Alinin kalbi yerinden çıkacakmış gibi korkuyla atıyordu.

Babası arabasına binmiş bekliyordu annesi bindiğinde arabayı çalıştıracağı da babası Mehmet Ağa

" sen dur hele, Ömer gelin fazla arabaya gerek yok " dedi diktatör edasıyla.

Ömer bakışlarını sarı civciv'den çekip bir baş sallamasıyla yetindi .

Gamze'yi bindirip yanına oturdu.

Kısa bir sessizlikten sonra gelmişlerdi.

Arabadan herkes indiğinde ,Ali arabada oturmuş konağa bakıyordu.

.

Aklı derin dehlizlere sürükleniyor daralıyor ve nefes alamıyordu.

Kendini sıkıyor, sıktıkça boynundaki damarlar nehrin kollari gibi ortaya çıkıyordu.

Ömer kardeşine baktığında inmediğini görünce arabanın yanına ilerledi.

Ali'nin kendini sıktığını görünce kapıyı açıp " hadi kardaşım hadi artık bitmek üzere" dedi aşkının ,kardeşinin hayatına mal olacağı düşüncesi ruhunu ezerken gerçek olması paramparça ediyordu.

Ali abisinin kolunu kendisine uzatmasıyla kolunu tutup çıktı arabadan .

Giydigi takım elbise vücudunu kavramış, ceket ise ben burdayım derken içine giydigi siyah gömlek ise esmer tenini belirginleştiriyordu.

Sokakta Alparslanların kız istemeye geleceğini öğrenen herkes merakla bekliyordu.

Ali'nin arabadan inişiyle damda oturmuş kızlar bir" ahhh" çekti.

Gelen sese doğru bakışlarını çeviren Ali kaşlarından birini kaldırdığında kızlar sert duruşuyla evleneceği kızın kendileri olmalarının hayal etmek istemişlerdi.

Ama Nalin ile evleneceğini bildikleri için boğazlarına bir düğüm oluştu, o deli kızı istiyorlardı ne yapacağı belli olmayan büyük, küçük demeden lafını söyleyen dayağı yesede susmak bilmeyen kızı ama kendileri bir dediğini iki etmezlerdi.

İçlerinden- deli şansı -diye geçirdiler.

Ömer arabadan kardeşini çıkardıktan sonra karısının yanına ilerledi arkasına baktığında Ali'nin hala bıraktığı yerdeydi.

Osman abisini girmediğini görünce "abi hadi ,şimdi babam kızacak" dedi. Abisinin ezilmesini istemeyerek .

Ömer kaşlarını çatıp "Osman şu Ali'yi getir yoksa kaçacak gibi duruyor" dedi.

Osman kardeşine baktığında kardeşinin yolun ortasında durmuş kızlara baktığını gördü .

Osman" abi siz girin ben hemen getiriyorum "koluyla sevdiği kızı da içeri yönlendirip" sen geç iki gözüm" dedi.

Hızlı adımlarla kardeşinin yanına gidip "abicim evleneceksin kızlara bakmayı unut artık" dedi sesinin sert tutarak.

Ali umutsuzca başını salladı.

Abisinin peşine takılıp içeri girdi.

Ömer iceri girdiğinde babasının tokalaştığını görünce kendisine uzatılan eli sıktı.

İçeri geçip oturduklarında teyzeleri olan Zişan hanım" oy yeğenlerim hoş gelmişsiniz ,Ömer ağam sende hoş gelmişsin" dedi.

Ömer ağır ağır başını sallayıp "hoşbulduk teyze "dedi yanına sevdiceğini oturtmuştu.

Mehmet bey " eee Hamza Bey nasılsın görüşmeyeli" dedi gülerek..

Hamza bey tereddütlüydü.

Kızı deliydi ama evlenince geri dönülmezdi. Ne kadar akraba olsalar da olumsuz bakıyordu, Ömer'in Zelal'i boşamasından sonra güvenemiyordu.

Hamze bey" hamdolsun Mehmet Ağa iyiyiz ,siz nasılsınız" dedi .

Mehmet Ağa" iyiyiz iyiyiz malum az çok neden geldiğimizi biliyorsunuz" dedi gülerek..

Hamze bey karısına yan bakış attı.

Hamze bey" bilirim bilirim kızım için buradasınız ama ben pek olur gibi bakmam baştan söyleyeyim "dedi. Kaşlarını çatmıştı. Akraba olmasalardı isteme işi daha kolay olacaktı .

Mehmet Ağa sinirle oğullarına bakıp tekrar Hamza beye döndü bakışları

" hayırdır niye istemezsiniz" dedi

Hamza bey "Zelal kızımızı duyduk evine göndermişsiniz , keşke başta istemeye gitmeyeydin "dedi.

Ömer yine herseyin sorumlusuydu.

Sinirlenip sol eliyle dizini sıkmaya başladı.

Bunu gören Gamze tereddütle ağasının eline uzanıp aralarına koydu kimse görmesin diye sonra parmaklarını Ömer'in parmaklarına kelepçeledi.

Ömer Gamze'nin elin tutmasıyla bakışları sevdiceğine döndü.

Bir anda içindeki medcezir durdu.

Mehmet Ağa"haklısın ben ön göremedim, sevmiş bizim oğlan yok diyemedim "dedi sesi sonuna doğru utançla kısılmıştı.

Ali abisini başını eğmesi ve babasını sesinin utançla azalmasını fark edip adlarına leke gelmesini istemeyerek söze girdi.

Ali "Hamza bey eğer Nalin'i kapına getirirsem sende çek vur beni ,bu da benden sana söz istesem çeker giderim az çok bilirsin sende beni ama abimi burda değildi senelerdir o sevmezdi Zelal'i ama ben kimseye yan gözle bile bakmam ki evleniyorum, kızını kapına bu sebeple asla getirmem" dedi sinirle .

Herkes susmuş Ali'yi pür dikkat dinliyordu.

Hamza bey basini sakladığı sıra karısı Zişan'a" kıza söylese kahveleri getirsin, Ali bey de görsün kızını" dedi. Elindeki tesbihi ağır ağır çekerek .

Mehmet bey bakışlarını Ali' den çekmemişti.

Oğlunun sözünü ezip geçeceğini düşünüyordu ya da kardeşi gibi çekip gideceğini ama yapmamış üstüne üstün adlarını korumuştu.

Meral hanım sinirle "oğlum kefil olduğuna göre kendi adınıza sizde kefil olun, sonuçta kızınızı ne kadar sakar olduğunu bilirsiniz, eğer bu yüzden gelirse ne yapacaksınız "dedi gözdağı vererek ..

Meral hanım kardeşini kırdığını, yeğenini ezdiğini bilse de oğullarını millete ezdirmeyecekti.

Hanza Bey duyduklarına şaşırarak haklılık payı ile sustu.

Ali araya girip " benim kabulumdur ister evi yıksın, kızınızı istiyorum 'dedi . Neden böyle yaptığını bilmiyordu. Şu durumdan biran önce kurtulmak dışından birşey istemiyordu.

Kravati boynuna mengene misali sıkıyordu. Nefes alamıyordu, anlında terler birikiyordu.

Bunu duyan Murat kaşları havalandı .

Yine ortamı kasvet kaplamış ve sessizliğe bürünmüştü. Herkes bekliyordu, kimi, neyi bilinmiyordu.

Ama bu sessizlik içeri giren Nalin ile bozuldu.

Nalin önce Mehmet Ağaya sonra Ömer ağası , Osman ağası, anne ve babası, abileri derken en son Ali'ye kahvesini uzattı bakışları kahve tepsisinin desenlerinde tutuyordu ne diyeceğini bilmiyordu.

Duymuştu bütün olanları çünkü evdeki çalışanlara yaptırıyordu kahveleri ve babasını utandığını da görmüştü ama evlenmek istemediğini ne kadar söylese de dinlemiyorlardı. İçinden -oh size müstahak- diye anne babasına söyledi.

Ali önünde tutulan tepsiye, bir de Nalin'e bakıyordu..

Nalin ,Ali'nin yavaşça kahveye almasına kızıp tepsiyi hızla çekti.

Tepsideki kahvenin kulpunu daha kavrayamayan Ali bir anda bel altına dökülmüştü kahve ..

Bir anda sıcaklık hissetmesiyle yerinden sıçradı.

Bunu gören ev halkı hayretle olanları izliyordu.

Ali, etinin kavrulma hissiyle "lan Yandım," diyip pantolunun çekistiriyordu.

Osman hızla kalkıp kardeşine yardım etmeye çalışıyordu.

Murat panikle "odaya abicim orda çıkarırsın" diyip yönlendirdi, odaya giren erkekler Ali'nin hızla pantolonu çıkardı Ali baksırıyla kaldığında "abilerim arkanızı dönün" diyip hızla çıkardı.

Şuan en son düsüneceği şey utançtı.

Arkaları dönüp dönmediklerine bile bakmadı.

Ali vücudunun altına üflerken Nalin abisi Mustafa" üstünü çıkar yan tarafta banyo var, suya tut" dedi.

Ömer arkasını dönüp hiyzka Ali'yi banyoya koyup üzerine soğuk sus tutmaya başladığında Ali," offff "dedi.

Ömer gülüp" bu yaştan sonra seni şeyini görmekte varmış" diyince Ali kendini bıraktığı yerden elleriyle önünü kapatmaya çalıştı.

Ali "abi bakma ver ben suyu tutarım" dedi utançla , Ömer gülüp" şaka yaptım, sen biraz rahatla yanmışsındır, şimdi Osman'a söyleyeyim krem getirsin bir de baksır ile pantolon" dedi gülerek

Nalin abilerinin bir anda Ali'yi odaya sokmasına şaşkınlıkla izledi.

Ardından" ohhh sana mi kaldım" dedi.

Hamza "bey Nalin "diye bağırınca ürkerek arkasına döndü.

Korkuyla babasına baktığında Hamza bey üzerine yürüyordu , Mehmet Ağa araya girip" şimdi hallederle oğlanlar sakatlığı tuttu kızın herhalde, neyse oturasın Hamza bey "dedi.

Hamza bey tereddüte kalıp yerine tekrar oturdu.

Mehmet Ağa" uzatmayalım malum oğlan yandı Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızın Nalin'i oğlum Ali'ye isterim" dedi bir nefeste..

Hamza Bey'in içindeki teredütler Ali tarafinda giderilse de içinden yok demek geçiyordu.

Ama en son kızının yaptığı sınırı taşıran son damla oldu.

Sinirle" verdim gitti" dedi.

🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨

Lütfen sessiz okuyucularım da beğenme tuşuna ve takip etme tuşuna basabilir mi emeklerim boşuna gitmesin diye 150 beğeni ve 50 yorum bekliyorum . Gelirse yeni

bölüm cumartesi günü atmayı düşünüyorum.

Lütfen takip etmeyi ve yorum yapmayı unutmayın saygılarımla..

     Yazarınız: ZEYTAN 🤔