
Benim için çok değerli
-Evlenin
-Evlenin
-Deva Abla.. Deva Abla
Yerinden sıçrayarak uyanan Deva hâlâ arabada olduğunu gördü. Gördüklerinin rüya olduğunu farkedince rahat bir nefes verdi.
- İyi misin Deva Abla?
-İyiyim. Kabus gördüm sanırım. Geldik mi?
- Az kaldı, geldik sayılır.
- Tabi sizin işiniz de o. Ancak bu ailevi bir konu, anlayışla karşılarsanız sevinirim.
-....
- Karşılığında ne istiyorsunuz?
-....
- Tamam, kabul. Bana yeri ve zamanı atarsınız.
- Neler oluyor Rabia? diye fısıldadı kuzenine.
- Yiğit magazincilerin elindeki videoyu sildirmeye çalışıyor. dedi aynı sessizlikle.
- Ne istediler kardeşim? dedi Mert.
-Ropörtaj yapmayı istiyorlar.
- İyimiş. Bu kadarıyla yırtık çok şükür.
- Biz ona " verilmiş sadakamız varmış" diyoruz. dedi Rabia.
Mert aynadan gülümseyerek Rabia'ya baktı şöyle. Göz göze gelince Rabia bakışlarını arabanın camına çevirdi.
....
- Rüya gibiydi bu gün.
- Evet. Bir daha o kadar büyüleyici bir yeri ancak rüyamda görürüm ya da zengin falan olursam. dedi Rabia yatağından doğrularak.
- O kütüphane, kitap kokusu.. Harikaydı.Belki öte dünyada da vardır.
- Öte dünyada ilme ihtiyaç duymuyorsun canım.
- Ama her istediğimiz önümüze gelecekmiş ya cennette. Ben de kütüphanem olmasını isterdim.
- Bende benimle eğlenecek, güzel vakit geçirecek yakışıklı birini isterdim sanırım.
- Gerçi o yakışıklı henüz bu dünyada ama sen bilirsin.
- Deva Abla o konulara girersek senin dosyan daha kabarık haberin olsun.
- Aman tamam tamam. Bir şey demedim. Hadi hayırlı geceler. Allah rahatlık versin diyerek yatağına yerleşti Deva. Sonra bir şey hatırlamış gibi yeniden doğruldu.
- Bir şey diyeceğim.
-Hm?
- Sen söyledin değil mi?
- Neyi?
- Mesteraha'ya gitmeyi çok istediğimi. Yoksa nerden bilsinler ki?
- Belki gizli hayranın vardır. Seni tanımaya falan çalışıyordur. Hiç merak etmiyor musun?
- Benim yeni insanları tanıma kotam çoktan doldu canım.
- İçime doğuyor bu iş birgün olacak.Belki bende şahidiniz olurum. dedi hülyalı hülyalı.
- Başladı yine. Gece kalkıp Allah'tan sana akıl fikir vermesi için dua edeceğim sevgili kuzenim.
- Ben de sana hayırlı bir koca için dua edeceğim sevgili ablacığım.
-Rabiacığım...Devam edersen yarın ki gezmeyi unutabilirsin tatlım.
- Tamam tamam sustum.
....
- Hoşgeldiniz Yiğit Bey. Öncelikle röportajımızı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.
- Rica ederim. Ancak bu biraz zoraki oldu. Son videomu izlemişsinizdir, bu mecraada bulunmak istemediğimi söylemiştim.
Spiker zoraki güldü.
- Haklısınız. Ancak böyle aniden ortalıktan kaybolmanız,ardından gideceğinize dâir video paylaşmanız hayranlarınızı hem şoke etti hemde çok üzdü. Bunun sebebini hayranlarınız da dahil herkes çok merak ediyor.
- Şöyle anlatayım; Oyunculuk benim için vazgeçilmez bir şeydi. Ben mesleğine âşık bir adamdım. Ama hakikati görünce insan asla vazgeçmem dediği şeyi davası uğruna bir şekilde bırakıyor.
- Hakikat, dava derken neyi kastediyorsunuz? Biraz açabilir misiniz?
- Bu dünyaya gönderiliş amacımızın yiyip içip eğlenmek olmadığından bahsediyorum. Ahiret diye bir gerçek var.
Spiker devamını dinlemeyi pek istemiyordu. Hemen başka soruya geçti.
- Iı peki şuan ki yaşamınızdan mutlu musunuz?
-Oyunculuk yapmaya başladığım ilk günden beri benim yaşam felsefem şuydu: İnsanları mutlu edersen sende mutlu olursun. Ama yanılmışım. Çünkü insanoğlu nankördür. Onu hiçbir zaman memnun edemezsin. 2 gün memnun etsen ertesi gün onun için hiçbir şey yapmasan o 2 günü bir çırpıda silip atar. Şunu anladım aslında Allah'ı memnun edersem mutlu değil huzurlu olurmuşum. Mutlu olmak ile huzurlu olmak arasında dağlar kadar fark var bu arada. Neyse başka zaman nasip olursa bunu detaylıca anlatırım. Velhasıl önemli olan Allah'ı memnun edebilmek. Bundan sonraki sloganım; " Allah'ı memnun edersen O da seni memnun eder."
- Peki bu değişiminize sebep olan kişiyi tanıyabilir miyiz?
- İsim veremem ama benim için çok değerli olduğunu söyleyebilirim.
- Bundan sonraki yaşamınızda ne yapmayı planlıyorsunuz? Geçiminizi nasıl sağlayacaksınız?
- Şuan part time bir işte çalışıyorum aynı zamanda hafta da üç gün dinimi etraflıca öğrenmek için bir derneğe gidiyorum. Yani bundan sonraki hayatım camii-iş-dernek üçlüsü arasında dönecek, Elhamdülillah. Rızık endişem yok. Mevlâ ne takdir ettiyse onu yaşayıp göreceğiz. Fakirlikse fakirlik. Ha şunu da söyleyeyim; fakir olmak eziklik değil. Bu kötü bir şey değil ki utanayım. "Utanılacak şey nedir?" derseniz "insanları hakir görüp kendini onlardan üstün görmektir" derim.
- Peki.. Buradan seyircilerimize söylemek istediğiniz bir şey var mı?
- Eski meslektaşlarıma, bütün izleyicilere sesleniyorum; Hayat dizi film oynayarak oyalanacak kadar uzun değil. O hep görmezlikten geldiğimiz, sürekli ertelediğimiz ölüm her an kapımızı çalıp yakamıza yapışabilir. İzinsiz gelir. Ve bunca zaman kurduğunuz hayallerden sizi izinsiz alıp götürür. Ölünce her şey bitmiyor. Aksine yeni bir hayat başlıyor. Bu dünyada nasıl yaşadıysak ahirette de öyle muamele göreceğiz. Vakit varken, ömür tükenmemişken Allah'a dönün. Belki "delirmiş bu" diyorsunuz hakkımda. Aksine aklım başıma yeni geldi. Çok şükür ki ruhum bedenimdeyken geldi.
- Evet. Yoğun ısrarlarımızdan sonra bizi kırmayıp geldiğiniz için çok teşekkür ederiz. Röportajımızın sonuna geldik arkadaşlar. Bizi izlediğiniz için teşekkürler. Videoyu beğenmeyi unutmayın.Hoşça kalın.
Video çekimi bittikten sonra stüdyodan çıktı. Neyse ki bunu da atlatabilmişti. Yolun karşısına geçecekti ki karşısında hasretini çektiği kadın çıkıverdi.
- Anne? dedi bütün özlemiyle.
- Oğlum. dedi Firdevs Hanım bütün şefkatiyle.
******
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 698 Okunma |
213 Oy |
0 Takip |
35 Bölümlü Kitap |