Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@zeytan34

.


Yanındaki tombul adamın" hangisi " diyip , mavi gözlü adamın ise " şu köşede siyah beyaz elbiseli kiz" dediğinde Ömer Ağa beyninden vurulmuşa dönmüştü..


😅😅😅😅😅😅😅😅😅😅😅😅😅


Öfkesinin şiddeti vücudunu esir almıştı. Eli ayağı titriyor , anlındaki ve boynundaki damar sinirlendiğini belli ediyordu.


Öfkeden gözü dönmesi , mavi gözlü adamin Gamze'sine göz kirpmasiyla oldu.


Bir anda kendini adamın üstünde ve yumrukları birbiri ardına indirirken buldu.


Ömer kardeşleri Ali ve Osman zar zor zapt etmiş kenara çekmeye çalışıyorlardı.


Cihangir Beyirdar uzaktan Ömer ağayı izleyip gülüyordu. Zayif noktasi demek bu kızdı . Nefret kin kanında dolaşıyordu ve biraz da mutluluk işlenmişti artık ruhuna..


Sonunda Mehmet bey Gökyüzüne silah sıkmasıyla durdu .


Hâlâ sinirliydi ama durması gerekti.


Mehmet Bey " yeter Ömer Ağa elaleme yeterince rezil ettin bizi" dediğinde başından aşağı kaynar sular dökülmüştü.


Nasıl rezil etmişti?


Namuusuna laf atacaklar ve Ömer de susacaktı yoktu bu dava.


Osman'ın nişanlısının babasi Aziz bey" ne bu densizlik namusumuza laf getirdiniz biz yine kan dökülmesin diye sustuk şimdi de evimde yeğenimi dövmekte nedir bir açıklama beklerim Mehmet Ağa senin oğlun daha büyümemiş , sen erkende devretmişsen Ağalığı" dedi lafında bir iğneleme bir dokundurma vardı.


Mehmet bey ne diyeceğini bilemiyordu.


Oğluna Ömer'e bakışları herkesi ürkütüyordu ...


Sadece bakışlar herseyi anlatıyordu

Ortama bir sesizlik çökmüştü .


Artık herkes birbirine düşmanmiş gibi bakıyordu.


Mavi gözlü adamın kaşı patlamış , gözü morarmiş ve dudagi şişmişti. Biraz daha Ömer Ağa dövmeye devam etse dayaktan bayılacaktı .


Susmaktan sıkılan Ömer Ağa gülüp" gerçekten çok komik asil siz yetiştirmemişsiniz yeğeninizi ,yeterli adap usul bilmez evine gelen misafirin namusuna bakmak nedir" dedi sonuna doğru bağırarak..


Elleri titriyor ve eli silahına gidiyordu.

Ortama bomba gibi düştü Ömer'in sözleri..


Aziz bey kaşlarını çattı" sen ne dersin Ömer Ağa şimdide iftira. , kan davasina gider bu iş " dedi göz dağı vererek.


Osman ve Melek sonunda mutlulardı nişanları oluyordu ve aileleri yanındaydı , ta ki bir anda karkaşa yaşanana kadar Melek gözlerinden yaş akıp nisanlisinin yanina yaklasip kulağına" Osman birşey yap yoksa düğünü bırak kavuşamıyacağız"dedi sonuna doğru hiçkirarak.


Osman sevdiği kız için dünyayı gerekirse karşısına alırdı sevdiği kız göz yaşlarına kıyamadığı için " sen üzülme halletmeye çalışacağım" diyip abisini sıkıca tuttu ..


İçinden abisine söyleniyordu.

-Yapmışsa yapsın kızı beğenmiş belli ki sana be oluyor anlamıyorum -dedi.


Osman " abi ne yaparsın nişan günümde sevdiğim kız ağlar " dedi istemeden sesini yükseltti.


Ömer kimsenin kendisini anlamasına sinirlenip" lan bir de sen başlama " diyip Aziz ağaya " gitsin kan davasına o yeğeninizi olacak it kaş göz yaptığında bitti bu iş " dedi.


Aziz beyin arkasindan biri kulağına birşeyler fisildadiğinda adamın yüzünden anlamıştı Ömer artık Aziz bey de suçlu olduklarını biliyordu.


Aziz bey küçük bir öksürük nöbetinden sonra" bu nişan bitti düğünde bir haftaya kalmadan bittirelim aramizdaki bu durumu da biz unuttuk sizde unutun bizat ben gereğini yapacağım " dedi sonuna doğru sesinin tonu azalmış ve utanmış olarak..


Ömer haklı çıkmasına sevinmişti ama babasinin kendisine bakışlarını unutmayacakti.

İnanmamişti.


Bir sözle Ağalığını hiçe saymıştı.


Ömer kardeşlerinden kollarını kurtarıp ceketini düzelti" siz devam edin müsadenizle" diyip kapıya doğru gideceğin de babasi kolundan tutmuş kulağına " eger nişanı terk edersen aramız düzelsin diye Gamze kızımı iyi mi , kötü mü diye düşünmeden Aziz ağalara vererim" dedi otoritesini ve saygınlığını bozacak herşeyi düşünmeden yapacağını vurgulayarak.


Aşk zorluk ve güçlüklerin arasında mutlu olmaktı.


Ama Mardin de durum daha karışıktı.

Mardin asik olduğuna insani pişman ediyordu...


Tek bir şey vardı Mardin'de sözünü geçirmek ve güçlüyü göstermek insanlar zayif noktanı buldukları andan itibaren saldirirlardi..


Ömer duyduklarıyla bakışları Gamze'sine kaydı gözlerinde iki damla yaş akmış endişeyle dudaklarını kemiriyordu.


Yutkundu sevdiği kızın başkasının olması dünyalar başına yıkılaydı da duymayaydı.


Tekrar babasının gözlerine baktığında babası kaşını birini havaya kaldırmış 'emin misin' der gibiydi..


Babasından kolunu çekip " burdayım bir yere gitmiyorum ama bu günü unutma Mehmet Ağa" dedi.


Mehmet bey gülüp dünürü Aziz bey'e "unutalım bu olayı artık gelin kızım bize bir kahve yapsında içelim " dedi ortamdaki sert rüzgarlar bir anda samyeline dönmüştü.


Aziz bey gülerek " haklısın dünürüm hadi Melek kahve yapın bakalım" diyip koltuğu gösterdi dünürüne oturmasi için.


Ömer herkesten uzak bir köşeye oturup kimsenin görmeyeceği şekilde sigarasini içiyordu.


Yanına Osman gelip" abi " dediğinde Ömer artık kendini tutamayıp" s*ktirme abisini ne abi abi git nişanlın yanına " dedi.


Osman mahcup bir tavırla " bilmiyordum abi Gamze'ye kaş göz yaptıklarını hem sen... " diyip yarıda bıraktı lafını.


Abisiyle arası gittikçe geri dönülmez uçuruma neden oluyordu.

Eskiden abisiyle arasındaki muhabbeti özlüyordu.

O sıcak abi kardeş muhabbetini..


Ömer gülüp sigarasını çekti" bilmesen ne olacaktı abin hatalı, abin durduk yere millete sataşır durur ya da dur abin senin mutluluğunu istemiyordur he Osman ,

oğlum benim durduk yere birşey yaptığımı nerde gördün şimdi gözümün önünden kaybol kötü birşey söyleyeceğim o olacak uzaklaş Osman " dedi sigarasini narin uzun parmaklarının arasına alıp dudaklarına tekrar dokundurarak.


Uzaktan Ömer Ağayı izleyen kızlar aheste aheste bakıyorlardı.


Ömer'in esmer teni bacak bacak üstüne atmış olduğu uzun bacakları , sakalları , insanı kendine hayran bıraktığı yetmezmiş gibi bir de kavga anında kendinde geçmiş görüntüsü kızların daha fazla ilgisini cezbediyordu.


Sigarası bittiğinde önüne kahve tepsisinin sunulmasıyla karşısına baktı müstakbel gelinleri kahve uzatıyordu , utanmış yanakları al al olmuştu , ellerinin titremesiyle gümüş işlemeli fincanın içindeki kahve titriyor adete dans ediyordu.


Etrafına baktığında babasının bakışlarını gördüğün de kahveyi aldı.


Gelinleri " afiyet olsun ağam " deyişini duydu ama cevap vermedi.


Sonunda konaktan çıkıp arabalarına binecekleri zaman Gamze'yi arabanın arkasına bindirdi.


Şoför koltuğuna binip bekledi yan koltuğunun kapısı açılma sesiyle gözlerini yoldan alıp yana baktı.


Mehmet bey takımıyla yanına süzülüp kemerini takti ve kapıyı kapattı.


Annesi de arabasına bindiğinde hızla konağa sürdü arabayı .


Eve geldiğinde herkesin inmesini bekledi.

Babası indiğinde " Ömer Ağa hayırdır inmedin arabadan "dedi oğlunun kendisine kızdığını biliyordu ama adet töre ne derse ona uymalıydı ,laf gelmemeliydi.


Ömer ayga ne kadar sinirli olsa da saygısından" müsadenizle işim var geç gelirim" dedi ve hızla arabayı sürdü.


Kendini ne zaman dağ başına arkadaşı İbrahim'in yanına attı ne zamandan beri karşılıklı Mardini izleyerek rakı içtiğini bilmiyordu.


Ama uzun zamandır karşılıklı konuşmadan içtiklerini bilmiyordu.


İbrahim içkisini az içmişti ama verdiği rehavetle " hayırdır kardaşım

sen neye sinirlisin sabahtan beri beklerim anlatasın diye ama anlatmaya gönlün yok" dedi.


Kısaca olanları Mardin dağlarına karşı arkadaşına anlattı Ömer , İbrahim kendini " tutamayıp valla ne diyecegimi bilemedim ama Mehmet amca söylediği olmamış " dedi.


Ömer hem gülüp hem de içkinin verdiği sersemlikle gözünden yaşlar süzülerek" lan seviyorum diyorum beni tehtid ettiği şeye bak ben onu ilk gördüğümden beri peşinde it gibi dolanıyorum az çok bilir o yüzden değil, beni şehir dışına gönderip durdu , ben bilmez miyim kardeşim ama yok Mehmet beye saygıda kusur olmamalı gerekirse beni

sarı civciv'in hayatına bile kıyar , lan bir şey yapamamak kıskançlıktan gözüm dönüyor ama olmaz gidemezsin. Abi yanimda ona dokunamıyorum dokunsam onun zararına dokunmasam yanında kavruluyorum " dedi arkadaşına hislerini anlatıp az da olsa rahatlamaya çalışarak.


İbrahim kardeşinin gittikçe bütün sırlarını ulu orta yerde döneceğini anlayıp " gel kardeşim seni götüreyim de sonra konuşalım ayık kafayla" diyip sırtladı kan kardeşini.


İbrahim Şanlı Urfa'nın gelecekteki Ağası kimse adını söyleyemezdi bile.

Sadece soyadıyla hitap ederlerdi.


Karşısına geçeni gözünü kırpmadan vururdu vurmuştu da.

Karşına dikilmeye herkes korkardı. Babasi bile oğluna lafını geçiremezdi bir tek Ömer dışında ..


Ömer bir tek o karşı gelirdi.

İlk karşılaştıklarında , az bir biriyle silahla vurmaya kalkışmamışlardı.


Sonunda kan kardeşi olmuşlardı.

Konağa geldiklerin de kardeşine baktı gözleri açık kendi kendine mırıldanıyordu.


İbrahim gülüp" ah Ömer Ağa ah rakiplerin görse böyle delicesine aşıksın kıyarlar aşkına umarım ne onlara ne de Mehmet ağaya gerek kalmadan kavuşursun " dedi.


Arabadan inip kardeşinin koluna girdiğinde Ömer " bırak İbo ben iyiyim kendim giderim" diye tersledi.


İbrahim gülüp " bilirim yürürsün kardeşim tamam sen yürü ben eşlik ediceğim hem millet iki yiğit kolkola görsün " dedi arkadaşından gururlanarak..


Sonunda konağa girdiklerinde İbrahim " hadi görüşürüz" diyip uzaklaştı.


Ömer yavaş yavaş merdivenlerden çıkmaya başladı o sırada dilinde eski bir türkü mırıldanıyordu.


Ömer odasının kapısını açtığında " Etek sarı sen etekten sarısın "diye türküyü gür sesiyle söylüyordu .


Hizmetçi küçük kızlar uzaktan kikirdayordu.


İçeri girdiğinde Gamzesi yavaşça yanına gözü yaşlı bekliyordu.


Ömer sarı civciv'inin görüp" sen daha uyumadın mi güzelim saat baya geç oldu " dedi.


Gamze'ye yaklaştı ve uzun saçlarına okşamaya başladı.


Gamze ayakta Ömer Ağasına yaklaşıp hızla sağa sola başını sallayıp uyumadığını söylemeye çalışıyordu.


Eline defterini aldığında Ömer" sarı civciv'im hiç yazma yazıyı okuyamam senin güzelliğini bile çift görüyorum güzelim " dedi .


Ömer'in elleri Gamze'nin yanaklarına yanaklarından gözlerine ordan dudaklarına takıldığında istemeden yutkunup sevdiği kızın dudaklarından bir buse aldı.


Gamze'nin uzaklaşmayışında cesaret alan Ömer tekrar Gamze öpmeye başladı bu sefer elleri de öpüşüne eşlik ediyordu.


Gamze'yi yatağa yatıran Ömer istemeden iç çekip" çok güzelsin" diyip öpüşüne devam etti.


Gamze'nin elbisesini çıkarmıştı üstündeki gömlekten kurtuldu .

Bir tek pantolunu kalmıştı geriye Ömer Gamzesinin yatakta iç çamaşırıyla adeta kendisine meydan okuduğunu düşündü.


Ömer yutkunup öpüşüne devam etti.


😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍


Evet bugünlük bu kadar

umarım beğenmişsinizdir.


Beğendiyseniz ve devamını gelmesinin istiyorsanız beni takip edip bir de beğenmeniz yeterli.


       Seviliyorsunuz..


                      Yazarınız : Zeytan


Loading...
0%