14. BÖLÜM

Oy ve yorum atmayı unutma!

Keyifli okumalar!

***
 

Barış’ın ettiği tekliften sonra eve gelip duş almış,yemek yemiş ve hemen hazırlanmaya geçmiştim. Nereye gideceğimiz bilmiyordum fakat çokta önemli değildi.

Hava ne soğuk ne de sıcak olduğu için üzerime omuzları açık bordo bir kazak, altıma ise siyah etek giydim.

giyindikten sonra parmaklarıma bordo ojelerimi sürdüm ve kurumaları için üflemeye başladım.

Birkaç işimi de hallettikten sonra telefonumu elime alıp Barış’a yazdım.

Biricik:Konum atar mısın? Nereye gelmem gerekiyor.

Mesajı yazdım ve tam uygulamadan çıkıyordum ki cevap geldi.

Barış Adin: Konum neden atayım? Seni ben götürüyorum.

Yazdığı mesajla bir süre ekrana baktım ve sonra telefonumu aldığım yere geri koyup balkonuma çıktım.

Balkonumda baktığım birkaç çiçeğim vardı. Çiçeklerden çok fazla anlamıyordum ama yine de bakıyordum.

Çiçeklerimle ilgilendikten sonra geri eve girdim ve balkon kapısını çekip kedimin mamasını doldurdum. Sapsarı ve birazda beyaz tüylere sahip bir kedim vardı. Çok küçük değildi ama yavruydu.

Kedimin mamasını doldururken kulaklarıma telefonumun sesi geldi. Odama gidip telefonumu alınca ekranda Barış’ın ismi yazıyordu.

“Alo?”

“Biricik ben geldim.”

“Tamam geliyorum.” dedim ve telefonu kapatıp çantamı aldım ve evden çıktım.

Ayağıma topuklu giymiştim çünkü nereye gideceğimizi bilmiyordum.

Evimin önünde beni bekleyen bir motor göremeyince çantamın içinden telefonumu çıkardım ve tam Barış’ı arayacaktım bordo renkteki Ferrari’nin içinden çıkan Barış’ı görünce ufak çaplı bir şok yaşadım.

Futbolcular bu kadar kazanıyor muydu?

Daha fazla şaşırdığımı belli etmemek için adımlarımı ona yönelttim.

Kapıya ulaştığımda yanıma geldi ve kapımı açtı.

Arabaya bindiğimde çok geçmedem o da geldi ve arabayı çalıştırdı. Arabadan öyle yüksek sesle bir kükreme çıkmıştı ki yerimden zıplayacaktım.

“Nereye gidiyoruz?” diye sordum bakışlarımı yüzüne çevirerek.

Üzerinde beyaz ve birkaç düğmesi açık gömlek, altına ise keten siyah bir pantolon vardı.Direksiyonu tutan elinde de gümüş bir saat vardı.

“Deniz kenarında olan bir restorana.”