahale ettikten sonra kadınları silahlandırıp evlerine geri dönmeleri için güzergah belirlendi. ( Buraları detaylı yazmıyorum ve tekrar hatırlatıyorum Bu hikayemi, senaryo tadında yazıyorum ve bu çatışma alanlarını hayal gücünüze bırakıyorum. İnanın bu haliyle daha da seveceksiniz çünkü tüm karakterlerim sizin hayal ettiğiniz kadarıyla var . He bir de şu küfür konusu var, ben küfür ederim hem de fena halde ederim ve Akif karakteri benim erkek versiyonum diyebilirim tabi arkadaş ortamındaki ben. Demek istediğim şudur ki, kitap açıklamasında da yazdığı gibi +18 ve küfür içerir yazını dikkate alalım LÜTFEN! )


DURU'DAN


' Bu nedir? ' derken Mahir'in getirdiği zarfa bakıyordum.


Mahir ' Duru Hanım, istediğiniz faturalandırmalar. Bu sabah muhasebe departmanından Sümeyye Hanım size ulaştırmam için bıraktı '


' A evet, hatırladım ' derken dudağımın kenarını ısırıyordum çünkü bok! hatırlamıştım. Nasıl bir şeyleri hatırlayabilirdim Allah aşkına? Adam giderken sadece kalbimi yanına almamış, aklımı da beraberinde götürmüştü


Dudaklarımda hala hissettiğim olmayan baskı, beynimde değişik senaryoların dönmesine sebep oluyordu. Beni hiç ummadığım bir anda vurmuştu. Deli olmuştum onun yüzünden. Saça sapan anlarda beni öpüşü ve kalçalarımı kavrayışı hatırlayıp mavi ekran vermekten doğru dürüst çalışamıyordum bile.


' Başka bir isteğiniz var mı? '


ASLINDA VAR!


' Yarından itibaren tüm randevularımı iptal et, pazartesiye yığ hepsini çünkü dört gün ofiste olmayacağım '


' Ama Duru Hanım, anlaşma imzalandı ve ilk toplantısı olacaktı yarın '


' Olsun, çok acil bir işi çıkmış dersin '


' Ama? '


' Olmazsa korona'ya yakalanmış karantinaya almışlar dersin Mahir, bul bir şey '


' Anladım, denerim efendim '


' Bulursun sen ' dedim ve ekledim ' Bu arada staj için gelen öğrenciler için İKY bir karar verdi mi? '


' Henüz görüşmeler bitmedi, oldukça fazla talep söz konusu '


' Yarısını bana gönder, zaten okuduğumdan bir şey anlayamıyorum şu an bari bir yardımım olsun '


' Nasıl istersiniz ' dedikten sonra çıkan Mahir ile telefonuma uzandım. Hala bir geri dönüş yoktu. Ne bitmez görevdi bu ya? Yarın Ankara'ya gitmeyi kafama koymuştum. Dönememiş olsa bile en azından Albaydan nasıl olduğunun öğrenebilirdim değil mi? Masal, karargah dışında olduğundan ondan haber alamıyordum, şu eğitim zımbırtısına gitmenin tam sırasıydı sanki!?


Şirket hattı çaldığında açıp ' Duru Hanım, müsaitseniz ilk öğrenciyi gönderiyorum ' diyen sesi duyduğumda ' Tamam Mahir ' demiştim.


Kapı açılınca gördüğüm yüz ile kaşlarım çatıldı. Gerçekten!


' Merhabalar iş ilanı için gelmiştim '


' Gerçekten mi Akif? ' derken ayağa kalkıp açtığı kollarını boş bırakmamış sarılmıştım. Onu koltuğa doğru ilerletirken ' İşin gücün yok mu senin de öğrenci kılığına girip geliyorsun Allah aşkına? ' diye söylenmiştim.


Sırıtarak ikili deri koltuğa otururken ' Ne yapayım? Senin şu despot sevgilin başka türlüsüne izin vermiyor ' diye söylendi.


SEVGİLİM!


AHH!


SAHİ?


' Sahi, sevgilin demişken nerede o? Dönmedi mi? Yoksa bir sorun mu oldu? '


' İyi bir şeyi yok! Biraz işi var onun gelir yakında ' durdu ve ' bir şey ısmarla da içek ' diye ekledi.


' Hemen ' deyip ayaklanırken ' Ne içersin? ' diye sordum. Kapıya ilerlerken ' Çay ' dediğinden, kapıyı aralayıp Mahir'e ' Mahir bize iki çay bir de yanına bir şeyler ayarlar mısın? ' dedim.


' Hemen Duru Hanım '


' Teşekkürler ' diyerek kapıyı kapatıp Akif'in yanına geri döndüm.


' Şimdi söyle bana gerçekten iyi değil mi? '


' O kadar iyi ki, göreve gitmeden önde bana ' duruşunu dikleştirip sesini kalınlaştırarak ' EĞER SENİ DURUNUN YANINDA OLDUĞUNU DUYAR VE YA GÖRÜRSEM, BELANI SİKERİM AKİF ' dedi ve ' böyle çemkirmezdi ' ekledi.


Kıkırdayınca Akif ' Hayır ona da hak veriyorum sonuçta benden bahsediyoruz anlatabiliyor muyum? Yakışıklı ve mükemmel derecede bir erkek olmak da zor, arkadaşlarını korkutuyorsun 'dedi ve ekledi ' Ama yenge kategorisinde olduğun için şanslı saysa kendini iyi olur yoksa anca havasını alırdı ki, çoğunlukla havasını alıyor '


' Canı hava almak istediğinden olmasın Akif? Beni boşu boşuna sinirlendirip, benden öncesiyle ilgili konuşup üzerine sıçratma! ' dediğimde Akif, gözüne far tutulmuş tavşan gibi bana baktı ve ' Yemin ediyorum copy paste ' dedi.


' Akif! '


' Aman be! Merak etme senden önce çok az kadınla bir şeyler oldu o da ihtiyaçtan zaten bu derece agres- ' diye konuşurken koluna bir tane geçirdim.


' Akif! '


' Agresif kısmını söyletmediğin için sağ ol yoksa yalan olacaktı ' diye burun kıvırarak konuştu. O sırada Mahir çay servisimizi yaptı ve çıktı.


' Durumu iyiydi değil mi? ' dediğimde Akif gözlerini devirerek kurabiyeyi ağzına sokup ' İyi dedik ya ' demeye çalıştı. Çalıştı diyorum çünkü ağzı doluydu.


' Ne zaman döner? '


Akif gözlerini kısıp ' Bilemem ayrıca bilsem de söylemem gizli bilgiye girer ' dediğinde ' Aman be tamam ' diye çemkirdim.


' Kız hele de bana ne alemdesiniz? '


Hülyalı bir şekilde 'Ah ' dedikten sonra heyecanla' Ay Akif sanırım olacağız ' diye verdim.


Akif benden hızla uzaklaşınca ' Ne oldu be? ' diye sordum.


Sahte bir dehşet ile bana bakıp ' Virüs var sende ' diye böğürdü.


' Saçmalama! ' derken göz devirmiştim.


' Yok ya! Ben bu virüsü nerede görsem tanırım, az karşılaşmadım '


' Ne virüsü ya? '


' Aşk denilen virüs işte ' dedikten sonra çayını sıcak sıcak fondipleyip kapıya doğru giderken ' Gideyim ben, üzerime falan sıçrarsa siki yandan yerim ki ben siki yandan yedirmeyi severim ' dedi ve kapıyı açıp çıkarken kafasını kapıdan geri uzatıp ' Dip not olarak eklemekte fayda görüyorum çünkü intikam almam gereken bir konu vardı ' dedi.


' Ne notu? '


' Yüzbaşım göreve Teğmen ile gitti '


' Ne? ' derken ayaklanmıştım.


' Ama merak etme karısı rolünde olduğunu söylemeyeceğime yemin ettim. Tabi bu yemini yüzüm cama yaslı iken ettiğimden tam olarak net olmamak ile beraber söylüyorum ki ' durdu ve sanki hiçbirini söylemek istememişte de ağzından kaçırmış gibi sahte bir korku ile ' Siktir! ' dedi ve biraz durduktan sonra ' Neyse ki görev boyunca aynı evde kalacaklarını söylemedim ' dedi ve kapıyı çekip çıktı.


TEĞMEN İLE?


KARISI ROLÜNDE?


AYNI EVDE?


AYNI EVDE?


KARISI ROLÜNDE?


TEĞMEN İLE?


BİT-TİN SEN YÜZ-BA-ŞI! SE-Nİ Lİ-ME Lİ-ME ET-MEZ İ-SEM BA-NA DA DU-RU DE-ME-SİN-LER!!!


DEVAM EDECEK!

Loading...
0%