32. Bölüm

SÜT ANNE

Hümeyra Hanım evine girmiş üzerindeki feraceyi çıkartırken kızına seslendi.

- Rabia, geldin mi kızım?

- Hıı, geldi. Geldi ama geri gitti bir daha gelmeyecek. dedi kocası öfkeli ve efkarlı çıkan sesiyle.

Hümeyra Hanım gerilmişti istemsizce. Kocasının yaptıklarına karşın kızını hep susturur dizginlerdi. Ancak bu sefer engel olamamıştı.

- Orda burda sürten o kızına söyle bir daha onu bu eve almayacağım!

- Ne dedin de kızı öfkelendirdin?

- Asıl o beni öfkelendirdi! O yeğenin olacak kız da vardı yanında. Hadsiz hadsiz konuşup defolup gittiler.

- Deva buraya mı geldi?!

- Yanında dura dura o öcü gibi giyinen kuzenine benzemeye başlamış. Başını kapatmış aynı senin o mendebur ninene benzemiş.

- Bu iğrenç konuşmana daha fazla devam edersen o kağıda imzayı atacağım haberin olsun!

- İyi tamam be, sustuk.

Kızı tesettüre mi girmişti? Yüzü güldü bir anda. Ne zamandır bu güzel haberi duymak istiyordu. Ancak bu güzel haberi eşinden değil kızından almak isterdi. Bir daha bu eve gelmeyeceğini söylemişti. Ne olmuştu ki babasıyla arasında? Yüzü düştü bir anda. Odasına geçtikten sonra çantasından telefonunu çıkartıp kızını aradı.

• Selamun aleyküm kızım

• Aleyküm selam anneciğim

• Yavrucuğum n'oldu? Baban bir şeyler söyledi. Niye Deva Abla'nı buraya getirdin annem?

Sesi sitem dolu çıkmıştı Hümeyra Hanım'ın.

• Anneciğim ben..sana sürpriz yapmak istemiştim. Ben onun evde olduğunu bilmiyordum.

• Ben yarın yanınıza uğrarım tamam mı?

• Anne..

• Efendim

• Deva Ablam gördü.

• Ah Timur ah! dedi öfkeli bir halde.

• Tamam, yarın oturur konuşuruz. Allah'a emanet olun yavrum.

• Allah'a emanet ol anne.

....

Mert elindeki su bardağını doldururken aklına takılan şeyi arkadaşına söyledi.

- Kardeşim, annemler gelecekmiş bu hafta.

- Oh bee İhsan Abiyle mangal yapmayı özlemiştim. Ne oldu sen pek sevinmiş gibi görünmüyorsun?

- Yok sevindim, sevindim ama bir tuhaflık sezdim annemin sesinden. Babam bir gün kalıp geri dönecekmiş. Babam annemle hiç ayrı kalmadı. Annem uzun vadeli niye kalsın ki bende? Kalsın ona asla bir sözüm yok ama bir gariplik olduğunu hissediyorum.

- Lan oğlum annen yanında olacak daha ne istiyorsun?

- Daha ne isterim biliyor musun? Annemin şu zeytinyağlı sarmasından.

- Uff üzerinde kaynayan limonlar..

- Yanına soslu yoğurt ah be! Olsa da yesek.

- Ağzım sulandı lan. Leman Annem gelsin ilk isteyeceğim şey sarma olacak.

- Leman Annem?

- Süt annem değil mi oğlum ister anne derim ister teyze. Annem söylemişti, bebekken annenden süt emmişim.

- Neden annemin huylarını sende gördüğümü şimdi anlıyorum. O da disiplinli sende.

- Abartma.

- Deyiş tarzınız bile aynı. Bak aynı şöyle diyorsunuz, "Abartma" diyerek Yiğit Efe'nin taklidini yaptı.

İkisi de içinde bulundukları sohbete gülüştüler.

- Bir şey diyeceğim, Defne yakınlarda gelecekmiş.

Mert'in yüzü düştü. Huzursuzca yerinde kımıldandı.

- Biliyorum sen o gözle bakmıyorsun ona. Ama o hâlâ 5 yıl önceki Defne.

- Ben kendimden daha nasıl uzak tutabilirim bilmiyorum abi. Keşke dönmese çünkü aynı şeyler olmasından korkuyorum.

- Bende orada kalmasını çok isterim, babam açısından. Çünkü gitgide çığrından çıkıyor, buna eminim. Ona da zarar verir diye korkuyorum. Ama geleceğini söyledi. Gelme diyemedim. Rabia işi n'oldu?

- Kız, ilanı aşk ettiğimden beri köşe bucak kaçıyor benden.

- Niye?

- Bilmiyorum ama beni sevmediğiden değil. Başka bir şey var.

- Bir dakika egondan dediğini duyamadım. Ne dedin?

- Dalga geçme be oğlum. Kızın gözlerine baktığımda bana aşık olduğunu çok net anladım ama bir şey var aramızda, görünmez bir duvar var sanki. Ona ulaşmamı engelliyor.

- Bakmak haram bro.

- Mecazi anlamda söylemiştim zaten.

******