Yeni Üyelik
58.
Bölüm

58.Bölüm

@zeynepyasar

Bölüm sonu herkes ŞOK 😎

Yazar söylemedi demeyin he

 

Duru, yaşadığı hayal kırıklığı ile eve gittiğinde gördüğü manzara karşısında adeta yıkıldı. Adamı sere serpe yatağa uzanmış, kırkıncı uykusunu uyuyordu. İçten içe hala devam eden umudu, bu görüntü karşısında yıkılmıştı. Üstü çıplak bir halde yatakta uzanan adama içi erirken dışı alev almıştı. Lanet adam! Bu kadar yakışıklı olmasaydı yastıklardan birini kaptığı gibi girişecekti ama işte bu kadar yakışıklı olmasaydı.

 

Huzursuzca nefesini bıraktıktan sonra banyoya geçti ve üzerini çıkarıp duşa girdi. Akan suyun sakinleştirici etkisi ile birazda olsa durulan Duru, saçlarına adamının şampuanını döktü. Çünkü acıyı seviyordu. Her yer buram buram adamı kokmuyormuş gibi bir de kendisinin kokmasını istiyordu çünkü maldı. Yetinmiyordu. Ah bir de sevişmelerinin kokusuna bulansa...

 

Ali ise banyoya giren kadını ile yerinde gerinmiş ve gözlerini açmıştı. Gecikmeli gelişine bakılacak olursa kendisi ile savaşmıştı. Kıvrılan dudağının yanına bir de kalkan kaşlarını ekleyip her kuşun eti yenmez hatunum diye içinden konuştu.

 

Duru, durulandıktan sonra havluya sarınıp aynanın karşısına geçti. Karışan ıslak saçlarını elleri ile gelişi güzel taradıktan sonra yine elleri ile çırparken açılan kapıdan giren adamına baktı. İç çekti. Vicdansız piç!

 

Ali, hiçbir şey olmamış gibi aynadan kendisine bakan kadınına göz kırpıp, arkasından sarıldı. Duru, beline dolanan kolların güçlü enerjisi ile titrek bir nefes bırakınca ' Uyanabilmişsin ' diye mırıldandı.

 

Allah aşkına!

 

Trip atacaktı!

 

Ve trip atarken sesi Kaplan gibi olmalıydı, kedi gibi değil !

 

Ali, burnunu kadınının ıslak saçlarının örttüğü boynuna yaklaştırırken ' Pek uyuduğum söylenemez ' diye mırıldanıp, kadının karnına doğru sardığı kollarını sıkılaştırıp kasıklarına doğru bastırdıktan sonra derin bir nefes alıp ' Ben gibi kokuyorsun ' diye mırıldandı.

 

Duru ise poposunda hissettiği baskı ile kaybettiği aklının geri gelmesi için dua ediyordu ki, adamının sesini duyup ' Senin şampuanını kullandım çünkü ' diye ters bir şekilde söylendi.

 

Ali, kadının sesindeki tersliğin nedenini bilmiyormuş gibi yüzünü boynundan uzaklaştırmadan gözlerini aynadan kendisine ters bir şekilde bakan kadınına dikip ' Hayırdır? ' diye sordu.

 

Duru ise halen yerine gelmeyen aklı ile sınırlarını zorlayarak ' Ne hayırdır? ' diye geri sordu.

 

' Günün kötü mü geçti? ' diye soran Ali'ye içinden günüm değil ama bu geceyi sana kötü geçireceğim adamım hazır olsan iyi olur diye geçirdi.

 

' Diğer günlerden tek farkı, yaptığım efsane kahvaltıydı ' dedikte sonra adamının kendisini saran kolları arasında dönüp, kollarını adamının boynuna sarıp saçları ile oynamaya başladıktan sonra ' Senin görevin nasıldı? ' diye sordu.

 

Ali, saçlarında hareket eden eller ile iyice coşan erkekliğine aldırmadan dudaklarını kadının dudaklarına kapattı. Duru, ani saldırı karşısında önce afalladı sonra da o öpücüğe tutundu. Özlemişti adamını.. Tutku ile birleşen dudakların çıkardığı sesler ile iyice alevlenen ortama, kadınının kalçalarından tutarak kaldırıp lavabo tezgahına dayadıktan sonra bacaklarını beline sarmasını sağlayarak karşılık veren Ali, kontrolünü kontrol etmekte zorlanıyordu. Özlemişti kadınını.. Gevşeyen havlunun farkında olan Duru, bacaklarıyla adamı iyice sararak zaten birleşik olan bedenlerini iyice birleştirdiğinde kulaklarına dolan erkeksi inleme ile bir inleme de kendisi koy verdi.

 

Ali, dudaklarındaki sertliğe ellerinin sertliğini de ekleyip kadının üzerindeki gevşeyen havluyu bir çırpıda çekip aldı. Ensesindeki tırnaklar ile kontrolü çoktan kaybettiğinin farkındaydı ve bu durumdan da kadınının şikayetçi olmadığının da farkındaydı. Savaşan dillerine karışan bedenleri de eklenince nefessiz kalan Duru, başını yukarıya kaldırdığında Ali'nin dudakları boynuna doğru yönelmişti. Kesintisiz ve uzun soluklu öpüşmelerinin sebep olduğunu nabız yüksekliği, nefesini kestiğinde nefes almaya ihtiyaç duymuştu.

 

Ali ise kadının ihtiyaç duyduğu nefesin farkında olarak, öpüşlerinde boynunda devam etmişti. Dişleri ile tadına iz bırakarak baktığı enfes boyunda, çıplak göğüslere doğru hareketlendi. Uçları çiçek gibi açılan göğüslerin tadına bakan Ali ile bir inleyerek ' Ali ' diye haykıran kadınının önünde diz çöken Ali, gözlerinin önündeki mabedine teklifsizce atıldı.

 

Duru, bir anda nasıl bu hale geldiklerinin farkında olmayarak, ruhunun yaşadığını doyuma ayak uydurmaya çalışıyordu. Kadınlığındaki ıslaklık ve zevk sancılarının yardımı ile çıktığı gökyüzünden düşmek üzereydi ve düşerken tutunduğu tek şey adamını kasıklarına gömülü başıydı. Ali, saçlarına dolanan ellerin bedeninden yarattığı vahşileşme duygusu ile hızını arttırdı ve kadının zirveye çıkmasını sağladı. Ağzındaki enfes tat ve burnundaki enfes koku ile sert birkaç nefes aldığında yüzü gerilmişti.

 

Rahatlamamıştı.

 

Gözleri kapalı bir şekilde aynaya yaslanan kadına aşağıdan bakarken kıpırdanan erkekliğine içinden siktir çekip, ayaklandı. Kadının bacaklarınca usulca dolaşmaya başlayan elleriyle ' Özlemim dışında iyiydi ' diyerek kadınının sorduğu soruya cevap verdi.

 

Duru, kulaklarına dolan kelime ile gözlerini kırpıştırarak açtı ve karşısında tüm heybeti ile duran adamına baktı. Yüzünün de göğüs kasları ile birlikte gerildiğini görmek damağını kurutmuştu. Ve kasıklarında oluşan çıkıntıyla da rahatlamadığının farkına varmıştı. Bacaklarını okşayan elleri tutup, aklına gelen ani fikirle lavabodan atladı ve avuç içlerini adamının göğsüne yaslayıp yavaş adımlarla yarım tur döndü. Adamını tezgâha yaslayıp bacaklarının arasına girdiğinde parmaklarının ucunda yükselip dudaklarına kısa ama ıslak bir öpücük hafifçe geri çekildi. Avuç ilerinin yerini tırnaklarına bırakıp kasıklarına doğru çizerek ilerledi.

 

Ali, kadınının ne yapmak üzere olduğunun farkında olduğu gibi gözlerindeki kararlılığın da farkındaydı. Şortunun ucuna takılan tırnaklar ile usulca yere doğru çöken Duru, dudaklarını ısırarak adamı ile göz temasını kesmeden şortuyla birlikte baksırını da indirdi. Bakmak için küçük bir cesaret kırıntısının yeterli olduğunu bildiğinde bakışlarını aniden önüne çevirdi. Gördüğü heybet karşısında yutkunarak, dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi ve o kıpırdadı. Adamının heyecanlandığını görüyordu ve o an da içinde yanan intikam ateşi baş göstermişti. Aptal biri olsaydı şu an geri çekilir ve intikamını alırdı ama tabi ki aptal biri olsaydı. Duru, kuruyan dudaklarını bir kez daha ıslattıktan sonra öne atıldı ve ne yaptığını biliyormuş gibi mabedine sahip çıktı.

 

Ali ise kasıklarındaki ıslak ve sıcak temasa delici gözleri ile bakarken kendini kasıyordu çünkü eğer kasmasaydı ergen gibi boşalacaktı. Kadınının ne yapacağını bilir tavrına kaşları anlık olarak çatılsa da çabucak toparlandı çünkü onun yazar olduğunu ve bu tür sahneleri de yazdığını biliyordu ve bu durum olmasa bile birilerinden dinlediğini de tahmin edebiliyordu. Hareketlerini hızlandıran kadını ile gelmek üzere olduğunun farkında olan Ali, tek avucunu kadınının saçına dolayıp geri çekmeye çalıştığında, Tırnaklarını kalçasına geçiren kadını ile hırladı. Bu kadın ne istediğinin farkında değildi.

 

Duru ise o sırada yaptığı bu şeyden nasıl bu kadar zevk alabildiğini sorguluyordu. Adamının yaklaştığını fark etmişti çünkü kendisini uzaklaştırmaya çalışmıştı. Tırnaklarının adamının sert kalçasına geçirip buna izin vermediği anda ağzına dolan birkaç damla ile onu etkilediğini anladı. Hareketlerine biraz daha hız verdiğinde kulaklarına dolan erkeksi haykırma ile adamına eşlik etti. Ne olduğunu anlamadan kendini adamının kucağında, dudaklarını ile dudaklarında bulunca bir an için şaşırdı ama sonra toparlayıp, adamının vahşi hallerine eşlik etti.

 

Ali ' Sen benim sonum olacaksın kadın ' diyerek nefeslerinin arasından konuştuğunda Duru, adamın alt dudağını ısırıp şehvetli bir gülümseme ile ' Ne sandın? Tabi ki sonun olacağım ' dedi.

 

 

 

Ali, kadınının şehvetli yüzüne baktıktan sonra öne atılıp yeni bir öpüşme başlattı ve hızlı adımlarla duşa kabine girdi. Bir yandan kadınını öperken diğer yandan da suyu açtı. Akan suyun altında biraz daha vakit kaybeden çift, hızlı bir duşun ardından üzerlerini giyinip mutfağa geçtiler.

 

' Ne yapacaksın? ' diye soran Ali sandalyelerden birine oturmuş, buzdolabının içine bakarak düşünen kadınına bakıyordu.

 

Duru ise buzdolabına bakıyor ama görmüyordu çünkü aklını az önce akan su ile kaybetmişti yoksa daha önce miydi? Siktirsin dedi içinden sanki karşısında adamı olunca kullanabiliyordu da ...

 

' Karar veremiyorum. Buzlukta et var ama çözülmesi iki saati bulur, sebze de pek yok. Kahvaltılık desen sınırlı sayıda. Markete mi çıksak? ' derken bakışlarını adamına çevirmişti.

 

' Olur ' dedikten sonra ayaklanan Ali ile buzdolabını kapatan Duru ' Ama fazla bir şey almayalım sen göreve gidiyorsun ben de evime geçiyorum. Harap olur tamam mı? ' dedi.

 

Ali, kadının beline tek kolunu sarıp hafifçe havaya kaldırdı ve kendi ile birlikte dış kapıya doğru götürürken ' Artık burada yaşayacağına göre fazla bir şey almakta sorun yok hatun ' dedi.

 

Duru ise gözlerini kısıp adamına malum bakışını attıktan sonra kucağından yere atlayıp ayakkabılarını giyindi ve kapıyı açtı. Ali ise ayakkabısını giyinip açık kapıdan dışarı çıktığında kadınına bakıp ' O bakış neydi öyle? ' diye mırıldandı.

 

Duru ise omuz silkip ' Gerçekten anlamıyorum. Sen bana evlenme teklif ettin de ben o sırada uyuyor olabilir miydim? Yoksa teklif etmeden beni kapmaya falan mı çalışıyorsun Yüzbaşı? ' diye konuşunda Ali gülümseyerek kadınını kolunun altına alıp, evin kapısını çekti ve anahtarını cebine atıp ' Seni çoktan kaptığıma göre teklif ile uğraşmamıza gerek yok hatun ' dedi.

 

Duru ise tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki asansör bekleyen Sevda Hanım, eşi ve kızlarını görünce vazgeçti. Adamının kolunun altında düzgün bir duruşa geçip dişlerinin arasına ' Eğer teklifi yapmazdan kaptığın tek şey böğrüne attığım dirseğin olur dağ ayısı ' diye mırıldandı.

 

' Öyle mi dersin? ' derken kullandığı ses tonuna kızararak tepki veren Duru adımlarını durdurunca adamı da durmak zorunda kaldı. Adam resmen ses tonu ile kaptıklarının kısa bir filmini oynatmıştı.

 

Ali, duraksayan kadınına göz kırpıp gelen asansöre yetişmek için boynundaki elini indirip elini tuttu ve asansöre doğru çekiştirmeye başladı. Çünkü kadınının HATA verdiğinin farkındaydı.

 

' Komutanım ' diyerek komutanına selam verdikten sonra Sevda Hanımın ' Nasılsınız gençler? ' diyen sesini duydu.

 

' İyiyiz Sevda Hanım, siz? '

 

' Çok şükür oğlum '

 

Duru ise kendine gelemediğinde elini hafifçe sıkan el ile aydınlanıp ' İyiyim teşekkürler, siz nasılsınız? ' diye sordu.

 

Sevda Hanım, karşısındaki güzel kıza sevecen bir şekilde gülümseyip ' İyiyim kızım teşekkürler ' dedi. Bakışları kızı tepeden tırnağa süzdüğünde ikisinin de ıslak olan saçını elbette ki fark etmişti.

 

Duru ise gülümsediğinde aklına gelen şey ile dondu kaldı.

 

SİKTİR!

 

SAÇI ISLAKTI!

 

TIPKI ALİ'NİN SAÇININ ISLAK OLDUĞU GİBİ!

 

Yerinde huzursuzca kımıldanıp giriş katın düğmesine basıp ' Yürüyerek gidelim ' diyerek adamına döndü. Ali ise sorgulamadan kafasını olumlu anlamda salladığında duran asansör ile kendini adete dışarı atan kadına tek kaşını havaya kaldırarak baktı.

 

Duru ' Görüşmek üzere ' diyerek kapanan asansörün içindekilere seslendiğinde Sevda Hanım da ' Görüşüz kızım ' dedi.

 

Ali, elini bırakıp ileri geri yürüyen kadınına ' Hatun? ' diye seslendiğinde Duru zınk diye durdu ve Ali'nin karşısına geçip ' Belli oluyor mu? ' diye sordu.

 

' Ne belli oluyor mu? '

 

' Şey işte ' diye ağzının içinde gevelenen kadınının neyi ima ettiğini anladığında gülümseyerek tekrar elinden tutup çıkış kapısına doğru çekiştirirken ' Böyle telaşla gezmeye devam edersen anlayacaklar üstelik henüz tam anlamı ile sana dokunmadım bile hatun, dokununca ne yapacaksın?! ' diye konuştu.

 

Duru ise bu uzun cümleden sadece tam anlamıyla dokunmak kısmını aldığından ' Tam anlamı ile dokunacaksın yani? ' diye sordu.

 

Ali, kadınının bu haline gülümseyip ' Seni alacağım hatun ' dedi.

 

Duru ise içindeki sevinci dışa vurmamaya dikkat ederek ' Bu tavrın ile anca babamı alırsın dağ ayısı ' diye huysuzca söylendi.

 

' Göreceğiz '

 

' Göreceğiz '

 

El ele marketi yolunu tutan iki aşık beden, aralarında geçen bir konuşma olmamasına rağmen huzurluydu. Yaşadıkları değerli anlardan sonra markete gitmek o kadar normal gelmişti ki, sanki evli bir çiftlermiş gibi hissettirmişti. Ali, elini tuttuğu kadın ile geçecek olan bir ömür fikrine kendini çoktan alıştırmıştı. Duru ise bu fikre beş yıldır alışmış durumdaydı. Yapılan alışveriş sonrasında yine el ele yürünen yolun sonu evlerine çıkmıştı.

 

Duru mutfakta yemek ile uğraşırken Ali ise balkonda Çapkın ile uğraşıyordu. Doğramaya çalıştığı domateslerin ezik kısımlarını ayırırken bir yandan da şarkı mırıldanıyordu. Ocakta altı yanan tencereye soğanları atıp kavururken diğer yandan da son domatesi doğruyordu. Tam da o sırada çalan telefonu ile şarkı yerine küfür mırıldanmaya başlayan Duru, ellerini yıkayıp ocağı kapattı ve çalan telefonunu açtı.

 

' Efendim Metin bey '

 

' Senden böyle bir davranış beklemezdim beni çok zor durumda bıraktın '

 

' Anlamadım? '

 

' Oğlumu istemediğini söyledin tamam dedim, seni zorlamadım ama sen ve o lanet adam durmadınız. Sizin yüzünüzden şirketin kapısına mühür vurdular '

 

' Ne mührü? Anlamıyorum Metin Bey '

 

' Oğlumun elini kırmışsınız yetmedi mi? Şirkete ekip göndermek de ne Duru? '

 

' Ben oğlunuz- ' derken jetonu düşen Duru sanki görmesi mümkünmüş gibi balkona baktı.

 

Yok artık!

 

' Bunun hesabını vereceksiniz ' dedikten sonra kapanan telefona ile bir süre öylece kalan Duru, aydınlanmanın getirdiği rehavet ile sandalyeye oturdu. Aklı çabucak parçaları birleştirdiğinde telefonu masaya atıp salondaki kanepelerden bir yastık kaptığı gibi balkona çıktı ve sedirde Çapkın ile oturan adamına hızla yanaştı.

 

Ali, balkona giren kadınıyla ne olduğunu anlamasını saniyesini aldığından kendini hazırladı. Beklenen an gelmişti.

 

' Seni dağ ayısı ' diyerek yastıkla vurmaya başlayan Duru ile aradan kaçan Çapkın salona giderken Ali ' Çok bile dayandılar ' diye mırıldandı.

 

'HIIIRRRGGGGG ' sinirle vurmaya devan eden kadınının darbelerinden hiç etkilenmeden kadınını kucağına çeken Ali ' Acıtmıyorsun hatun ' diye mırıldandı.

 

' Demek geldin he! DEMEK GELDİN! BİR DE HİÇBİR BOK OLMAMIŞ GİBİ BANA NUMARA ÇEKİYORSUN ÖYLE Mİ ALİ? DEMEK KISKANDIN VE GELDİN! DEMEK ADAMIN ELİNİ KIRDIN! GERÇİ BENDE SALAKLIK! BENDE! APAR TOPAR KAÇAN ADAMDAN ANLAMALIYDIM '

 

Ali, hızlı bir hareketle kadınının elinden yastığı alıp yere fırlattı ve bileklerinden tutup arkasında birleştirerek kendisine doğru çektiğinde ' Aklını aldığım için anlamaman normal hatun ' diye rahatça konuşunca Duru dişlerinin arasından ' Ellerimi bırak ' diye hırladı.

 

' Olmaz '

 

' Ellerimi bırak dedim, daha vuracağım sana '

 

' Bu sinirin kıskanmadığımı sanıp üzüldüğün anlar için mi yoksa kıskandığımın farkında varıp sevindiğin an için mi? '

 

' İstediğimi aldığım ama bunun farkında olmadığım için ' durdu ve ekledi ' şimdi ellerimi bırak '

 

' Olmaz '

 

' Nedenmiş? Madem acıtmıyor o zaman bırak da sinirimi alayım ya! '

 

' Önce farkına varman gereken başka şeyler var '

 

' NE GİBİ? '

 

Ali, kadınının sinirden yüzüne bakıp gülümseyerek ' Bana ait olduğunun farkına varman gerektiği gibi ' dedi.

 

' E-? ' derken Ali devam etti.

 

' Zorla hayatıma girdiğin gibi '

 

' Cesaretin yüzünden alt üst olan benliğim gibi '

 

' Bana yaşama şansı verdiğin gibi '

 

' Bana aile olduğun gibi '

 

' Benden vazgeçmeyip beni aşık bir adam yaptığın gibi şeylerin farkına varman gerek ' durdu ve gözleri dolan kadınına bakıp ' Sana defalarca söylemeye çalıştım ama senin de söylediğin gibi ayı bünyem buna el vermedi ' diye devam etti.

 

' Ali? '

 

' Seni seviyorum '

 

' Siktir! '

 

' Sanırım bu, senin de beni sevdiğin anlamına geliyor değil mi hatun? ' diye eğlenceli bir tonlamada konuşan adama baka kalan Duru, hayalini yaşadığı anın içinde olduğundan ne söylediğini fark etmemişti.

 

' Sen – sen şimdi beni sevdiğini mi söyledin? '

 

' Evet, tabi farkına varmanı istediğim son bir şey daha var ama kendine gelmeni bekliyorum '

 

' Ne gibi? ' derken konuşuyordu ama aslında konuşmuyordu.

 

' Parmağındaki ağırlık gibi ' diyen sesi hızla atan kalbinin sesinin arasında ayıklayan Duru hızla elini, adamının ellerinin arasından kurtarıp gözünün önüne getirdiğinde gördüğü şey ile kala kaldı.

 

' Bu? '

 

' O istediğin ağırlık değil mi? ' diyen oyunbozan sesi duyduğundan kendine gelerek gözlerini kıstı ve ' Sıralama da hata yapmışsın Yüzbaşı ' dedi.

 

' Yapmadım '

 

' Yapmışsın! Önce teklif edeceksin sonra ben kabul edeceğim sonra yüzüğü takacaksın '

 

' Öyle yaptım zaten '

 

' Uydurma! '

 

Ali omuz silkerek kadınının belinden bastırıp dudaklarına doğru çekince mırıldanarak ' Evlen benimle ' dediğinde Duru ' Bu bir soru değil ' diyerek işi yokuşa sürdü ama içi çoktan yolu tamamlamıştı.

 

' Hatun? '

 

' Yüzbaşı? '

 

Ali, kadınının kararlılığı karşısında sırıtıp onu kıvrandırmaktansa istediğini vermeyi seçerek ' Benimle evlenecek misin? ' diye sordu.

 

Duru ise yüzünde oluşan mükemmel gülümseme ile dudaklarına temas eden dudaklara küçük bir öpücük kondurup ' Senin de farkına varman gereken bir şeyler var? ' diye mırıldandı.

 

' Ne gibi? '

 

' Benim seni, sen bana gelmeden önce kabul ettiğim gibi '

 

' Seni sevdiğim gibi '

 

' Ve eğer yarın ilk iş kendine de yüzük almazsan ağzına sıçacağım gibi şeylerin farkına varman gerek ' derken şirince gülümsedi.

 

Ali ise kadının bu haline içten bir gülümseme ile karşılık verip ' Tabi önce kabul etmen gerek ' dedi.

 

' Ederim ya acelesi yok '

 

' DURU! '

 

' Söyle Duru'nun canı '

 

Ali iç çekip ' Kabul mü? ' diye sordu.

 

' Kabul '

 

' Eyvallah ' diyerek arkasına yaslanan Ali ' Hadi şimdi yemeği hazırla hatun, saat kaç oldu hala yemek yiyemedik ' dediğinde Duru gözlerini devirip ayağa kalkarken ' Zaten daha fazlasını beklemek, ayılara haksızlık olurdu ' diye mırıldandı.

 

' Sulu bir şeyler yap '

 

' Emredersin Yüzbaşı '

 

' Ederim tarzım bu '

 

Duru sevimli yüz ifadesi ile adamına dil çıkarıp sekerek balkondan çıktığında yüz kasları gülümsemekten ağrımaya başlamıştı.

 

Ali ise sedirde yayılıp bakışlarını gökyüzüne çevirerek içinden mırıldandı.

 

'Senden bu yaşıma kadar hiçbir şey istemedim ama şimdi istiyorum. Bana bahşettiğin bu güzelliği geri alma.. '

 

DEVAM EDECEK!

Loading...
0%