Yeni Üyelik
8.
Bölüm

8. Bölüm

@zeytan34

Elleri Gamze'nin vücudunu yavaşça keşfederken iç güdüsel olarak sarı civciv'i yatağa doğru yönelti.


Gamze gözlerini kapatmıştı yavaşça açarken kendini yatakta Ağasının da dudaklarını öperken buldu.

.


😉😉😉😉😉😉😉😉😉😉😉


İki aşık birbirlerinden geçmişlerdi.

Ömer sevdiği kızı bir kere öpmekle bu hale geldiyse beraber olduğunda ne olacağını düşündü.


Kalpleri birbirine geçmiş sesleri aşklarını melodisi gibi çınlarken iki aşık bütün gece birbirine sarılarak güzel bir uyku çekmişti.


Sabah kapının tıklanmasıyla gözlerini açtı Gamze yanına baktığında Ağasının yüzüyle karşılaştı .


Bu kadar alışması kötü muydu bilmiyordu Gamze?


Ama elinden bir şey gelmiyordu , dün gece o uzun öpücüğü düşündü ,

bir anda kendini yatakta bulmuştu ve Ağasını eli vücudunun her yerinde dolaştığı göğüslerini bile elemişti ,

yüzü kızardı kapının tekrar tıklanmasıyla Ağasını dürtmek dışında birşey yapamadı.


Uyandırmak istemese de elinden birşey gelmiyordu ne konuşa biliyordu , ne de bir şey diyecek kadar söz sahibiydi..


Ömer kolundaki baskıyla gözlerini açtı , güneşin odaya vuran ışığıyla tekrar gözlerini kapatıp yüzünü yastığa bastırdı.


Gamze kikirdayip tekrar omzuna dokunduğunda kapının tekrar çalıp "Ağam " diye seslenilmesiyle Ömer gözlerini açıp Gamze'yi bir anda altına aldı.


Sevdiği kızın gözlerine bakarak kapıdaki kişiye cevap verdi" buyur " dedi.


Meryem içeri girmeye izini olmasa da içeri girmek için can atıyordu" Ağam Mehmet Ağa sizi çağırıyor, size kahvaltı getirdim müsadeniz olursa .." diyip izin istedi.


Meryem sabah büyük göğüslerini belli edecek kırmızı bir boydan dekolteli bir elbise giymişti, saçlarını da arkada toplayıp kırmızı ruj ve hafif bir göz makyajı yapmıştı.


Ömer sevdiğinin sabah bu kadar güzel olmasına şaşırıp sarı civcivi inceliyordu.


Sarı civciv'i dün gece öpüşmekten şişmiş dudakları, derin okyanusu andıran gözlerine ve dün sevdiği kızı okşarken istemeden yırtığı gömleğinden taşan beyaz göğüslerine bakarken istemeden yutkundu.


Ömer arzuyla kısılmış sesiyle" kahvaltı yapmayacağım babama şimdi gelir de Meryem" dedi içeri girmesini istemeyerek.


Sevdiği kızın boynun burnunu yaslayıp derin bir nefes aldı.


Gamze Ağasının bir anda altına almasıyla heyecanlanıp derin derin nefes alma ihtiyacı hissediyor ve nefes aldıkça göğüsleri hareket edip daha fazla Ömer Ağasının dikkatini çekiyordu.


Ömer Ağa'nın burnunu boynunda hissedince nefesi hızlanıp kıkırdadı istemeden de olsa...


Ömer Gamze'sinden kıkırdamasını duyunca bu sefer boynunda öpüp gıdıklamaya başladı.


Ömer sonunda nefes nefese kalıp " şimdi kalkıp bana takımlarımdan birini hazırlasan bende duş alsam güzelim , iç çamaşırı da unutmazsın değil mi" dedi gülerek.


Bir sanatçının ustalıkla yaptığı eserden gurur duyar gibi Ömer de Gamze'sinin dağılmış haline bakıp aynı duyguları hissediyordu.


Gamze Ağasının derin uçurumları andıran gözlerine bakıp başını usulca salladı.


Duştan çıkıp takımını giydikten sonra babasının yanına uğradı.

Babası evin terasında sandayenin üzerinde Mardin'in manzarasına dalmış bir şekilde uzaklara dalmış kahvesini yudumluyordu.


Babasının karşına oturdu.

Mehmet bey gözlerini manzaradan çekmeyip " bilir misin oğul aşk zordur , acı çekmez, çile çekmezsen olgunlaşmaz eğer kavuşursan biter, kavuşmazsan açılan yara kapanmaz

o yüzden sen sana istediğim kızla evlen" dedi sesinde hüzün hakimdi.


Ömer manzaradan bakışlarını alıp babasını dinlemiş sonunda da kendini tutamayıp gülmüştü .


Ömer tekrar ciddiyetine bürünüp"affet Ağam ama en son konuşulacak benim evliliğim benim yerime Osman'ı çağırmalıydın ama geç kaldın" dedi sonuna doğru fısıldar gibi..


Mehmet Ağa sonunda manzaradan bakışlarını alıp kahvesini sehpanın üzerine bıraktı.


Sakallarını okşayıp uzun uzun oğlunun gözlerine baktı.


Sonunda" bilirim elbette kardeşinle konuşurum , ama sen benim ne demek istediğimi anladın evlat Osman'dan sonra yine sıra sana gelecek sen Ağasın bu iş uzamaz, senin istediğin kız da olmaz"dedi sonuna doğru kendinde emin bir şekilde ..


Ömer babasının neden inatla olmaz dediğini anlamıyordu seviyordu neden anlamıyordu ama anlatacaktı başka yolu yoktu.


Ömer başını eğip" baba severim hem de deli gibi Kays ( Mecnun) gibi sen onu bana anlatmıştın kendini çöllere vurup , adına deli diye mecnun dediklerini sen demedin mi aşktan yanmayan adam olamaz diye ben yanıyorum onu ilk gördüğümden beri, sende bilirsin farkındaydın , farkındasın onsuz olmaz hep bu günü bekledim baba yapma kulun kurbanın olam" dedi sonuna doğru bütün gururunu kenara attı.


Mehmet bey oğlunun yalvarmasına baba kalbi kaldırmayıp" geç kalmayasın Ağam gidip kız isteyeceğiz daha" dedi lafı değiştirerek..


Ömer babasının susuşunu hayra yormayıp " baba" dedi itiraz edercesine..


Mehmet bey kaşlarını çatıp " hadi Ömer Ağa saat on ikiye yaklaştı görelim Ağalığınızı " dedi cümlesinin içinde 'lafı uzatma Ömer olacak ile öleceğe çare yok' diyordu.


Ömer sonunda kabullenip "o zaman anama söyleyeyim de hazırlansınlar bende gençleri uyandırayim müsadenle " diyip ayağa kalktı.


Mehmet bey oğluyla gururlanıp

" müsade senindir Ömer Ağa" dedi.


Ömer babasından aldığı müsadeyle annesinin yanına uğrayıp hızlıca hazırlanmalarını yarım saate çıkacaklarını söyledi.


Gidip bir sigara içmeliydi .


Babası yok demişti .


Dışarı çıkıp sigara aldı .


Araba da bir tane yakıp Ali'ye mesaj çekip -yarım saat'te evin önünde bulunmaları gerektiğini - yazdı.


Dükkanların önünden geçerken bir tane camekan dikkatini çekti.

Arabayi sağa çekip dikkatle mankenin üstündeki kıyafete baktı .


Mankenin üzerindeki siyah beyaz boydan elbise sevdiceğine ne kadar yakışacağını düşünüp dükkana girdi.


Dükkana girdiğinde aklına dün gece sarı civciv'inin gömleği yırtığı aklına geldi.


Beğendiği kıyafetin yanina iki üç tane daha alıp parasını ödeyip evin yolunu tuttu konağa girdiğinde hızlıca poşetlerle odasına gireceğin de annesi " oğul baban Osman'ı çağırdı sen de bakasın" dedi.


Derin bir nefes verip" bakarım ana bakarım sen de bunları Gamze'ye verirsin " diyip poşetleri uzattı.


Meral hanım kaşlarını çattı poşetleri inceledi" hayırdır oğul kızımın eksiği mi vardır " dedi .


Ömer artık sorulardan sıkılmıştı " vardır ana bende beğendim aldım genç kızdır heves etmesin" diyip anasının yanaklarını öptü.


Meral hanım gülüp" aferim oğluma tabi kızımda gençtir heves etmesin uyyy annesi ne iyi etmişte doğurmuş aslanım" diyip oğluna sarıldı.


Ömer gülüp babasının yanına gittiğinde babasının sesini duydu" bir daha Osman bir daha bir kusur işleyesin ben bilirim sana yapacağımı bundan sonra abinin bir dediğini iki etmeyesin" dedi.


Osman babasına mahcup bir şekilde eline uzanıp" etmem baba sen afedersin" diyip elini öptü.


Ömer gülerek içeri girip babasının yanına oturdu" ee Ali bey sen kimi kaçıracaksın söyle ona göre hazırlıklı olayım " dedi.


Ali abisini lafından sonra babasını bakışından korkup" olur mu öyle şey ben kimseyi sevmem siz ne derseniz o hem önce ağam evlensin sonra bana sıra gelir" dedi.


Mehmet bey bakışlarını yumuşatıp" doğru söyler Ali , önce sen evleneceksin Ömer " dedi.


Ömer gülüp" beni bilirsiniz dediğim kız derseniz hemen şimdi evlenirim , yok o olmaz dersen daha çok beklersin Ali bey" dedi sonuna doğru gülüşüne hüzün çökerek..


Mehmet bey tek kaşının kaldırıp " Ömer Ağa seninle bunu daha münasip bir zamanda konuşucağız" dedi


Ömer gülüşünü bozmayıp "konuşalım Ağam ne zaman istersen ben bir ömür beklerim" dedi.


Ali ortamdaki ciddiyeten kurtulmak için" ben bir anamlara bakayım hazırlarsa çıkalım" diyip hızlıca uzaklaştı.


Kısa bir sessizlikten sonra Meral hanım arkasından Gamze'nin de girmesiyle herkes ayaklandı bir tek Ömer Ağa bakışlarını Gamze de alamayıp, bekliyordu.


Ne kadar güzel olmuştu.


Sevdiği güzelliğine güzellik katmıştı.

Mehmet bey" hadi Ömer Ağa amcaları da ara onlar da hazırlarsa çıkalım " dedi hala otoritenin kendisinde olduğunu hatırlatarak.


Beyirdar konağına girdiklerinde erkeklerin yanına girmeden Ömer Ağa, Gamze'yi köşeye çekip " çok güzelsin sari civciv" demişti.


Gamze Meral hanımın etrafinda güler yüzle oturuyordu. Mutluydu ağası onu düşünüp hediye almıştı ayakları yere basmıyordu adeta uçuyordu.


Söz alınmış düğün günü kararlaştırılıp yüzükler takılacakken yanında ki adamın sesiyle bakışlarını söylediği yere kaydı" vay be Alparslanların bu kadar güzel kızları mi var "desi


Yanındaki tombul adamın" hangisi " diyip , mavi gözlü adamın ise " şu köşede siyah beyaz elbiseli kiz" dediğinde Ömer Ağa beyninden vurulmuşa dönmüştü..


😅😅😅😅😅😅😅😅😅😅😅😅😅


Hu hu ben geldim . 


Umarım beğenirsiniz. 


Ayrıca beni takip edip yeni bölüm hakkında bilgileri alabilirsiniz.


Mahalle Delikanlıları - Mavi minibüs-

Mutlu son seven okuyucularım okumasını tavsiye ederim.



Kısaca düşünün sevdiğiniz kızın düğününe gidip başkasıyla evlend

iğini izlediğiniz . Ve sizde karşıdan sadece izlediğinizi ..

Okumanızı tavsiye ederim..


Haftaya görüşmek üzere 😘😘😘


                  Yazarınız : Zeytan


Loading...
0%