Barış Adin’den

“Nasil yani sen mi götüreceksin Ecem’i imza gününe?” diye sordu Samet.

Takımdakiler de şaşırmıştı böyle bir şey söylememe. Yemeğe gitmeyen ben kızı İzmir’e mi götürecektim.

Evet götürecektim.

“Kardeşim sen niye bu kadar şaşırdın götüreceğim işte.”

“E iyi tamam götür.” dedi hala kulağında telefon varken.

“Telefonu bana versene.”

Samet telefonu bana doğru uzattı. Telefonda hala Ecem vardı.

Telefonu kulağıma doğru götürdüm ve söze girdim.

“Ecem, abicim nasılsın?”

Ecem bir süre donmuş gibi cevap vermedi ve sonra bir anda bağırmaya başladı.

“BARIŞ ABİ! ABİMMMMMM!!!”

Ecem o kadar yüksek sesle bağırmıştı ki yanımdaki Samet bile duymuştu.

“16 yıllık abisiyim bana böyle abim dediğini duymadım.” diye söylendi Samet.

Mete sanki Ecem’in söylediklerine değil de başka bir şeye takılmış gibi, “Aaaa bu dünkü velet 16 yaşına mı gelmiş.” dedi

“YA METE ABİNİN SÖYLEDİKLERİNİ DUYUYORUM! ONA SÖYLEYİN!!” diye bağırdı ve sesi çok yüksek desibelli olduğu için telefonu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kaldım.

“Sizi duyuyormuş.”

“Aman çok korktum. Ecem lütfen bana zarar verme…”

“YA METE ABİ SİNİRLERİMİ BOZMA ORAYA GE-“ diye bağırmaya devam ediyordu ki, Samet telefonu elimden çekip aldı ve kızın yüzüne kapadı.

"Barış kardeşim imza günü bugün saat 2-3 gibi 1 saate çıksanız yetişirsiniz."

"Tamam hadi görüşürüz size." dedim ve soyunma odalarına doğru ilerledim.

****
 

Arkdşlar bölüm bitmedi devamını yazıp geliyore.

Bitmediyse niye atiyorsun diyebilirsiniz ama ben yazıp yazıp atiyorum yanii kısa demeyin bir günde 8-9 bölüm attım neyinizee yetmiyo yeto bu kadar sohbet bbbbbb