29. Bölüm

29. Bölüm

zeyno devit
zeyno_devit_

İnsanlar ve sözleri

 

- Söylediklerimi anladın mı?

- Anladım efendim.

- Eğer başarılı olursan istediğin başrol senindir.

- Merak etmeyin.

Yaptığı anlaşmanın sonucunu yaşıyormuş gibi sinsice güldü genç kız. Başrolü oynadığını şimdiden görebiliyordu. Ah zavallı insanlar(!).Ona göre gurur karın doyurmuyordu. İstediğini elde edene kadar yapmayacağı şey yoktu. Ayakta kalabilmek için önüne gelen herkesi ezmek ona göre mübahtı. Bencildi insanoğlu..hem de sevdiklerini kaybetmeyi göze alacak kadar..

....

- Günaydın dedi Mus'ab başını mutfak kapısından göstererek. Deva ise hiçbir şey söylemedi.

- Yumurtalı patates mi yaptın? diyerek şansını yeniden denedi.

- Karnın açsa otur. dedi Deva işine devam ederken.

- Böyle olmaya devam mı edeceksin?

- Kusura bakma ben senin gibi hiç bir şey olmamış gibi davranamam. diye söylendi tabağı masaya koyarken.

- Bunca zaman neredeydim.. hiç sormayacak mısın? Merak etmiyor musun?

Deva elindeki çatalı sertçe masaya bıraktı. Gözlerine hücum eden yaşları müthiş bir güçle geri göndermeye çalışıyordu.

- Etmiyorum! Biz ne haldeydik? Peki sen bunu hiç düşündün mü?

Gülümsedi genç adam. İçindeki acıyı böyle bastırabiliyordu.

- Bana hâlâ kızgınsın.

- Kusura bakma kollarımı açıp sarılacak halde değilim. Derin bir nefes aldıktan sonra cümlesine sakin bir ses tonuyla başlamaya çalıştı.

-Bak...çok yükseldiğimin farkındayım ama şu bir sene içinde yaşadıklarım bana çok ağır geliyor. Ve ben bunları sen olmadan atlatmaya çalıştım. En mutlu günümde anne babam öldü. Hastalığımı öğrendiğimde bile bu kadar yıkılmamıştım ben.

Cümlesini tamamladıktan sonra söylememesi gereken bir şeyi ağzından kaçırmış olduğunu farketti. Ve bakışlarını kardeşinden çekti.

- Ne..hastalığı? Sana diyorum ne hastalığı?

- Beynimde kötü huylu bir tümör var.

- Ne zamandır?

- Babamlar memlekete gitmeden önce öğrendik.

- Tedavisi yok mu?

Deva, Mus'ab'ın yüzüne bakınca histerik bir gülüş attı.

- Niye gülüyorsun be?

- İlk defa benim için endişelendiğini görüyorum. Çok komik görünüyorsun.Benim tanıdığım Mus'ab bu durumda " Oh olsun geber de odan bana kalsın " derdi.

- O Mus'ab çoktan geberdi. Yeni bir Mus'ab doğdu.

- Ne zamandır?

- Anne babasının öldüğünü öğrendiğinden beri. dedi gözleri dolu dolu. Deva ise gözyaşlarını serbest bırakmamaya yeminli gibiydi.

- Hadi soğumadan ye tabağındakini.

...

Çantasını alıp hızlıca evden çıkmıştı. Yaşadıkları mı yoksa yaşatanlar mı buna sebep olan, o da bilemiyordu. İnsanlar neden verdikleri sözde durmuyordu ki? Neden ısrarla sevdiklerini hırpalıyordu? Neden yapıyorlardı? Bundan zevk mi alıyorlardı? Otobüs durağına geldiğinde gözlerindeki yaşı silip kendini toparlamaya çalıştı. Deva Ablasına böyle görünmemeliydi. Zaten başındaki dertler bitmiyordu. Onun ki de üzerine eklenmesindi. Otobüsün geldiğini görünce çantasının küçük bölmesindeki kartını çıkarttı.

Kartını basıp otobüsün içinde ilerlemeye başladı. Otobüsün içi çok kalabalıktı.

- Keşke sonraki otobüsü bekleseydim.

- Bence de. dedi arkasındaki ses.

Arkasını döndüğünde bir hayli şaşırmıştı.

- Mert?

- Hayırlı sabahlar.

- Senin ne işin var burda?

- Arka sokakta oturuyorum.

- Nasıl yani?

- Basbayağı.

- Şaşkınım .

- Nedenmiş o?

- Sıradan bir sokakta oturuyorsun üstelik otobüse biniyorsun.

- Niye canım Mert'ler otobüse binemez diye bir kural mı var?

- Yok.. ondan değil, yani araban varken neden otobüse binesin ki?

- Belki arabam bozuldu olamaz mı?

-Ayy tamam tamam bir şey demedim.

Mert, Rabia'nın bu tepkisine bıyık altından gülmüştü.

- Sen beni mi merak ettin yoksa?

- Niye merak edecekmişim seni?

- Hani kaç gündür birbirimizi göremiyoruz ya ondan dedim. Gerçi beni görünce far görmüş tavşan gibi kaçıyorsun ya neyse.

Rabia, Mert'in sözlerine karşılık susmayı tercih etmişti. O da duygularını anlatmak istiyordu ama kimseye güveni kalmamıştı artık. İnsanlara karşı güveni tükenen bir insan olarak ne diyebilirdi ki?.

 

 

 

Bölüm : 23.02.2025 14:07 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...