Okuduğunda çıldırmak üzereydi kağıdı tutup yere attı Gamze'yi

tutup" olmaz Gamze uzaklaşamazsın başkasının hiç olamazsın sen benimsin "diyip sarsmaya başladı.

Gamze sadece gözlerinden yaşlar akıyordu.

Ağasını bağırmasını etrafında gelişen olayları bilmiyordu.

Sonunda Mehmet Ağa kolundan tutup götürmesiyle hiçbir seyi umursamıyordu.

🤩🤩🤩🤩🤩🤩🤩

Ömer çıldırıyordu , babası bu kadar gözünden düşemezdi .

Ne hayal etmişti.

Ne bulmuştu.

Şimdi beşik kertmesiyle mi evliydi?

Çok komikti.

Biri şaka yapıyordu kesin..

Hırsını alamayıp hızla nikah dairesinden çıktı Gamze'yi bulacaktı.

Babasının arabası hareket ettiğinde

" durdur "diyip önüne atladı .

Arabanın içinden babası ne dediyse duymuyordu .

Araba durmadı Gamze uzaklaştı

Ne yapacaktı bilmiyordu.

Sevdiği yavaş yavaş uzaklaşıyordu.

Birinden yardım istemeliydi..

Yardım almalıydı..

Kimdi?

İbrahim" evet kan kardeşim" dedi hızla cebindeki telefonu çıkarıp arkadaşını arayıp yerini öğrendi.

Arabayı umutsuzca arkadaşıyla buluştuğu ünlü Mardin meyhanesine sürdü.

Sabah sabah gelenler İbrahim ve Ömer'den başkası değildi.

Mayhane eski han girişiydi bodrum katı fıçılar dizilmiş , şaraplar raflarda gösteriş için konmuş, taş duvarlar geçmişten bir kareyi yansıtıyordu.

Arkadaşına baktığında İbrahim'in ufaktan içmeye başladığını gördü.

Ömer şimdi içemezdi bir akıl vermeliydi arkadaşı.

Hızla İbrahim'in karşına oturdu .

Ve olanlari anlattı.

Hepsini ..

Sevdiğine dokunduğunu bile..

İbrahim kaşlar çatılıyor, ince uzun burnu büyüyüp küçülüyor kendini zor tutuyordu.

Ömer sözleri bittiğinde" şimdi akıl ver Gamze'yi alıp kaçayım mi" dedi güçlükle.

İbrahim arkadaşının son sözünde rakisinda bir yudum aldı önce gülüp sonra ekledi" valla işin nasıl bu noktaya geldi bilmem ama o konakta o kızı ezerler o yüzden yengenin yanı benim yanım bacımdır , kızı sevmiş beraber olmuşsun nikah kıymak istemişsin nasip olmamış o zaman sende Allah katında bir kişiyi karın yap ama şu devlet nikahı işini de

kata külliye getirip Zelal denen kızın ruhu duymadan haletmen lazım , özetle sen şimdi Gamze'yi alıyorsun hocaya gidip dini nikah kıyıyorsun sonra kız bizim evde benim bacım yerinde kalacak , bizimkiler benim lafım üstüne laf söyleyemez bilirsin benim hanım bakar ona zaten hamile malum can yoldaşı olur" dedi .

Ömer Gamzesinin görememe fikri beyninde yankılanıyordu.

Onu bir gün görememek diye aklından geçirdi.

Panikle" olmaz ben onu bir gün göremezsem olmaz dayanamam" dedi.

Başını hızla sağa sola sallıyordu.

İbrahim kaşlarını çattı elini masaya vurdu" yiğidim aşk öyle olmuyor sahip çıkacaksın , bak bana bencillik ettip kaybetmedim mi aşkımı ,

gitmedi mi , girmedi mi o kara toprağa , bak şimdi sevmediğim bir kızdan çocuğum olacak neden bencillik ettim ,

ben ben ben dedim kızı ezdiler

anam , babam herkes şimdi bir tek sevdiğim yok

sen yok desen de alacağım o kızı

o konuşamıyor Zelal denen kız boş bırakır mi söyle bana ,

anan ,baban he , her zaman yanında da olamayacaksın ama benim yanımda kalırsa her gün gel kal amenna ama o konakta dilsiz kız olmaz unut onu birader" diyip bakışlarını Ömer de tuttu.

Biliyordu kardeşi en az bir zamanlar kendisi gibi seviyordu.

Ama  ayrılmak istemiyordu.

Aşıksa bu ayrılığa da katlanacaktı

Uzun bir sessizlik arada rakı bardaklarının masaya inen sesi

onun dışında çalışanların ayak sesleri Ömer İbrahim'e , İbrahim Ömer'e bakıyordu.

Bardağındaki rakisini bitiren Ömer bakışlarını kaçırıp" haklısın dediğin gibi olsun konakta bugün düğünüm var malum görürse üzülür sizde kalsın ama her gün gelirim yanlız bırakmam onu , bırakamam birader" dedi sonuna doğru kalbindeki acı sesine de yansımıştı.

Ömer'in bakışlarında acıma gururlanma ve hüzün vardı.

Eski hallerini Ömer de görüyordu.

Şimdi yoktu sevdiği , evdekiler el birliğiyle yemişti kızı sonunda kansere yakalanmış ve ölmüştü..

Gözleri dolunca bakışlarını kaçırdı İbrahim..

Ömer kardeşinin duygulandığını eski defterleri düşündüğünü biliyordu.

İbrahim gibi olup senelerce acı çekmiyecekti Gamzesini önce Allah katında sonrada devlet katında karısı yapacaktı.

Ama önce onu evden kurtarmaktı.

Hızla kalkıp" müsadenle sarı civciv'imin o yuvadan uçup mutlu olma zamanı ben alıp geliyorum " diyip arkadaşının lafını dinlemeden çıktı.

İçki rehavet ve cesaret vermişti Ömer'e...

Şimdi onu bulmalıydı telefondan Gamze'sine msj atti -nerdesin!!!!-

Kısa bir bekleyişten sonra Gamze-evde odamdayım -yazıyordu.

Hızla arabayı park yerinden alıp eve sürdü .

Arabayı o kadar hızlı kullanıyordu ki ağaçlar evler hızla yok oluyor ve evine Gamze'sine yaklaşıyordu.

Eve girdiğinde avlu şimdiden süslendiğini babasının da terastan kendisine baktığını gördü.

Umursamayıp hızla Gamze'nin odasına yöneldi.

Odasının kapısını açtığında bu izbe odada sevdiği kızın nasıl yaşadığını nasıl hastalanmadığını düşündü.

Gamze'si yattığı yerden kapının sesiyle sıçramıştı.

Gözleri kızarmış üstündeki beyaz elbise kirlenmişti.

Ömer elini uzatıp" tut elimi bu konakta kalmıyorsun , kalmıyoruz güzelim artık seni kimse ezemeyecek " dedi.

Bakışlarıyla sevdasına sahip çıkıyordu.

Gel diyordu gidelim buralardan..

Gamze Ağasının dediklerini anlamadı sonra Ağasının buralardan gitmek beyninde yankılandı.

Panikle defterine yazılar yazmaya başladı.

Ömer eli havada usanmadan sevdiğini tutmasını bekliyordu.

Sonunda sarı civciv'i eline defteri verdi.

Sarı civciv- ağam olmaz sizi tehlikeye atamam hem unutun beni isterseniz giderim de- yazmıştı.

İstemeyerekte olsa.

Ömer kafayı yemek üzereydi .

Dizlerinin üzerine çöküp kara gözlerini sevdiğinin gözlerine dikti.

Tane tane" beni iyi dinle güzelim hayatımda senden başkası olmayacak ve elinde sonunda seninle devlet kapısında da evleneceğim kafaya koydum mu yaparım bilirsin ama hepsinden önce seni kimsenin ezmesini istemiyorum gideceğimiz yerde seni abin sayilacak bir adamın yanına götürüyorum hem sen çocukları da seversin onların çocuklarıyla ilgilenirsin ben her gün yanına gelip yanında kalicağım sende başka hiç bir kadına dokunmayacağım inan bana yeter ki şimdi tut elimi ama

bırakma ne olur" dedi içi parçalanıyordu.

Bir erkek olarak sevdiğine sahip çıkamama hissi gururuna dokunuyordu.

Sevdiğini kaybedemezdi.

İbrahim'in hâlini görmüştü ve kaybetme riskini asla göze almayacaktı.

Gamze ne diyeceğini ne yapacağını bilmiyordu ama bu konağa artık sığınamazdı ..

Kimsenin yüzüne de bakamazdı bir umut tebessüm edip Ağasının elini tuttu.

Ömer sonunda derin nefes alıp" işte böyle güzelim artık kimseyi çekmek zorunda değilsin sadece bana iki tebessüm et yeter eğer ordan da sıkılırsan kendi evimize geçeriz bunu bir prova olarak düşün olur mu" dedi kalbinden geçenler diline yansırken.

Gamze kendi evi lafını da duyunca kalbi yerinden çıkacak gibi olup dizlerini üstüne çökmüş Ağasına sarıldı.

Ömer Gamze'yi kucaklayıp odadan çıkacakken bunu anlayan Gamze panikle çırpınıp kafasını sağa sola salladı.

Odadan çıkınca ilk Meryem Gamze ile Ömer'i gördü sonra Meryem'in çığlığına herkes görmüştü.

Ömer kendince ailesine göz dağı veriyordu.

Kapıya çıkıp arabanin kapısını açıp Gamzesini oturttu.

Kapıyı kapatıp kendi kapısını açtığında kapıda babasi Mehmet bey göründü.

Babası sinirle" sen bir Ağasın hem de evli bir Ağa kaçamazsın bu soyumuzu lekelemek olur" dedi.

Ömer babasından sıkılmış gına gelmişti ilk defa sesini yükseltip" bak baba beni iyi dinle ağalıkta umrumda değil başka birşey de ,

ne düşünüyorsun bilmiyorum ama kaçmıyorum sadece sevdiğim kız artık bu konakta kalmayacak sevdiğiniz gelininizle oturun Allah katında karımı bu ev dışında daha güvenli bir yere götüreceğim müsadenle" dedi.

Mehmet bey kaşlarını çatmış bastonunu yere vurup" söyle çalışanlar götürsün karını ,

senin bu akşam düğünün var" dedi gururlanarak..

Ömer laf arası dini nikahlı karım demişti hala kıyamadığı

ama babası yine umursamamıştı.

Ömer gülüp "umrumda bile değil kendi aranizda yapın düğünü ben bu akşam yokum gelir miyim artık bu eve orası da ayrı" diyip arabaya bindi arabasını camiye sürdü.

Mehmet bey oğlunun yaptığı terbiyesizliği sonra düşünmek üzere akşam dünürlerine nasıl açıklama yapacağını düşündü.

Deli oğlu ,dediğim dedikti. Artık lafını da dinlemiyordu.

İçinden en azından istediğim kızla evlendi diyip içeri girdi.

Ömer nikahı kıyıp Gamze'nin ihtiyaçları için alışveriş yapmış sonra karınlarını doyurup İbrahimlerin konağına gelmişti.

İbrahim karısı kendi hâlinde şirin biriydi.

Gamzeyle iyi anlaşmışlardı.

Zaten İbrahim'in ailesi artık ne etliye ne sütlüye karışıyorlardı.

Uyku saati Ömer" ee birader bize odamızı da göster biz kalkalım artık misafir sayılmayız her gün burdayım " dedi ima ile..

İbrahim kahvesinden bir yudum alıp" tabi sizin eviniz söylemene bile gerek yok hem bu sayede daha sık görüşürüz hem sizin Allah katında ilk geceniz sayılır " diyip göz kırptı.

😉😉😉😉😉😉😉😉😉😉😉

Görüşmek üzere 

  ...

Umarım beğenirsiniz..

Takip etmeyi ve beğenmeyi unutmayın..

Vize haftasındayım bu hafta bölüm gecikebilir mazur görün .

       Seviliyorsunuz..

                    Yazarınız.  :.   ZEYTAN