Konakta sessizlik hüküm sürüyordu . Gamze işlere yardım ediyor odasını topluyordu.

Melek ise yanına gelmiş dün kocasının ona aldığı beyaz geceliği

met ederek anlatıyordu. 

Gamze utancından Ağasının ona aldığı geceliği söyleyemiyordu. Sadece dinliyordu.

Birden kalbini bir huzursuzluk kapladı. Kasvet ve nefes alamamaya başladı.

Boğuluyor gibi hissediyordu. Derin derin nefes almaya çalışırken Gamze yanında şaşkınlıkla izleyen Melek” iyi misin Gamze abla “diyip panikliyordu.

Sonunda “ana “diye bağırmaya başladı.

Meral hanım duyduğu sesler ve çağırılmasıyla hızlı merdivenleri dövercesine çıktı. Gelini biricik kızı yüzü pembeleşmişti.

Osman abisini nasıl arabaya bindirdiğini ve arabayı nasıl sürdüğünü bilmiyordu.

Yolda iki de bir arkaya bakıp abisinin nefes alıp almadığını kontrol ediyordu.

Sonunda arabayı hastanenin aciline çekip “ yardım edin abim” diye bağırmaya başladı. Yere sürünen tekerlek sesleri, hemşireler ve çalışanlar bir anda arabaya üşüşüp Ömer’i sedyeye yatırdı. Sonra hızla götürdü.

Osman panikle ne olacağını izliyordu.

Nalin hızla giden arabanın arkasından bakıyordu. Ciddi ciddi nişanlısı olacak adam dağın başına bırakıp gitmişti.

Etrafa baktı dağlar ağaçlar ve bir de yol “ pislik , keşke daha fazla kaynataydım da kahveni yanaydı uçkurun ah” diye bağırdı.

Sonunda uzaktan gelen tırı görünce korkup hızla ağaca doğru koştu.

Yanlış anlayıp bir şeyler yapmalarını istemiyordu.

Tırın hızla gitmesiyle ağaçlık yoldan ilerlemeye karar verdi.

Ali uzakta arabasını park edip gelmiş izliyordu . Nalin hanimin uzun sure arkasından baktığını görmüştü ama döndüğünde hala orda görmek Ali’yi fütursuzca mutlu etmişti.

Nalin ayağına giydiği topuklu ile taşlı yoldan yürümeye çalışıyordu.

Sonunda ayakkabının topuğun kırılmasıyla Nalin yere kapaklandı , bir an yerinde çıkmak için atılsa da vazgeçti Ali .

Nalin yere yapıştığında dizlerine batan taşlar canının acısına daha da acı katıyordu.

Sonunda doğrulup dizlerine baktı iki dizi de kanıyordu. Ayağındaki ayakkabıları çıkarıp eline aldı yürürken “ ben ne yaptım ya benim suçum ne de bunlar benim başıma geliyor, bıktım artık bıktım” diyip bulduğu taşa oturup ağlamaya başladı.

Osman acilde kalbi ağzında atıyordu . Abisinin kollarına yığılmasını unutamıyordu.

Birden doktorun çıkmasıyla “ abim abim nasıl doktor bey” dedi.

Doktor karşındaki genci süzüp” aslına vakarsan iyi olacak duaları eksik etmeyin bir de kan lazım zor bulunuyor abinizi ameliyata alacağız acil bulmanız lazım” diyip tekrar içeri girdi.

Osman ben yapacağını şaşırıp. Önce babasını aradı haber verdi sonra kan için kardeşi Ali’yi aradı..

Kardeşi ali cevap vermeyince mesaj atıp kısaca bilgi verdi . Aynı kan grubunu bilmeyip İbrahim abisini arayıp kan grubundan bulmasını rica etti.

Gamze açık havada nefesin düzene girmiş sakince oturuyordu.

Meral hanım “ kendine dikkat et kızım birde bu yüzden Ömer’den azar işitmeyelim” dedi anaç bir tavırla.

Mehmet Bey’in “ oğlum” diye feryadını duyulmasıyla Gamze ayaklandı.

Meral hanım “ hayırdır inşallah “ diyip hızla kocasının yanına gitti. Gamze korkuyla takip etti.

Meral hanım” hayırdır bey bir şey olmuştur” dedi gözleri dolu dolu..

Mehmet bey boşluğa dalmış gözleriyle” Ömer , Ömer’imi vurmuşlar” dedi.

Meral hanım birden kendini beton zemine bırakıp “ oğlum mm” diye konağı inletti.

Gamze donmuştu. 

Ağası bırakmazdı . Hayır yalandan başka bir şey olamazdı..

Mehmet bey” oğluma gitmeliyiz kalk Meral hanım hanim” diyip karısını kolundan kaldırıp arabalara yöneldiklerinde Gamze -ben de geleceğim- demeye çalışıyor boğazı yırtılıyordu ama sesini duyuramıyordu. Arabanın hareket etmesiyle kendini önüne atıp bende demeye çalıştı. Ama ne ağzından inlemeye benzer bir ses dışında hiç bir şey çıkmadı.

Çalışanlardan biri hızla frene bastı. Meral hanım “kızım da gelsin “demesiyle Mehmet Ağa” hızlı ,acele edin” demek dışında hiç bir şey demedi.

Ali gelen mesajı tekrar tekrar okudu. Hızla. Nalin ’in yanına gidip kolundan tuttu . “Yürü gidiyoruz ”dedi . Nalin kolundan bir anda çekiştirilmesiyle bırak diyemeden kendini arabada buldu.

Yaşadığı stres ve panikle Nalin” sen nasıl bir insansın beni dağ başında bırakıp bir anda geri alıyorsun ne yapmaya çalışıyorsun sen” diye çıkıştı.

Ali Nalin’i dinlemiyor sadece arabanın gaz pedalına basıyordu.

Nalin arabanın hızlanmasıyla sustu.

Artık korkuyordu Ali den. 

Küçükken ne kadar iyi anlaşırlardı.

Ta ki o kelimeyi edene kadar “ büyüyünce seninle evleneceğim” o kelimeden sonra erkek içine çıkmamaya karar vermişti.

Yine de karşısında çocukluk arkadaşı Ali varmış gibi rahattı ama yaptığı hareket ve davranışlar eski Ali olmadığını kanıtlar nitelikteydi.

Artık yanında susmaya karar verdi ne yaparsa yapsın kurtuluşunun olmadığını biliyordu.

Ali arabayı hastanenin otoparkına bırakıp hızla girdi hastaneye Nalin ise Ali’yi takip etmek dışında bir şey yapmıyordu.

Gamze hastaneye girip Osman Ağasını görmesiyle etrafı gözleri tarıyordu.

Ağası bir yerden çıkıp sürpriz yapacaktı.

Ona bir şey olamazdı . 

Evet evet olmazdı. 

Osman’ın” doktor dua edin kan lazım onu da İbrahim abi halletti sadece dua edin “ demesiyle gözleri karardı. Başını sedyenin köşeli demirine çarptı

Osman yengesini yerde başının kanadığını görünce kucaklayıp onu da yatırdı.

İki saat geçmişti ve daha Ömer’in doktoru çıkmamıştı.

Gamze ise başını sert çarpmış ve bir türlü uyanmıyordu.

Gamzenin doktoru “ gözlerini açtıktan sonra müdahale edebiliriz şuan hiçbir şey yok gibi” demişti.

Ama Gamze gözlerini açmıyordu.

Ömer doktoru çıktığında “ geçmiş olsun oğlunuz baya dayanıklı ama iki gün yoğun bakımda kalacak sonra normal odaya alınacak tekrar geçmiş olsun “ demesiyle Alparslanlar derin bir nefes aldı.

Ali “ben yengeme bakayım abim uyanınca kızmasın” diyip güldü.

Buz gibi bir gülümseme de olsa ailesinin rahatlamasına sevinmişti.

Yengesinin doktorunun yanına gittiğinde doktorun “ kadın doğum olarak burada olmanız lazım , kadın hamile başını çarptı ilaçta veremeyiz uyanması için en azından çocuğun durumuna bakın” diyip karşı tarafı dinleyip” bekliyorum” demesi ve telefonu kapaması bir oldu.

Ali” ben yengemi soracaktım başını çarpmıştı” dedi kuşkuyla biraz önce doktorun dedikleri aklını kurcalıyordu. Yoksa yengesi hamile miydi?

Doktor “ siz Gamze hanımın eşi misiniz” dedi tek kaşını kaldırarak.

Ali yutkunup” hayır kayınbiraderiyim bir sorun mu var” dedi.

Doktor” peki hamile olduğunu biliyor muydunuz” dedi.

Ali öğrendiği bilgiyle donup sadece “hayır” dedi.

Doktor “ panik yapmayın birazdan kadın doğum uzmanı gelecek sonra da Gamze hanım için nasıl bir yol izleyeceğimize karar vereceğiz” dedi.

Nalin bütün gün yaptığı gibi Ali’yi izlemişti ve doktoru dinlemişti. Ali “ yengen iyi ama değil mi doktor bey” dedi içindeki yaşadığı buhran sesine yansıyordu.

Doktor “iyi olacak doktor hanım gelsin çocuğu nasıl olduğunu öğrenmeliyiz” kendinden emin tok bir sesle...

Nalin Ali’ye yaklaşıp “ merak etme ikisi de iyi olacaklar” dedi teselli amaçlı.

Ali yaşadıklarıyla bir anda Nalin’e sarılıp” iyi olacaklar “ dedi teyit etmek isteyerek

Nalin “ iyi olacaklar” dedi.

İki gün geçmiş sonunda Ömer’i odaya almışlardı.

Herkes vardı ama bir türlü sarı civciv’i yoktu.

Ne kadar sorsa da kimse söylemiyordu.

Ömer kalabalıktan sıkılıp karısına dayanamayıp” yeter artık oyalamayın beni nerede Gamze , söylesene Osman” dedi doğrulmaya çalışarak.

Abisini yarasının açılmasını önlemek için kimse söylemiyordu ve abisinin canına tak etmişti.

Mehmet bey” nerede olacak odada malum hamile ve bir şey olmasını önlemek için doktorların gözetimi altında “ dedi.

Duyduklarına inanamayan Ömer” hamile Gamze, benim sarı civciv ’im “ diyip doğrulmaya çalıştığı zaman Mehmet bey” yat dinlen kadınlar başında” demesini dinlemedi bile..

Ayağa kalktığında Ömer “ odası nerede” dedi. Osman söylemek istemese de abisinin geri dönüşü olmadığını biliyordu.

Abisiyle yavaş yavaş odanın kapısına geldiğinde içeride “ anne için tehlikeli ama siz bebeği sanırım riske atmak istemiyorsunuz ama iyi dinleyin, bakın ilancı verirsek düşebilir ama bir ihtimal bebeğin de yaşama şansı var hem anne uyanmazsa bir süre sonra beyin fonksiyonları ölür ve ikisini de kaybederiz ama ilacı verirsek çocuk ölse bile bir daha çocuk yapma şansları var neden anlamıyorsunuz” dedi.

Ömer duyduklarıyla dünyası başına yıkılıp koluna giren Osman’ı itti ve içeri girdi.

🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨🤨

🤨

Takip etmeyi ve beğenmeyi unutmayınız..

Hayırlı ramazanlar

Yazarınız:::ZEYTAN 😘