@zeytan34
|
10 . Bölüm Selçuk : '' Keşke Mehmet amca olsaydı lan !! Aramadığım yer kalmadı seni.'' der demez gözü bira kutularına ilişti. :''Sen içtin mi bensiz? Noluyor oğlum, neye bu kadar kafan bozuldu?'' dedi kaşlarını çatarak. Ekber : "Ne bozulacak! Her şeyim dört dörtlük. Ha bir de çocuğun biriyle evlenmem dışında her şey mükemmel.'' diye söylendi. Selçuk : ''Oğlum ne olmuş yaşı küçükse? Senin yoksa sevdiğin falan mı var? Söyle hemen yardım ederim kardeşime. Sevmek ne demek bilir kardeşin, hem iş ciddiye binmeden...'' diyerek orta yol bulmaya çalışır. Ekber sesini yükselterek : ''Oğlum taktınız bir -Sevdiğin falan mı var?- yok lan yok yok işte!'' diyerek birasından bir yudum alır. Selçuk sinirle : ''Oğlum sinirlenmeye başlıyorum. O zaman ne diye bu kadar dertlisin?'' diye bağırdı. Ekber: ''Oğlum kız benden küçük hem kızın sevdiği falan vardır lan beni ne yapsın?'' diye ağzındaki baklayı çıkarır. Selçuk gülerek : ''Salak salak konuşma! Olsa bilmem mi lan ben? Bu mahallede yaşıyorum görürüm hadi görmedi duyarım yok öyle bir şey hem kızı beğenmedin mi?'' dedi sonuna doğru kuşkuyla. Ekber : ''Neyi beğenmeyeyim lan kız güzel. Fazla güzel hatta.'' Kelimelerin sonunu yuvarlayarak . Selçuk: ''Ne o zaman?!'' diye bağırdı. Ekber: ''Oğlum kız büyükleriyle nasıl konuşacağını bilmiyor, dahası yemek yapmak iş görmek. Hadi geçtim evlenmekten ne anlar bebe lan o daha!'' diye o da bağırır. Selçuk : ''Lan sen annenin karnında mı büyüklerle nasıl konuşulacağını, saygılı olmayı öğrendin. Ne bebesi lan? Hem küçük olsa o kadar büyükler var biri der olmaz diye oğlum bahane arama hem sen varsın yanlışında uyarırsın.'' Diyerek orta yol bulmaya çalışır. Ekber : ''Oğlum off...'' diye masaya başını koyar, iki üç saniye sonra da sızar. Selçuk bıkkınlıkla : ''Of kardeşim of. Seni bir yatıralım bir ayıl o zaman konuşalım. Ayıldığında bir şey hatırlamayacaksın nasıl olsa...'' dedi. Selçuk Ekber'i sırtlayıp arabaya koyar, tamirhaneyi kapatıp anahtarı alır, arabaya biner telefondan Kaan'ı arayıp: ''On dakikaya oradayım kapıda ol.'' Dedi. Arabayı Ekber'in evine sürdü. Eve varınca kapıda Kaan'ı görüp, arabanın camını açıp: 'Tamiranenin anahtarını al kardeşim yarın aç babana da Ekber'in Selçuk ile işi falan var dersin sorarsa'' dedi. Kaan arabanın içine baktı merakla : ''Ne oldu buna böyle, işten döndüğümüzde iyiydi?'' abisini inceleyerek . Selçuk : ''Sanırım sizinkiler yakında Ekber'i evlendirecek'' gülerek : ''Ekber ile akraba olucağız anladığım kadarıyla. Ekber'de bunu kabullenemedi anlayacağın, o yüzden bende kalsın ki bir an önce kabullensin.'' Dedi göz kırparak. Kaan ': 'Yoksa yengem İlay mı? Yok artık, siz iki kız kardeşimi alıcaksınız? Komedi resmen.'' Diyerek gülmeye başladı Selçuk: ''Ne güzel işte lan, ne komedisi? Neyse gideyim annemler eve geçmeden sevgilimi yatırmam lazım. Malum heyecanlanıp içmiş bende heyecanlandım doğrusu. Akraba olucağız.'' dedi mutlukla . Kaan'a göz kırpıp evinin yolunu tutar. 1 hafta sonra Ekber takım elbisesi ve elinde çiçeklerle aile büyüklerinin içeri geçmesini bekliyordu. Selçuk omzuna kolunu atarak : ''Çok yakışıklısın s evgilim!'' diye dalga geçmeye devam ediyordu. |
0% |