Merhaba kızlar umarım hevesle beklemişsiniz yeni bölümü ve umarım beklentilerinizi karşılar ..

Seviliyorsunuz : Zeytan 

*******

Arslan ve Nisa çılgınlar gibi sevişmişlerdi.

Nisa , Arslan'ın göğsünde soluklanırken Arslan doğrulup uzun zamandır karşılıklı inatlaşıp sadece basit bir hoşlandı diye düşündüğü kızın yüzünü kendine çevirip : '' Benimle ol , sevgilim ol şimdi ki gibi inat edelim birbirimize bağıralım . Yeri geldi mi çılgın gibi sevişelim . Sadece her zaman yanına gelebileyim hayatında yerim olsun .'' dedi.

Nisa duyduklarına inanmıyordu.

Uzun zaman önce bir şeyler hissetmiş ve bunun sadece rekabet olarak adlandırmıştı.

Hoşlandığını anladığı zaman bir başkasıyla ilişkisi olduğunu öğrenmiş ve duygularına ket vurmuştu . Ondan beri uzak davransa da aralarında bir çekim vardı .

Her davranışları ön sevişmeye doğru gidiyor ve biri durduruyordu .

Son zamanlarda kendisi fazlasıyla baskındı ve duydukları aklını karıştırmıştı.

Ne yapmalıydı ?

Kısa süre önce ki kaçamağı ufak aşk kırıntıları birleşme unutmalı miydi?

Arslan her aman karşısındaki kızın laflar söyleyip karşı çıkması tepki vermesine alışıktı şimdi sessiz davranması şaşırtmıştı .

Şaşkınlıkla karşısındaki yarı çıplak anlında yer yer terli damlaları kaplı kıza bakıyordu .

Evet ya da hayır demesi yeterliydi.

Her türlü yine iletişim halinde olacaklarını biliyordu .

Ama neden susuyordu . 

Nisa sessizliğin uzadığını fark edip yutkunduğunda Arslan'ın kendisine dikkatli bir şekilde baktığını fark edip utandı .

Ama ağzından bir kelime döküldü: '' Evet '.

Mert nişanlısının heveslerini denemsine izin vermişti ama en son kendisini kelepçelemek isteyince sinirle yataktan doğrulup : '' Bebeğim bu kadarın fazla birazda benim istediklerime geçelim'' deyip nişanlısının elinden tutup kelepçeyle yatağa bağladı.

Ela şaşkınlıkla itiraz edip : '' Ama bu benim gecem '' deyip bağlı olan kolunu çekti .

Kelepçenin yatağa bağlı olmasıyla bileğinde ağrı hissetti.

Mert dudaklarını dişlerini geçirip haz dolu bir sesle : '' Şimdi zevk almaya bende başladım . Bebeğim bu gece uçuşa geçelim diyerek nişanlısının üstüne çıktı .

Nişanlısının dudaklarını öpüp oradan kulağının memesini emdi ( iğrensem de fantezi sonuçta ) .Elanın bedeninde bir inleyişin kopmasıyla Mert doğru yolda olduğunu anlayıp ellerini nişanlısının ikizlerinde tutup okşamaya başladı.

İki kolunu tutuklu gibi tek elinde tutup diğer eliyle kalçalarını giriş çıkışını ayarlıyordu.

Tutturdukları ritmi bölen Kenan Dilmenler'in sesi oldu .

Kenan : '' Ah çok güzel ,'' dediğinde ...

Büşra inleyip : '' Kollarımı bırak '' dediğinde ..

Kenan diğer elini tutsağı olan kızın saçından kavrayıp doğrultu : '' Sana öyle güzel bir gece geçirteceğim ki benden başka kimse de bu hazzı bulamayacaksın o yüzden güzelim'' diyip dudağına bir öpücük bıraktı : '' Kendini akışımıza bırak'' dedi bariton sesiyle ..

Büşra kollarını sızlaması yanında fazlasıyla eğleniyordu .

Ama bütün ipleri eline bırakmak istemiyordu kollarını hızla çekip geri çekildi .

Kenan şaşkınlıkla tekrar tutmak istediğinde hızlı bir hamle ile Büşra üstüne çıktı .

Kenan şaşkınlıkla bakarken Büşra:'' Kontrol benim elimde olmalı , sen söyle ben sana yaparım bebek '' deyip kısa saçları çekerek kendine yaklaşıp öpmeye başladı.

Kenan kendini geri çektiğinde Büşra üstünde zıplamaya başlamıştı .

Kenan inleyip :'' Yanacağız ama yanalım '' dediğinde Büşra iki kolunu başının üstünde konumlandırmış göğüslerini yalamaya başlamıştı .

Oğuz girdiği ortamda ne yapacağını bilemeyip barda kendine bir alkollü kokteyl alıp etraftaki kızların yaptıklarını izlemekle yetiniyordu.

Arada gelen kızlar kendisinin de görevli olduğunu zannedip götürmek istediğinde zorda olsa ikna edip gönderiyordu .

Kendi benliğini araştırmak için bir fırsat çıkmıştı .

Ama cesaret edecek gücü bulamıyor ve kendinden iğrenmekten korkuyordu.

İşin sonunda kendinden iğrenmekte vardı ve bu ihtimal ölümüne eş değerdi .

Uzun süre içti .

Kafası tamamen bulandığında odasına çıkmak için yerinden kalkıp çıkışa yöneldi .

İçkinin verdiği rehavet ve cesaret ile görevli oğlanlardan birini tutup kendine çektiğinde ilk karşısındaki şaşırmış ama niyetini anlayıp dudaklarına kapanan dudaklara eşlik etmişti .

Oğuz kendini gitgide kaybettiğini ve bedeninin bu kısa süreli öpüşmeye cevap vermesinden korkup geri çekilip hızla odasının yolunu tuttu .

Arslan Nisa'nın evet demesiyle mutlulukla önce öpmüş ayağa kalkıp bir sağa bir sola gitmiş .

En sonunda : '' Bunu kutlamalıyız'' dediğinde Nisa karşısındaki aşık adama eşlik etmek için ayaklandı el ele kapıdan çıkacaklarında bir anda midesi bulanmaya ve nefes alamamaya başladı .

Ve yere yığıldı .

Arslan şaşkınlık ve endişeyle uyandırmak istedi .

Uyanmayınca kucakladığı gibi resepsiyona indi .

Taksi isteyip hastanenin yolunu tuttular.

Nisa uyanmıyor ve bir sürü tahlil yapılmıştı .

Arkadaşlarına ulaşamıyordu .

Arslan delirmek üzereydi .

Ne olmuştu yoksa içkiyi mi fazla kaçırmıştı ?

Zehirlenmiş miydi ? 

Koridorda bir o yana bir buyana gider iken hemşirenin : '' Hastanız uyandı '' demesiyle hızla odaya girdi .

Gözleri açık etrafına şaşkın şaşkın baktığını gören Arslan :'' Şükür iyisin delirdim . Ne oldu sana şimdi iyi misin?'' Diyerek ardı ardına sorular yöneltiyordu .

Nisa yorgun ve bitkin hissediyordu .

Sevgilisinin panik halini görünce ister istemez mutlu olmuştu .

Nisa sevgilisinin elinden tutup : '' Merak etme iyiyim tansiyonum falan çıkmıştır , içkiyi fazla kaçırınca vücudum kaldırmamıştır '' dediğinde odaya giren doktor gülerek : '' Hastamızda uyanmış geçmiş olsun Nasıl hissediyorsunuz ?'' dedi.

Nisa , Arslan'ın yardım etmesiyle doğrulup : '' İyiyim sadece midem bulanıyor ve halsiz hissediyorum ''dedi tebessüm ederek .

Doktor bey gülerek : '' Bu aylarda gayet normal sanırım bilmiyorsunuz o zaman babaya ve anneye güzel haberi ben vereyim . Üç haftalık hamilesiniz Nisa hanım '' dedi.

Nisa ve Arslan duyduklarına inanamıyordu .

Doktor karşısındaki çiftin tepki vermemesine şaşırıp : '' Sanırım şoku atlatamadınız o zaman ben size müsaade edeyim ama Nisa hanım unutmayın yakın zamanda Kadın Doğum Uzmanıyla görüşün geçmiş olsun '' diyerek odadan çıktı.

Arslan ellerini sevgilisinden kurtarıp pencereye yöneldi .

Şaşkındı ne yapmalıydı ?

Ayrılmak istemiyordu.

Peki çocuğun babası çocuğu ister ve bir yuva kurmak isterse ?

Nisa da çocuğun babasıyla buluşmak isterse ?

Deli gibi birbirinin arkasına sorular doluşuyordu zihninde Arslan arkasını döndüğünde Nisa 'nın da kendisini incelediğini gördü .

Arslan istemsiz öksürüp : '' Ne yapmayı düşünüyorsun bir planın var mi? '' dedi bakışlarını sevgilisinin karnında tutarak .

Nisa gece boyunca göz bebeklerinden gözlerini ayırmayan sevgilisi duyduklarıyla aralarına bir mesafe koymuştu .

Hamileydi deli gibi sevinmek istiyordu aması vardı çocuğun babası bir başkasıyla evliydi .

Ve artık hayatının da istemiyordu sözde babayı karşısındaki adamın hayatında olmasını istiyordu .

Nisa yutkunup : '' Doğurmayı düşünüyorum.'' Dedi.

Arslan nefes alamadığını göğsünde yumru oluştuğunu hissediyordu.

Kendini sandalyenin üstüne bırakıp : '' Peki babası ister mi ? '' dedi.

Nisa omzunu kaldırıp :'' Umurumda değil bu benim çocuğum'' dedi.

Arslan dudaklarını ısırıp : '' Peki neler yapmayı düşünüyorsun kısaca bana da anlatır misin ?'' dedi.

Nisa derin bir nefes verip : '' Şuan ki hayatımla aynı şeyleri sadece anne olacağım bu sende olmak istersen hayatımda her zaman yanımda yerin var ama gitmek istersen anlarım seni zorlamam '' Dedi.

Arslan'ın telefonun çalmasıyla hızla açtı : '' Buyur Hasret '' dedi.

Hasret şaşkınlıkla : '' Gece beni aramışsın oteldeyim Nisa yok sen yoksun bir şey mi oldu ? ''dedi panikle.

Arslan yutkunup :'' Dün gece Nisa bayıldı hastaneye geldik sizi aradım ama ulaşamadı şuan da hastanedeyiz ve durumu iyi ufak bir bayılma sadece'' dediğinde Hasret panikle : '' Konumu mesajla at '' diyerek telefonu kapattı..

Arslan telefonu kapanmasıyla mesaj atıp telefonu cebine koydu.

Arslan odadaki kısa sessizliğin ardından : '' Ben bilmiyorum Nisa seni seviyorum fazlasıyla ama bir başkasına ait bir bebekle paylaşacak kadar mi bunu biliyorum . Bu bebek senin olsa da babasını isteyecek ve ben o zaman hayatında dış kapının mandalı görevi dışında hiçbir şey olmayacağım . Bebeğin babasını sormak istiyorum deli gibi merak ediyorum nasıl böyle bir şey olur ? Nasıl bu kadar kendini bıraktın , korunmayacak kadar , ona ait bir parçayı hayatında isteyecek kadar seviyor olma ihtimalin beni delirtiyo

r .'' diyerek iç çektiğinde odanın kapısı hızla açılıp kızlar içeri girdi.

Arslan kızların girmesiyle ayaklanıp Nisa'nın anlından öpüp gitti.

*****

(1204 Kelime)