' Hellllooooo may nniivv yengemm ' diyerek açtığı kapıdan bodoslama dalan Akif' e göz deviren Duru ' Sana da Hello canım ' diyerek kapıyı kapattı.

' Hayırdır? '

Akif, suratını buruşturup ' Ulan bari gözüme soka soka yapma ' dedikten sonra ' hoyordor ' diyerek ağzını yamulttu.

Duru da göz devirip '****** Her amın içinde bir şey arama ' diye homurdanıp ' Sen neden görevde değilsin manasında sordum Akif ' diye ekledi.

Akif ' Ben izinliyim '

' Cezalı olmasın o? '

' Her ikisinde de tatil yaptığımdan fark etmez seni mi kıracağım '

' Ne yaptın da ceza aldın bakalım? ' derken çalan kapıya bakmak için kapıya doğru geri yönelen Duru ' Ekürin geldi ' dedi ve kapıyı açtı.

Masal bir eda ile içeriye terliklerini kenara atarak girerken ' Ay ağaç oldum ama hamileyim ben, bekletme beni, yazık bana ' diye söylenirken Akif ' Asıl Kuzey ağabeyime yazık ' dedi.

Masal burnunun ucundan ' IYY BU DA MI BURADAYDI ' dediğinde Akif ' IIIY BO DO MO BORODOYDO ' Diyerek ağzını eğdi.

Duru ' Hey hey! Çocuklar! Lütfen sakin olup, sakin kalalım ' dediğinde Masal ' Peki öğreettttmeeniimmgg ' diye cevap vererek, koltuğa oturdu. Otururken de karnını tuttuğundan Akif'in rotasından çıkmayı başaramadı.

' Yel mi girdi? '

Masal sinsice sırıtınca Akif de sinsice sırıtarak ' Anladım, yel değilmiş ' diye değiştirdi.

Masal, sinsice sırıtmasını tekli koltuğa oturan Duru'ya çevirip ' Nasıl gidiyor evlilik? ' diye sordu.

Duru, aklına gelen görüntülerle onlar gibi sinsice sırıtarak ' Mükemmel ' dediğinde Akif ' Tamam sizi severim ve yine tamam, bel altı konuşmaları da severim ama ' durdu ve ' Şimdi ağabeyimi de çıplak düşünmek istemiyorum o nedenle konuyu sizden alıp bana doğru çevirmek istiyorum ' diye devam etti.

Masal ' Sana doğru? '

Duru ' Sana doğru? '

Akif gözlerini devirerek ' Evet ***amına koyayım bana doğru ' dedi.

Masal ' Birine kancayı takmışsın? '

Akif ' O biri bana kancayı takmış desek, daha doğru olur '

Duru ' Hİİİİİİ! KIZ MI? '

Akif ' Yok erkek ' dedikten sonra ' Yenge aklını kullanacaksın anlatacağım ' diye ekledi.

Duru ise dudak bükerek ' Konu sen olduğun için dinlenmeye bırakmıştım ama dur alıp, geleyim ' diyerek ayaklandığında Masal 'Öggh! ' dedikten sonra ' Meyve suyu var mı? ' diye sordu.

Duru ' Olması gerek ' diyerek mutfağa ilerlediğinde Masal, Akif'e dönerek ' Spoiler ver ' dedi.

' Nayn! '

' Ya neden? '

' Çünkü nayn! '

' Ama ben hamileyim '

' So? '

' Akif! '

' Hatta kal canım, müşteri temsilcilerimiz diğer müşterimizi beklemekte. Tahmini bekleme süreniz – ' derken Duru ' ON SANİYE ' diye bağırdıktan sonra elinde meyve suyu ile koltuğuna doğru koşuşturdu. Meyve suyunu Masala uzatıp ' Devamke ' diyerek Akif'e odaklandı.

' Hamileyim '

Duru ' Anladık Masal '

Masal ' Ben demedim ki ' dediğinde Akif yavaştan tek elin kaldırıp ' Ben hamileyim ' dedi.

' NE? '

' NE? '

Duru ' Nasıl ya! ' derken Masal ' Seni orospu ' diye söylenerek kanepenin yastıklarından birini alıp Akif'e vurmaya başladı.

' Ulan gidip göt verenlik yapıyorsun bari ardında kanıt bırakma! Ne demek hamile?! Ne bok yiyeceksin şimdi '

Akif, canını sıkmaya başlayan yastıklara bir süre daha müsaade edip, hızlı bir manevra ile kurtularak ' Yenge gözünü seveyim, sendeki tüm zekayı karnındaki sabiye mi enjekte ettiler? ' diye huysuzca söylendi.

Duru ' Akif? '

' He gülüm? '

' Ne oluyor? '

' Mecazen hamile dedim ama görüyorum ki sizin beyniniz, çok hareketten sulanmış ' derken sesindeki ima, Duru'nun göz devirmesine sebep oldu.

Masal ' Ay, yoruldum ' diyerek elinde yastıkla kanepeye çöktükten sonra '********** O zaman ne mart ayında am görmüş kedi gibi boş ses çıkarıyorsun ?' diye cırladı.

Akif, koltuğuna geri oturarak ' Yükselmeseydin anlatacaktım kızıl kafa ' dediğinde Duru ' Şimdi ben yükseleceğim ama Akif! ' diye uyarıda bulundu.

Akif ' Yükselme, ağabeyimin işi yenge ' dedikten sonra ' Neyse gelelim fasulyenin faydalarına ' dediğinde Masal ' Ben küreğin faydalarından bahsetmek istiyorum. Mesela; mezar kazmak ' dedi.

' Biri var '

Masal ' Hiç anlamadım ' diyerek göz devirince Akif ' Lütfen, üstün anlatıcı özelliğimi bölmez misin? ' diye karşılık verdi.

Masal ' Bölmez miyim? '

Duru ' Ben böleceğim şimdi seni Masal ' dedikten sonra Akif'e dönerek ' Sende düzgün anlat şunu ' diye hırladı.

Duruşunu düzeltip, boğazını temizleyen Akif ' Yaklaşık iki ay önce oldukça masum bir gece geçirirken, hastaneye gitmem gerekti ' derken Masal ' Masum bir gece? ' diye sordu.

' Olduğu kadar masum ' dedikten sonra ' tedavi olmaya gittim, daha çok yara alarak geri döndüm amına koyayım ' diye mırıldandı.

Duru ve Masal birbirlerine bakıp aynı anda ' AŞIK MI OLDUN? ' diye bağırdı.

' Olabilir '

Yine aynı anda ' KİM BU SÜRTÜK? ' diye böğürdüler.

Akif ' Anlıyorum sizi, bulunmaz hint kumaşından bir farkım yok ama kızlar ' durdu ve ' Lütfen kendinize eziyet çektirmeyin. Sizin kocalarınız da ' diye devam ederken yüzünü ekşiterek ' Eh işte ' dedi ve ekledi ' İdare eder '

Duru ' Hastanede ne yapıyor? '

' Cerrah '

Masal ' O zaman senden büyük '

Akif ' Yaşın ne önemi var yenge? '

Masal ' Doğru diyorsun '

Duru ' Ne kadarlık bir yaş bu? '

Akif ' Hiç '

Masal ' O zaman niye ayak yapıyorsun lan?! '

Akif ' Cerrahi asistan ' durdu ve ' Ama çok tatlı bir asistan ' diye eklerken hülyalı bir bakış atan Akif'e Masal ' Hani konu aşk olunca almayayım kullanmıyorum- bünyede alerji yapıyor- fazlası zarar- dudak tiryakisiyim- Maksimum iki saat anca diyordun ne oldu? ' diye sordu.

Akif ' Bok da vardı yenge '

Masal ' He aferin! Boka bulanmazdın hani? '

Akif ' Şimdi o boku avuçla yiyorum merak etme ' diye hayıflandığında Duru ' Kadınlara salak demek istememem ama kim bu salak, seni görmüyor ? ' diye sordu.

Akif ' Eyvallah yenge ' dedikte sonra ' Kim olduğunu boş verin, siz bana taktik verin ' diye ekledi.

Duru ' Taktik yaz Google da search et ilk sen çıkarsın Akif '

Akif ' Terzi kendi söküğünü dikemezmiş yenge '

Masal'ın telefonu çalınca dikkatler oraya verildi.

' Teğmen Şanlı '

' ......... '

' Aşkım, geldiniz mi? '

' ......... '

' Komik misin Kuzey? Durudayım ' dedikten sonra telefonu kapattı.

Akif ' Dönmüşler mi? '

' He '

Duru ' Benim dağ ayım aramadı ' diye küskünce söyleyince Masal ' Benimki de marketten istediğin bir şey var mi diye arıyor ' dedi.

Akif ' Yengelerim bu konu mümkün olmasını sağlamanızı temenni ederek söylüyorum ki; aramızda kalsın '

' Neden? '

Akif, Masal'a göz devirerek ' Eğer öğrenirlerse diğerleri de öğrenir. Diğerleri öğrenirse paşanın sekreteri de öğrenir. E hal böyle olunca da; Eldekinden olmayayım değil mi? ' dediğinde Duru ' Bu aşk falan değil oğlum, siktir git ' diye karşılık verdi.

Akif, alık bir şekilde ' Değil mi? ' diye sorunca Duru ' O kadın, kesin sana karşılık verememiştir ve sende bunu erkeklik gururuna yediremediğinden kafanı takmışsındır ' diye cevap verdi.

' Yenge ben öyle bir insan mıyım? Elde edince bırakacak mıyım? '

Aynı anda ' EVET ' dediğinde Akif dudak bükerek ' Doğru, öyleyim 'dedi ve ' Kocalarınız görevden döndü ve yemeğiniz yok değil mi? Hadi kalkın yapın da yiyelim ' diye ekledi. Ama Duru'nun dikkatli bakışlarından kaçamamıştı.

Masal ' Ben eve geçiyorum kuzum ' dedikten sonra ayaklanıp kapıya doğru ilerlerken ' Sıkıldım gidip biraz trip atayım bari ' dedi ve gitti.

Akif, ayakta dikilen Duru'ya ' Kız git yemek yap ' dediğinde Duru tek kaşını kaldırarak ' Ne yapayım istersin? Külah yapayım mı? Belli ki ihtiyacın var ' dedi.

' Senden de bir şey kaçmıyor he '

' Aşkta gurur yoktur yeğen '

' Peki Ramiz dayıcım '

' Anlatmak istersen, dinlerim '

' Biliyorum ama şimdi yemek yemek istiyorum '

' Restoranlar ne güne duruyor? Git ye '

' Süs diye biliyordum '

Duru göz devirerek ' Makarna yapacağım ' derken mutfağa doğru ilerledi.

Akif ' Beforyyyyyy aftırii oldu yenge bu '

' O ne demek? 'diye mutfaktan bağıran Duru'ya ' Evlenmeden önce sütlaçlar, güveçler, börekler ' duraksadı ve ekledi ' evlendikten sonra makarna '

Duru ' Beğenmediysen kapının yerini biliyorsun '

Akif, burun kıvırıp televizyonu açmaya kalkarken ' Sana da bir şey söylemeye gelmiyor ' diye mırıldandı.

Yarım içinde yenilen yemeklerin ardından, balkonda otururlarken Durunun telefonu çaldı.

' Evet? '

' Hatun? ' diyerek cevap veren Ali, kadınının telefona cevap veriş şeklinden anlaması gerekeni anlamıştı.

' Sen öyle diyorsan, öyleyimdir '

' O yanındaki piçe söyle, evimden siktirip gitsin, on dakikaya geliyorum '

' Söyleyemem, ara sen söyle ' dedikten sonra telefonu kapatan Duru'ya şaşkınca bakan Akif, gördüğü görüntü ile ellerini yukarı kaldırarak ' Eğer aşk böyle bir şey ise İnşallah aşık olmamışımdır, amin ' dedi ve ekledi ' Niye tavır yapıyorsun şimdi yenge? '

Duru ' Sana siktirip git dememi istedi '

' Buna tavır almıyorsun? '

' Herhalde Akif, bir saat geç kaldı ona tavır alıyorum '

' Allahım! Benim şu Amin'i iki katına çıkaralım ' dedikten sonra ayağa kalkıp ' O zaman ben kaçar ' dedi ve kapıya doğru giderken ekledi ' Arada kaynamaya hiç niyetim yok '

Duru da peşinden giderken ' Unuttum sanma ' dedi ve ekledi ' Sadece sen anlatana kadar salağa yatacağım '

Akif, ayakkabılarını giyindikten sonra yanında kolları göğsünde birleştirmiş şekilde duran kadına göz kırpıp ' HIMM OK ' dedi ve gitti.

Duru ise bıkkınca nefesini üfledikten sonra balkona geçti. Adamı, rötarlı geliyordu. Neden? Komutanına bilgi verdi dese? Kuzey, mutlaka beklerdi çünkü beklediğine tanık olmuştu. Aklına kötü şeyler gelmiyordu elbette ama o sürtük ile aynı mekanda fazladan bir saat kaldığını bilmek sinirlerini bozuyordu. Çalan kapı ziline burun kıvırıp ayaklandı ve trip moduna aldığı yüz ifadesi ile kapıyı açtı.

Adamı, sanki mümkünmüş gibi daha da yakışıklı olmuş, esmerleşen teni sanki mümkünmüş gibi daha lezzetli görünüyordu. Duru, adamının keskin bakışları karşısında erimemek için kendini kasarken, Ali de kadınının kokusuyla çoktan sertleşmişti.

' Hoş geldin '

' Hoş buldum hatunum ' diyerek içeriye girip ayakkabısını çıkaran adamı bir anda burnunun dibine girerek ' Bu gözlerde bir kırgınlık var, nedir? ' diye fısıldadı. Duru ise o sırada burnuna temas eden burun ile ayrı, dudaklarına vuran nefes ile de ayrı savaşıyordu.

' Bir saat sonra söylerim '

Ali, gülümseyerek hafifçe geri çekilip ' Anlaşıldı ' dedi ve arkasında tuttuğu zambakları, kadınının gözünün önüne doğru kaldırdı. Duru, burnunun dibindeki zambaklara şaşkınca bakarak ' Hİİ! ' diye bir ses çıkardı.

' Bana zambak mı aldın? ' derken kendinde olmayan kadınının farkında olan Ali, maskesini çıkarırken ' Yok, kendime aldım kadınım. Sana fikir sormak için gösteriyorum ' diyerek piç bir şekilde gülümsedi.

Duru, burun kıvırıp zambakları alırken ' Bilmem, belki bir haltlar karıştırmış ve sonrasında da çiçek almışsındır ' dedi ve zambaklara burnunu gömdü.

' Zambakları seviyorsun '

' Evet '

' Mutlu olursun sanmıştım '

' Daha çok şüphe doldum '

Ali, tek kaşını kaldırıp kadınına bakınca Duru ' Neden aldın? ' diye sordu.

' Mutlu ol diye ' dedikten sonra kaşlarını çatarak ' Başka neden alayım ki? ' diye mırıldandı.

' Evli erkekler, genelde bir boklar yedikten sonra karılarına çiçek alırlar '

' Sanırım ben o boku, bu zambağı alarak yedim, doğru muyum? '

' Sen söyle, doğru musun? '

Ali, kadınının belinden tuttuğu gibi yüzüne doğru kaldırdı ve arada ezilen zambakları işaret ederek ' Çek şunları ' dediğinde Duru, zambak demetini tek eline aldı. Ali, kadınının dudaklarına dudaklarını sürterek ' İçimden geldi ' diye fısıldadı. Duru, dudaklarına temas eden dudaklara odaklanmak gibi bir hata yaparak ' Öylesine yani ' diye fısıldadı.

' Seninle ilgili olan hiçbir şey, öylesine olamaz kadınım '

' Hımm '

' Hımm ya '

' İkna oldum '

' Güzel ' dedikten sonra kadınını kalçalarından tutarak havaya kaldırdı ve ' Şimdi beni ikna etmen lazım ' dedi.

Duru, tek elinde çiçeği ile adamının boynuna sarılıp ' Neye ikna edeyim? ' diye işve ile cıvıldadı.

' Özlediğine '

' O zaman odaya çıkıyoruz? '

Ali, kadınının kalçasına sert bir şekilde vurarak ' Duşa ' diye fısıldadı.

DEVAM EDECEK!