Yeni Üyelik
66.
Bölüm

66.Bölüm

@zeynepyasar

 

 

 

Ali, henüz aydınlanan güneşin, perdenin arasından sızarak kadınının yüzünde oluşturduğu dansı izliyordu. Bu sabaha evli olarak uyanmıştı. Artık bir karısı vardı. Bir sebebi vardı. Nikahtan sonra Albay'ın jesti ile ayarlanan jet, direkt İstanbul'a iniş yapmıştı. Eve geldiklerinde kadınının huysuzluğu, kapının eşiğinde başlamıştı.

 

' Yuh ama! ' diyen kadınının sesini duyan Ali, ayakkabısını çıkarıp hala kapının dışında bekleyen kadınına bakarak ' Girsene hatun ' dedi.

 

Duru, huysuzca kollarının göğsünde birleştirip ' Gorsono hoton ' diyerek Ali'nin taklidini yaptıktan sonra ' Bir şey unutmadın mı? Gerçi birçok şeyi unuttun ama şimdiyi diyorum, bir şey unutmadın mı? ' diye sordu.

 

Ali, tek kaşını kaldırıp kapının yanındaki çantalara baktı ve ' Sanmıyorum ' diye mırıldandı.

 

' Doğruyu söyle bana, azıcık daha düşününce vazgeçeceğimi bildiğinde mi hemen bastın nikahı? '

 

' Az daha bekleseydim vaz mı geçecektin hatun? ' diye ters bir şekilde konuşunca Duru, göğsünde birleştirdiği kollarını çözüp, olduğu yerde tepinerek konuştu.

 

' İsteme heyecanı yok, tuzlu kahve yok, kına yok, bekarlığa veda yok, gelinliğimi seçmek yok, nikahtan haberim bile yok ' diye cırladıktan sonra ' Bir de üstüne kapı eşiğinden kucağında geçmekte mi yok Yüzbaşı? ' diye ekledi.

 

Ali, hemen yan daireye giriş yapmak üzere olan General ve ailesine yandan bir bakış attıktan sonra tek kaşını kaldırıp kadınının kızaran yüzüne bir süre baktıktan sonra ' Derdin bu muydu? ' diye söylendi. HATA! Çünkü sesi söylenmekten ziyade hayıflanma gibi çıkmıştı.

 

Duru, kendisine doğru adım atan kocasına ' Derdim bu değildi. Kendi ayaklarımın üzerinde durabilirim ' diye burnunu havaya dikerek konuştuktan sonra dibine giren adamın yanından içeriye geçti. Topuklusunu çıkardıktan sonra doğruca yukarı çıkan kadınının ardından bakan Ali, sıçtığının farkındaydı.

 

Neyse ki, gönlünü alması kolay olmuştu.

 

Kadını ne kadar ters bir kişilikte olsa da, tek bir öpücüğü ile düze çıkabiliyordu. Bu Ali'nin şansıydı. Tabi buna güvenmemesi gerektiğini, duşta kadını net bir şekilde belirtmişti.

 

Duru ise kendisini izleyen kocasından habersiz uykulu ama uyanık bir şekilde öylece uzanıyordu. Kaçta uyuduklarını bilmiyordu ama kasıklarındaki ağrıdan çok geç bir zamanda olduğunu tahmin edebiliyordu. Bu yaşına kadar varlığından haberi olmadığı libidosu sanki dünden sonra piyasaya çıkmıştı. Bitmek bilmeyen bir arzu ve bitmek bilmeyen bir tüketme istediğiyle mükemmel saatler geçirmişti. Adamı, cüssesinin hakkını veriyordu.

 

Ali, kadınının uyanık olduğunu değişen nefesinden anladığından, dudaklarını çıplak omuzlara değdirdi ve ' Eğer yataktan çıkmayacaksan, değerlendirelim ' diye boğuk sesiyle konuştu.

 

Duru, kulaklarına ulaşan boğuk ses ile ' Nerede? ' diye mırıldandı.

 

Ali, kadınının muzip sesi ile ' Nerede istersen ' diye cevap verdiğinde Duru, nazlı bir şekilde kirpiklerini kırpıştırarak açtı ve adamının mavilerine dikti.

 

' Hımm ' diye bir ses çıkaran kadınının kahvelerine hayranlıkla bakan Ali ' Hımm, tam olarak neresi kadınım? ' diye sordu.

 

' Çok sıcak '

 

Ali, kadınının kurduğu cümle ile hareketlenip yataktan çıktı. Duru, yataktan çıkan adamının çıplak vücudunu izlerken kuruyan dudaklarını ıslattı ve adamına işveli bir bakış attı. Ali ise kadınının enfes vücudunu kapayan çarşafı sertçe tutup çektikten sonra kadınını tek harekette kucağına alıp banyoya doğru kıkırdamaları eşliğinde ilerledi. Orada ne yaşandığı hepimizin malumuydu.

 

Ali, duştan sonra üzerini hızla giyinip ekmek ve kahvaltılık birkaç şey almak için markete çıktığından Duru balkonda uslu uslu oturuyordu. Adamının yolunu gözlüyordu. Ne çay koymuştu ne de masayı kurmuştu. Ahtı vardı.

 

O kahvaltıyı Ali hazırlayacaktı.

 

Zaten hazırlayacak gücüde yoktu.

 

Aklı fikri yaşadıkları o nefes kesici anlardaydı. İki gündür kendisini tam anlamıyla kadın olarak hissediyordu. Bu denli yüksek bir aitlik hissi özümseyeceğini beklemiyordu.

 

Telefonu aklına gelince salondan alıp tekrar sedire oturdu. Aklında Yağız olduğundan annesi aradı. Kısa bir çalıştan sonra açılan telefondan annesinin naif sesi duyuldu.

 

' Kızım? '

 

' Anne nasılsınız? Ne yapıyorsunuz? '

 

' Ablan geldi kahvaltıya, oturuyoruz. Siz nasılsınız? '

 

' İyiyiz ' dedikten sonra boğazını temizleyip ' Sabah Yağızı görmeye gittin değil mi? ' diye sordu.

 

' Herhalde kızım, ilaç dönemiydi '

 

' Nasıldı? '

 

' Kilo almış Duru, bir kiloya yakın '

 

' Oh! Çok şükür! '

 

' Doktor, tedavi bitiminde yenisine gerek olmayacağını söyledi. Kuzumun iki yıldır verdiği mücadele kalan üç ilacından sonra bitecek inşallah '

 

' İnşallah anne '

 

' Sen Yağızı, Ali oğlum ile konuştun mu? '

 

' Evet, biliyor ' durdu ve ' Ayrıca hemen de oğlun olmuş bakıyorum ' diye ekledi. Ali'nin, kendi ailesi ile konuşacağı aklına gelmemişti. İstanbul'a dönerken annesi ile konuşmuş ve tüm ayrıntıları öğrenmişti.

 

' Kızımın eşi, elbette oğlum diyeceğim '

 

' Peki peki ' duraksadıktan sonra ' Anne? ' diye seslendi.

 

' Bu ses tonunu sevmiyorum '

 

' Ailesi yok dolayısı ile hiç anne demedi '

 

' Anladım ' diyen kadının sesi üzüntüye teslim olurken ' Bana anne demesini beklemiyorum ama ona anne olacağımdan şüphen olmasın kızım ' diye devam etti.

 

' Ona şüphem yok anne ' dedikten sonra üzüntüye karışan görüşmeyi düzeltmek adına ' Size onun gerçek olduğunu söylemiştim değil mi? Bana deli muamelesi yapmıştınız ' diye ekledi.

 

Annesinin hoş kahkahası kulağına dolarken ' İnadın işe yaradı bence ' derken sesinde ima sezen Duru ' Eh kime çektim acaba? ' diye aynı ima ile karşılık verdi.

 

' Ablan diyor ki ' Ondan artık her şeyi beklerim ' '

 

' Beklesin zaten '

 

' Duru? '

 

' Efendim anne '

 

Birkaç hışırtıdan sonra kapanan kapı sesini duyan Duru, gelecek soruyu tahmin ediyordu. Eğer annesi kapalı bir alana geçiyorsa malum soruyu sorma zamanı geldi demektir.

 

' Bu acele evliliğin, sevgiden başka bir sebebi var mı? '

 

' Hamileyim ' durdu ve ' dememi bekliyorsan çok beklersin anne. Gerçi fazla bekleteceğimi sanmıyorum ama ' derken kıkırdadı.

 

Annesi ' Terbiyesiz ' dedikten sonra ' Kocan nerede, onun yanında benimle böyle konuşmuyorsun inşallah Duru? ' diye sordu.

 

' Ekmek almaya gitti anne '

 

' İyi, kapatıyorum ben çay içiyoruz selam söylersin '

 

' Sende selam söyle, öpüyorum sizi çok ' dedikten sonra kapattığı telefonunun mail bölümüne girip kontrol etmeye başladı. Adamı marketi satın alıyordu herhalde.

 

Çok geçmeden çalan zil ile telefonu sedire atıp, kapıya koştu. Kapıyı açtığında adamını görünce yandan bir gülüş ile ' Hoş geldin beyim ' diyerek yana kaydı.

 

Ali, kadınının seslenişe göz kırpıp ' hoş buldum hatun ' dedi ve ayakkabılarını çıkarıp mutfağa geçti. Elindeki poşetleri bırakıp, kapıyı kapatan karısının yanına gidip ' Çayı koymamışsın? ' diye tek kaşı havada sordu.

 

Kadınının derdini biliyordu.

 

Duru, şirince omuz silktikten sonra ' Koyan yerlerim intikam ateşinde yanıyor kocacığım ' dedi ve ellerini, adamının geniş omuzlarına yerleştirip hafifçe okşadı.

 

Ali, kadınını sesindeki işveye iç çektikten sonra ani bir hareketle kucağına aldı ve odaya çıkmak için merdivenlere yöneldi.

 

' Ellerini yıkadın mı? '

 

' Yıkanacak daha iyi bir şeyim var '

 

' Hımm, ne gibi? '

 

' Yıkarken görürsün ' diyen adamının gözlerindeki kararma ile aynı anda kasıklara çarpan devasa şey ile neyin yıkanacağını anladı. Ağrısı vardı ama tutkusu ağır basıyordu.

 

Siktir dedi içinden böyle giderse yıkanmaktan balık gibi süzgeçleri çıkacaktı.

 

Banyoda geçirilen zevkli dakikalardan sonra nihayet tekrar mutfaktaydılar. Ali, çayı koyduktan sonra aldıklarını tezgaha çıkarmak ile uğraşıyordu. Duru ise büyük bir keyifle adamının hareket eden kol kaslarına bakıyordu. Ali, evde olsa bile üstsüz dolaşmayan biri olduğunda duştan sonra badisini giyinmişti ama karısının ' Çıkar onu ' diyen emri ile geri çıkarmıştı.

 

Aynı şekilde Duru'nun da üzerinde çıkardığı o badi vardı. Altında ise o küçük seksi iç çamaşırlarından biri vardı. Ali'ye dünden beri her banyonun ardından değiştirdiği iç çamaşırları ile azap çektiriyordu çünkü düşünebildiği tek şey, o iç çamaşırının sardığı mabedin içinde olmaktı.

 

Aklına gelen düşünce ile sesli bir nefes bıraktığında Duru'nun ' O kadar da zor değil Ali'm ' diyen sesini duydu.

 

Kadınına, nefesinin sebebinin kahvaltı olmadığını belli eden yandan bir bakış attıktan sonra poşetten çıkardığı domatesleri yıkadı.

 

' Onunla ne yapacaksın? '

 

' Doğrayacağım '

 

' Pişir '

 

' Menemen mi? '

 

' Yapabiliyor musun ki? '

 

Ali, bar taburesinde oturan kadınına doğru ilerleyip, yüzüne doğru eğilerek ' Ben bir askerim kadın ' dediğinde Duru ' So? ' diye karşılık verdi.

 

' İstersem her şeyi yapabilirim '

 

' Hımmm '

 

' Bir daha hımm de bakayım ' derken gözleri hımm diyen dudaklara kilitlenmişti.

 

Duru, bir eda ile omuz silkip ' Acıktım ben, hazırla artık şu kahvaltıyı ya ' dediğinde Ali, kadınının kırışan burnunu hafifçe ısırıp ' Kabul et, o zamandan beri içinde kalmıştı o kahvaltı ' diye mırıldandıktan sonra tezgaha geri döndü.

 

' Ne sandın Yüzbaşı? Kinci biriyim ben '

 

' Fark ettim '

 

' Kinciyim yani? '

 

' Az önce kendin söyledin '

 

' Ben söyleyebilirim ama sen aksini söylemek zorundasın '

 

' Neden? Sen söyleyebiliyorsan bende söyleyebilirim '

 

' Hayır, sadece ben söyleyebilirim '

 

' Sende benimsin ' durdu ve ' Bende söyleyebilirim ' diye ekleyen adamına tek kaşı havada ' Az önce romantik bir cümle mi söylemeye çalıştın yoksa kinci olduğumun altını mı çizdin Ali'm? ' diye sordu.

 

 

 

Ali, karısına yandan bir gülümseme armağan ettikten sonra ' tarafını sen seç ' diye keyifle mırıldandı.

 

' Ya! Adaletli oynamıyorsun ' diye mızmızca konuşan kadınına ' Senin gibi ' dedikten sonra kaynayan çayı demledi. Duru ise arkası dönük olan adamına dil çıkardı.

 

' Sok o dilini içeriye '

 

Gözleri sonuna kadar açılan Duru'ya ' Gözlerini de kıs ' dedi.

 

Bu seferde ağzı açılan Duru'ya ' Ağzını da kapat yoksa kahvaltı yalan olacak kadın ' diye huysuzca söylendi.

 

' Nasıl ya? '

 

' Benim olduğunu söylemiştim ' diyen adamına içinde taşan coşku ile koşarak arkadan sarıldı ve ' Eridim sanırım ' diye mırıldandı.

 

Ali ise karnına temas eden parmaklar ile uyarılmıştı. Sırtına çarpan nefes ile iyice sertleşen erkekliğini görmezden gelmeye çalışarak domatesleri doğramayı bitirdi ve peyniri aldı. Yıkadıktan sonra çıkardığı kaseye koyarken, kadınının hareketlenen parmaklarına odaklanmak gibi bir hata yaptı.

 

Siktir dedi içinden böyle giderse nefesini kesen arzudan ölecekti.

 

Duru, adamının kaslı karnında usulca gezdirdiği parmaklarının rotasını çoktan oluşturmuştu. İstiyordu, ne yapsın? Bu adamı istemeyecekti de ne yapacaktı? Parmakları aradığı şeyi bulunca şımarıkça ' Ben eridim ama sen sertleşmiş gibisin adamım ' diye mırıldandı.

 

Ali, kadınının oyunbaz sesine ayak uydurup ' Seni tamamlamayı seviyorum ' diye mırıldandı. Duru ise bu mırıldanma ile ' Ben tamamlandığımı hissetmiyorum ' diye karşılık verdi. Ali elindeki bıçağı bırakıp hızla kadınına döndü ve kucağına alarak bar taburesine oturttu ve bacaklarını beline sarmasını sağladıktan sonra dudaklarına yapıştı.

 

Bu ani saldırıya inleyerek karşılık veren Duru, havada kalan ellerini adamının karışan saçlarına daldırdı. Ali'nin sert öpüşlerine yetişmeye çalışırken nefessiz kaldığından adamının saçlarını geriye çekip, boynuna yönlendirdi ve titrek bir nefes aldı.

 

Ali, kadının boynunu emerken ' Şimdi tamamlanmış hissediyor musun kadın? ' diye söylendi.

 

Duru ise nefeslerinin arasından ' Tam değil ' diye inlediğinde Ali, sert bir şekilde kadınının bacaklarını ayırıp iç çamaşırını yırttıktan sonra eşofmanını indirdi ve sertleşen erkekliğini mabedine sürttü.

 

Duru'nun inlemesi ile ' Ya şimdi? ' diye boğuk sesiyle sordu.

 

' MMMM Hayır '

 

Mabedine biraz girdikten sonra ' Ya şimdi ' diye tekrar sordu.

 

' Ha- ' diye başlayan kadınına tamamı ile sert bir şekilde kavradıktan sonra ' Şimdi? ' diye dişlerinin arasından sordu. Kadınının tutkudan kızaran yüzüne baktıkça sertleşen Ali, iki kere art arda sert bir şekilde hareket edince Duru, zar zor aldığı nefesler arasından konuştu.

 

' Tam hissediyorum '

 

' Aksine izin vermem '

 

' Yok bir de izin ver Yüzbaşı '

 

Hareketleri sertleşen Ali ' Asla ' dedikten sonra tekrarladı.

 

' ASLA '

 

DEVAM EDECEK!!

 

AHH AHHH! Bitmesine sizin kadar bende üzülüyorum o yüzden elim yazmaya gitmiyor ya...

 

Abartmadan 4 bölüm sonra final yapacağım. Beni az çok tanıdınız, klişeleri pek sevmem o yüzden dallandırıp budaklandırmayacağım LAKİN;

 

açıklık getirmem gereken hususlar var. Şöyle ki;

 

 

 

- Ali'nin ailesi ile ilgili şunları söyleyeceğim;

 

* Terk etme sebeplerini öğrenmeyeceğiz çünkü Ali bunun oluşmasına izin vermiyor.

 

* Kavuşma olmayacak çünkü Ali, buna da izin vermiyor.

 

Loading...
0%